iltasyazilim
FD Üye
Albert Camus'un hayatı
Albert Camus'un biyografisi
Albet Camus, 7 Kasım 1913'de Cezayir'de doğmuştur Annesi hizmetçilik yapan bir Fransız, babası ise İspanyol'du Babası Lucien, I Dünya Savaşı'nda piyade alayında ödev yaparken öldü Yoksul bir ailenin çocuğu olarak kuvvet bir çocukluk dönemi geçirdi Çocukluğunun büyük bölümü Cezayir'in Balcourt bölgesinde geçti 1923 yılında liseyi bitirdikten daha sonra Cezayir Üniversitesi'nde eğitimine devam etti Üniverite yıllarında üniversitenin futbol takımında kalecilik yaptı sonra vereme yakanmasından dolayı kalecilik kariyeri ve mektep hayatı yarım kaldı Okulu bıraktıktan sonra fiziksel sıkıntılar çekmeye başladı Özel ders vererek ve meteoroloji enstitüsünde çalışarak geçimini sağladı 1935 yılında üniversiteye geri döndü ve 1936 yılında Plotinuskonulu teziyle felsefe bölümünden mezun oldu 1934 yılında Simone Hie ile evlendi Karısı morfin bağımlısıydı ve karısının sadakatsizliği yüzünden evlilikleri son buldu 1934 yılında Fransız Komünist Partisi'ne katıldı Partiye katılması Marksist ve Leninist düşüncelerinden daha çok, İspanya'daki politik durumdan etkilendiği içindi 1936'da partinin bağımsız bir kolu olan Cezayir Komünist Partisi'ne geçti 1937 yılında Stalinist komünizme kendini uzaktan bulması ve Troçkist suçlamalarıyla partiden uzaklaştırıldı 1935'de Théatre du Travaili kurdu oysa 1939 yılında tiyatro kapandı Fransa ordusuna katılmak istedi fakar tüberküloz olmasından dolayı kabul edilmedi 1937 ile 1939 yılları arası sosyalist yazılar yazdı 1940 yılında bir piyanist ve matematikçi olan Francine Faure ile evlendi Bu evliliğinden ikizleri oldu Aynı sene Camus, ParisSoirdergisinde yazmaya başladı II Dünya Savaşı'nın birincil zamanlarında pasifist olarak kaldı Paris'in Alman ordusu göre işgaline ve Gabriel Péri'nin idamına tanık oldu sonradan ParisSoir dergisinin ekibiyle Bordeaux'a gitti 1941'de Tanıdık Olmayanve Sisifos Söylenini yazdı 1942 yılında Cezayir'in Oran şehrine gitti II Dünya Savaşı yıllarında Fransız Direniş ekibine katıldı ve burada yeraltında Combatadlı bir gazete çıkardı 1943 yılında gazeteye yayımcı oldu Burada yayımlanan en ünlü makalesi Hiroşima'dan iki gün önce yayımlanan Use of The Atomic Bomb in Hiroshimaoldu 1947 yılında gazete ticari bir inşa kazanınca buradan ayrıldı Gazetede çalıştığı yıllarda JeanPaul Sartre ile tanıştı Savaşın ardından Paris'deki Café de Florede Sartre ve arkadaşları ile buluşmaya başladı Komünizmi eleştirmesi yüzünden etrafı ondan uzaklaştı Yanı dönem Amerika Birleşik Devletleri'nde birçok yerde Fransız varoluşçuluğu hakkında dersler verdi 1949 yılında hastalığının nüksetmesi yüzünden 1952'e kadar çalışmalarına ara verdi 1951'de zihin yapısının Sartre'dan adamakıllı ayrıldığı ve sol görüşteki insanların tepkilerini çeken L'Homme Révoltéyi yayımladı 1952'de Birleşmiş Milletler, General Franco diktatörlüğündeki İspanya'yı aza olarak kabul edince UNESCO'dan ayrıldı İdam cezasına aleyhinde incelemeler düzenledi İdam Cezasına Aleyhinde Birlikin kurucusu Arthur Koestler ile birlikte makale yayımladı Pasifizmin en manâlı savunucularından biriydi 1954 yılında başlayan Cezayir Kurtuluş Savaşı'nda Fransız hükümetini savundu Kuzey Afrika'da başlayan isyanın gerçekte Mısır liderliğindeki arap emperyalimi olduğunu ve SSCB'nin planları içinde olduğunu düşünüyordu Cezayir'in özerkliğinden yanaydı Vefat cezasına çarptırılan Cezayirlilerin kurtulması için çaktırmadan