Ali Babacan'ın 15 gün sonraki planı ne?

Babacan'ın 10-15 gün içinde ise yeni partinin kuruluş ve prensipleri konusunda bilgi vermek üzere kamuoyu önüne çıkarak açıklama yapması planlanıyor. Lakin yakın etrafı, bunun hangi metotla olacağı konusunda ise bilgi paylaşmamayı tercih ediyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Ne yapacaksan burada yap" davetine rağmen AK Parti'den istifa eden Ali Babacan ve birçok geçmişte AK Parti içinde değerli misyonlar almış isimlerden oluşan takımının, yeni parti kurma teşebbüsleri Erdoğan tarafından da dikkatle izleniyor.

Babacan'la birlikte yeni parti oluşumu içinde yer alan bir siyasetçi BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'a yeni parti oluşumunda gelinen kademeyi anlattı.

Geçmişte AK Parti içinde de kıymetli misyon alan siyasetçi, şu anda 'insan kaynağı' oluşturma evresinde olduğunu söyledi. Verdiği bilgiye nazaran yalnızca eski AK Partililer değil, çok farklı kısımlardan, alanlarında uzman isimlerle görüşmeler yürütülüyor.



Bir sonraki basamak olarak 'politika setlerinin oluşturulması' hedefleniyor ve Babacan mümkün olan en geniş kısmın katkısıyla parti siyasetlerini oluşturmayı planlıyor.

Parti takımlarında yer alacak gruba 'kurucu güç' konumu verilerek aidiyet hissinin hissettirilmesin amaçlandığını anlatan kaynak, "Hazır yemeğe oturmak farklı, 'gel birlikte pişirip yemeği yiyelim' demek başkadır. Siyaset oluşturulması, harcın karışılmasında insanların aidiyet duygusu açısından önemlidir" diyor.

ŞİMDİ PARTİ İSMİ, AMBLEMİ NETLEŞMEDİ, TEKLİFLERE AÇIĞIZ

Partinin kuruluşu için kesin tarih verilmese de "Kasım sonu, Aralık başı" itibariyle partinin kuruluş dilekçesinin İçişleri Bakanlığı'na verilmesi planlanıyor.

Şu anda çabucak bir erken seçim mümkünlüğü görülmediği için partinin kuruluşunun 'aceleye getirilmemesi' kararlaştırılmış

"Kasım sonu, Aralık başı üzere, yani 2019 bitmeden bu iş ete kemiğe bürünsün, bir hukuksal kişilik kazansın isteniyor" diyen siyasetçi şimdi parti isminin, hasebiyle ambleminin netleşmediğini söylüyor ve 'önerilere açığız' diye espri yaparken, tekliflerin değerlendirildiğini belirtmekle yetiniyor.



Yeni parti için genel merkez binası tutulması için de harekete geçilmiş ve hatta bir kaç seçenek kıymetlendirme gündemine alınmış ancak bu mevzu da yeniden 'kamuoyuna duyurulmayan, sır üzere saklananlar' kategorisinde tutuluyor.

KENDİMİZİ POLİTİK KALIPLARLA SINIRLAMAK İSTEMİYORUZ

Babacan ve arkadaşları, kendilerini siyasetin hangi yelpazesinde konumlandırmayı hedefliyor, en çok hangi kesitlerden ilgi görüyorlar?

"En çok baş yorulan işin" yelpaze sıkıntısı olduğunu anlatan siyasetçi bu soruya şu karşılığı veriyor:

"Kendimizi rastgele bir siyasi kalıpla sınırlamak istemiyoruz. Türkiye'ye baktığınız vakit, toplumsal sınırlar gerilmiş, içeride ekonomik problemler var, iç siyasette sıkıntıları, dış siyaset meseleleri var, toplumsal barış konusunda telaşlar var, bütün bu tasa ve problemleri çözecek siyaset telaffuzuna yapılanmaya gereksinim var. Bunu Türkiye'yi kuşatıcı kucaklayıcı bir takım ve bu takımın oluşturacağı tahlil siyasetleri diye tanımlamak daha hakikat. Şu anda ANAP'ın 4 eğilimi Türkiye'yi kucaklamaya yetmez, keza 2002 AK Partisi de. Zira o günden bugüne Türkiye'de ve dünyada çok şey değişti. İsimlendirmelerle baş yormayacağız. Bu problemleri çözecek takım var ve takımların üreteceği siyasetlere baş yoruyoruz."

SEÇMEN PROFİLİ: GENÇ, EĞİTİMLİ, KENTLİ

Yeni parti kuruluşu için direkt alanda şimdi ölçüm yapılmasa da çeşitli kamuoyu araştırmalarıyla, seçmen profili çıkarılmaya çalışılıyor. Gelen birinci bilgiler, yeni partiye en büyük ilginin 'genç, eğitimli, kentli' bölümler olduğunu ortaya koymuş.



CHP ve ÂLÂ Parti tabanının da büyük ölçüde 'eğitimli ve kentli' olduğu biliniyor. Fakat Babacan takımı, 'AKP içindeki, eğitimli, kentli' seçmenin kendi partilerine kayacağını hesaplıyor.

