Diyet yapma fikri hiç kimseye hoş gelmez. Ancak kabul edelim ki; hem yemek yiyip hemde kilo kaybı sağlamak dünyada böyle bir yöntem yok. Tıptaki gerçek şudur; zayıflamak için alınan enerjinin, harcanan enerjiden az olması gereklidir.
Öyleyse daha az kalori almayı yani diyet yapmayı kolaylaştıracak ne yapabiliriz.?
KULAK AKUPUNKTURU!! Bu yöntemle kulaktaki hassas noktaların küçük metal iğnelerle uyarılarak diyet yaparken görülen olumsuzluklar giderilir. Bu yöntem diyet yaparken size;
[*]İştah ve acıkma hissinizi baskılar;çabuk doyup az acıkmanızı sağlar. [*]Midenizde ekşime, yanma, ağrı olmasını engeller. [*]Halsizlik, bitkinlik, tansiyon düşmesi olmasını engeller. [*]Diyet yapmaya bağlı oluşar aşırı stres, alınganlık, ve metabolizmanızın düzenlenmesini sağlar. Dolayısı ile diyet yapmadığınız dönemdeki kadar rahat olacak şekilde size diyet yaptıracağız!! Bu konuda çok idealıyız!!!
KULAK AKUPUNKTURU
Kulaklarımızın ön tarafında 180 Akupunktur noktası bulunmaktadır. Bu noktalar vücudumuzdaki bütün organlarla bağlı olup vücudumuzun bir bütünlüğümü sağlamaktadır. Kulaktaki bu noktalara iğne batırılarak, ışın yollanarak , kalıcı iğne ve tohum yapıştırılarak tedavi uygulanır.
Vücut ve Kulak Akupunkturu beraber yapıldığında daha iyi sonuç elde edilir. Kulak akupunkturu Çin'de binlerce senedir uygulanmaktadır. 1950'lerde ünlü Fransız doktor Nogier'nin yeni buluşları ile geliştirilerek Avrupa'da yaygın olarak kullanılmaktadır.
- Vücut Akupunkturu Nedir?
vücut akupunkturu - bilgiara.cominsan vücudundaki belirli akupunktur noktalarına iğneler sayesinde yapılan uyarılarla organizmanın derhal her yerine ulaşabilecek haberler iletilmektedir. bu iletişim, akupunktur noktasını oluşturan hücrelerden lokal hücresel uyarıların sinir terminallerine ve son olarak da beyne ulaşır. beyin de bu uyaranı lazım organlara ulaştırır ve ilgili organ ve uzuvlardaki enerji dengesi düzelir. bu nedenle hastalık da ortadan kalkmış olur.
- Lazer akupunkturu ve Lazer tedavisi nasil işliyor?
Bir önemli nokta: Lazer iğneleri dokuyu yok etmez sadece derinin üzerine yapiştirilir.
Birçok ortopedik, medikal, nörolojik ve psikoamatik rahatsizliklar bu yöntem ile mükemmel bir şekilde tedavi edilir. Buda spazmoltik, aneljezik ve immünostimülativ etkileri gösteriyor. Lazerle akupunktur ve lazer tedavisinin kesinlikle metal iğnelerden daha daha etkili olduğuda böylece kanitlanmiş oluyor.
Sigara birakma ve obezite tedavisinde mükemmel sonuçlar alınıyor.
[*]ŞİŞMANLIK (Obezite) NEDİR?
Keşke herşeyi yiyip zayıflayabilsek veya aynı kiloda kalabilsek. Hep bunu istememize rağmen kadın erkek hepimizin sorunu olan yanlış ve tek yönlü beslenme yüzünden bir çok sağlık sorunu ile karşılaşıyoruz.