araştırmalar düzenledi 1955 ve 1956 yıllarında L'Expressdergisinde yazdı 1957 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı Fakat genel kanı bu ödülün Düşüşadlı kitabına yok yazdığı Réflexions Sur la Guillotineadlı makalesi için olduğu yönündedir Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü almış en genç yazardır 4 Ocak 1960'da Sens yakınlarındaki Le Grand Fossardadlı bir yerde Facel Vega marka otomobili ile geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti Otomobil kazası sonucu ölmenin en absürd vefat olduğunu yazar Camus'un bu şekilde ölmesi oldukça ironiktir Cebinden meydana çıkan tren bileti birincil planının araba ile seyahat olmadığını gösteriyordu Aynı kazada arkadaşı ve yayımcısı olan Michel Gallimard da hayatını kaybetti Ölümünden sonradan Mutlu Vefat(1970) ve sonsuz otobiyografik romanı Ilk İnsan(1955) yayımlandı Varoluşçuluk ile birlikte ele alınan Absürdizmile ilgilenmiş ve bu alanın en tanınan yazarlarından olmuştur Bu akıl akımının gelişmesinde kayda değer bir yer tutar Makalelerinde Dualimzgöze çarpar Camus varoluşçuluğu hakkında şunları söylemiştir Hayır, ben bir varoluşçu değilim Sartre ile isimlerimizin ast yanlamasına anılmasına hep şaştık Sartre ve ben kitaplarımızı birbirimizle aslında tanışmadan önce yayımladık Birbirimizi tanıdığımızda ise ne değin farklı olduğumuzu anladık Sartre bir varoluşçudur, benim yayımladığım tek fikir kitabı Sisifos Söylenidir ve güya varoluşçu filozoflara karşısında doğrultulmuştur
Romanları: Tanıdık Olmayan(L'Étranger1942), Veba (La Peste1947), Düşüş(La Chute1956), Mutlu Ölüm(La Mort heureuseölümünden daha sonra, 1970), Birincil Adam (Le premier hommeölümünden sonra, 1995)
Hikayeleri: Sürgün ve Kralık (L'exil et le royaume1957) *
Albert Camus'un biyografisi
Albet Camus, 7 Kasım 1913'de Cezayir'de doğmuştur Annesi hizmetçilik yapan bir Fransız, babası ise İspanyol'du Babası Lucien, I Dünya Savaşı'nda piyade alayında ödev yaparken öldü Yoksul bir ailenin çocuğu olarak kuvvet bir çocukluk dönemi geçirdi Çocukluğunun büyük bölümü Cezayir'in Balcourt bölgesinde geçti 1923 yılında liseyi bitirdikten daha sonra Cezayir Üniversitesi'nde eğitimine devam etti Üniverite yıllarında üniversitenin futbol takımında kalecilik yaptı sonra vereme yakanmasından dolayı kalecilik kariyeri ve mektep hayatı yarım kaldı Okulu bıraktıktan sonra fiziksel sıkıntılar çekmeye başladı Özel ders vererek ve meteoroloji enstitüsünde çalışarak geçimini sağladı 1935 yılında üniversiteye geri döndü ve 1936 yılında Plotinuskonulu teziyle felsefe bölümünden mezun oldu 1934 yılında Simone Hie ile evlendi Karısı morfin bağımlısıydı ve karısının sadakatsizliği yüzünden evlilikleri son buldu 1934 yılında Fransız Komünist Partisi'ne katıldı Partiye katılması Marksist ve Leninist düşüncelerinden daha çok, İspanya'daki politik durumdan etkilendiği içindi 1936'da partinin bağımsız bir kolu olan Cezayir Komünist Partisi'ne geçti 1937 yılında Stalinist komünizme kendini uzaktan bulması ve Troçkist suçlamalarıyla partiden uzaklaştırıldı 1935'de Théatre du Travaili kurdu oysa 1939 yılında tiyatro kapandı Fransa ordusuna katılmak istedi fakar tüberküloz olmasından dolayı kabul edilmedi 1937 ile 1939 yılları arası sosyalist yazılar yazdı 1940 yılında bir piyanist ve matematikçi olan Francine Faure ile evlendi Bu evliliğinden ikizleri oldu Aynı sene Camus, ParisSoirdergisinde yazmaya başladı II Dünya Savaşı'nın birincil zamanlarında