iltasyazilim
FD Üye
Alİ İmran Suresi Meali
Alİ İmran Suresinin Tamamının Meali
ALİ İMRAN:
1 Elif, Lâm Mîm,
2 Allah, kendisinden başka tanrı olmayan, hayy ve kayyûmdur
3 4 O, sana kendisinden öncekileri onaylama edip doğrulayan bu kitabı yargı ile indirdi Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de tekrar O indirmişti Evet bu Furkan'ı da O indirdi Hakiki şu ancak, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır Allah fazla güçlüdür, intikamını alır
5 Şu da kesindir ki, ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a bakımlı kalmaz
6 Sizi, rahimlerde dilediği gibi şekillendiren O'dur Kendisinden başka tanrı olmayan, şan, şeref ve hikmet sahibi olan O'dur
7 Sana bu kitabı indiren O'dur Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ancak, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne dışında tutmak için, bir de kendi keyflerine tarafından te'vil yerine getirmek için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler Halbuki onun te'vilini Allah'dan diğer kimse bilmez İlimde uzman olanlar, Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandırderler Üstün akıllılardan başka biri da derin düşünmez
8 Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonra kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin
9 Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonradan kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin
10 Ey Rabbimiz! Emin ki, Sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde tüm insanları bir araya toplayacaksın Belirli oysa Allah, hiç sözünden caymaz
11 Hakiki şu oysa, kâfirlere, Allah'tan gelecek bir zararı, ne malları, ne de evlatları engelleyemez İşte onlar, o ateşin yakıtı olacaklar
12 Gidişatları, Firavun soyunun ve daha öncekilerin gidişatı gibidir Onlar, âyetlerimizi yalan saymışlardı Bunun üzerine Allah da onları işledikleri günahlar yüzünden yakalayıp alaşağı etti Allah, cezası çetin olandır
13 O inkârcı kâfirlere de oysa, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız Orası ne kötü bir döşektir
14 Hiç kuşkusuz karşı karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir göze çarpan ve ibret vardır Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu Gören gözleri olanlar için kesinlikle bunda apaçık bir ibret vardır
15 İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler fazla süslü gösterilmiştir Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını karşılayan şeylerdir Fakat varılacak yerin (ebedî hayatın) tüm güzellikleri Allah katındadır
16 De fakat, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ama, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, keza de Allah'dan bir rıza vardır Allah, o kulları görür
17 Onlar ancak, Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi alev azabından koru!derler
18 O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe an duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaranları (görür)
19 Allah şehadet eyledi şu gerçeğe fakat, başka tanrı değil, fakat O vardır Tüm melekler ve ilim uluları da doğrudan doğruya olarak buna şahittir ki, başka tanrı yok, oysa O aziz, O hakîm vardır
20 Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir
21 Buna karşısında seninle münakayaşa kalkışırlarsa de ama: Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de ki: Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?Eğer İslâm'a girerlerse hidayete ermiş olurlar Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak beyanat etmektir Allah kulları görendir Allah'ın âyetlerini inkâr edenler ve haksız yere peygamberleri öldürenler, millet içinde adaleti emredenlerin canına kıyanlar değil mu? Bunları dokunaklı bir azapla müjdele!
22 İşte bunlar o kadar kimselerdir ama, dünyada da ahirette de tüm yaptıkları boşa gitmiştir Onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır
23 Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanlar, arasında hüküm vermek için Allah'ın kitabına ağırlama olunuyorlar da, sonradan içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyorlar
24 Bunun sebebi, onların belli günlerden diğer bize katiyen ateş azabı dokunmazdemeleridir Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadır
25 O geleceğinde hiç değişkenlik olmayan günde kendilerini bir araya topladığımız ve hiç kimseye haksızlık edilmeden herkese ne kazandıysa ayrıntılarıyla ödendiği süre halleri nasıl olacaktır?
