nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Alfabetik Sırayla Esmaül Hüsna
Alfabetik Sıraya Kadar Esmaül Hüsna
A
Allah : Yaratan, yapıpeden, ezeli, sonsuz olan, varlığında başkasına fakir olmayan, benzersiz, ortaksız kudret
Afüvv : Affeden, hataları, günahları bağışlayan
Ahad : Zatında, varlığında tek olan
Âhir : Sonu olmayan
A'lâ : En yüce
A'lem : En iyi bilen
Âlim : Tüm bilgilerin kaynağı olan, her şeyi uyarınca haberdar olan
Alim : Her şeyi haberdar olan, veri bakımından eşi sözde olmayan
Aliyy : Yüceliğin kaynağı ve sahibi Ulu
Azim : Ululuğun kaynağı ve sahibi, çok yüce
Aziz : Kudret ve onurun kaynağı ve sahibi Çok dinç, fazla şerefli
B
Bâri : Var eden, varoluşu kotarıp idare eden
Basir : Görme gücünün kaynağı, en iyi şekilde görebilen Her şeyi gören
Bâtın : Gözle görülemeyen, her şeyde kendinden bir zorlama bulunan
Bedi' : Var eden, yarattıklarını uyum ve güzellikle donatan
Berr : İyilik ve lütfu ölümsüz olan Özgün eli bol
C
Câmi : Toplayan, bir araya getiren Mahşer günü tüm insanları, hesap vermek üzere huzuruna toplayan
Cabbâr : Yapılmasına karar verdiği şeyi, dilediğinde cebren yaptıran
E
Ekrem : Cömertlerin cömerdi, cömertliği sonsuz
Evvel : Ilk Başlangıcına zaman saptamak laf konusu olmayan
F
Fâlık : Yarıp parçalayarak ortaya yeni bir şey çıkaran; tohumun ve dânelerin içinden yeni bir şey çıkaran
Fâtır (Fâlık) : Yaratan Birtakım varlıkları yarıp parçalayarak yeni varlıklara ve oluşlara karoser veren
Fettâh : Açan Fetih ve başarı lütfeden Rahatlık karşılayan
G
Gaffâr : Dilediğinden, günahları beklenmedik şekilde affeden
Gâfir : Bağışlayıcı, affedici
Gafür : Aralıksız bir biçimde günahları affeden
Galib : Her hal ve şartta galip gelen
Gani : Zengin Zenginliği sınırsız olan Yanına herkesin fakir kaldığı kudret
H
Haalik : Yaratan, var eden
Habir : Her şeyden en iyi biçimde bilen
Hâdi : Hidayet veren Doğruya, iyiye ve güzele kılavuzlamada en ulu kudret
Hafiy : Lütufkâr
Hâfız : Koruyan, her şeyi ezberinde tutan
Hafiz : Koruyup gözeten Her şeyi denetim ve gözetimi altında tutan
Hakim : Bütün hikmetlerin kaynağı Her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunan
Hakk : Gerçeğin kaynağı ve belirleyicisi Her yaptığı ve emri gerçeğe en uygun olan Hakkın ve hukukun kaynağı kaynağı ve belirleyicisi
Halim : Davranışlarında yumuşak ve şefkatli Sertlik ve katılıktan uzakta olan
Hallâk : Yaratışı sürekli olan Yarattıklarında kesintisiz yeni boyutlar ve türler oluşturan Yaratışındaki yoğunluk ve çeşitliliği izlemek mümkün olmayan
Hâmid : Her türlü övgünün sahibi ve muhatabı olan Dilediğini, dilediği şekilde öven
Hasib : En iyi ve en hassas biçimde hesap soran Bütün yarattıklarını ince bir hesaba uygun şekilde var eden
Hayy : Sürekli diri hayatın kaynağı Kendisi için vefat sözkonusu edilemeyen
İ
İlah : Tapılmaya değerinde tek kudret Ulu, özgün
K
Kaadir : Kudretin kaynağı ve sahibi
Kaahir : Yarattıkları üzerinde hüküm ve hakimiyet kuran dilediğinde kahır ve baskıyla sindiren
Kadir : Gücü her şeye ulaşan, her şeyde hissedilen
Kâfi : Hem kendisine keza de yarattıklarına yeten Kullarının her türlü özlem ve ihtiyaçlarına, araya başka biri girmeksizin
