nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Alİ İmran Suresi Meali
Alİ İmran Suresinin Türkçe Anlamı
1 Elif, Lâm Mîm,
2 Allah, kendisinden başka tanrı olmayan, hayy ve kayyûmdur
3 4 O, sana kendisinden öncekileri onay edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de tekrar O indirmişti Evet bu Furkan'ı da O indirdi Gerçek şu fakat, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir cefa vardır Allah fazla güçlüdür, intikamını alır
5 Şu da kesindir ancak, ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a rahat kalmaz
6 Sizi, rahimlerde dilediği gibi şekillendiren O'dur Kendisinden diğer tanrı olmayan, şöhret, şeref ve hikmet sahibi olan O'dur
7 Sana bu kitabı indiren O'dur Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne dışında tutmak için, dahası kendi keyflerine göre te'vil yapmak için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler Halbuki onun te'vilini Allah'dan diğer kimse bilmez İlimde uzman olanlar, Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandırderler Üstün akıllılardan başka biri da derin düşünmez
8 Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonradan kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin
9 Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonradan kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! hiç kuşkusuz, Sen bol ihsan sahibisin
10 Ey Rabbimiz! Belirlenmiş oysa, Sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın Belirli fakat Allah, hiç sözünden caymaz
11 Reel şu ama, kâfirlere, Allah'tan gelecek bir zararı, ne malları, ne de evlatları engelleyemez İşte onlar, o ateşin yakıtı olacaklar
12 Gidişatları, Firavun soyunun ve daha öncekilerin gidişatı gibidir Onlar, âyetlerimizi yalan saymışlardı Bunun üzerine Allah da onları işledikleri günahlar yüzünden yakalayıp alaşağı etti Allah, cezası çetin olandır
13 O inkârcı kâfirlere de oysa, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız Orası ne fena bir döşektir
14 Hiç kuşkusuz karşısında karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir göze çarpan ve ibret vardır Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu Görebilen gözleri olanlar için şüphesiz bunda açık açık bir ibret vardır
15 İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden fazla sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını karşılayan şeylerdir Ama varılacak yerin (ebedî hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır
16 De oysa, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanına cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, ayrıca tertemiz eşler var, ayrıca de Allah'dan bir rıza vardır Allah, o kulları görür
17 Onlar ki, Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi alev azabından koru!derler
18 O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe an duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaranları (görür)
19 Allah şehadet eyledi şu gerçeğe ama, başka tanrı yok, ama O vardır Tüm melekler ve ilim uluları da doğruca olarak buna şahittir ama, diğer tanrı yok, ancak O aziz, O hakîm vardır
20 Açıkçası Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonradan aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ancak, Allah hesabı çabuk görendir
21 Buna karşısında seninle münakayaşa kalkışırlarsa de ama: Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de fakat: Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?Eğer İslâm'a girerlerse hidayete ermiş olurlar Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ama beyanname etmektir Allah kulları görendir Allah'ın âyetlerini inkâr edenler ve haksız yere peygamberleri öldürenler, millet içinde adaleti emredenlerin canına kıyanlar yok mu? Bunları acıklı bir azapla müjdele!
22 İşte bunlar o kadar kimselerdir ki, dünyada da ahirette de bütün yaptıkları boşuna gitmiştir Onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır
23 Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanlar, arasında hüküm vermek için Allah'ın kitabına eğlence olunuyorlar da, sonradan içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyorlar
24 Bunun sebebi, onların emin günlerden diğer bize asla alev azabı dokunmazdemeleridir Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadır
25 O geleceğinde hiç kararsızlık olmayan günde kendilerini bir araya topladığımız ve hiç kimseye adaletsizlik edilmeden herkese ne kazandıysa ayrıntılarıyla ödendiği vakit halleri nasıl olacaktır?
