iltasyazilim
FD Üye
Allah İçin İtaat
Mübarek Erol | Şubat 2019 | Semerkand
Mücellâ dinimiz İslâm teslimiyet ve emniyet dinidir Din dairesi içinde olan emniyettedir Bu daireyi emniyetli kılan da “hukukullah ve hukuku ibâdullah denilen haklara, yani “Allah’ın hakları ve Allah’ın kullarının haklarına riayet edilmesidir
Bu haklar öncelikle kulu yani ferdi ilgilendirir Ancak dünyevîuhrevî bütün işlerimiz bir rehberlideramir tarafından idare edildiği için hiç kimse kendi canının istediği tarzda hareket edemez Bu açıdan mümin kimse Allah rızası için tabi ve teslim olan kişidir Cenabı Mevlâ müberrâ kitabımız Kur’anı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e ve sizden emir sahiplerine de itaat edin (Nisâ, 59)
Fahri Kâinat Efendimiz sav de şöyle buyurmuştur:
“Müslümanın sevdiği ve sevmediği konularda Allah’a isyanla emrolunmadığı sürece idarecisini dinleyip itaat etmesi gerekir Masiyetle (günahla, haram işle) emrolunduğu zaman dinlemesi ve itaat etmesi gerekmez (Buharî; Müslim)
Yöneticiye itaat de Allah rızası için olmalıdır Böyle bir itaat sayesinde müslümanlar birlik olur, dirlik ve düzen içinde yaşarlar, bir kişinin ya da küçük bir grubun üstesinden gelemeyeceği işleri halletme imkan ve zeminine kavuşurlar
Biz itaatin de sevk idarenin de en güzelini Fahri Kâinat Efendimiz sav devri saadetinde görürüz Baş idareci olarak Allah Rasulü sav’in yanı sıra, O’nun görevlendirdiği amirlere, komutanlara herkes itaat etmiştir Efendimiz sav buyuruyor:
“Başınıza üzüm (gibi simsiyah) kafalı Habeşli bir köle dahi geçirilse dinleyiniz ve itaat ediniz (Buharî)
Mücellâ dinimizde itaat, asla bireysel akıl ve iradenin iptal ve ihmali manasına gelmez İtaat, başta Allah öyle emrettiği için, sonra da dünya ve ahiret işlerini nizam ve intizama koymak, kişiselliğin dünyasından geniş ufuklara yelken açabilmek içindir Cenabı Mevlâ buyuruyor:
“Siz Allah’a yardım ederseniz, o da (düşmanınıza) karşı size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar (Hacc, 30)
Müfessirlerimiz ayeti kerimedeki “Allah’a yardım ifadesini “Allah’ın dinine ve Peygamberi’ne yardım olarak tefsir etmişlerdir Bu yardım da Allah için gayret etmekle, işleri idare edenlere itaat ederek yardımcı olmakla gerçekleşir
Fahri Kâinat Efendimiz sav vefat ettiği zaman istişareler neticesinde halife seçilen Hz Ebu Bekir ra minbere çıkıp Allah Tealâ’ya hamd ü sena ve Efendimiz sav’e salât u selamdan sonra şu hutbeyi irad etmiştir:
“Ey insanlar! Sizin en hayırlınız olmadığım halde üzerinize idareci kılındım (Bu görevi yerine getirirken) iyi hareket edersem bana yardım edin Kötü işler yaparsam beni doğrultun
Bir millet Allah yolunda cihadı terk ettiği zaman Allah onları zillete sevk eder Bir toplulukta aşırı kavmiyetçilik hissi bulunursa, Allah onlara umumi bir bela verir
Ben Allah’a ve Rasulü’ne itaat ettiğim sürece siz de bana itaat edin Ben Allah’a ve Rasulü’ne isyan edersem, sizin bana itaat etme yükümlülüğünüz yoktur