yanıt veren
Kahhâr : Gerçeği örtüp, buyruklarına karşı meydana çıkan inkarcıları kahrı aşağıda ezen
Karib : Fazla yakında olan Kullarına şah damarından daha yakın olan Yakarış ve çağrıları duymada hiçbir aracıya, alete
lüzum bırakmayan
Kavi : Gücü bana kalırsa kendinden olan Gücünü kullanmada hiçbir buyruğa ve yönlendirmeye fakir olmayan
Kayyûm : Kudretin kaynağı Kudretiyle her şeyi kıvamında tutan
Kebir : Tüm soylu davranış ölçülerinin kavrayamayacağı şekilde büyük olan
Kerim : Lütfu daima işleyen, cömert
Kuddûs : Bütün kutsallıkların kutsadığı tüm varlığın tesbih edip yücelttiği Tüm noksanlıklardan temizlenmiş, tüm yüceliklerle
donanmış olan
L
Lâtif : Gözle görülmeyen Lütfu ve bağışı fazla olan
M
Malik : Sahip olan
Mecid : Cömertlik ve ululuğun kaynağı, eli bol ve yüce
Melik : Zorlama, saltanat ve yönetimin en ulu sahibi
Melîk : Mülk ve saltanatı dilediği gibi dağıtan
Metin : Her hal ve tavır karşısında sebat ve dayanıklılığını koruyan Dinç, zorlu
Mevlâ : Koruyup gözeten, yardım veren Sevdiklerinin her hal ve şartta yanında bulunan
Mucîb : En iyi şekilde, en kısa zamanda cevap veren Kullarının açlık ve yakarışlarına doğrudan yanıt veren
Muhît : Her şeyi çepeçevre kuşatan
Muhyî : Yaratan, yaşam veren ölüleri dirilten
Mukît : Yarattıklarının gıda sistemlerini, gıda tarzlarını belirleyen ve her birinin gıdalanmasını yerli yerince
aranjör
Muktedir : Gücünü, kendisi göre belirlenen ölçüler ve planlar zarfında görünür ışık halkası getiren Gücünden,
yarattıklarına belirli oranlarda nasip veren
Musavvir : Şekil, renk ve desen veren Görünüş kazandıran, görünüşü ahenkli kılan
Müheymin : Hükmü aşağıda tutan Yarattıklarının, kendisi tarafından belirlenen ölçülere uygunluğunu denetleyici
Mümin : İnanan, güvenen İnsana bir takım emanetler bırakan Güven ve iman sunan Kendisine iman edenlerle yakın ilişkiler içinde olan
Müsteân : Darda ve zorda kalanın başvurduğu, yardım dilediği kudret Kendisinden destek ve takviye istenen
Müteâl : Aşkın, ulu Düşünce ve manzara ölçülerinin ulaşamayacağı boyutlarda olan
Mütekebbir : Ululuk ve yüceliğin kaynağı olan Kibre, böbürlenmeye sapanları hizaya getiren
Nasir : Yardım Eden Takviye etmede yer, süre ve sınırı kendisi belirleyen
N
Nûr : Işık Işığın aydınlığın, yol gösterişin, erdirişin kaynağı ve yöneticisi olan
Rab : Besleyip, nezaket edip eğiten Yarattıklarını belirlediği bir programa uygun bir şekilde, birtakım hedeflere
götüren Tekâmülü programlayıp yöneten
Râhim : Rahmet ve merhameti sınırsız olan Dünya hayatını buyruklarına uygun biçimde yaşayanlara, ölüm sonrasında özel rahmet sunan
Rahman : Rahmeti sonsuz olan kendisine inananinanmayan herkese rahmet ve merhametinin bütün nimetlerini ayrım
yapmaksızın sunan
Rakîb : Denetçi, gözleyip gözetleyen
Raûf : Acıma, şefkat ve esirgemesi sınırsız olan
Refi' : Yüceliğin sahibi ve bütün yüceliklerin dağıtıcısı olan Dilediğini, dilediği makam ve yüceliğe çıkaran
Rezzâk : Yarattığı tüm varlıkların rızıklarını bol bol veren
Samed : Bütün ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği benzersiz kudret