Şişmanlık (obezite); vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Obezite, insan vücudunda bulunan bütün sistemleri (kalp, damar, solunum, hormonal, sindirim sistemi) sinsice etkileyen ve bir çok önemli rahatsızlığa zemin hazırlayan bir hastalıktır. Araştırmalara göre son 20 yıldır dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yayılıyor. Ülkemizde kadın nüfusumuzun üçte biri, erkek nüfusumuzun da yaklaşık beşte biri obez, yani şişmandır.
[*]İDEAL VÜCUT AĞIRLIĞI NEDİR?
Vücut ağırlığı ne olursa olsun, herkesin kilosu ile ilgili bir düşüncesi vardır. Kişiden kişiye farklılıklar gösteren bu düşünceler, değişik kiloların farklı olarak algılanmasına sebep olur. Sağlıklı ve ideal kilonun ne olduğu tartışılmaya başlandı. Bugün geldiğimiz noktada söylenebilecek en doğru şey, herkes için sağlıklı bir kilo değil; bir kilo aralığı olduğudur. Bu sınırları Beden Kitle İndeksi (BKI)’ ni hesaplayarak bulabiliriz.
BKI=Vücut Ağırlığı (Kg olarak)
Boyumuzun karesi (m2 olarak )
Bu indeks, bütün dünyada kabul edilen sınıflamaya göre;
- 18.5’ dan küçük ise; zayıf
- 18.5-25 arasında ise; normal
- 25-30 arasında ise; fazla kilolu
- 30-40 arasında ise; obez (şişman)
- 40’ dan büyükse; ileri derecede obez (şişman) olarak tanımlanır.
- İdeal olan; normal sınırlar içinde kalabilmek ve bunu sürekli kontrol edebiliyor olmaktır.
Kilo kontrolü, sadece kilo vermek değil, gerçek anlamda vücudunuzun kontrolünü elinize geçirmeniz demektir. Yani kendiniz için seçtiğiniz kiloya ulaştıktan sonra o kiloda kalabilmeniz ve bunu uzun yıllar koruyabilmenizdir.
Kilo kontrolü, sandığınız kadar zor olmamakla birlikte zaman ve sabır gerektirir. En önemli nokta; gerçekci, ulaşılabilir ve korunabilir hedefler belirlemektir. Kilo vermeye karar verdikten sonra başarısız olanların tek nedeni, bu hedefleri iyi belirleyememeleridir. İdeal kilo; en sağlıklı olduğunuz duygusal ve sosyal bakımdan kendinizle en barışık olduğunuz kilodur. Sadece % 5-10’luk kilo kaybı;
Kiloyla ilişkili hastalıkların riskini, kan basıncını, kan şekerini,
Kandaki kollesterrolü, erken ölüm riskini azaltır, kendinizi oldukça iyi hissetmenizi sağlar. Fazlasını siz düşünün!!!
Önerilen kilo verme hedefi; başlangıç ağırlığınızın % 10’undan fazla olmamalıdır.! Bu %10’luk hedefe ulaşıp, en az 3 ay koruyabilirsek, kilo vermeye devam edebilirsiniz. Çünkü vücudunuzun yeni kiloya uyum sağlayabilmesi için zamana ihtiyacı vardır ve bunu ondan esirgemeyin. Ayrıca bu kiloların ne kadar zamanda aldığınızı da unutmayınız! Kilo kaybı haftada 1 kg’ ı geçmemelidir.
Çünkü yavaş kilo kaybı daha gerçekçidir ve uzun süre korunabilir. 1 kg.=8000 kalori kaybı demektir. Öyleyse 1 kg verebilmek için yemeklerde aldığınız kalori miktarını azaltmanız ve harcadığınız kalori miktarını 8000 kalorinin üzerine çıkarmanız gerekiyor. Buna göre günlük kalori ihtiyacınızı karşılayabilmek için yemeklerle aldığınız kaloriyi; 1000-1200 kalori azaltırsanız haftada 1 kg verirsiniz. Çünkü spor yapmayan bir insanın kalori ihtiyacıkadınlarda 1800-2000 kalori, erkeklerde 2000-2500 kaloridir.