pasifist olarak kaldı Paris'in Alman ordusu göre işgaline ve Gabriel Péri'nin idamına tanık oldu sonradan ParisSoir dergisinin ekibiyle Bordeaux'a gitti 1941'de Tanıdık Olmayanve Sisifos Söylenini yazdı 1942 yılında Cezayir'in Oran şehrine gitti II Dünya Savaşı yıllarında Fransız Direniş ekibine katıldı ve burada yeraltında Combatadlı bir gazete çıkardı 1943 yılında gazeteye yayımcı oldu Burada yayımlanan en ünlü makalesi Hiroşima'dan iki gün önce yayımlanan Use of The Atomic Bomb in Hiroshimaoldu 1947 yılında gazete ticari bir inşa kazanınca buradan ayrıldı Gazetede çalıştığı yıllarda JeanPaul Sartre ile tanıştı Savaşın ardından Paris'deki Café de Florede Sartre ve arkadaşları ile buluşmaya başladı Komünizmi eleştirmesi yüzünden etrafı ondan uzaklaştı Yanı dönem Amerika Birleşik Devletleri'nde birçok yerde Fransız varoluşçuluğu hakkında dersler verdi 1949 yılında hastalığının nüksetmesi yüzünden 1952'e kadar çalışmalarına ara verdi 1951'de zihin yapısının Sartre'dan adamakıllı ayrıldığı ve sol görüşteki insanların tepkilerini çeken L'Homme Révoltéyi yayımladı 1952'de Birleşmiş Milletler, General Franco diktatörlüğündeki İspanya'yı aza olarak kabul edince UNESCO'dan ayrıldı İdam cezasına aleyhinde incelemeler düzenledi İdam Cezasına Aleyhinde Birlikin kurucusu Arthur Koestler ile birlikte makale yayımladı Pasifizmin en manâlı savunucularından biriydi 1954 yılında başlayan Cezayir Kurtuluş Savaşı'nda Fransız hükümetini savundu Kuzey Afrika'da başlayan isyanın gerçekte Mısır liderliğindeki arap emperyalimi olduğunu ve SSCB'nin planları içinde olduğunu düşünüyordu Cezayir'in özerkliğinden yanaydı Vefat cezasına çarptırılan Cezayirlilerin kurtulması için çaktırmadan araştırmalar düzenledi 1955 ve 1956 yıllarında L'Expressdergisinde yazdı 1957 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandı Fakat genel kanı bu ödülün Düşüşadlı kitabına yok yazdığı Réflexions Sur la Guillotineadlı makalesi için olduğu yönündedir Rudyard Kipling'den sonra bu ödülü almış en genç yazardır 4 Ocak 1960'da Sens yakınlarındaki Le Grand Fossardadlı bir yerde Facel Vega marka otomobili ile geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti Otomobil kazası sonucu ölmenin en absürd vefat olduğunu yazar Camus'un bu şekilde ölmesi oldukça ironiktir Cebinden meydana çıkan tren bileti birincil planının araba ile seyahat olmadığını gösteriyordu Aynı kazada arkadaşı ve yayımcısı olan Michel Gallimard da hayatını kaybetti Ölümünden sonradan Mutlu Vefat(1970) ve sonsuz otobiyografik romanı Ilk İnsan(1955) yayımlandı Varoluşçuluk ile birlikte ele alınan Absürdizmile ilgilenmiş ve bu alanın en tanınan yazarlarından olmuştur Bu akıl akımının gelişmesinde kayda değer bir yer tutar Makalelerinde Dualimzgöze çarpar Camus varoluşçuluğu hakkında şunları söylemiştir Hayır, ben bir varoluşçu değilim Sartre ile isimlerimizin ast yanlamasına anılmasına hep şaştık Sartre ve ben kitaplarımızı birbirimizle aslında tanışmadan önce yayımladık Birbirimizi tanıdığımızda ise ne değin farklı olduğumuzu anladık Sartre bir varoluşçudur, benim yayımladığım tek fikir kitabı Sisifos Söylenidir ve güya varoluşçu filozoflara karşısında doğrultulmuştur
Romanları: Tanıdık Olmayan(L'Étranger1942), Veba (La Peste1947), Düşüş(La Chute1956), Mutlu Ölüm(La Mort heureuseölümünden daha sonra, 1970), Birincil Adam (Le premier hommeölümünden sonra, 1995)
Hikayeleri: Sürgün ve Kralık (L'exil et le royaume1957) *