ALEK WEK, WEEKEND MAX MARA İÇİN TASARLADIĞI KAPSÜL KOLEKSİYONU ANLATIYOR

Moda sanayisinin ikonlarından süpermodel Alek Wek duygusal bir seyahat olarak tanımladığı Weekend Max Mara için tasarladığı kapsül koleksiyonu anlatıyor.

Alek Wek’in Weekend Max Mara için tasarladığı koleksiyonda kendi hayatından, doğduğu topraklardan çok fazla iz görmek mümkün. Şimdi altı yasındayken ülkesi Sudan’daki iç savaştan kaçarak Londra’ya yerleşiyor, ailesinden uzak tek bir kardeşiyle birlikte. Daha sonra London College of Fashion’a katılarak modanın iç yüzünü öğrenmek için Fashion Business eğitimi almaya başlıyor. Bizim onunla tanışmamız 90’larda. James Bond’un sinema müziği olan Tina Turner’ın seslendirdiği “Golden Eye”da yer alıyor.

“Bir gün okul çıkışında biri peşimden gelerek model olup olmayacağımı sormuştu, eğitimime odaklanmak için pek ciddiye almamıştım zira modellik için hayatta olmaz diye düşünmüştüm. Yeniden de telefon numaramı vermiştim. Sonra bir gün telefonum çaldı...” Bu sinemanın geri kalanını hepimiz biliyoruz zaten…

ELLE edisyonunun kapağında yer alan birinci siyah model oldu, televizyonda Oprah Winfrey Show’a çıkarak ününün ne kadar kalıcı olduğunu kanıtladı. Sayısız mecmua kapağı, ödül peşi sıra geldi. 2000’li yıllarda savaşta kaybettiği babasını, Sudan’daki yıllarını anlattığı ve bir anda 10 lisana çevrilen “ALEK: From Sudanese Refugee to International Supermodel” kitabını yazdı. Sonrasında Birleşmiş̧ Milletler’in Yeterli Niyet Elçisi oldu, Luca Guadagnino’nun bir yine çevrim olan “Suspiria”sında rol aldı. Aslında bu Wek’in modellik mesleğinin 30 yılının çok süratli özeti.

Son vakitlerde Brooklyn’de yaşıyor, sanatsal üretimler yapıyor, tasarlıyor. Bunların bir yansıması olarak Weekend Max Mara koleksiyonunu görüyoruz. Her şey geçtiğimiz sonbahar başlamış. Alek Wek evvel fikirlerini, ilham kaynaklarını ve sanatsal çalışmalarını Weekend Max Mara takımıyla paylaşmış (Weekend Max Mara
daha evvel de yedi yaratıcı isimle işbirliği yapmıştı.) Wek, Sonbahar/Kış 2021-22 için hazırladığı koleksiyonunu “Afrika kültürünü Londra ruhuyla harmanlayarak boho ruhun birleşmesi” olarak tanımlıyor. Güney Sudanlı süpermodel için bu bir birinci.

“Uzun yıllar moda dalında çalışarak kumaşların kalitesini, bir elbisenin harika duruşunu ve bir kıyafeti harika yapan ayrıntıları öğrendim.”