26 De oysa: Ey mülkün sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de onu çeker alırsın, dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin Hayır Senin elindedir Belirlenmiş ama, Sen her şeye kâdirsin
27 Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü gecenin içine sokarsın; ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın Dilediğine de hesapsız rızık verirsin
28 Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilişiği kesilmiş olur, ancak onlardan bir korunma yapmanız başkadır aynı zamanda Allah sizi kendisinden korunmanız hususunda uyarır Nihâyet gidiş Allah'adır
29 De ki, göğüslerinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini bilir Hiç kuşkusuz Allah, her şeye kadirdir
30 O gün her nefis, ne hayır işlemişse, ne kötülük yapmışsa onları önünde hazırlanmış bulur Yaptığı kötülüklerle kendi arasında uzak bir mesafe bulunsun ister Allah, size başlıca kendisinden çekinmenizi emreder şüphesiz ki Allah, kullarını fazla esirger
31 De oysa, siz gerçekten Allah'ı seviyorsanız bana uyun ancak, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın Çünkü Allah çok esirgeyici ve bağışlayıcıdır
32 De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eğer aksine giderlerse, değişkenlik yok oysa Allah kâfirleri sevmez
33 Aslında Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemler üstüne seçkin kıldı
34 Bir zürriyet olarak birbirinden gelmişlerdir Allah her şeyi işitendir, bilendir
35 İmran'ın karısı: Rabbim, karnımdakini tam bağımsızlık olarak sana adadım, benden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensindemişti
36 Onu doğurunca Allah onun ne doğurduğunu bilip dururken şöyle dedi: Rabbim, onu kız doğurdum; erkek, kız gibi değildir Ona Meryem adını verdim Onu ve soyunu koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum
37 Bunun üstüne Rabbi onu hoş bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya'nın himayesine verdi Zekeriyya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanına yeni bir yiyecek bulurdu Meryem! Bu sana nereden geldi?deyince, o da: Bu, Allah katındandırderdi Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir
38 Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: Rabbim! Bana katından şanslı bir cins ver Kuşkusuz sen, duayı hakkıyle işitensindedi
39 Zekeriyya mabedde namaz kılarken melekler ona: Allah sana, Allah'dan bir kelimeyi doğrulayıcı, efendi, nefsine baskın ve iyilerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdelerdiye ünlediler
40 Zekeriyya: Ey Rabbim, benim nasıl oğlum olabilir? Bana ihtiyarlık gelip çattı, karım ise kısırdırdedi Allah: Öyledir, fakat Allah dilediğini yaparbuyurdu
41 Zekeriyya: Rabbim! (oğlum olacağına dair) bana bir alâmet verdedi Allah da buyurdu ki: Senin için alâmet, insanlara üç gün, işaretten başka söz söyleyememendir Hem Rabbini fazla lahza, sabahleyin akşam tesbih et
42 Hani melekler: Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz yarattı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı
43 Ey Meryem! Rabbine an dur ve secdeye kapan ve rüku' edenlerle beraber rüku' etdemişlerdi
44 İşte bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir (Yoksa) Meryem'i kim himayesine alıp koruyacak?diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarında değildin (Bu hususta) Tartışırlarken de yanlarında bulunmadın
45 şöyle demişti: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor ama, adı Meryem oğlu İsa Mesih'dir; dünyada da ahirette de itibarlı, bununla beraber Allah'a fazla yakınlardandır
46 Beşikte de, erişkin çağında da insanlarla konuşacak ve iyilerden olacaktır
47 (Meryem): Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?dedi Allah: Böylece ama, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece 'ol!' der, o da hemen oluverirdedi
48 Allah ona kitab (okuma ve yazmay)ı, hikmeti ve Tevrat ile İncil'i öğretir
49 Allah onu İsrailoğullarına (şöyle diyecek) bir peygamber olarak gönderir: şüphesiz ki ben size Rabbinizden bir âyet (mucize, belge) getirdim: Size, kuş biçiminde çamurdan birşey yaparım da içine üflerim, Allah'ın izniyle o, kuş olur; anadan doğma körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah'ın izniyle ölüleri diriltirim Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size haber veririm
50 Önümdeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak için (geldim) ve Rabbiniz tarafından size bir mucize getirdim Bundan Böyle Allah'tan korkun da bana uyun
51 Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Onun için daima O'na kulluk edin! İşte bu, doğru yoldur
52 İsa onların inkârlarını hissedince: Allah yolunda yardımcılarım kim?dedi Havariler: Allah yolunda yardımcılar biziz Allah'a iman ettik Tanık ol ki, biz muhakkak müslümanlarızdediler
53 Ey Rabbimiz, senin indirdiğine iman ettik, o peygambere de uyduk Bundan Böyle bizi şahidlerle beraber yaz
54 Onlar hileye başvurdular, Allah da onların tuzağını boşuna çıkardı Allah hileleri nafile çıkaranların en hayırlısıdır
55 O vakit Allah şöyle dedi: Ey İsa, hiç kuşkusuz seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim Keza sana uyanları, kıyamete değin o küfredenlerin üzerinde tutacağım Sonradan dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim
56 İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab edeceğim, onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır
57 İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükafatlarını tastamam verecektir Allah zalimleri sevmez
58 İşte bu sana okuduğumuz, âyetlerden ve hikmetli Kur'ân'dandır
59 Açık Konuşmak Gerekirse Allah katında İsa'nın (yaratılışındaki) durumu, Âdem'in durumu gibidir; onu topraktan yarattı, sonra ona ol!dedi, o da oluverdi
60 Bu adalet (reel) senin rabbindendir, o halde şüphecilerden olma
61 Sana (gerekli) data geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de oysa: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, daha sonra da lanetleşelim; Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim
62 İşte (İsa hakkında söylenen) gerçek kıssa budur Allah'tan diğer hiçbir tanrı yoktur Emin ancak Allah fazla güçlüdür ve hikmet sahibidir
63 Eğer (haktan) yüz çevirirlerse, şüphesiz ki Allah bozguncuları çok iyi bilendir
64 De fakat: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi benzeyen tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın Eğer onlar yeniden yüz çevirirlerse, deyin ki: Tanık olun biz müslümanlarız
65 Ey Kitap ehli! İbrahim hakkında neden tartışıyorsunuz? Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir Siz hiç düşünmüyor musunuz?