Selâm : Esenlik, barış ve mutluluğun kaynağı Esenlik, uzlaştırma ve mutluluğun nasıl sağlanacağını belirten
Semî' : En iyi şekilde işiten, duyan Her şeyi işitip duyan
Ş
Şâkir : Şükredenleri duyup ödüllendiren Kendisine şükredenlere teşekkür eden
Şehîd : En ulu şahit Her şeyi görüp gözetleyen İnsana, görüp gözcülük yapma, şahitlik etme gücü veren
Şekûr : Tüm şükürlerin yöneldiği kudret Şükredenlere daha fazlasını veren Şükredenlere teşekkür eden
T
Tevvâb : Tövbeleri fazla kabul eden Tövbe nasip eden Kendisine yönelenlerin, bu yönelişlerini karşılıksız bırakmayan
V
Vehhâb : Bağışı sınırsız olan kesintisiz ve sınırsız bir biçimde bağışta yer alan
Vâhid : Sıfatlarında, özelliklerinde tek ve biricik olan Kullarının, ibadet ve yönelişlerinde kendisine herhangi bir
varlığı benzer ve aracı tutmamalarını isteyen
Vâris : Tüm mal ve saltanatların, sonunda kendine teslim edildiği kudret Dilediğini, dilediğine mirasçı kılan barıştırma
severleri mal ve yönetime sahip kılmayı esas alan
Vâsi : Kudret ve belirişi süreçle açılıp her tarafa yayılan Varlığı sürekli genişleten Yaratışı ve yarattıklarını dilediği şekilde artırıp genişleten
Vedûd : Sevginin kaynağı olan Seven Sevdiren Sevmesevilme ilişkisini kotaran Tüm sevgilerin en son ve en yüce
gayesi olan
Vekîl : Gücü ve yönetimi kullanan Kendisine teslim olanlara temsil eden Son söz ve yetkiyi elinde bulunduran
Velî : Arkadaş, asistan, takviye veren Kendisine inananların dostluğunu kabul eden Kendisine inananların en güvenilir
dost olarak yalnız kendisini kabul etmelerini isteyen
Z
Zâhir : Her şeyde tecelli eden Bütün yarattıklarında kendisinden görünebilir izler, işaretler bulunan *
Alfabetik Sıraya Kadar Esmaül Hüsna
A
Allah : Yaratan, yapıpeden, ezeli, sonsuz olan, varlığında başkasına fakir olmayan, benzersiz, ortaksız kudret
Afüvv : Affeden, hataları, günahları bağışlayan
Ahad : Zatında, varlığında tek olan
Âhir : Sonu olmayan
A'lâ : En yüce
A'lem : En iyi bilen
Âlim : Tüm bilgilerin kaynağı olan, her şeyi uyarınca haberdar olan
Alim : Her şeyi haberdar olan, veri bakımından eşi sözde olmayan
Aliyy : Yüceliğin kaynağı ve sahibi Ulu
Azim : Ululuğun kaynağı ve sahibi, çok yüce
Aziz : Kudret ve onurun kaynağı ve sahibi Çok dinç, fazla şerefli
B
Bâri : Var eden, varoluşu kotarıp idare eden
Basir : Görme gücünün kaynağı, en iyi şekilde görebilen Her şeyi gören
Bâtın : Gözle görülemeyen, her şeyde kendinden bir zorlama bulunan
Bedi' : Var eden, yarattıklarını uyum ve güzellikle donatan
Berr : İyilik ve lütfu ölümsüz olan Özgün eli bol
C
Câmi : Toplayan, bir araya getiren Mahşer günü tüm insanları, hesap vermek üzere huzuruna toplayan
Cabbâr : Yapılmasına karar verdiği şeyi, dilediğinde cebren yaptıran
E
Ekrem : Cömertlerin cömerdi, cömertliği sonsuz
Evvel : Ilk Başlangıcına zaman saptamak laf konusu olmayan
F
Fâlık : Yarıp parçalayarak ortaya yeni bir şey çıkaran; tohumun ve dânelerin içinden yeni bir şey çıkaran
Fâtır (Fâlık) : Yaratan Birtakım varlıkları yarıp parçalayarak yeni varlıklara ve oluşlara karoser veren
Fettâh : Açan Fetih ve başarı lütfeden Rahatlık karşılayan
G
Gaffâr : Dilediğinden, günahları beklenmedik şekilde affeden
