AKP'de 'Ya Saray ya parti' tartışması

İstanbul seçiminin akabinde gözler, “Seçmenin iletisini görmezden gelemeyiz. Nerelerde eksiklik, kopukluk, yanlışlık olduğunu tespit ederek bunları gidermenin yollarını arayacağız” diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın partide nasıl bir değişim yapacağına çevrilirken; parti içinde değişimin boyutu ve içeriğinin ne olması gerektiği tartışılıyor.

Evvelki seçimlerden farklı olarak 23 Haziran sonrasında değişimin esaslı ve seçmeni ikna edecek boyutta olması gerektiğini lisana getiren kimi parti yöneticileri, “Eğer bu yapılmazsa 2023 seçimlerinde tabana vururuz” yorumu yapıyor. Partide değişimin sırf kabine ve parti idaresiyle hudutlu kalmaması gerekliliği ve yeni sistemle tek koltukta birleşen cumhurbaşkanlığı-genel başkanlık modelinin de tartışılması gerektiği lisana getiriliyor. Seçimi kaybeden Binali Yıldırım’ın konumu da tartışılıyor.

Erdoğan’dan sinyal...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, evvelki gün yaptığı açıklamada 31 Mart ve 23 Haziran’ın muhasebesini yapacaklarını belirterek, “Her alanda nerelerde eksiklik, kopukluk, yanlışlık olduğunu tespit ederek bunları gidermenin yollarını arayacağız. Bu değerlendirmenin sonucuna nazaran de atmamız gereken adımları kararlılıkla hayata geçireceğiz ancak dışarıdan birilerinin yaptığı tariflere nazaran değil, biz tanımlamamızı kendi içimizde daima birlikte yapma kudretine sahibiz” demişti.  



Erdoğan, küme toplantısı çıkışında ise kabine revizyonuyla ilgili sorulara “Böyle bir şey yapılması gerekiyorsa biz yaparız, siparişle bu işler olmaz” diye cevap vermişti. Parti içinde evvelki seçimlerde partinin güç kaybettiği vakitlerin yaşandığına, lakin 23 Haziran seçiminin bunlardan çok farklı olduğuna dikkat çeken birtakım parti yöneticileri, şayet bir değişime gidilecekse bunun 1-2 kişinin yenilenmesi yoluyla değil, seçmeni ikna edecek bir değişimle yapılması gerektiğini lisana getiriyor. Parti kulislerinde, 24 Haziran’dan beri seçmenin partiyi uyardığına dikkat çekilerek, “24 Haziran’da seçmen Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı seçti, fakat partiyi uyardı. Fakat bu ikaz çok güzel okunamadı. Seçmen, 31 Mart’ta ihtarının dozunu artırdı, 23 Haziran’da ise yumruk attı. Şayet bu ileti âlâ kıymetlendirilmez ve gerekli adımlar atılmazsa 2023’te tabana vururuz” görüşü lisana getiriliyor.

Kabine revizyonunda ise Erdoğan’ın tenkitlerin maksadında yer alan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu koruyup korumayacağının kıymetli olacağı kaydediliyor.

Tek koltuk tartışması

Parti içinde kabine ve parti idaresinde yapılacak değişikliğin kâfi olmayacağı, yeni sistemle tek koltukta birleşen cumhurbaşkanlığı- genel başkanlık modelinin de tartışılması gerektiğini tabir edenler de bulunuyor.

Bir müddettir yeni sistemle yürütmenin başı olarak tüm devlet işleri nedeniyle yükü ağırlaşan Erdoğan’ın partiye kâfi vakit ayıramadığı, bunun da kopukluklara neden olduğu lisana getiriliyor. Parti kulislerinde bilhassa 23 Haziran sonrasında “cumhurbaşkanlığı ve genel başkanlık ayrılabilir” önerisi daha sık lisana getirilmeye başlandı. Bu görüşe rağmen Erdoğan’ın genel başkanlığı bırakmasının mümkün olmadığını söyleyenler çoğunluğu oluşturuyor. Partide İstanbul’da seçimi kaybeden Binali Yıldırım’ın bundan sonra durumunun ne olacağı da tartışılıyor. 



Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bakanlık, başbakanlık ve TBMM başkanlığı yapan Yıldırım’a kesinlikle bir vazife vermek isteyeceği lisana getirilirken, bu konumun ne olabileceği üzerine baş yoruluyor. Yıldırım için yüklü olarak cumhurbaşkanlığı yardımcılığı olabileceği konuşulurken, genel lider vekilliği mümkünlüğü da lisana getiriliyor. Lakin bunun için Yıldırım’ın MKYK üyesi olması gerekiyor. Yıldırım’ın vazife istemeyerek milletvekili olarak devam etmek isteyebileceği de konuşuluyor. Parti kulislerinde şimdi bu bahis üzerinde bir kıymetlendirme yapılmaması ve karar olmamasına rağmen harikulâde kongre olacağı istikametinde ağır bir beklenti lisana getiriliyor. Erdoğan’ın, ağustos ayında fevkalâde kongreye giderek MKYK’yi değiştirebileceği kaydediliyor.

Emine Kaplan/Cumhuriyet