66 İşte siz böylesiniz Haydi azıcık bilginiz olan şey hakkında tartıştınız, ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında neden tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz
67 İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyandı; ama o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir müslümandı, müşriklerden de değildi
68 Açık Konuşmak Gerekirse onların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber ve iman edenlerdir Allah da müminlerin dostudur
69 Kitap ehlinden bir grup sizi çarpıtmak istediler, halbuki sırf kendilerini saptırıyorlar da farkına varmıyorlar
70 Ey kitap ehli! (gerçeği) gördüğünüz halde, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?
71 Ey kitap ehli! Niçin hakkı batıla karıştırıyor ve kasten gerçeği gizliyorsunuz?
72 Kitap ehlinden bir grup: Müminlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, ola ki onlar da dönerlerdedi
73 Ve kendi dininize uyanlardan başkasına inanmayın(dediler) De ki: Kuşkusuz dürüst yol, Allah'ın yoludur (Onlar kendi arasında): Size verilenin benzerinin hiçbir kimseye verilmiş olduğuna, yahut Rabbinizin huzurunda sizin aleyhinize deliller getireceklerine(de inanmayın dediler) De fakat: Lütuf Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir Allah, rahmeti bol olan, her şeyi hakkıyla bilendir
74 Rahmetini dilediğine görev eder Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir
75 Kitap ehlinden öylesi vardır ama, ona yüklerle mal itimat etsen, onu sana eksiksiz iade eder Fakat öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez Bu da onların, Ümmîlere aleyhinde yaptıklarımızdan bize vebal yokturdemelerinden dolayıdır Ve onlar, bilerek Allah'a aleyhinde yalan söylerler
76 Hayır, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa, kuşkusuz Allah da korunanları sever
77 Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir Onlar için acı bir azab vardır
78 Kitap ehlinden böylece bir güruh da vardır ama, siz onu kitaptan sanasınız diye, dillerini kitaba içten eğip bükerler Halbuki o, kitaptan değildir Bu, Allah katındandırderler; ama o, Allah katından değildir Allah'a karşısında, kendileri bilip dururken, yalan söylerler
79 İnsanlardan hiçbir kimseye, Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonra, kalkıp insanlara: Allah'ı bırakıp bana kul olundemesi yakışmaz Fakat onun: Öğrettiğiniz ve okuduğunuz kitap gereğince Rabb'e halis kullar olun(demesi uygundur)
80 Ve O size: i ve peygamberleri tanrılar edinindiye de emretmez Siz müslüman olduktan daha sonra, size hiç inkârı emreder mi?
81 Allah peygamberlerden şöyle söz almıştı: Andolsun ancak size kitab ve hikmet verdim, sonradan yanınızda bulunan (kitaplar)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona belli inanacak ve ona destek edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?demişti Onlar: Kabul ettikdediler (Allah da) dedi ama: Öyleyse şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım
82 Bundan Böyle bundan sonradan her kim dönerse, işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir
83 Onlar, Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa tümü, ister istemez O'na boyun eğmiştir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir
84 De ancak: Allah'a, bize indirilen (Kur'ân)e, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandık Onların aralarında hiçbir fark gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuşlarız
85 Kim İslâm'dan diğer bir din ararsa ondan katiyen kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır
86 İnandıktan, Peygamber'in hak olduğuna şehadet ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra, inkâra sapan bir milleti Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalimler güruhunu doğru yola iletmez
87 İşte onların cezaları, Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin laneti onların üzerlerindedir
88 Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır
89 Oysa bundan daha sonra tevbe edip kendini düzeltenler diğer şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir
90 Şüphesiz imanlarının ardındaki küfreden, sonradan da küfrünü artırmış olanların tevbeleri asla kabul olunmaz İşte onlar sapıkların ta kendileridir
91 Belirli fakat inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler, yeryüzü dolusu altın fidye verseler bile hiç birisinden katiyen kabul edilmeyecektir İşte dayanılmaz azab onlar içindir Onların hiçbir yardımcıları da yoktur
92 Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, reel iyiliğe asla erişemezsiniz Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir
93 Tevrat indirilmeden önce, İsrail (Yakub)in kendisine haram kıldığı haricen, yiyeceklerin tümü İsrailoğullarına helal idi De ama: Eğer doğrulardan iseniz, haydi Tevrat'ı getirip okuyun
94 Kim bundan sonra Allah'a aleyhinde yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir
95 De fakat: Allah doğru söylemiştir Öyle ise dosdoğru, Allah'ı birleyici olarak İbrahim'in dinine uyun O, müşriklerden değildi
96 Şüphesiz halk müziği için kurulan birincil mabed, Mekke'deki çok mübarek ve bütün âlemlere hidayet kaynağı olan Beyt (Kabe)dir
97 Onda açıkça deliller, İbrahim'in makamı vardır Oraya giren güvene erer Ona bir yol bulabilenlerin Beyt'i haccetmesi Allah'ın millet üzerinde bir hakkıdır Kim inkâr ederse, kuşkusuz Allah bütün âlemlerden müstağni (kimseye fakir değil, her şey ona yoksul)dir
98 De ama: Ey kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken neden Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?