26 De ancak: Ey mülkün sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de onu çeker alırsın, dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin Hayır Senin elindedir Muhakkak ki, Sen her şeye kâdirsin
27 Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü gecenin içine sokarsın; ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın Dilediğine de hesapsız rızık verirsin
28 Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri arkadaş edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilişiği indirimli olur, fakat onlardan bir korunma yapmanız başkadır bununla birlikte Allah sizi kendisinden korunmanız hususunda uyarır Nihâyet gidiş Allah'adır
29 De oysa, göğüslerinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini bilir Hiç şüphesiz Allah, her şeye kadirdir
30 O gün her nefis, ne hayır işlemişse, ne musibet yapmışsa onları önünde hazırlanmış bulur Yaptığı kötülüklerle kendi aralarında uzak bir uzaklık bulunsun ister Allah, size başlıca kendisinden çekinmenizi emreder şüphesiz ki Allah, kullarını çok esirger
31 De oysa, siz aslında Allah'ı seviyorsanız bana uyun ama, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın Çünkü Allah çok esirgeyici ve bağışlayıcıdır
32 De fakat, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eğer aksine giderlerse, değişkenlik yok ki Allah kâfirleri sevmez
33 Sahiden Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemler üstüne seçkin kıldı
34 Bir zürriyet olarak birbirinden gelmişlerdir Allah her şeyi işitendir, bilendir
35 İmran'ın karısı: Rabbim, karnımdakini bütün hür olarak sana adadım, benden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensindemişti
36 Onu doğurunca Allah onun ne doğurduğunu bilip dururken şöyle dedi: Rabbim, onu kız doğurdum; erkek, kız gibi değildir Ona Meryem adını verdim Onu ve soyunu koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum
37 Bunun üstüne Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu hoş bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya'nın himayesine verdi Zekeriyya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanına yeni bir yiyecek bulurdu Meryem! Bu sana nereden geldi?deyince, o da: Bu, Allah katındandırderdi Kuşkusuz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir
38 Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: Rabbim! Bana katından şanslı bir cins ver Kuşkusuz sen, duayı hakkıyle işitensindedi
39 Zekeriyya mabedde namaz kılarken melekler ona: Allah sana, Allah'dan bir kelimeyi doğrulayıcı, efendi, nefsine dominant ve iyilerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdelerdiye ünlediler
40 Zekeriyya: Ey Rabbim, benim nasıl oğlum olabilir? Bana yaşlılık gelip çattı, karım ise kısırdırdedi Allah: Öyledir, ama Allah dilediğini yaparbuyurdu
41 Zekeriyya: Rabbim! (oğlum olacağına dair) bana bir alâmet verdedi Allah da buyurdu ki: Senin için alâmet, insanlara üç gün, işaretten diğer söz söyleyememendir Keza Rabbini fazla lahza, sabahtan akşam tesbih et
42 Hani melekler: Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz yarattı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı
43 Ey Meryem! Rabbine an dur ve secdeye kapan ve rüku' edenlerle beraber rüku' etdemişlerdi
44 İşte bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir (Yoksa) Meryem'i kim himayesine alıp koruyacak?diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarında değildin (Bu hususta) Tartışırlarken de yanlarında bulunmadın
45 şöyle demişti: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor ancak, adı Meryem oğlu İsa Mesih'dir; dünyada da ahirette de itibarlı, bununla birlikte Allah'a çok yakınlardandır
