Alay Etmenin Cezası
Bazı kimseler vardır insanı insan olduğu icin yaratan Allah'tan oturu sevmeyi bir turlu bilemezler bazıları dalga gecer alay eder bazıları kıskanır fesatlık fitnelik duşunurler bu gibi insanların okumasını istediğim bir hikaye paylaşmak istiyorum sizlerle alay etmenin cezası insan ile dalga gecmenin cezası hakkında yazılmış cok guzel bir dini hikaye iyi okumalar umarım cok iyi dersler cıkartırız bu hikayeden
GavsulMemdUh hazretleri, bir gun dergahın onunde otururken Abdurrahim Efendiyi huzUrı şeriflerine cağırdı Şam'a gidip gitmediğini sordu
O da;
Gitmedim efendimdeyince;
Şu tarafa bak bakalım ne goreceksin?buyurdu
İşaret ettiği yone baktığında, yemyeşil bahceleriyle, Şam'ın karşısında durduğunu hayretle gordu Şam'ı merakla seyrettiğini goren GavsulMemdUh;
Abdurrahim! Boşi koyu buradan uzakta mıdır gorulebilir mi?buyurunca, ruyadan uyanır gibi Şam gozlerinden silindi ve hocasına;
O koy buraya uzaktır, gorunmez efendimdiye cevap verdi
Bunun uzerine;
Doğu tarafına bak!buyurdu
O anda kucuk bir tepenin yamacında kurulmuş olan Boşi koyu gozunun onune geldi O anda koyun bir kenarında, GavsulMemdUh'un talebelerinden birkac tanesi oturmuş sohbet ediyorlardı Koy bekcisi de yanlarında sırt ustu uzanmış yatıyor, talebelerle alay ediyordu
GavsulMemdUh;
Abdurrahim! Bekcinin arkadaşlarınla alay ettiğini goruyor musun?diye sordu
O da;
Goruyorum efendim Eğer musaade buyurursanız hemen hakkından geleyimdiye sordu
Hocasının hic cevap vermemesinden cesaretlenerek ayağını hızla bekciye doğru salladı Allahu tealanın izniyle, ayağı bekcinin tam karnına isabet etmiş ki, birden karnını tutmaya ve feryad etmeye başladı Bir daha vuracaktı, fakat GavsulMemdUh;
Yeter ya Abdurrahim! buyurunca, durdu
Boşi koyu de gozunden kayboldu Hocasının bu kerametlerine hayran kalmıştı
Aradan on gun gecmişti Boşi koyunun bekcisi, yuzu sarılı bir halde GavsulMemdUh'un huzUruna cıkarıldı Ağzı sol kulağına kadar eğilmişti Eğilen taraf kırış kırış olmuş, diğer tarafı da davul zarı kadar gerginleşmişti Bu sebeple ne ağladığı ne gulduğu, ne de konuştuğu anlaşılıyordu Zor konuşabilen bekci;
Aman ya Hocam! Allahu tealayı zikreden talebelerinle alay ederken, birisi şiddetle karnıma vurdu O anda butun vucUdum hareketsiz kaldı Ağzım da bu hale geldi Bundan boyle hatamı anladım ve tovbe ettim Ne olur beni affediniz ve ağzımın eski hale gelmesi icin dua edinizdiyerek ağladı
GavsulMemdUh onun bu durumuna cok uzuldu Merhamet edip ellerini kaldırarak dua etmeye başladı Sonra mubarek elini bekcinin yuzune surdu O anda bekcinin ağzı, Allahu tealanın izniyle eski haline geldi
Bazı kimseler vardır insanı insan olduğu icin yaratan Allah'tan oturu sevmeyi bir turlu bilemezler bazıları dalga gecer alay eder bazıları kıskanır fesatlık fitnelik duşunurler bu gibi insanların okumasını istediğim bir hikaye paylaşmak istiyorum sizlerle alay etmenin cezası insan ile dalga gecmenin cezası hakkında yazılmış cok guzel bir dini hikaye iyi okumalar umarım cok iyi dersler cıkartırız bu hikayeden
GavsulMemdUh hazretleri, bir gun dergahın onunde otururken Abdurrahim Efendiyi huzUrı şeriflerine cağırdı Şam'a gidip gitmediğini sordu
O da;
Gitmedim efendimdeyince;
Şu tarafa bak bakalım ne goreceksin?buyurdu
İşaret ettiği yone baktığında, yemyeşil bahceleriyle, Şam'ın karşısında durduğunu hayretle gordu Şam'ı merakla seyrettiğini goren GavsulMemdUh;
Abdurrahim! Boşi koyu buradan uzakta mıdır gorulebilir mi?buyurunca, ruyadan uyanır gibi Şam gozlerinden silindi ve hocasına;
O koy buraya uzaktır, gorunmez efendimdiye cevap verdi
Bunun uzerine;
Doğu tarafına bak!buyurdu
O anda kucuk bir tepenin yamacında kurulmuş olan Boşi koyu gozunun onune geldi O anda koyun bir kenarında, GavsulMemdUh'un talebelerinden birkac tanesi oturmuş sohbet ediyorlardı Koy bekcisi de yanlarında sırt ustu uzanmış yatıyor, talebelerle alay ediyordu
GavsulMemdUh;
Abdurrahim! Bekcinin arkadaşlarınla alay ettiğini goruyor musun?diye sordu
O da;
Goruyorum efendim Eğer musaade buyurursanız hemen hakkından geleyimdiye sordu
Hocasının hic cevap vermemesinden cesaretlenerek ayağını hızla bekciye doğru salladı Allahu tealanın izniyle, ayağı bekcinin tam karnına isabet etmiş ki, birden karnını tutmaya ve feryad etmeye başladı Bir daha vuracaktı, fakat GavsulMemdUh;
Yeter ya Abdurrahim! buyurunca, durdu
Boşi koyu de gozunden kayboldu Hocasının bu kerametlerine hayran kalmıştı
Aradan on gun gecmişti Boşi koyunun bekcisi, yuzu sarılı bir halde GavsulMemdUh'un huzUruna cıkarıldı Ağzı sol kulağına kadar eğilmişti Eğilen taraf kırış kırış olmuş, diğer tarafı da davul zarı kadar gerginleşmişti Bu sebeple ne ağladığı ne gulduğu, ne de konuştuğu anlaşılıyordu Zor konuşabilen bekci;
Aman ya Hocam! Allahu tealayı zikreden talebelerinle alay ederken, birisi şiddetle karnıma vurdu O anda butun vucUdum hareketsiz kaldı Ağzım da bu hale geldi Bundan boyle hatamı anladım ve tovbe ettim Ne olur beni affediniz ve ağzımın eski hale gelmesi icin dua edinizdiyerek ağladı
GavsulMemdUh onun bu durumuna cok uzuldu Merhamet edip ellerini kaldırarak dua etmeye başladı Sonra mubarek elini bekcinin yuzune surdu O anda bekcinin ağzı, Allahu tealanın izniyle eski haline geldi