99 De ki: Ey kitap ehli! Gerçeği görüp bildiğiniz hâlde neden Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir
100 Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar
101 Size Allah'ın âyetleri okunup dururken ve Allah'ın elçisi de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Kim Allah'a sımsıkı bağlanırsa, elbette doğru yola iletilmiştir
102 Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ama müslümanlar olarak can verin
103 Her Zaman birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın Parçalanıp ayrılmayın Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz Yine siz, bir ateş çukurunun bütün kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı İşte Allah size âyetlerini böyle anlaşılır biçimde bildiriyor fakat, içten yola eresiniz
104 İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir kalabalık bulunsun İşte kurtuluşa eren onlardır
105 Kendilerine açık açık deliller geldikten sonradan parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın İşte bunlar için büyük bir azap vardır
106 O gün bir takım yüzler ağarır, bazı yüzler kararır Yüzleri kararanlara: İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın(denecektir)
107 Yüzleri ağaranlara gelince, (onlar) Allah'ın rahmeti içindedirler Onlar orada ebedî kalacaklardır
108 Bunlar Allah'ın, sana gerçek olarak okuyageldiğimiz, âyetleridir Allah âlemlere hiçbir haksızlık etmek istemez
109 Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ındır Bütün işler Allah'a döndürülür
110 Siz millet için çıkarılmış en uğurlu ümmetsiniz İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışır ve Allah'a inanırsınız Kitap ehli de inansaydı kendileri için kuşkusuz daha bahtı açık olurdu İçlerinden iman edenler de var, ama öyle çoğu yoldan çıkmışlardır
111 Onlar size eziyetten diğer bir zarar veremezler Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar Sonradan kendilerine takviye da edilmez
112 Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine kepazelik damgası vurulmuştur Meğer oysa Allah'ın ipine ve insanlar (müminler)ın ahdine sığınmış olsunlar Onlar Allah'ın hışmına uğradılar ve üzerlerine de miskinlik damgası vuruldu Bunun sebebi, onların Allah'ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve haksız yere peygamberleri öldürmeleridir Ayrıca ayaklanma etmiş ve haddi de aşmışlardı *
Alİ İmran Suresinin Tamamının Meali
ALİ İMRAN:
1 Elif, Lâm Mîm,
2 Allah, kendisinden başka tanrı olmayan, hayy ve kayyûmdur
3 4 O, sana kendisinden öncekileri onaylama edip doğrulayan bu kitabı yargı ile indirdi Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat'ı ve İncil'i de tekrar O indirmişti Evet bu Furkan'ı da O indirdi Hakiki şu ancak, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır Allah fazla güçlüdür, intikamını alır
5 Şu da kesindir ki, ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a bakımlı kalmaz
6 Sizi, rahimlerde dilediği gibi şekillendiren O'dur Kendisinden başka tanrı olmayan, şan, şeref ve hikmet sahibi olan O'dur
7 Sana bu kitabı indiren O'dur Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ancak, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir Kalblerinde kaypaklık olanlar, sırf fitne dışında tutmak için, bir de kendi keyflerine tarafından te'vil yerine getirmek için onun müteşabih olanlarının peşine düşerler Halbuki onun te'vilini Allah'dan diğer kimse bilmez İlimde uzman olanlar, Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandırderler Üstün akıllılardan başka biri da derin düşünmez
8 Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonra kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin
9 Ey Rabbimiz! Bize ihsan ettiğin hidayetten sonradan kalblerimizi haktan saptırma, bize kendi katından rahmet ihsan eyle! şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin
10 Ey Rabbimiz! Emin ki, Sen, geleceğinde hiç şüphe olmayan bir günde tüm insanları bir araya toplayacaksın Belirli oysa Allah, hiç sözünden caymaz
11 Hakiki şu oysa, kâfirlere, Allah'tan gelecek bir zararı, ne malları, ne de evlatları engelleyemez İşte onlar, o ateşin yakıtı olacaklar
12 Gidişatları, Firavun soyunun ve daha öncekilerin gidişatı gibidir Onlar, âyetlerimizi yalan saymışlardı Bunun üzerine Allah da onları işledikleri günahlar yüzünden yakalayıp alaşağı etti Allah, cezası çetin olandır
13 O inkârcı kâfirlere de oysa, siz mutlaka yenilgiye uğrayacak ve toplanıp cehenneme doldurulacaksınız Orası ne kötü bir döşektir
14 Hiç kuşkusuz karşı karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir göze çarpan ve ibret vardır Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu Gören gözleri olanlar için kesinlikle bunda apaçık bir ibret vardır