46 Beşikte de, erişkin çağında da insanlarla konuşacak ve iyilerden olacaktır
47 (Meryem): Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?dedi Allah: Böylece lakin, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece 'ol!' der, o da hemencecik oluverirdedi
48 Allah ona kitab (okuma ve yazmay)ı, hikmeti ve Tevrat ile İncil'i öğretir
49 Allah onu İsrailoğullarına (şöyle diyecek) bir peygamber olarak gönderir: hiç kuşkusuz ben size Rabbinizden bir âyet (mucize, doküman) getirdim: Size, kuş biçiminde çamurdan birşey yaparım da içine üflerim, Allah'ın izniyle o, kuş olur; anadan doğma körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah'ın izniyle ölüleri diriltirim Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size haber veririm
50 Önümdeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak için (geldim) ve Rabbiniz göre size bir mucize getirdim Bundan Böyle Allah'tan korkun da bana uyun
51 Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Onun için hep O'na kulluk edin! İşte bu, dürüst yoldur
52 İsa onların inkârlarını hissedince: Allah yolunda yardımcılarım kim?dedi Havariler: Allah yolunda yardımcılar biziz Allah'a iman ettik Tanık ol fakat, biz kesin müslümanlarızdediler
53 Ey Rabbimiz, senin indirdiğine iman ettik, o peygambere de uyduk Bundan Böyle bizi şahidlerle beraber yaz
54 Onlar hileye başvurdular, Allah da onların tuzağını boşa çıkardı Allah hileleri boşuna çıkaranların en hayırlısıdır
55 O zaman Allah şöyle dedi: Ey İsa, hiç kuşkusuz seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim Ayrıca sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üzerinde tutacağım Sonradan dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim
56 İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab edeceğim, onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır
57 İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükafatlarını tastamam verecektir Allah zalimleri sevmez
58 İşte bu sana okuduğumuz, âyetlerden ve hikmetli Kur'ân'dandır
59 Açık Konuşmak Gerekirse Allah katında İsa'nın (yaratılışındaki) durumu, Âdem'in durumu gibidir; onu topraktan yarattı, sonra ona ol!dedi, o da oluverdi
60 Bu adalet (gerçek) senin rabbindendir, o halde şüphecilerden olma
61 Sana (zorunlu) bilgi geldikten daha sonra bundan böyle kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ama: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonradan da lanetleşelim; Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim
62 İşte (İsa hakkında söylenen) hakiki kıssa budur Allah'tan diğer hiçbir tanrı yoktur Belirlenmiş ki Allah fazla güçlüdür ve hikmet sahibidir
63 Eğer (haktan) yüz çevirirlerse, şüphesiz ki Allah bozguncuları çok iyi bilendir
64 De ama: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze geliniz Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın Eğer onlar tekrar yüz çevirirlerse, deyin oysa: Tanık olun biz müslümanlarız
65 Ey Kitap ehli! İbrahim hakkında neden tartışıyorsunuz? Fakat Tevrat da, İncil de ondan daha sonra indirilmiştir Siz hiç düşünmüyor musunuz?
66 İşte siz böylesiniz Haydi azıcık bilginiz olan şey hakkında tartıştınız, ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz
67 İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyandı; ama o, Allah'ı bir tanıyan doğruca bir müslümandı, müşriklerden de değildi
68 Doğrusu onların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber ve iman edenlerdir Allah da müminlerin dostudur
