iltasyazilim
FD Üye
Ali Bin Yahya Geylani hakkında veri
Ali Bin Yahya Geylani Büyük velîlerden İsmi Ali olup, babasının adı Yahyâ'dır Nesebi Abdülkâdiri Geylânî hazretlerine dayanır 1630 (H1040) senesinde Suriye'nin Hama şehrinde doğdu
Ali bin Yahyâ, sâlih ve âbid bir insan olarak yetişti Minik yaşta Kur'ânı kerîmi, tecvîd üzere okudu Fıkıh, hadîs, mantık, lügat, sarf, nahiv ilimlerini ve tasavvuf yolunun edebini zamânın büyük âlimlerinden öğrendi Birçok âlimden icâzet aldı İnce ve derin meseleleri öğrenmeye çok meraklı idi İlim ve fazîlet ehli dâhil minik büyük cümbür cemaat onu severdi Fikir, zekâ, fazîlet, verâ ve dindarlık bakımından derecesi fazla yüksekti Âkıl bâliğ olmadan, babası ile berâber hacca gitti Hacdan önce, Medînei münevveredeHarem denilen yerde iken, rüyâsında Resûlullah efendimizi gördüResûli ekrem ona; Yâ Ali! Bu yıl haccedersin Hama ve Humus'taki nakîblik vazîfesini sen üzerine alırsınbuyurduBir zaman sonraAli Geylânî nakîblik vazîfesine tâyin edildi Bir vakit bu görevde kaldıktan sonra, Şam bölgesinde Kâdiriyye yolunu insanlara izah etmek için nakîblikten ayrıldı
Ali Geylânî, insanlara Allahü teâlânın dikte ve yasaklarını, iyi ve kötü ahlâkın neler olduğunu öğretti Sayısız talebe yetiştirdi Misâfirlerine fazla ikrâmda bulunurdu 1679 (H1090) senesinde hacca giderken Dımeşk'a uğradı Yanına çoluk çocuğu da bulunuyorduŞam halkı ve ileri gelenleri, onları büyük bir derin saygı ve ikrâm içerisinde karşıladı Şamdaki âlim, meşâyih ve askerlerden onun yanında gelmeyen hiç kimse kalmadı Bu sırada Dımeşk vâlisi Osman Paşa da ona lâzım gelen hürmeti gösterdi Hacdan sonra memleketi Hama'ya döndü Bir müddet daha sonra Trablus, Şam ve Haleb'e gitti Uğradığı bitmiş ikrâm ve iltifât gördü Sonradan bitmiş döndüğü Hama'da 1701 (H1113) senesinde vefât etti *
Ali Bin Yahya Geylani Büyük velîlerden İsmi Ali olup, babasının adı Yahyâ'dır Nesebi Abdülkâdiri Geylânî hazretlerine dayanır 1630 (H1040) senesinde Suriye'nin Hama şehrinde doğdu
Ali bin Yahyâ, sâlih ve âbid bir insan olarak yetişti Minik yaşta Kur'ânı kerîmi, tecvîd üzere okudu Fıkıh, hadîs, mantık, lügat, sarf, nahiv ilimlerini ve tasavvuf yolunun edebini zamânın büyük âlimlerinden öğrendi Birçok âlimden icâzet aldı İnce ve derin meseleleri öğrenmeye çok meraklı idi İlim ve fazîlet ehli dâhil minik büyük cümbür cemaat onu severdi Fikir, zekâ, fazîlet, verâ ve dindarlık bakımından derecesi fazla yüksekti Âkıl bâliğ olmadan, babası ile berâber hacca gitti Hacdan önce, Medînei münevveredeHarem denilen yerde iken, rüyâsında Resûlullah efendimizi gördüResûli ekrem ona; Yâ Ali! Bu yıl haccedersin Hama ve Humus'taki nakîblik vazîfesini sen üzerine alırsınbuyurduBir zaman sonraAli Geylânî nakîblik vazîfesine tâyin edildi Bir vakit bu görevde kaldıktan sonra, Şam bölgesinde Kâdiriyye yolunu insanlara izah etmek için nakîblikten ayrıldı
Ali Geylânî, insanlara Allahü teâlânın dikte ve yasaklarını, iyi ve kötü ahlâkın neler olduğunu öğretti Sayısız talebe yetiştirdi Misâfirlerine fazla ikrâmda bulunurdu 1679 (H1090) senesinde hacca giderken Dımeşk'a uğradı Yanına çoluk çocuğu da bulunuyorduŞam halkı ve ileri gelenleri, onları büyük bir derin saygı ve ikrâm içerisinde karşıladı Şamdaki âlim, meşâyih ve askerlerden onun yanında gelmeyen hiç kimse kalmadı Bu sırada Dımeşk vâlisi Osman Paşa da ona lâzım gelen hürmeti gösterdi Hacdan sonra memleketi Hama'ya döndü Bir müddet daha sonra Trablus, Şam ve Haleb'e gitti Uğradığı bitmiş ikrâm ve iltifât gördü Sonradan bitmiş döndüğü Hama'da 1701 (H1113) senesinde vefât etti *
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.