15 İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler fazla süslü gösterilmiştir Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını karşılayan şeylerdir Fakat varılacak yerin (ebedî hayatın) tüm güzellikleri Allah katındadır
16 De fakat, size, o istediklerinizden daha hayırlısını haber vereyim mi? Korunan kullar için Rablerinin yanında cennetler var ama, altlarından ırmaklar akar, içlerinde ebedî kalmak üzere onlara, hem tertemiz eşler var, keza de Allah'dan bir rıza vardır Allah, o kulları görür
17 Onlar ancak, Ey Rabbimiz! Biz inandık, iman getirdik, artık bizim suçlarımızı bağışla ve bizi alev azabından koru!derler
18 O sabredenleri, o doğruluktan şaşmayanları, o elpençe an duranları, o nafaka verenleri ve seher vakitlerinde o istiğfar edip yalvaranları (görür)
19 Allah şehadet eyledi şu gerçeğe fakat, başka tanrı değil, fakat O vardır Tüm melekler ve ilim uluları da doğrudan doğruya olarak buna şahittir ki, başka tanrı yok, oysa O aziz, O hakîm vardır
20 Doğrusu Allah katında din, İslâm'dır; o kitap verilenlerin anlaşmazlıkları ise sırf kendilerine ilim geldikten sonra aralarındaki taşkınlık ve ihtirastan dolayıdır Her kim Allah'ın âyetlerini inkâr ederse iyi bilsin ki, Allah hesabı çabuk görendir
21 Buna karşısında seninle münakayaşa kalkışırlarsa de ama: Ben, bana uyanlarla birlikte kendi özümü Allah'a teslim etmişimdir Kendilerine kitap verilenlere ve (kitap verilmeyen) ümmîlere de ki: Siz de İslâm'ı kabul ettiniz mi?Eğer İslâm'a girerlerse hidayete ermiş olurlar Eğer yüz çevirirlerse, sana düşen şey ancak beyanat etmektir Allah kulları görendir Allah'ın âyetlerini inkâr edenler ve haksız yere peygamberleri öldürenler, millet içinde adaleti emredenlerin canına kıyanlar değil mu? Bunları dokunaklı bir azapla müjdele!
22 İşte bunlar o kadar kimselerdir ama, dünyada da ahirette de tüm yaptıkları boşa gitmiştir Onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır
23 Görmüyor musun, o kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanlar, arasında hüküm vermek için Allah'ın kitabına ağırlama olunuyorlar da, sonradan içlerinden bir kısmı yüz çevirerek dönüp gidiyorlar
24 Bunun sebebi, onların belli günlerden diğer bize katiyen ateş azabı dokunmazdemeleridir Uydurageldikleri yalanlar dinlerinde kendilerini aldatmaktadır
25 O geleceğinde hiç değişkenlik olmayan günde kendilerini bir araya topladığımız ve hiç kimseye haksızlık edilmeden herkese ne kazandıysa ayrıntılarıyla ödendiği süre halleri nasıl olacaktır?
26 De oysa: Ey mülkün sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden de onu çeker alırsın, dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin Hayır Senin elindedir Belirlenmiş ama, Sen her şeye kâdirsin
27 Geceyi gündüzün içine sokarsın, gündüzü gecenin içine sokarsın; ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü çıkarırsın Dilediğine de hesapsız rızık verirsin
28 Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilişiği kesilmiş olur, ancak onlardan bir korunma yapmanız başkadır aynı zamanda Allah sizi kendisinden korunmanız hususunda uyarır Nihâyet gidiş Allah'adır
29 De ki, göğüslerinizdekini gizleseniz de, açığa vursanız da Allah onu bilir Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsini bilir Hiç kuşkusuz Allah, her şeye kadirdir
30 O gün her nefis, ne hayır işlemişse, ne kötülük yapmışsa onları önünde hazırlanmış bulur Yaptığı kötülüklerle kendi arasında uzak bir mesafe bulunsun ister Allah, size başlıca kendisinden çekinmenizi emreder şüphesiz ki Allah, kullarını fazla esirger
31 De oysa, siz gerçekten Allah'ı seviyorsanız bana uyun ancak, Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı bağışlasın Çünkü Allah çok esirgeyici ve bağışlayıcıdır
32 De ki, Allah'a ve Peygamber'e itaat edin! Eğer aksine giderlerse, değişkenlik yok oysa Allah kâfirleri sevmez
33 Aslında Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim soyunu ve İmran soyunu âlemler üstüne seçkin kıldı
34 Bir zürriyet olarak birbirinden gelmişlerdir Allah her şeyi işitendir, bilendir
35 İmran'ın karısı: Rabbim, karnımdakini tam bağımsızlık olarak sana adadım, benden kabul buyur, şüphesiz sen işitensin, bilensindemişti
36 Onu doğurunca Allah onun ne doğurduğunu bilip dururken şöyle dedi: Rabbim, onu kız doğurdum; erkek, kız gibi değildir Ona Meryem adını verdim Onu ve soyunu koğulmuş şeytanın şerrinden sana ısmarlıyorum
37 Bunun üstüne Rabbi onu hoş bir şekilde kabul buyurdu ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi ve Zekeriyya'nın himayesine verdi Zekeriyya ne zaman kızın bulunduğu mihraba girse, onun yanına yeni bir yiyecek bulurdu Meryem! Bu sana nereden geldi?deyince, o da: Bu, Allah katındandırderdi Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verir