69 Kitap ehlinden bir grup sizi saptırmak istediler, halbuki sırf kendilerini saptırıyorlar da farkına varmıyorlar
70 Ey kitap ehli! (gerçeği) gördüğünüz halde, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?
71 Ey kitap ehli! Niçin hakkı batıla karıştırıyor ve mahsus gerçeği gizliyorsunuz?
72 Kitap ehlinden bir grup: Müminlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, şayet onlar da dönerlerdedi
73 Ve kendi dininize uyanlardan başkasına inanmayın(dediler) De ki: Şüphesiz içten yol, Allah'ın yoludur (Onlar kendi arasında): Size verilenin benzerinin hiçbir kimseye verilmiş olduğuna, yahut Rabbinizin huzurunda sizin aleyhinize deliller getireceklerine(de inanmayın dediler) De oysa: Lütuf Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir Allah, rahmeti bol olan, her şeyi hakkıyla bilendir
74 Rahmetini dilediğine atama eder Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir
75 Kitap ehlinden öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana eksiksiz iade eder Ama öylesi de vardır oysa, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez Bu da onların, Ümmîlere aleyhinde yaptıklarımızdan bize vebal yokturdemelerinden dolayıdır Ve onlar, bilerek Allah'a karşısında yalan söylerler
76 Hayır, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa, kuşkusuz Allah da korunanları sever
77 Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir Onlar için acı bir azab vardır
78 Kitap ehlinden öyle bir güruh da vardır ancak, siz onu kitaptan sanasınız diye, dillerini kitaba içten eğip bükerler Halbuki o, kitaptan değildir Bu, Allah katındandırderler; oysa o, Allah katından değildir Allah'a karşı, kendileri bilip dururken, yalan söylerler
79 İnsanlardan hiçbir kimseye, Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonradan, kalkıp insanlara: Allah'ı bırakıp bana kul olundemesi yakışmaz Fakat onun: Öğrettiğiniz ve okuduğunuz kitap uyarınca Rabb'e halis kullar olun(demesi uygundur)
80 Ve O size: i ve peygamberleri tanrılar edinindiye de emretmez Siz müslüman olduktan sonra, size hiç inkârı emreder mi?
81 Allah peygamberlerden şöyle laf almıştı: Andolsun ki size kitab ve hikmet verdim, daha sonra yanınızda bulunan (kitaplar)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona emin inanacak ve ona destek edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?demişti Onlar: Kabul ettikdediler (Allah da) dedi ancak: Öyleyse tanık olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım
82 Artık bundan sonradan her kim dönerse, işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir
83 Onlar, Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O'na boyun eğmiştir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir
84 De ancak: Allah'a, bize indirilen (Kur'ân)e, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandık Onların aralarında hiçbir ayrım gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuşlarız
85 Kim İslâm'dan diğer bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır
86 İnandıktan, Peygamber'in hak olduğuna şehadet ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten daha sonra, inkâra sapan bir milleti Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalimler güruhunu doğru yola iletmez
87 İşte onların cezaları, Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin laneti onların üzerlerindedir
88 Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır
89 Fakat bundan sonradan tevbe edip kendini düzeltenler diğer şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir
90 Kuşkusuz imanlarının ardındaki küfreden, daha sonra da küfrünü artırmış olanların tevbeleri katiyen kabul olunmaz İşte onlar sapıkların ta kendileridir
91 Belirlenmiş ama inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler, yeryüzü dolusu altın fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir İşte dayanılmaz azab onlar içindir Onların hiçbir yardımcıları da yoktur
92 Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, reel iyiliğe asla erişemezsiniz Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir
93 Tevrat indirilmeden önce, İsrail (Yakub)in kendisine haram kıldığı dışarıya, yiyeceklerin hepsi İsrailoğullarına helal idi De ki: Eğer doğrulardan iseniz, haydi Tevrat'ı getirip okuyun
94 Kim bundan sonra Allah'a karşı yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir
95 De ama: Allah doğru söylemiştir O Kadar ise direkt olarak, Allah'ı birleyici olarak İbrahim'in dinine uyun O, müşriklerden değildi
96 Şüphesiz insanlar için kurulan birincil mabed, Mekke'deki fazla kutsal ve tüm âlemlere hidayet kaynağı olan Beyt (Kabe)dir
97 Onda apaçık deliller, İbrahim'in makamı vardır Oraya giren güvene erer Ona bir yol bulabilenlerin Beyt'i haccetmesi Allah'ın halk üzerinde bir hakkıdır Kim inkâr ederse, şüphesiz Allah tüm âlemlerden müstağni (kimseye fakir değil, her şey ona fakir)dir
98 De ancak: Ey kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken neden Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?
