Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Al eline bir fırça boya şimdi boyayabilirsen!!Bizim bir rengimiz yok ki!!

Al eline bir fırça boya şimdi boyayabilirsen!!Bizim bir rengimiz yok ki!!
0
41

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
87
Puan
48
F-D Coin
0
Al eline bir fırça badana derhal boyayabilirsen!!Bizim bir rengimiz yok oysa!! Bana tarihi anlatma! Ben şimdiden geçtim geçmişin bıraktığı izlerden Sahi sen kimdin ve ne süre gelmiştin? Ömrüm… Kara çizgili bir defterin ilk sayfaları değin tozlu, ucundan kan damlayan bir bıçağın körelmiş kısmı dek işlevsiz… Her gece damarlarımdan akıcı kanı durdurabilmek uğruna, savaş veriyorum kendimle Toplu iğne ucunda yaşanmış ‘hayat’ kırıntılarından, dizlerimi kanatan aşk yenilgilerinden kaçabilmek uğruna var gücümle çalışıyorum Kelimeleri birer birer yaslıyorum adının kazındığı kalem uçlarına Benden fazla sana ait olan duygu sarhoşluklarını köreltiyorum uzadıkça cümleler, uzadıkça bu aşk Ankara’nın daralan, genişleyen, sonradan bitmiş daralan sokaklarında adım adım seni kazıyorum düşüncelerime Elimde, yakıldığı zamanı unutulmuş bir sigara, yarı her son nefeste bir ilk gibi çekiyorum seni içime Defalarca…durmadan…dur(a)madan!!! Sınırlarımı zorlayarak gelmiştin ve yine sınırlarımı zorlayarak işte gidiyorsun sanal dünyadan Öznesini ve yüklemini sıkı sıkı tut bu aşkın demiştin bir defasında hatırlıyor musun? Bu yüzden her cümlemde bu aşkın bir eylemi, varlığınınsa bir zamiri oldu Günler geçtikçe cümleler kısalır sandıkça hepsi uzamaya, bu aşksa kısalmaya başladı Kalemim bu kez senin için köreliyor Her aşk peşinde, kiminde ucu kırık, kiminde hemen şimdi işlenmemiş, kimindeyse gittikçe küçülen çürümüş bir odun parçası bıraktı Hemen tümü bir kenarda durmuş yüzüme yazıyorlar kayıp dışarı giden bir tarihin tüm cümlelerini Kendi senaryolarımın şaşkınlığında, reel ve yalan aralarında, ayıklamaya zorluyorlar ‘hangisiydi?’ sorusunun cevabını Meğer daha sonra dönmek ne zormuş aşkın eski, kalın ve tozlu kütüğüne Meğer sonra dikkate almak bütün adamakıllı bir paylaşımı, ne değin cana kast bir halmiş! Gece sevişmelerini bedende kor gibi yaşamak, omuzlarındaki masajın rahatlığını duyumsamak, istek zincirlerinin ruhta açtığı yarayı bitmiş anımsamak, meğer ne dek zormuş!! Suni uzantılara hiç bedel görmedim ben seni Doğaldın Doğal yazılmalıydın O akşam elime birincil kez dokunup ‘merhaba’ dediğin zamana değerinde kalmalıydın Öylesine içten, öylesine huzurlu ve öylesine… Bana ‘beklemek nedir?’ anlatma! Ben çoktan anladım, beklemenin alfabenin ilk harfinden fazla, son harfi olduğunu… Mercan setlerini bilirsin Denizlerin ciğeridir Boyları bir santimetreden fazla değildir; fakat tabi yana geldiklerinde, adaların ve kıta sahillerinin etrafında kilometrelerce bir alanı kaplarlar Biz seninle hiç ast yana gelemedik Gelsek de ast yana durmayı beceremedik Onlar, bitkilere benzer hayvanlar ve hayvan gibi davranan ot gibi yaşama Lakin sen de bilirsin ama suyun altında çeşitlilik, kimi zaman fazla da bir amaç ifade etmiyor Tıpatıp senin varlığının bundan böyle yoklukla bir olup bir manâ açıklama etmediği gibi! Üzgünüm Bu seçim benden çok sana ait Biliyorum, ben mercanlar gibi olamadım Çünkü onlar bir kaya kadar sertler Fakat gün geçtikçe mercan alanları küçülüyor Çünkü mercan setleri artık renklerini yitiriyor çok eskiden sen de benim rengimdin Uzun ayrılık günlerinden sonradan kısa bir buluşmayla griye dönen ruhumu, tek bir bakışla renklendirendin Fakat acilen, mikroskobik yosunların mercanları terk etmeye başladığı gibi, sen de beni terk ediyorsun Niçin mi? Nedeni değil, nedenleri var Olur Ya de ikimiz de mercanların hepsinin eşdeğer olmadığı gibi eşdeğer değiliz ve ikimiz de onlar gibi çevre(!) koşullarından öbür biçimde etkileniyoruz Anlayacağın, deniz suyu sıcaklığının 2029 derece olması ve deniz dibinde kayaların bulunması gerekirken; biz de bu koşulları sağlayamadık ve onlar gibi küçülmeye başladık seninle Ama esas zorunlu olan ne biliyor musun? Deniz suyunun fazla berrak ve pak olması… bizimki belki de daha en başından flu ve kirliydi … Denizim… Derin bakışlı derinliğim Coğrafyamın gökyüzü renkli çocuğu… Anla diye yok; anlama diye yazıldı bu ucu körelmiş kalemden, kelimeleri parçalayarak yazılan yazılar! Fazla mu beklenmedik aniden yakalandım siyah beyaz resimlerin ruhumda açtığı boşluğa, bilmiyorum fakat; tekrar umulmadık bir itirafla çekip gidiyorum kara sularından Telaşlı ve ürkek bakışlarınla, titreyen yazılarıma gelip misafir olan bedeninle, yaralarıma haylaz gözlerle bakan tuza sevdalı yüreğinle, birincil tutulduğum deniz sendin Ve derhal bana, yüz altmış karaktere sığdıramadığım ‘elveda’ sözcüğüyle, aşkından körelmiş deniz kokan bir kalemi, doyamadığım tenine mühürleyip çekip gitmek düşüyor hayatından Biliyorum ama; o renk senin için arzu; benim içinse ayrılık çağrıda bulunmak! alıntı  
 
858,496Konular
982,386Mesajlar
30,223Kullanıcılar
metocdametocSon üye
Üst Alt