38 Orada Zekeriyya, Rabbine dua etti: Rabbim! Bana katından şanslı bir cins ver Kuşkusuz sen, duayı hakkıyle işitensindedi
39 Zekeriyya mabedde namaz kılarken melekler ona: Allah sana, Allah'dan bir kelimeyi doğrulayıcı, efendi, nefsine baskın ve iyilerden bir peygamber olarak Yahya'yı müjdelerdiye ünlediler
40 Zekeriyya: Ey Rabbim, benim nasıl oğlum olabilir? Bana ihtiyarlık gelip çattı, karım ise kısırdırdedi Allah: Öyledir, fakat Allah dilediğini yaparbuyurdu
41 Zekeriyya: Rabbim! (oğlum olacağına dair) bana bir alâmet verdedi Allah da buyurdu ki: Senin için alâmet, insanlara üç gün, işaretten başka söz söyleyememendir Hem Rabbini fazla lahza, sabahleyin akşam tesbih et
42 Hani melekler: Ey Meryem! Allah seni seçti, seni tertemiz yarattı ve seni dünya kadınlarına üstün kıldı
43 Ey Meryem! Rabbine an dur ve secdeye kapan ve rüku' edenlerle beraber rüku' etdemişlerdi
44 İşte bu, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir (Yoksa) Meryem'i kim himayesine alıp koruyacak?diye kalemlerini (kur'a için) atarlarken sen yanlarında değildin (Bu hususta) Tartışırlarken de yanlarında bulunmadın
45 şöyle demişti: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor ama, adı Meryem oğlu İsa Mesih'dir; dünyada da ahirette de itibarlı, bununla beraber Allah'a fazla yakınlardandır
46 Beşikte de, erişkin çağında da insanlarla konuşacak ve iyilerden olacaktır
47 (Meryem): Ey Rabbim, bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?dedi Allah: Böylece ama, Allah dilediğini yaratır, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece 'ol!' der, o da hemen oluverirdedi
48 Allah ona kitab (okuma ve yazmay)ı, hikmeti ve Tevrat ile İncil'i öğretir
49 Allah onu İsrailoğullarına (şöyle diyecek) bir peygamber olarak gönderir: şüphesiz ki ben size Rabbinizden bir âyet (mucize, belge) getirdim: Size, kuş biçiminde çamurdan birşey yaparım da içine üflerim, Allah'ın izniyle o, kuş olur; anadan doğma körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah'ın izniyle ölüleri diriltirim Evlerinizde ne yiyor ve neleri biriktiriyorsanız size haber veririm
50 Önümdeki Tevrat'ı doğrulayıcı olarak ve size haram kılınan bazı şeyleri helal kılmak için (geldim) ve Rabbiniz tarafından size bir mucize getirdim Bundan Böyle Allah'tan korkun da bana uyun
51 Şüphesiz Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir Onun için daima O'na kulluk edin! İşte bu, doğru yoldur
52 İsa onların inkârlarını hissedince: Allah yolunda yardımcılarım kim?dedi Havariler: Allah yolunda yardımcılar biziz Allah'a iman ettik Tanık ol ki, biz muhakkak müslümanlarızdediler
53 Ey Rabbimiz, senin indirdiğine iman ettik, o peygambere de uyduk Bundan Böyle bizi şahidlerle beraber yaz
54 Onlar hileye başvurdular, Allah da onların tuzağını boşuna çıkardı Allah hileleri nafile çıkaranların en hayırlısıdır
55 O vakit Allah şöyle dedi: Ey İsa, hiç kuşkusuz seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim Keza sana uyanları, kıyamete değin o küfredenlerin üzerinde tutacağım Sonradan dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim
56 İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab edeceğim, onların hiçbir yardımcıları da olmayacaktır
57 İman edip iyi işler yapanlara gelince, Allah onların mükafatlarını tastamam verecektir Allah zalimleri sevmez
58 İşte bu sana okuduğumuz, âyetlerden ve hikmetli Kur'ân'dandır
59 Açık Konuşmak Gerekirse Allah katında İsa'nın (yaratılışındaki) durumu, Âdem'in durumu gibidir; onu topraktan yarattı, sonra ona ol!dedi, o da oluverdi
60 Bu adalet (reel) senin rabbindendir, o halde şüphecilerden olma
61 Sana (gerekli) data geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de oysa: Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı, kendimizi ve kendinizi çağıralım, daha sonra da lanetleşelim; Allah'ın lanetinin yalancılara olmasını dileyelim
62 İşte (İsa hakkında söylenen) gerçek kıssa budur Allah'tan diğer hiçbir tanrı yoktur Emin ancak Allah fazla güçlüdür ve hikmet sahibidir
63 Eğer (haktan) yüz çevirirlerse, şüphesiz ki Allah bozguncuları çok iyi bilendir
64 De fakat: Ey kitap ehli! Sizinle bizim aramızda müşterek olan bir söze geliniz Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi benzeyen tutmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi ilâhlaştırmasın Eğer onlar yeniden yüz çevirirlerse, deyin ki: Tanık olun biz müslümanlarız
65 Ey Kitap ehli! İbrahim hakkında neden tartışıyorsunuz? Oysa Tevrat da, İncil de ondan sonra indirilmiştir Siz hiç düşünmüyor musunuz?