Hz Ebu Bekir ra vefat ettikten sonra halife olarak seçilen Hz Ömer ra da ilk hutbesinde şöyle seslenmişti:
“Ey insanlar! Sizin üzerinize idareci kılındım Eğer işlerinizi idarede sizin için hayırlı şeyler yapma, işlerinizi kuvvetle icra etme ve uhdeme düşen önemli sorumlulukları kudretle yerine getirme hususunda içimde bir ümit olmasaydı bu görevi kabul etmezdim
Sizin başınıza idareci olmam, inşallah benim gidişatımda bir değişikliğe yol açmayacaktır Azamet ancak aziz ve celil olan Allah’a mahsustur Kulların ise azametten herhangi bir payı yoktur Bu itibarla sizden herhangi birisi asla, ‘Ömer idareye gelince değişti’ demeyecektir
Hakkı önce kendi nefsimde tecrübe eder, sonra ileri geçer ve size durumumu açıklarım İhtiyaç sahibi olan, haksızlığa uğrayan yahut gidişatımız konusunda bizi kınayan kimse olursa bu durumu bana bildirsin Zira ben de sizden biriyim
Hz Ömer ra’ın vefat etmeden hemen önce tayin ettiği şura heyeti tarafından halife seçilen Hz Osman ra minbere çıktı Hayâ timsali halife, bu ilk hutbesinde biraz tutuk bir şekilde Allah Tealâ’ya hamd ve Rasuli Ekrem sav Efendimiz’e salât u selamdan sonra şöyle dedi:
“Ey insanlar! (Ata, deveye ve benzeri şeylere ilk defa binen kimse için) ilk biniş zordur Bugünden sonra da günler var Eğer yaşarsam, daha sonra size gerektiği gibi bir hutbe irad edeceğim Biz hatip değiliz; fakat Allah bize (etkili bir şekilde hutbe irad etmeyi de) öğretecektir
Bir süre sonra tekrar minbere çıktı ve Allah Tealâ’ya hamd, Rasuli Ekrem sav Efendimiz’e salât u selamdan sonra şunları söyledi:
“Sizler yolculuk halindesiniz Ömür sona ermek üzere Bu sebeple son demlerinizde yapabildiğinizin en hayırlısını yapmaya bakın Şüphesiz ki ecel gelmiştir (yakındır) Ya sabah veya akşam vakti aniden çöküverir
Dikkat edin! Dünyanın mayasında aldatıcılık vardır Öyleyse dünya hayatı sakın sizi aldatmasın Gaflet sizi Allah Tealâ hakkında aldanışa sevk etmesin Sizden önce göçüp gidenlerden ibret alın
Hz Ali ra da ilk hutbelerinden birinde insanlara şöyle seslenmiştir:
“Ey Allah’ın kulları, Allah’tan korkun! İyilik ve hayır için ciddi bir şekilde çalışın Emel ve arzuları yarıda kesen, lezzet ve zevkleri acılaştıran ölüm gelmeden önce hazırlığınızı yapın Bilin ki bu dünyanın nimetleri daimi değil Onun bela ve musibetlerinden hiç kimse emin olamaz Dünya, gerçek ile insan arasına giren bir aldanma perdesi, zayıf ve hayal meyal fark edilen bir karartı ve yıkılmak üzere olan bir duvar gibidir O kendi peşinde koşan insanları helake sürükler
Ey Allah’ın kulları! Geçmişte yaşananlardan ibret alın Uyarıları dikkate alıp öğütlerden yararlanmaya bakın İkaz ve korkutmalar sizi yanlış yapmaktan alıkoysun Nasihatler size fayda versin
Dünya ve ahiret işlerimizde bize örnek ve önder olan Ashabı Kiram efendilerimiz Allah rızası için kendilerine amir olan kimselere itaat etmişlerdir Fitne ve masiyet durumu dışında da asla yardımdan geri kalmamışlardır Bizlere de düşen işlerimizde Allah rızasını gözetmemiz ve Allah için sorumlularımıza yardım etmemizdir