99 De ki: Ey kitap ehli! Gerçeği görüp bildiğiniz hâlde neden Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir *
Alİ İmran Suresinin Türkçe Anlamı
1 Elif, Lâm Mîm,
2 Allah, kendisinden başka tanrı olmayan, hayy ve kayyûmdur
3 4 O, sana kendisinden öncekileri onay edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de tekrar O indirmişti Evet bu Furkan'ı da O indirdi Gerçek şu fakat, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir cefa vardır Allah fazla güçlüdür, intikamını alır
5 Şu da kesindir ancak, ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a rahat kalmaz
6 Sizi, rahimlerde dilediği gibi şekillendiren O'dur Kendisinden diğer tanrı olmayan, şöhret, şeref ve hikmet sahibi olan O'dur
7 Sana bu kitabı indiren O'dur Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne dışında tutmak için, dahası kendi keyflerine göre te'vil yapmak için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler Halbuki onun te'vilini Allah'dan diğer kimse bilmez İlimde uzman olanlar, Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandırderler Üstün akıllılardan başka biri da derin düşünmez
8 Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonradan kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin
9 Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonradan kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! hiç kuşkusuz, Sen bol ihsan sahibisin
10 Ey Rabbimiz! Belirlenmiş oysa, Sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde bütün insanları bir araya toplayacaksın Belirli fakat Allah, hiç sözünden caymaz
11 Reel şu ama, kâfirlere, Allah'tan gelecek bir zararı, ne malları, ne de evlatları engelleyemez İşte onlar, o ateşin yakıtı olacaklar
12 Gidişatları, Firavun soyunun ve daha öncekilerin gidişatı gibidir Onlar, âyetlerimizi yalan saymışlardı Bunun üzerine Allah da onları işledikleri günahlar yüzünden yakalayıp alaşağı etti Allah, cezası çetin olandır
13 O inkârcı kâfirlere de oysa, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız Orası ne fena bir döşektir
14 Hiç kuşkusuz karşısında karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir göze çarpan ve ibret vardır Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu Görebilen gözleri olanlar için şüphesiz bunda açık açık bir ibret vardır
15 İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden fazla sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını karşılayan şeylerdir Ama varılacak yerin (ebedî hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır
16 De oysa, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanına cennetler var ki, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, ayrıca tertemiz eşler var, ayrıca de Allah'dan bir rıza vardır Allah, o kulları görür
17 Onlar ki, Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi alev azabından koru!derler
18 O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe an duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaranları (görür)
19 Allah şehadet eyledi şu gerçeğe ama, başka tanrı yok, ama O vardır Tüm melekler ve ilim uluları da doğruca olarak buna şahittir ama, diğer tanrı yok, ancak O aziz, O hakîm vardır
20 Açıkçası Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonradan aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ancak, Allah hesabı çabuk görendir
21 Buna karşısında seninle münakayaşa kalkışırlarsa de ama: Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de fakat: Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?Eğer İslâm'a girerlerse hidayete ermiş olurlar Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ama beyanname etmektir Allah kulları görendir Allah'ın âyetlerini inkâr edenler ve haksız yere peygamberleri öldürenler, millet içinde adaleti emredenlerin canına kıyanlar yok mu? Bunları acıklı bir azapla müjdele!
22 İşte bunlar o kadar kimselerdir ki, dünyada da ahirette de bütün yaptıkları boşuna gitmiştir Onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır
23 Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanlar, arasında hüküm vermek için Allah'ın kitabına eğlence olunuyorlar da, sonradan içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyorlar
24 Bunun sebebi, onların emin günlerden diğer bize asla alev azabı dokunmazdemeleridir Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadır
25 O geleceğinde hiç kararsızlık olmayan günde kendilerini bir araya topladığımız ve hiç kimseye adaletsizlik edilmeden herkese ne kazandıysa ayrıntılarıyla ödendiği vakit halleri nasıl olacaktır?
