Çocuklarda ilk ortaya çıkan ve çoğunlukla gıda alerjilerine bağlı gelişen hastalık tablosu alerjik egzama diğer adı ile atopik dermatittir. Yanaklarda kuruma, pullanma, kızarma olması ve cildin kuru olması normal kabul edilen sıradan bir bebek sorunu olarak algılanırken aslında bu durum alerjinin vücuda ilk giriş kapısı olması nedeniyle büyük önem taşımaktadır.
Alerjik egzama belirtileri nelerdir?
Alerjik egzama cilt bütünlüğünün bozulduğu, kırmızı, kızarık, ciltten kabarık döküntüler ve bazen de açık yaralar şeklinde kendini gösteren bir cilt hastalığıdır. Birçok hastada cildin zımpara gibi kuru ve sert olduğu gözlenir. Çocukluk döneminde (1-5 yaş) en sık etkilenen alanlar el, ayak, bilekler, dirsek içi ve diz arkası bölgeleridir. Ergenliğe ve erişkin yaş dönemine yaklaşıldıkça ise yüz, boyun, üst kol, sırt, dirsek içi ve diz arkası alanları daha çok etkilenmeye başlar.
Bebeklere egzamanın en sık nedeni nelerdir?
Bebeklerde alerjik egzamanın en sık nedeni gıda alerjisidir. İnek sütü ve yumurta proteini alerjisi egzamaya neden olan gıda alerjileri içinde ilk iki sırada yer alır. Bunun ardından sırayla tahıllar, balık ve deniz ürünleri ile kuruyemişler gelir. Bunların dışında daha nadir şekilde olmakla birlikte diğer tüm gıdalara alerji gelişebileceği unutulmamalıdır.
Bebek anne sütü alıyor olsa dahi annenin beslenmesindeki tüm gıdaların çocuğa geçebildiği unutulmamalıdır. Dolayısıyla anne; ayran ,yoğurt, peynir gibi inek sütünden üretilmiş gıdaları tükettiğinde bebek de erken yaşlarda bu gıdalarla tanışmış olur.
Ev tozu akarları ciltten nüfus ederek egzama yapabilir!
Küçük bebeklerde alerjik egzamanın en sık nedeni olarak gıdalar demiştik. Ancak zamanla gıda alerjileri yerini sık bir şekilde ev tozu akar alerjisine bırakmaktadır. Ev tozu akarlarına karşı olan alerji genellikle alerjik nezle ve alerjik (astım) bronşit şeklinde hastalık tablosu oluşturur ancak küçük bir grup hastada bu tabloya alerjik egzama da eklenir. Genellikle daha çok büyük çocuklarda görülen bu durum akarların ciltten nüfuz ederek etki etmesi sonucunda gelişir.
Alerjik egzama (atopik dermatit) nasıl tedavi edilir?
Alerjik egzama cilt kuruluğu ile seyreden, kimi zaman sivilce tarzı kırmızı döküntüler kimi zamansa daha ıslak açık yaralar haline görülen, kaşıntılı bir hastalık olduğuna değinmiştik.
Kuruluk ve kaşıntı ana iki problemdir. Kuruluk kaşıntıyı çağırır. Kaşıntı cildin tahriş olmasına neden olur ki; tahriş alerji hücrelerinin ortama daha çok alerjik madde salgılaması ile sonuçlanır. Ayrıca kaşıntı ve tahriş alerjik egzamada zaten bozulmuş olan cilt bütünlüğünü daha da bozduğundan ciltten su kaybı artar ve kuruluk şiddetlenir. Kuruluk ve kaşıntı arasındaki bu kısır döngüyü kırmanın en iyi yolu cildi nemlendirmektir. Bu yönde alerjik egzama tedavisinin ilk basamağı cilt bakımıdır.
Egzamanın en iyi ilacı sudur!
Ciltte en iyi nemlendirici sudur. Bu nedenle alerjik egzaması olan bebek ve çocukların her gün en az bir kere olmak üzere, çok sıcak yaz günlerinde sabah akşam suya girmesi gerekir. Banyoda cildi daha da kurutacak sabun, şampuan vb temizlik malzemeleri yerine PH dengeli sabunsuz temizlik jellerini tercih etmek gerekir. Ciltte tahrişten kaçınmak amacıyla lif veya sabunluk kullanılmamalıdır. Her banyo sonrasında cilde katkı maddesi içermeyen doğal bir nemlendirici kullanmak gerekir. Cildi nemlendirmek ve cilt bakımını yapmak alerjik egzama tedavisinin önemli bir kuralıdır.
Egzamalı bebekler terden uzak durmalıdır!
Ter cildi tahriş eden bir etken olduğundan yaz kış terleme söz konusu olduğunda hızlı bir banyo ile teri ciltten uzaklaştırmak gerekir. Benzer şekilde cildi tahriş edeceğinden yünlü ve naylon giysiler yerine bol pamuklu kıyafetler tercih edilmesi cildin hava almasını sağlayacaktır. Bebek odasının 22-24 derece arasında tutulması terlemeyi engelleyerek cildi rahatlatacak önemli önlemler grubundadır. Mümkün olduğunda pamuklu giysilerin organik olmasının faydası olduğunu da belirtmek gerekir.
Alerjik egzamanın ilaçla tedavisi
Sorumlu gıdadan uzak durmak ve her gün banyo ve cildi nemlendirmek suretiyle alerjik egzamanın istenildiği şekilde kontrol altında tutulamadığı durumlarda alevlenmeler sırasında kısa süreli (7 günden fazla olmamak suretiyle kortizonlu kremler doktor önerisi ile kullanılabilir. Ancak bu kremlerin sık kullanılması kortizona bağlı yan etki yaratacağından kortizon dışı ilaç ve önlemler ile hastalığı iyi tutmaya çalışmak gerekir.
Kaşıntı için de önemli bir tahriş etkeni demiştik. Bazen alınan tüm önlemlere rağmen kaşıntının kesilemediği durumlar ortaya çıkabilir. Bu durumlarda kaşıntıyı ortadan kaldırmak için ağızdan kullanılan alerji şuruplarına başvurulur. Daha uzun dönem alerji şurubu kullanımı tercih edildiğinde (alevlenme dışı) yine alerji uzmanı kontrolünde sakinleştirici özelliği olmayan gruptan bir ilacın seçilmesi tercih edilir.
İleri yaşlarda halen devam eden alerjik egzamadan ev tozunun neden olduğu düşünülüyorsa bu yönde dil altı damla aşı ile kökten çözüm yoluna gidilebilir.