Rabbimizin tevfik ve inayetiyle…
Mübarek Erol | Şubat 2019 | Semerkand
Mücellâ dinimiz İslâm teslimiyet ve emniyet dinidir Din dairesi içinde olan emniyettedir Bu daireyi emniyetli kılan da “hukukullah ve hukuku ibâdullah denilen haklara, yani “Allah’ın hakları ve Allah’ın kullarının haklarına riayet edilmesidir
Bu haklar öncelikle kulu yani ferdi ilgilendirir Ancak dünyevîuhrevî bütün işlerimiz bir rehberlideramir tarafından idare edildiği için hiç kimse kendi canının istediği tarzda hareket edemez Bu açıdan mümin kimse Allah rızası için tabi ve teslim olan kişidir Cenabı Mevlâ müberrâ kitabımız Kur’anı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e ve sizden emir sahiplerine de itaat edin (Nisâ, 59)
Fahri Kâinat Efendimiz sav de şöyle buyurmuştur:
“Müslümanın sevdiği ve sevmediği konularda Allah’a isyanla emrolunmadığı sürece idarecisini dinleyip itaat etmesi gerekir Masiyetle (günahla, haram işle) emrolunduğu zaman dinlemesi ve itaat etmesi gerekmez (Buharî; Müslim)
Yöneticiye itaat de Allah rızası için olmalıdır Böyle bir itaat sayesinde müslümanlar birlik olur, dirlik ve düzen içinde yaşarlar, bir kişinin ya da küçük bir grubun üstesinden gelemeyeceği işleri halletme imkan ve zeminine kavuşurlar
Biz itaatin de sevk idarenin de en güzelini Fahri Kâinat Efendimiz sav devri saadetinde görürüz Baş idareci olarak Allah Rasulü sav’in yanı sıra, O’nun görevlendirdiği amirlere, komutanlara herkes itaat etmiştir Efendimiz sav buyuruyor:
“Başınıza üzüm (gibi simsiyah) kafalı Habeşli bir köle dahi geçirilse dinleyiniz ve itaat ediniz (Buharî)
Mücellâ dinimizde itaat, asla bireysel akıl ve iradenin iptal ve ihmali manasına gelmez İtaat, başta Allah öyle emrettiği için, sonra da dünya ve ahiret işlerini nizam ve intizama koymak, kişiselliğin dünyasından geniş ufuklara yelken açabilmek içindir Cenabı Mevlâ buyuruyor:
“Siz Allah’a yardım ederseniz, o da (düşmanınıza) karşı size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar (Hacc, 30)
Müfessirlerimiz ayeti kerimedeki “Allah’a yardım ifadesini “Allah’ın dinine ve Peygamberi’ne yardım olarak tefsir etmişlerdir Bu yardım da Allah için gayret etmekle, işleri idare edenlere itaat ederek yardımcı olmakla gerçekleşir
Fahri Kâinat Efendimiz sav vefat ettiği zaman istişareler neticesinde halife seçilen Hz Ebu Bekir ra minbere çıkıp Allah Tealâ’ya hamd ü sena ve Efendimiz sav’e salât u selamdan sonra şu hutbeyi irad etmiştir:
“Ey insanlar! Sizin en hayırlınız olmadığım halde üzerinize idareci kılındım (Bu görevi yerine getirirken) iyi hareket edersem bana yardım edin Kötü işler yaparsam beni doğrultun
Bir millet Allah yolunda cihadı terk ettiği zaman Allah onları zillete sevk eder Bir toplulukta aşırı kavmiyetçilik hissi bulunursa, Allah onlara umumi bir bela verir
Ben Allah’a ve Rasulü’ne itaat ettiğim sürece siz de bana itaat edin Ben Allah’a ve Rasulü’ne isyan edersem, sizin bana itaat etme yükümlülüğünüz yoktur
Hz Ebu Bekir ra vefat ettikten sonra halife olarak seçilen Hz Ömer ra da ilk hutbesinde şöyle seslenmişti:
“Ey insanlar! Sizin üzerinize idareci kılındım Eğer işlerinizi idarede sizin için hayırlı şeyler yapma, işlerinizi kuvvetle icra etme ve uhdeme düşen önemli sorumlulukları kudretle yerine getirme hususunda içimde bir ümit olmasaydı bu görevi kabul etmezdim
Sizin başınıza idareci olmam, inşallah benim gidişatımda bir değişikliğe yol açmayacaktır Azamet ancak aziz ve celil olan Allah’a mahsustur Kulların ise azametten herhangi bir payı yoktur Bu itibarla sizden herhangi birisi asla, ‘Ömer idareye gelince değişti’ demeyecektir
Hakkı önce kendi nefsimde tecrübe eder, sonra ileri geçer ve size durumumu açıklarım İhtiyaç sahibi olan, haksızlığa uğrayan yahut gidişatımız konusunda bizi kınayan kimse olursa bu durumu bana bildirsin Zira ben de sizden biriyim
Hz Ömer ra’ın vefat etmeden hemen önce tayin ettiği şura heyeti tarafından halife seçilen Hz Osman ra minbere çıktı Hayâ timsali halife, bu ilk hutbesinde biraz tutuk bir şekilde Allah Tealâ’ya hamd ve Rasuli Ekrem sav Efendimiz’e salât u selamdan sonra şöyle dedi:
“Ey insanlar! (Ata, deveye ve benzeri şeylere ilk defa binen kimse için) ilk biniş zordur Bugünden sonra da günler var Eğer yaşarsam, daha sonra size gerektiği gibi bir hutbe irad edeceğim Biz hatip değiliz; fakat Allah bize (etkili bir şekilde hutbe irad etmeyi de) öğretecektir
Bir süre sonra tekrar minbere çıktı ve Allah Tealâ’ya hamd, Rasuli Ekrem sav Efendimiz’e salât u selamdan sonra şunları söyledi:
“Sizler yolculuk halindesiniz Ömür sona ermek üzere Bu sebeple son demlerinizde yapabildiğinizin en hayırlısını yapmaya bakın Şüphesiz ki ecel gelmiştir (yakındır) Ya sabah veya akşam vakti aniden çöküverir
Dikkat edin! Dünyanın mayasında aldatıcılık vardır Öyleyse dünya hayatı sakın sizi aldatmasın Gaflet sizi Allah Tealâ hakkında aldanışa sevk etmesin Sizden önce göçüp gidenlerden ibret alın
Hz Ali ra da ilk hutbelerinden birinde insanlara şöyle seslenmiştir:
“Ey Allah’ın kulları, Allah’tan korkun! İyilik ve hayır için ciddi bir şekilde çalışın Emel ve arzuları yarıda kesen, lezzet ve zevkleri acılaştıran ölüm gelmeden önce hazırlığınızı yapın Bilin ki bu dünyanın nimetleri daimi değil Onun bela ve musibetlerinden hiç kimse emin olamaz Dünya, gerçek ile insan arasına giren bir aldanma perdesi, zayıf ve hayal meyal fark edilen bir karartı ve yıkılmak üzere olan bir duvar gibidir O kendi peşinde koşan insanları helake sürükler
Ey Allah’ın kulları! Geçmişte yaşananlardan ibret alın Uyarıları dikkate alıp öğütlerden yararlanmaya bakın İkaz ve korkutmalar sizi yanlış yapmaktan alıkoysun Nasihatler size fayda versin
Dünya ve ahiret işlerimizde bize örnek ve önder olan Ashabı Kiram efendilerimiz Allah rızası için kendilerine amir olan kimselere itaat etmişlerdir Fitne ve masiyet durumu dışında da asla yardımdan geri kalmamışlardır Bizlere de düşen işlerimizde Allah rızasını gözetmemiz ve Allah için sorumlularımıza yardım etmemizdir
Rabbimizin tevfik ve inayetiyle…