Gâfir : Bağışlayıcı, affedici
Gafür : Aralıksız bir biçimde günahları affeden
Galib : Her hal ve şartta galip gelen
Gani : Zengin Zenginliği sınırsız olan Yanına herkesin fakir kaldığı kudret
H
Haalik : Yaratan, var eden
Habir : Her şeyden en iyi biçimde bilen
Hâdi : Hidayet veren Doğruya, iyiye ve güzele kılavuzlamada en ulu kudret
Hafiy : Lütufkâr
Hâfız : Koruyan, her şeyi ezberinde tutan
Hafiz : Koruyup gözeten Her şeyi denetim ve gözetimi altında tutan
Hakim : Bütün hikmetlerin kaynağı Her yaptığında mutlaka bir hikmet bulunan
Hakk : Gerçeğin kaynağı ve belirleyicisi Her yaptığı ve emri gerçeğe en uygun olan Hakkın ve hukukun kaynağı kaynağı ve belirleyicisi
Halim : Davranışlarında yumuşak ve şefkatli Sertlik ve katılıktan uzakta olan
Hallâk : Yaratışı sürekli olan Yarattıklarında kesintisiz yeni boyutlar ve türler oluşturan Yaratışındaki yoğunluk ve çeşitliliği izlemek mümkün olmayan
Hâmid : Her türlü övgünün sahibi ve muhatabı olan Dilediğini, dilediği şekilde öven
Hasib : En iyi ve en hassas biçimde hesap soran Bütün yarattıklarını ince bir hesaba uygun şekilde var eden
Hayy : Sürekli diri hayatın kaynağı Kendisi için vefat sözkonusu edilemeyen
İ
İlah : Tapılmaya değerinde tek kudret Ulu, özgün
K
Kaadir : Kudretin kaynağı ve sahibi
Kaahir : Yarattıkları üzerinde hüküm ve hakimiyet kuran dilediğinde kahır ve baskıyla sindiren
Kadir : Gücü her şeye ulaşan, her şeyde hissedilen
Kâfi : Hem kendisine keza de yarattıklarına yeten Kullarının her türlü özlem ve ihtiyaçlarına, araya başka biri girmeksizin
yanıt veren
Kahhâr : Gerçeği örtüp, buyruklarına karşı meydana çıkan inkarcıları kahrı aşağıda ezen
Karib : Fazla yakında olan Kullarına şah damarından daha yakın olan Yakarış ve çağrıları duymada hiçbir aracıya, alete
lüzum bırakmayan
Kavi : Gücü bana kalırsa kendinden olan Gücünü kullanmada hiçbir buyruğa ve yönlendirmeye fakir olmayan
Kayyûm : Kudretin kaynağı Kudretiyle her şeyi kıvamında tutan
Kebir : Tüm soylu davranış ölçülerinin kavrayamayacağı şekilde büyük olan
Kerim : Lütfu daima işleyen, cömert
Kuddûs : Bütün kutsallıkların kutsadığı tüm varlığın tesbih edip yücelttiği Tüm noksanlıklardan temizlenmiş, tüm yüceliklerle
donanmış olan
L
Lâtif : Gözle görülmeyen Lütfu ve bağışı fazla olan
M
Malik : Sahip olan
Mecid : Cömertlik ve ululuğun kaynağı, eli bol ve yüce
Melik : Zorlama, saltanat ve yönetimin en ulu sahibi
Melîk : Mülk ve saltanatı dilediği gibi dağıtan
Metin : Her hal ve tavır karşısında sebat ve dayanıklılığını koruyan Dinç, zorlu
Mevlâ : Koruyup gözeten, yardım veren Sevdiklerinin her hal ve şartta yanında bulunan
Mucîb : En iyi şekilde, en kısa zamanda cevap veren Kullarının açlık ve yakarışlarına doğrudan yanıt veren
Muhît : Her şeyi çepeçevre kuşatan
Muhyî : Yaratan, yaşam veren ölüleri dirilten
Mukît : Yarattıklarının gıda sistemlerini, gıda tarzlarını belirleyen ve her birinin gıdalanmasını yerli yerince
aranjör
Muktedir : Gücünü, kendisi göre belirlenen ölçüler ve planlar zarfında görünür ışık halkası getiren Gücünden,
yarattıklarına belirli oranlarda nasip veren
Musavvir : Şekil, renk ve desen veren Görünüş kazandıran, görünüşü ahenkli kılan