En büyük ümitleri ise gençler: "Her yıl sisteme 2 milyonun üzerinde genç giriyor ve onlar iktidar partisine oy vermiyor. O nedenle AK Parti'nin geleceği zahmetli."

Partinin oturacağı seçmen kitlesi dışında, alacağı oy oranı da değerli. Lakin şu anda bu bahiste somut bir çalışma yapılmadığı için net bir oy oranı tabir edilmiyor.

ÖNDER DEĞİL TAKIM HAREKETİ

Babacan hareketi, daha çok 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile anıldı. Gül'ün yeni parti oluşumu içinde yer almamakla birlikte, dayanak verdiği biliniyor. Lakin Babacan'ın 'karizmatik bir önder olamayacağı, bu nedenle Gül'ün gölgesinde kalacağı' yorumları da sık sık yapılıyor. Babacan grubu, bu tenkitlere şu karşılığı veriyor:

"Zaten biz, bu bir önder hareketi değil, takım hareketi diye yola çıkıyoruz. Bu bir avantajdır. İkinci dünya savaşı karizmatik önderlerin kaprislerinin yol açtığı yol açtığı bir faciadır. Onun için ortak akıl ve takım hareketi olarak ortaya çıkıyoruz.



AK Parti'den ayrılma ve yeni parti oluşum kararının temel nedeni olarak 'Erdoğan partisi' haline dönüşmesi, 'ortak akıl, şeffaf idare, öngörülebilir siyaset' anlayışından, yani 'makulden uzaklaşılması' gösteriliyor:

"AK Parti hareket olarak çıkarken gereksinim duyduğu takımları temin etmek için toprakta önemli bir araştırma yaptı, kendisini en yeterli temsil edeceğini düşündüğü aktörleri bulabilmek için. Kimse kara kaşı kara gözü için taltif edilmemiştir. Nihayetinde AK Parti bir kadro, takım hareketiydi ve bu takım başarılı oldu, 8-10 sene hoş işler yapıldı. Lakin bu terkip bozuldu, grup dağıtıldı, o tarihten sonraki halimiz de ortada..."

HAMASET VE DİNİ HİSLERİ SÖMÜRME OLMAYACAK

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile neden birlikte hareket edilmediği ise 'siyaset yapma anlayışlarındaki farklılık' olarak gösteriliyor.

Bu bahiste Davutoğlu'nun başbakanlığı periyodunda Abdullah Gül ile ortalarındaki görüş ayrılığının tesirli olduğu yorumları yapılsa da, birinci başlarda Babacan ve Davutoğlu'nun bir ortaya geldiğine dikkat çekiliyor.

"Siyaset yapma anlayışındaki farklılıkların" ne olduğu konusuna girmemeye itina gösteren, "Lider değil, takım hareketi olduklarına" bir defa daha vurgu yapan kaynak, " Üslup olarak baştan şunu reddettik: Hamaset yok, dini hisleri siyasette kullanmak yok. Bunu tercih etseydik, esasen bu oluşum için yola çıkmazdık" demekle yetindi.

TRANSFER TEŞEBBÜSÜ YOK

Babacan grubunun, başta AK Parti içindeki 'rahatsız' isimler olmak üzere parlamentodaki partilerde 'milletvekili transferi' ile küme kuracağı yorumları da sıkça yapıldı.



Lakin Babacan grubu, bu türlü bir niyetlerinin olmadığını "Parlamentoda bir aidiyet bağı olan hiçbir milletvekili ile temas etmedik ancak kendileri temas etmek isteyen bireylerle de nezaket çerçevesinde görüşüyoruz. Mevcut milletvekilleri ile görüşelim transfer edelim üzere bir çalışmamız yok" kelamlarıyla tabir ediyorlar.

Ortalarında eski bakanlar Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Nihat Ergün, eski Anayasa Mahkemesi Lideri Haşim Kılıç'ın da bulunduğu birçok ismin partinin çekirdek takımında yer alması bekleniyor.

Başta Babacan olmak üzere, siyasette muhakkak noktalara gelmiş, hala de meslek bahtı olan birçok ismin 'risk' alarak yeni bir siyasi oluşuma yönelmeleri 'fedakarlık' olarak bedellendiriliyor ve fedakarlık yapan isimler ortasında eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de sayılıyor.

BABACAN TWITTER'I ETKİNLEŞTİRECEK

Şimdiye kadar iki basın açıklaması dışında kamuoyu önüne çıkmayan Ali Babacan'ın bundan sonra daha 'görünür' olması kararlaştırılmış.



Bu kapsamda Twitter hesabını son olarak 20 Haziran 2015'te kullanan Babacan'ın yakın vakitte hesabını etkinleştirilmesi ve parti çalışmaları ve açıklamalarıyla ilgili iletilerini buradan paylaşması düşünülüyor.

Babacan'ın 10-15 gün içinde ise yeni partinin kuruluş ve prensipleri konusunda bilgi vermek üzere kamuoyu önüne çıkarak açıklama yapması planlanıyor. Lakin yakın etrafı, bunun hangi metotla olacağı konusunda ise bilgi paylaşmamayı tercih ediyor.