Akit, FETÖ'nün iç edilen paralarını soran yazarını gönderdi

15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde FETÖ ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle, birçok şirkete TMSF tarafından el koyuldu.

Bank Asya, Boydak üzere simge kuruluşların başına ise 2016 yılında TMSF Daire Lideri olan Abdullah Güzelgüder atandı.

Abdullah Güzelgüder daha sonra AKP Konya Milletvekili Aday Adayı oldu lakin milletvekili yapılmadı. Vakit geçti, AKP içindeki hengame başladıktan sonra TMSF’deki misyonundan alındı.

Güzelgüder, hükümete yakın Akit TV’de programlara konuk oluyor, kanalın internet sitesinde iktisatla ilgili yazılar kaleme alıyordu.

AKİT’İN YAYIMLAMADIĞI YAZI

Güzelgüder’in Akit TV’deki macerası da TMSF Lideri Muhittin Gülal’ın, TMSF’ye devredilen şirketlerin büyüdüğüne ait değerlendirmesini yalanlamasının akabinde sona erdi.

Güzelgüder, yayımlanmayan yazısında iktisattaki dataları paylaştı ve TMSF’nin denetim ettiği şirketlerdeki durumun argüman edildiği üzere olmadığını kaydetti.



Abdullah Güzelgüder’in yayımlanmayan yazısı şöyle:

“FETÖ Şirketleri TMSF Tarafından Başarılı Yönetiliyor mu?

TMSF Lideri Muhittin GÜLAL Sabah Gazetesi Muhabiri Dilek Güngör’le yaptığı söyleşide kuruma devredilen FETÖ şirketlerinin muvaffakiyetle yönetildiğini söz etmiş ve bunu teyit edici sayılar paylaşmıştır.

Biz de mülakat içeriklerine bakarak, hakikaten bu şirketlerin muvaffakiyetle yönetilip yönetilmediğini tahlil edelim istedik.

FETÖ şirketleri 2016 Eylül ayından başlayarak TMSF’ye devredilmiş bulunuyor. 2019 Eylül ayına girdiğimizde 3 yıllık bir süreçte Boydak Holding, Koza İşletmeleri, Kaynak Holding, Aydınlı Giysi, Uğur Soğutma ve Naksan gurubu başta olmak üzere 882 şirketin idaresi TMSF tarafından gerçekleştirildi.

TMSF Lideri Sayın Gülal’ın verdiği bilgilere nazaran şirketlerin bölüm tarihinden bugüne

Özkaynak Büyümesine nazaran;

Aydınlı %100

Boydak %40

Koza %47

Uğur %35

Etkin Büyümesine Nazaran

Aydınlı % 90

Boydak %52

Koza % 54

Uğur % 27

Ciro Büyümesine Nazaran

Boydak %97

Aydınlı %68

Koza %36

Uğur % 31

2016 Eylül’den bu yana Tüketici Fiyat Artışına bakacak olursak şirketlerin gerçek büyüyüp büyüyemedikleri konusunda bir yargıya varabiliriz.

Eylül2016-Eylül 2017 % 11.20

Eylül 2017-Eylül 2018 % 24,52

Eylül 2018-Haz. 2019 %15.72



Yılın birebir aylarına bakarak kümülatif enflasyona baktığımızda %51.44 oranında bir nominal fiyat artışından kelam edebiliriz.

“FETÖ ŞİRKETLERİNİN ANA GÖVDESİNİ TEMSİL EDEN KÜMELERDE BİR MUVAFFAKİYET ÖYKÜSÜ GÖREMİYORUZ”

Üretici Fiyatlarına baktığımızda kümülatif oranlar fiyatlardaki aşınma yüzde 60’ları bulmaktadır.

Bu biçimde tahlile tabi tuttuğunuzda Aydınlı gurubundaki tamamlanan inşaat projesinin bilançoya dahil edilmesiyle sağlanan rastgele bir performans değerlendirmesine tabi tutamayacağımız özkaynak ve etkin büyümesini dışarıda tutacak olursak. TMSF’ye devrolan FETÖ şirketlerinin ana gövdesini temsil eden kümelerde bir muvaffakiyet kıssası göremiyoruz.

Yalnızca BOYDAK gurubunda devralındığı tarihten bu yana uygulanan KDV indirimi nedeniyle kesim cirolarının inanılmaz yükseldiği konjonktürde bir büyümeden kelam edebiliriz, Lakin bahse mevzu röportajda gurupların kârlılıklarına ait bir değerlendirilmede bulunulmadığından, şirketlerin kâr performanslarını yorumlayamıyoruz.

Lakin, özkaynaklarındaki büyümeye bakarak bir kestirimde bulunabiliriz. Buraya baktığımızda da tekrar Aydınlı gurubunun özel durumu hariç, başka guruplardaki Özkaynak artışları hem TÜFE, hem de ÜFE’nin altında kalmıştır.



Ayrıyeten, geçmişte BOYDAK kümesine atanan CEO’nun yolsuzluk yaptığına dair basındaki açıklamaların kümenin kârlılığına ne kadar bir tesir yaptığı da merak konusu olmaya devam etmektedir.

“DEVLET KENDİ İDARESİ NEDENİYLE AÇILACAK DAVALARA KARŞI DA BİR ÖNLEM ALMIŞ OLUR”

Ayrıyeten yeniden Başkan’ın açıklamalarından batık banka işverenlerinden Zeytinoğlu ve Cavit Çağlar evraklarının kapandığı söz edilmektedir, Fakat bu belgelerin nakit tahsilatla mı, mal-borç takasıyla mı kapatıldığına dair bir açıklama yapılmamıştır. Borçlu’nun basına yansıyan beyanatlarına bakacak olursak, bir evvelki TMSF idaresi ile borcun tasfiyesi konusunda anlaşamadığını, yeni idareye borcun tasfiyesi konusundaki tavrı nedeniyle teşekkür ettiğini okuduk. Devlette devamlılık temeldir. Bir evvelki TMSF idaresinin bu konudaki tavrı ile yeni durum ortasında ne üzere bir yaklaşım farklılığı oluştuğunu ve varılan mutabakatın ayrıntılarını, sayın lider kamuoyu ile paylaşırsa çok isabetli olur.

Bu ortada FETÖ şirketlerini alacaklılarından müdafaa gayesiyle çıkarılan KHK nedeniyle, bu şirketlerden alacaklarını tahsil edemediği için zora düşen şirketlerin durumu gündeme gelememiştir. Olağan bir ticari ilgi formunda olup da bu müdafaa kalkanı münasebetiyle alacağını tahsil edemeyen ve ziyana uğrayan çok sayıda şirket kelam hususudur. Bu şirketlerin durumlarına da bir açıklık getirilmesinde yarar görüyorum.



Bu şirketlerin uzun mühlet kamunun elinde yönetilmesinin mahzurlu olduğunu ve güzel konjonktürde şeffaf bir ihale süreciyle elden çıkarılıp, tüccarlarla yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Sonuçta ihale bedeli yargının kararına nazaran ya hazineye, ya da şirketin sahibine gidecektir. Böylece devlet kendi idaresi nedeniyle açılacak davalara karşı da bir önlem almış olur.

Selam ve Dua ile”