66 İşte siz böylesiniz Haydi azıcık bilginiz olan şey hakkında tartıştınız, ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında neden tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz
67 İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyandı; ama o, Allah'ı bir tanıyan dosdoğru bir müslümandı, müşriklerden de değildi
68 Açık Konuşmak Gerekirse onların İbrahim'e en yakın olanı, ona uyanlar, şu Peygamber ve iman edenlerdir Allah da müminlerin dostudur
69 Kitap ehlinden bir grup sizi çarpıtmak istediler, halbuki sırf kendilerini saptırıyorlar da farkına varmıyorlar
70 Ey kitap ehli! (gerçeği) gördüğünüz halde, niçin Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?
71 Ey kitap ehli! Niçin hakkı batıla karıştırıyor ve kasten gerçeği gizliyorsunuz?
72 Kitap ehlinden bir grup: Müminlere indirilene günün başlangıcında inanın, sonunda da inkâr edin, ola ki onlar da dönerlerdedi
73 Ve kendi dininize uyanlardan başkasına inanmayın(dediler) De ki: Kuşkusuz dürüst yol, Allah'ın yoludur (Onlar kendi arasında): Size verilenin benzerinin hiçbir kimseye verilmiş olduğuna, yahut Rabbinizin huzurunda sizin aleyhinize deliller getireceklerine(de inanmayın dediler) De fakat: Lütuf Allah'ın elindedir, onu dilediğine verir Allah, rahmeti bol olan, her şeyi hakkıyla bilendir
74 Rahmetini dilediğine görev eder Allah, büyük lütuf ve kerem sahibidir
75 Kitap ehlinden öylesi vardır ama, ona yüklerle mal itimat etsen, onu sana eksiksiz iade eder Fakat öylesi de vardır ki, ona bir dinar emanet etsen, tepesine dikilip durmadıkça onu sana iade etmez Bu da onların, Ümmîlere aleyhinde yaptıklarımızdan bize vebal yokturdemelerinden dolayıdır Ve onlar, bilerek Allah'a aleyhinde yalan söylerler
76 Hayır, kim sözünü yerine getirir ve kötülüklerden korunursa, kuşkusuz Allah da korunanları sever
77 Allah'a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir paraya satanlar var ya, işte onların ahirette bir payı yoktur; Allah kıyamet günü onlarla hiç konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temizlemeyecektir Onlar için acı bir azab vardır
78 Kitap ehlinden böylece bir güruh da vardır ama, siz onu kitaptan sanasınız diye, dillerini kitaba içten eğip bükerler Halbuki o, kitaptan değildir Bu, Allah katındandırderler; ama o, Allah katından değildir Allah'a karşısında, kendileri bilip dururken, yalan söylerler
79 İnsanlardan hiçbir kimseye, Allah kendisine kitap, hüküm ve peygamberlik verdikten sonra, kalkıp insanlara: Allah'ı bırakıp bana kul olundemesi yakışmaz Fakat onun: Öğrettiğiniz ve okuduğunuz kitap gereğince Rabb'e halis kullar olun(demesi uygundur)
80 Ve O size: i ve peygamberleri tanrılar edinindiye de emretmez Siz müslüman olduktan daha sonra, size hiç inkârı emreder mi?
