nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Allah ile kul arasına giren engeller
Allah yolunda kulun en büyük engeli kendi nefsidir Manevi kirlerden temizlenmeyen leziz, Yüce Allah ’tan uzaklaşmıştır Allah ile kul aralarında bir perde olmuştur Bu yüzden kul ilâhi sevgiden yoksun kalmıştır Bu hüküm her devirde geçerli olmuştur
Azgın nefis insanı öyle tutsak alır ama, kul Ulu Allah ’ı bırakır Nefsini ilâh edinir Nitekim:
“Hevasını kendisine ilâh edinen kimseyi görmedin mi? 749 ayeti, nefsin ne derece azdığını ve onun elindeki insanın ne değin alçaldığını göstermektedir
İnsan imanı ve dini için korkması gerekiyorsa, kendi nefsinden korkmalıdır Ayetten de anlaşıldığı gibi, o kadar çok insan nefsini kendine ilâh yapmakta, ona Rabbine tapar gibi tapmakta, onun her istediğini yerine getirmektedir
Tüm ömrünü, nefsi ıslah etmek için harcayan Allah dostlarını, Allah yolunda perde görmek veya uygulamak de bu azgın nefsin bir vesvesesi, şeytanın ise hilesidir Çünkü mürşit, kötülüğü emreden nefis ve şeytanın düşmanıdır
Nefsin en fena huyu benliktir İnsanı şirke düşüren nefsidir Şirki, nefse güzel bildiren de şeytandır Şirk, yaratılmış varlıkları Ulu Allah ’a ortak görmektir Şirk Allah için yapılacak bir ibadeti başkası için yapmaktır Şirk, Allah ’a ait olan yetki ve sıfatları kullara vermektir Şirk, tövbe edilmezse affedilmeyecek bir günahtır
Allah Rasulü (sav), ümmeti için azami gizli şirkten korkmuş; bakımlı şirkin riya olduğunu belirtmiştir750 Pek ancak, riyayı ahir zamanda gelecek ve kullar ile Allah arasına girip en büyük fitne olacak Deccal ’dan bile daha tehlikeli bulmuştur751
Riya, Allah için yapılacak bir ibadeti ya da işi ırk görsün, sevsin ve övsün diye yapmaktır Allah Rasulü, bu ümmetin güneşe, aya, puta, taşa, insana tapmayacağını, lakin Allah rızasını unutup halk için amel ederek dinlerini mahvedeceklerini bildirmiştir752
İnsan ile Rabbinin arasındaki en büyük perdelerden bir diğeri de kibirdir Kalbinde zerre kadar gurur olan kimse, ondan temizlenmeden Cennete giremeyecektir
Bir diğer perde hasettir Haset, insanda hayır bırakmayan bir hastalıktır Ateşin kuru odunları yakıp kül ettiği gibi, haset de insanın yaptığı bahtı açık amelleri yakmaktadır
Dünya sevgisi, gaflet, yalan, ibadetine güvenme, tövbeyi terk, Allah ’ın takdirine söz dinlememe gibi nefsin öyle hastalıkları vardır fakat, her birisi yargı yolunda farklı bir perdedir, tehlikedir kesinkes pişmanlık edilmeyen tüm günahlar, Allah ile aramıza girmiş düşmanlardır
Allah ile insanlar arasına girip yolu tıkayanlardan birisi de dini dünyaya âlet eden, menfaati için ayet ve hadislerin kesin hükümlerini değiştiren din adamlarıdır
Din adına korkulacak en güvenli olmayan ahali onlardır
İnsanın Allah ’a giden yolunu kesen de onlardır Ehli olmadığı halde şeyh gözüken sahtekârlar da bu gruba girerler
Allah ile kulların arasını açanların birisi de kötü arkadaştır İnsan suretinde gözüken pek şeytanlar vardır ancak, insanı dindenimandan ederler Hadiste belirtildiği gibi her insan, sevdiklerinin davranışları ile hareket eder Öyleyse cümbür cemaat kimi sevdiğine iyi bakmalı
Kısaca, ‘Allah ile kul arasına kimse giremez ’ sözü, yargı yolda rehber olan kamil mürşitler için söylenemez Çünkü bu mürşitlerin başında peygamberler gelmektedir Onları kendisi ile kulları arasına elçi ve terbiyeci olarak bizzat Allahu Teala koymuştur
O Kadar ancak, peygambere itaat şahsen Allah ’a itaat sayılmış, ona eli, dili ve her hâliyle Allah ’ı temsilcilik yetkisi verilmiştir Peygamberin (sav) onay etmediği hiçbir amel ilâhi huzurda kabul görmeyecektir
Demek oysa Allah ’ı tanıma ve bilme (marifetullah) yoluna akılla değil, yolu haberdar olan rehberle gidilir
Peki, kişisel olarak peygamberi göremeyen mükelleflerin bu yolda rehberi, imamı ve delili kim olacak?
Sadece kitap mı, bilgin mi, müçtehit mi, mürşit mi yoksa insanın kendi aklı ve nefsi mi?!
Kuşkusuz dini tam olarak yaşamak için dinin kitabını okumak, dinin inceliklerini bilen alimlere uyarlamak, mürşitlere tâbi elde etmek ve bu işte aklı iyi göstermek lazımdır
Ilk yapılacak en kayda değer iş, nefsi buna inandırmaktır
bu arada bol miktarda tartışılan şu soruya cevap çağırmak uygun düşecektir:
Şeyhi olmayanın şeyhi şeytan mıdır?!