26 De ancak: Ey mülkün sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de onu çeker alırsın, dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin Hayır Senin elindedir Muhakkak ki, Sen her şeye kâdirsin
27 Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü gecenin içine sokarsın; ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın Dilediğine de hesapsız rızık verirsin
28 Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri arkadaş edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilişiği indirimli olur, fakat onlardan bir korunma yapmanız başkadır bununla birlikte Allah sizi kendisinden korunmanız hususunda uyarır Nihâyet gidiş Allah'adır
29 De oysa, göğüslerinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini bilir Hiç şüphesiz Allah, her şeye kadirdir
30 O gün her nefis, ne hayır işlemişse, ne musibet yapmışsa onları önünde hazırlanmış bulur Yaptığı kötülüklerle kendi aralarında uzak bir uzaklık bulunsun ister Allah, size başlıca kendisinden çekinmenizi emreder şüphesiz ki Allah, kullarını çok esirger
31 De oysa, siz aslında Allah'ı seviyorsanız bana uyun ama, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın Çünkü Allah çok esirgeyici ve bağışlayıcıdır
32 De fakat, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eğer aksine giderlerse, değişkenlik yok ki Allah kâfirleri sevmez
33 Sahiden Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemler üstüne seçkin kıldı
34 Bir zürriyet olarak birbirinden gelmişlerdir Allah her şeyi işitendir, bilendir
35 İmran'ın karısı: Rabbim, karnımdakini bütün hür olarak sana adadım, benden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensindemişti
36 Onu doğurunca Allah onun ne doğurduğunu bilip dururken şöyle dedi: Rabbim, onu kız doğurdum; erkek, kız gibi değildir Ona Meryem adını verdim Onu ve soyunu koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum
37 Bunun üstüne Rabbi onu güzel bir şekilde kabul buyurdu ve onu hoş bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya'nın himayesine verdi Zekeriyya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanına yeni bir yiyecek bulurdu Meryem! Bu sana nereden geldi?deyince, o da: Bu, Allah katındandırderdi Kuşkusuz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir
38 Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: Rabbim! Bana katından şanslı bir cins ver Kuşkusuz sen, duayı hakkıyle işitensindedi
39 Zekeriyya mabedde namaz kılarken melekler ona: Allah sana, Allah'dan bir kelimeyi doğrulayıcı, efendi, nefsine dominant ve iyilerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdelerdiye ünlediler
40 Zekeriyya: Ey Rabbim, benim nasıl oğlum olabilir? Bana yaşlılık gelip çattı, karım ise kısırdırdedi Allah: Öyledir, ama Allah dilediğini yaparbuyurdu
41 Zekeriyya: Rabbim! (oğlum olacağına dair) bana bir alâmet verdedi Allah da buyurdu ki: Senin için alâmet, insanlara üç gün, işaretten diğer söz söyleyememendir Keza Rabbini fazla lahza, sabahtan akşam tesbih et
42 Hani melekler: Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz yarattı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı
43 Ey Meryem! Rabbine an dur ve secdeye kapan ve rüku' edenlerle beraber rüku' etdemişlerdi
44 İşte bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir (Yoksa) Meryem'i kim himayesine alıp koruyacak?diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarında değildin (Bu hususta) Tartışırlarken de yanlarında bulunmadın
45 şöyle demişti: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor ancak, adı Meryem oğlu İsa Mesih'dir; dünyada da ahirette de itibarlı, bununla birlikte Allah'a çok yakınlardandır