Müheymin : Hükmü aşağıda tutan Yarattıklarının, kendisi tarafından belirlenen ölçülere uygunluğunu denetleyici
Mümin : İnanan, güvenen İnsana bir takım emanetler bırakan Güven ve iman sunan Kendisine iman edenlerle yakın ilişkiler içinde olan
Müsteân : Darda ve zorda kalanın başvurduğu, yardım dilediği kudret Kendisinden destek ve takviye istenen
Müteâl : Aşkın, ulu Düşünce ve manzara ölçülerinin ulaşamayacağı boyutlarda olan
Mütekebbir : Ululuk ve yüceliğin kaynağı olan Kibre, böbürlenmeye sapanları hizaya getiren
Nasir : Yardım Eden Takviye etmede yer, süre ve sınırı kendisi belirleyen
N
Nûr : Işık Işığın aydınlığın, yol gösterişin, erdirişin kaynağı ve yöneticisi olan
Rab : Besleyip, nezaket edip eğiten Yarattıklarını belirlediği bir programa uygun bir şekilde, birtakım hedeflere
götüren Tekâmülü programlayıp yöneten
Râhim : Rahmet ve merhameti sınırsız olan Dünya hayatını buyruklarına uygun biçimde yaşayanlara, ölüm sonrasında özel rahmet sunan
Rahman : Rahmeti sonsuz olan kendisine inananinanmayan herkese rahmet ve merhametinin bütün nimetlerini ayrım
yapmaksızın sunan
Rakîb : Denetçi, gözleyip gözetleyen
Raûf : Acıma, şefkat ve esirgemesi sınırsız olan
Refi' : Yüceliğin sahibi ve bütün yüceliklerin dağıtıcısı olan Dilediğini, dilediği makam ve yüceliğe çıkaran
Rezzâk : Yarattığı tüm varlıkların rızıklarını bol bol veren
Samed : Bütün ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği benzersiz kudret
Selâm : Esenlik, barış ve mutluluğun kaynağı Esenlik, uzlaştırma ve mutluluğun nasıl sağlanacağını belirten
Semî' : En iyi şekilde işiten, duyan Her şeyi işitip duyan
Ş
Şâkir : Şükredenleri duyup ödüllendiren Kendisine şükredenlere teşekkür eden
Şehîd : En ulu şahit Her şeyi görüp gözetleyen İnsana, görüp gözcülük yapma, şahitlik etme gücü veren
Şekûr : Tüm şükürlerin yöneldiği kudret Şükredenlere daha fazlasını veren Şükredenlere teşekkür eden
T
Tevvâb : Tövbeleri fazla kabul eden Tövbe nasip eden Kendisine yönelenlerin, bu yönelişlerini karşılıksız bırakmayan
V
Vehhâb : Bağışı sınırsız olan kesintisiz ve sınırsız bir biçimde bağışta yer alan
Vâhid : Sıfatlarında, özelliklerinde tek ve biricik olan Kullarının, ibadet ve yönelişlerinde kendisine herhangi bir
varlığı benzer ve aracı tutmamalarını isteyen
Vâris : Tüm mal ve saltanatların, sonunda kendine teslim edildiği kudret Dilediğini, dilediğine mirasçı kılan barıştırma
severleri mal ve yönetime sahip kılmayı esas alan
Vâsi : Kudret ve belirişi süreçle açılıp her tarafa yayılan Varlığı sürekli genişleten Yaratışı ve yarattıklarını dilediği şekilde artırıp genişleten
Vedûd : Sevginin kaynağı olan Seven Sevdiren Sevmesevilme ilişkisini kotaran Tüm sevgilerin en son ve en yüce
gayesi olan
Vekîl : Gücü ve yönetimi kullanan Kendisine teslim olanlara temsil eden Son söz ve yetkiyi elinde bulunduran
Velî : Arkadaş, asistan, takviye veren Kendisine inananların dostluğunu kabul eden Kendisine inananların en güvenilir
dost olarak yalnız kendisini kabul etmelerini isteyen
Z
Zâhir : Her şeyde tecelli eden Bütün yarattıklarında kendisinden görünebilir izler, işaretler bulunan *