Alıntıdır: *
Allah yolunda kulun en büyük engeli kendi nefsidir Manevi kirlerden temizlenmeyen leziz, Yüce Allah ’tan uzaklaşmıştır Allah ile kul aralarında bir perde olmuştur Bu yüzden kul ilâhi sevgiden yoksun kalmıştır Bu hüküm her devirde geçerli olmuştur
Azgın nefis insanı öyle tutsak alır ama, kul Ulu Allah ’ı bırakır Nefsini ilâh edinir Nitekim:
“Hevasını kendisine ilâh edinen kimseyi görmedin mi? 749 ayeti, nefsin ne derece azdığını ve onun elindeki insanın ne değin alçaldığını göstermektedir
İnsan imanı ve dini için korkması gerekiyorsa, kendi nefsinden korkmalıdır Ayetten de anlaşıldığı gibi, o kadar çok insan nefsini kendine ilâh yapmakta, ona Rabbine tapar gibi tapmakta, onun her istediğini yerine getirmektedir
Tüm ömrünü, nefsi ıslah etmek için harcayan Allah dostlarını, Allah yolunda perde görmek veya uygulamak de bu azgın nefsin bir vesvesesi, şeytanın ise hilesidir Çünkü mürşit, kötülüğü emreden nefis ve şeytanın düşmanıdır
Nefsin en fena huyu benliktir İnsanı şirke düşüren nefsidir Şirki, nefse güzel bildiren de şeytandır Şirk, yaratılmış varlıkları Ulu Allah ’a ortak görmektir Şirk Allah için yapılacak bir ibadeti başkası için yapmaktır Şirk, Allah ’a ait olan yetki ve sıfatları kullara vermektir Şirk, tövbe edilmezse affedilmeyecek bir günahtır
Allah Rasulü (sav), ümmeti için azami gizli şirkten korkmuş; bakımlı şirkin riya olduğunu belirtmiştir750 Pek ancak, riyayı ahir zamanda gelecek ve kullar ile Allah arasına girip en büyük fitne olacak Deccal ’dan bile daha tehlikeli bulmuştur751
Riya, Allah için yapılacak bir ibadeti ya da işi ırk görsün, sevsin ve övsün diye yapmaktır Allah Rasulü, bu ümmetin güneşe, aya, puta, taşa, insana tapmayacağını, lakin Allah rızasını unutup halk için amel ederek dinlerini mahvedeceklerini bildirmiştir752
İnsan ile Rabbinin arasındaki en büyük perdelerden bir diğeri de kibirdir Kalbinde zerre kadar gurur olan kimse, ondan temizlenmeden Cennete giremeyecektir
Bir diğer perde hasettir Haset, insanda hayır bırakmayan bir hastalıktır Ateşin kuru odunları yakıp kül ettiği gibi, haset de insanın yaptığı bahtı açık amelleri yakmaktadır
Dünya sevgisi, gaflet, yalan, ibadetine güvenme, tövbeyi terk, Allah ’ın takdirine söz dinlememe gibi nefsin öyle hastalıkları vardır fakat, her birisi yargı yolunda farklı bir perdedir, tehlikedir kesinkes pişmanlık edilmeyen tüm günahlar, Allah ile aramıza girmiş düşmanlardır
Allah ile insanlar arasına girip yolu tıkayanlardan birisi de dini dünyaya âlet eden, menfaati için ayet ve hadislerin kesin hükümlerini değiştiren din adamlarıdır
Din adına korkulacak en güvenli olmayan ahali onlardır
İnsanın Allah ’a giden yolunu kesen de onlardır Ehli olmadığı halde şeyh gözüken sahtekârlar da bu gruba girerler
Allah ile kulların arasını açanların birisi de kötü arkadaştır İnsan suretinde gözüken pek şeytanlar vardır ancak, insanı dindenimandan ederler Hadiste belirtildiği gibi her insan, sevdiklerinin davranışları ile hareket eder Öyleyse cümbür cemaat kimi sevdiğine iyi bakmalı
Kısaca, ‘Allah ile kul arasına kimse giremez ’ sözü, yargı yolda rehber olan kamil mürşitler için söylenemez Çünkü bu mürşitlerin başında peygamberler gelmektedir Onları kendisi ile kulları arasına elçi ve terbiyeci olarak bizzat Allahu Teala koymuştur
O Kadar ancak, peygambere itaat şahsen Allah ’a itaat sayılmış, ona eli, dili ve her hâliyle Allah ’ı temsilcilik yetkisi verilmiştir Peygamberin (sav) onay etmediği hiçbir amel ilâhi huzurda kabul görmeyecektir
Demek oysa Allah ’ı tanıma ve bilme (marifetullah) yoluna akılla değil, yolu haberdar olan rehberle gidilir
Peki, kişisel olarak peygamberi göremeyen mükelleflerin bu yolda rehberi, imamı ve delili kim olacak?
Sadece kitap mı, bilgin mi, müçtehit mi, mürşit mi yoksa insanın kendi aklı ve nefsi mi?!
Kuşkusuz dini tam olarak yaşamak için dinin kitabını okumak, dinin inceliklerini bilen alimlere uyarlamak, mürşitlere tâbi elde etmek ve bu işte aklı iyi göstermek lazımdır
Ilk yapılacak en kayda değer iş, nefsi buna inandırmaktır
bu arada bol miktarda tartışılan şu soruya cevap çağırmak uygun düşecektir:
Şeyhi olmayanın şeyhi şeytan mıdır?!
Alıntıdır: *