46 Beşikte de, erişkin çağında da insanlarla konuşacak ve iyilerden olacaktır
47 (Meryem): Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?dedi Allah: Böylece lakin, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece 'ol!' der, o da hemencecik oluverirdedi
48 Allah ona kitab (okuma ve yazmay)ı, hikmeti ve Tevrat ile İncil'i öğretir
49 Allah onu İsrailoğullarına (şöyle diyecek) bir peygamber olarak gönderir: hiç kuşkusuz ben size Rabbinizden bir âyet (mucize, doküman) getirdim: Size, kuş biçiminde çamurdan birşey yaparım da içine üflerim, Allah'ın izniyle o, kuş olur; anadan doğma körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah'ın izniyle ölüleri diriltirim Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size haber veririm
50 Önümdeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak için (geldim) ve Rabbiniz göre size bir mucize getirdim Bundan Böyle Allah'tan korkun da bana uyun
51 Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Onun için hep O'na kulluk edin! İşte bu, dürüst yoldur
52 İsa onların inkârlarını hissedince: Allah yolunda yardımcılarım kim?dedi Havariler: Allah yolunda yardımcılar biziz Allah'a iman ettik Tanık ol fakat, biz kesin müslümanlarızdediler
53 Ey Rabbimiz, senin indirdiğine iman ettik, o peygambere de uyduk Bundan Böyle bizi şahidlerle beraber yaz
54 Onlar hileye başvurdular, Allah da onların tuzağını boşa çıkardı Allah hileleri boşuna çıkaranların en hayırlısıdır
55 O zaman Allah şöyle dedi: Ey İsa, hiç kuşkusuz seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim Ayrıca sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üzerinde tutacağım Sonradan dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim
56 İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab edeceğim, onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır
57 İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükafatlarını tastamam verecektir Allah zalimleri sevmez
58 İşte bu sana okuduğumuz, âyetlerden ve hikmetli Kur'ân'dandır
59 Açık Konuşmak Gerekirse Allah katında İsa'nın (yaratılışındaki) durumu, Âdem'in durumu gibidir; onu topraktan yarattı, sonra ona ol!dedi, o da oluverdi
60 Bu adalet (gerçek) senin rabbindendir, o halde şüphecilerden olma
61 Sana (zorunlu) bilgi geldikten daha sonra bundan böyle kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ama: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, sonradan da lanetleşelim; Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim
62 İşte (İsa hakkında söylenen) hakiki kıssa budur Allah'tan diğer hiçbir tanrı yoktur Belirlenmiş ki Allah fazla güçlüdür ve hikmet sahibidir
63 Eğer (haktan) yüz çevirirlerse, şüphesiz ki Allah bozguncuları çok iyi bilendir
64 De ama: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda ortak olan bir söze geliniz Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi eş tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın Eğer onlar tekrar yüz çevirirlerse, deyin oysa: Tanık olun biz müslümanlarız
65 Ey Kitap ehli! İbrahim hakkında neden tartışıyorsunuz? Fakat Tevrat da, İncil de ondan daha sonra indirilmiştir Siz hiç düşünmüyor musunuz?
66 İşte siz böylesiniz Haydi azıcık bilginiz olan şey hakkında tartıştınız, ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz
67 İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyandı; ama o, Allah'ı bir tanıyan doğruca bir müslümandı, müşriklerden de değildi
68 Doğrusu onların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber ve iman edenlerdir Allah da müminlerin dostudur