81 Allah peygamberlerden şöyle söz almıştı: Andolsun ancak size kitab ve hikmet verdim, sonradan yanınızda bulunan (kitaplar)ı doğrulayıcı bir peygamber geldiğinde ona belli inanacak ve ona destek edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?demişti Onlar: Kabul ettikdediler (Allah da) dedi ama: Öyleyse şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım
82 Bundan Böyle bundan sonradan her kim dönerse, işte onlar yoldan çıkmışların ta kendileridir
83 Onlar, Allah'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa tümü, ister istemez O'na boyun eğmiştir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir
84 De ancak: Allah'a, bize indirilen (Kur'ân)e, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere inandık Onların aralarında hiçbir fark gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuşlarız
85 Kim İslâm'dan diğer bir din ararsa ondan katiyen kabul edilmeyecek ve o ahirette de zarar edenlerden olacaktır
86 İnandıktan, Peygamber'in hak olduğuna şehadet ettikten ve kendilerine açık deliller geldikten sonra, inkâra sapan bir milleti Allah nasıl doğru yola eriştirir? Allah zalimler güruhunu doğru yola iletmez
87 İşte onların cezaları, Allah'ın, meleklerin, insanların hepsinin laneti onların üzerlerindedir
88 Onlar bu (lanetin) içinde ebedî kalacaklardır Kendilerinden ne bu azab hafifletilir, ne de yüzlerine bakılır
89 Oysa bundan daha sonra tevbe edip kendini düzeltenler diğer şüphesiz ki Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir
90 Şüphesiz imanlarının ardındaki küfreden, sonradan da küfrünü artırmış olanların tevbeleri asla kabul olunmaz İşte onlar sapıkların ta kendileridir
91 Belirli fakat inkâr edenler ve kâfir oldukları halde de ölenler, yeryüzü dolusu altın fidye verseler bile hiç birisinden katiyen kabul edilmeyecektir İşte dayanılmaz azab onlar içindir Onların hiçbir yardımcıları da yoktur
92 Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, reel iyiliğe asla erişemezsiniz Her ne harcarsanız Allah onu hakkıyla bilir
93 Tevrat indirilmeden önce, İsrail (Yakub)in kendisine haram kıldığı haricen, yiyeceklerin tümü İsrailoğullarına helal idi De ama: Eğer doğrulardan iseniz, haydi Tevrat'ı getirip okuyun
94 Kim bundan sonra Allah'a aleyhinde yalan uydurursa, işte onlar zalimlerin ta kendileridir
95 De fakat: Allah doğru söylemiştir Öyle ise dosdoğru, Allah'ı birleyici olarak İbrahim'in dinine uyun O, müşriklerden değildi
96 Şüphesiz halk müziği için kurulan birincil mabed, Mekke'deki çok mübarek ve bütün âlemlere hidayet kaynağı olan Beyt (Kabe)dir
97 Onda açıkça deliller, İbrahim'in makamı vardır Oraya giren güvene erer Ona bir yol bulabilenlerin Beyt'i haccetmesi Allah'ın millet üzerinde bir hakkıdır Kim inkâr ederse, kuşkusuz Allah bütün âlemlerden müstağni (kimseye fakir değil, her şey ona yoksul)dir
98 De ama: Ey kitap ehli! Allah yaptıklarınızı görüp dururken neden Allah'ın âyetlerini inkâr ediyorsunuz?
99 De ki: Ey kitap ehli! Gerçeği görüp bildiğiniz hâlde neden Allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah'ın yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz? Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir
100 Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar
101 Size Allah'ın âyetleri okunup dururken ve Allah'ın elçisi de aranızda iken nasıl inkâra saparsınız? Kim Allah'a sımsıkı bağlanırsa, elbette doğru yola iletilmiştir
102 Ey iman edenler! Allah'tan, O'na yaraşır şekilde korkun ve ama müslümanlar olarak can verin
103 Her Zaman birlikte Allah'ın ipine (kitabına, dinine) sımsıkı sarılın Parçalanıp ayrılmayın Allah'ın üzerinizdeki nimetini düşünün Hani siz birbirinize düşmanlar idiniz de, O, kalplerinizi birleştirmişti İşte O'nun (bu) nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz Yine siz, bir ateş çukurunun bütün kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı İşte Allah size âyetlerini böyle anlaşılır biçimde bildiriyor fakat, içten yola eresiniz
104 İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir kalabalık bulunsun İşte kurtuluşa eren onlardır
105 Kendilerine açık açık deliller geldikten sonradan parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın İşte bunlar için büyük bir azap vardır
106 O gün bir takım yüzler ağarır, bazı yüzler kararır Yüzleri kararanlara: İmanınızdan sonra küfrettiniz ha? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın(denecektir)
107 Yüzleri ağaranlara gelince, (onlar) Allah'ın rahmeti içindedirler Onlar orada ebedî kalacaklardır
108 Bunlar Allah'ın, sana gerçek olarak okuyageldiğimiz, âyetleridir Allah âlemlere hiçbir haksızlık etmek istemez
109 Göklerde ve yerde olanların tümü Allah'ındır Bütün işler Allah'a döndürülür
110 Siz millet için çıkarılmış en uğurlu ümmetsiniz İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışır ve Allah'a inanırsınız Kitap ehli de inansaydı kendileri için kuşkusuz daha bahtı açık olurdu İçlerinden iman edenler de var, ama öyle çoğu yoldan çıkmışlardır
111 Onlar size eziyetten diğer bir zarar veremezler Eğer sizinle savaşmaya kalkışsalar, size arkalarını dönüp kaçarlar Sonradan kendilerine takviye da edilmez
112 Onlar nerede bulunurlarsa bulunsunlar, üzerlerine kepazelik damgası vurulmuştur Meğer oysa Allah'ın ipine ve insanlar (müminler)ın ahdine sığınmış olsunlar Onlar Allah'ın hışmına uğradılar ve üzerlerine de miskinlik damgası vuruldu Bunun sebebi, onların Allah'ın âyetlerini inkâr etmiş olmaları ve haksız yere peygamberleri öldürmeleridir Ayrıca ayaklanma etmiş ve haddi de aşmışlardı *