69 Kitap ehlinden bir grup sizi saptırmak istediler, halbuki sırf kendilerini saptırıyorlar da farkına varmıyorlar
70 Ey kitap ehli! (gerçeği) gördüğünüz halde, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?
71 Ey kitap ehli! Niçin hakkı batıla karıştırıyor ve mahsus gerçeği gizliyorsunuz?
72 Kitap ehlinden bir grup: Müminlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, şayet onlar da dönerlerdedi
73 Ve kendi dininize uyanlardan başkasına inanmayın(dediler) De ki: Şüphesiz içten yol, Allah'ın yoludur (Onlar kendi arasında): Size verilenin benzerinin hiçbir kimseye verilmiş olduğuna, yahut Rabbinizin huzurunda sizin aleyhinize deliller getireceklerine(de inanmayın dediler) De oysa: Lütuf Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir Allah, rahmeti bol olan, her şeyi hakkıyla bilendir
74 Rahmetini dilediğine atama eder Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir
75 Kitap ehlinden öylesi vardır ki, ona yüklerle mal emanet etsen, onu sana eksiksiz iade eder Ama öylesi de vardır oysa, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez Bu da onların, Ümmîlere aleyhinde yaptıklarımızdan bize vebal yokturdemelerinden dolayıdır Ve onlar, bilerek Allah'a karşısında yalan söylerler
76 Hayır, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa, kuşkusuz Allah da korunanları sever
77 Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir Onlar için acı bir azab vardır
78 Kitap ehlinden öyle bir güruh da vardır ancak, siz onu kitaptan sanasınız diye, dillerini kitaba içten eğip bükerler Halbuki o, kitaptan değildir Bu, Allah katındandırderler; oysa o, Allah katından değildir Allah'a karşı, kendileri bilip dururken, yalan söylerler
79 İnsanlardan hiçbir kimseye, Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonradan, kalkıp insanlara: Allah'ı bırakıp bana kul olundemesi yakışmaz Fakat onun: Öğrettiğiniz ve okuduğunuz kitap uyarınca Rabb'e halis kullar olun(demesi uygundur)
80 Ve O size: i ve peygamberleri tanrılar edinindiye de emretmez Siz müslüman olduktan sonra, size hiç inkârı emreder mi?
81 Allah peygamberlerden şöyle laf almıştı: Andolsun ki size kitab ve hikmet verdim, daha sonra yanınızda bulunan (kitaplar)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona emin inanacak ve ona destek edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?demişti Onlar: Kabul ettikdediler (Allah da) dedi ancak: Öyleyse tanık olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım
82 Artık bundan sonradan her kim dönerse, işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir
83 Onlar, Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O'na boyun eğmiştir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir
84 De ancak: Allah'a, bize indirilen (Kur'ân)e, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandık Onların aralarında hiçbir ayrım gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuşlarız
85 Kim İslâm'dan diğer bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır
86 İnandıktan, Peygamber'in hak olduğuna şehadet ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten daha sonra, inkâra sapan bir milleti Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalimler güruhunu doğru yola iletmez
87 İşte onların cezaları, Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin laneti onların üzerlerindedir
88 Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır
89 Fakat bundan sonradan tevbe edip kendini düzeltenler diğer şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir
90 Kuşkusuz imanlarının ardındaki küfreden, daha sonra da küfrünü artırmış olanların tevbeleri katiyen kabul olunmaz İşte onlar sapıkların ta kendileridir
91 Belirlenmiş ama inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler, yeryüzü dolusu altın fidye verseler bile hiç birisinden asla kabul edilmeyecektir İşte dayanılmaz azab onlar içindir Onların hiçbir yardımcıları da yoktur
92 Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, reel iyiliğe asla erişemezsiniz Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir
93 Tevrat indirilmeden önce, İsrail (Yakub)in kendisine haram kıldığı dışarıya, yiyeceklerin hepsi İsrailoğullarına helal idi De ki: Eğer doğrulardan iseniz, haydi Tevrat'ı getirip okuyun
94 Kim bundan sonra Allah'a karşı yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir
95 De ama: Allah doğru söylemiştir O Kadar ise direkt olarak, Allah'ı birleyici olarak İbrahim'in dinine uyun O, müşriklerden değildi
96 Şüphesiz insanlar için kurulan birincil mabed, Mekke'deki fazla kutsal ve tüm âlemlere hidayet kaynağı olan Beyt (Kabe)dir
97 Onda apaçık deliller, İbrahim'in makamı vardır Oraya giren güvene erer Ona bir yol bulabilenlerin Beyt'i haccetmesi Allah'ın halk üzerinde bir hakkıdır Kim inkâr ederse, şüphesiz Allah tüm âlemlerden müstağni (kimseye fakir değil, her şey ona fakir)dir
98 De ancak: Ey kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken neden Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?
99 De ki: Ey kitap ehli! Gerçeği görüp bildiğiniz hâlde neden Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir *