allah mazlumlari zorbadan korur Allah Mazlumları Zorbalardan Korur İbrahim Aleyhisselam'ın bir kıssası vardı Bir vakit İbrahim Aleyhisselam, eşi Sare validemizle birlikte Mısır'a gider O devirde Mısır'da Firavunlar hüküm sürmektedir Firavun zulümde en zirveye çıkmıştır Şehrin antre ve çıkışları yoklama altındadır Gelen gidenlerin haberleri hemencecik Firavuna bildirilmektedir Bilhassa kadınlara aleyhinde zaafı olan Firavun, gözüne kestirdiği kadını yanında alıkoyuyordu Görevliler Sare validemizi alıp, Firavun'a götürmek isterler İbrahim Aleyhisselam'a sorarlar: Bu kadın senin neyindir? İbrahim Aleyhisselam: Benim kardeşimdir, der Daha Sonra da Sare validemizin yanında gidince ona bir tanımlama getirir: Bugün bana senden sordular, ben de seni kardeşim olarak tanıttım Sana da sorarlarsa beni yalancı çıkartma Bu memlekette Allah'a inanan ikimizden başka kimse yok Seninle benzeyen olmanın yanında bununla birlikte iki din kardeşiyiz Benim onlara kardeşimdir demem, din kardeşliği açısındadır Bekledikleri lahza geldi, Firavun Sare validemizi istedi Görevli adamların eşliğinde Sare validemiz zorla Firavunun huzuruna çıkarıldı Anlama ve seziş kapasitesi çelimsiz veya fitne çıkarmaya niyetli bir takım ırk bu hadiseyi öbür yerlere çekmektedirler Bir peygamber hanımını yabancı bir insana nasıl gönderirmiş? Hadiseyi tekrar daha sonra fikir gözü ile peşine düşüp takip edenler, bu olayda en minik bir olumsuzluğun olmadığını görecekler Hatta günümüze çoğu dersler de hariç tutmak mümkündür Bu olay hadisi şeriflerde şöyle haber verilmektedir Sare, Firavunun karşısına çıkar Hadisi Şerifte Firavun acımasız olarak anlatılmaktadır Acımasız Sare'ye yakınlaşmak için oturduğu yerden ayağa kalktı Sare o sırada zorbadan izin istedi, abdest alıp iki rekât namaz kıldı ve şu niyazda bulundu: Ya Rabbim! Sana ve gönderdiklerine iman etmişim Bu başlıca kadar kocamdan başkasına karşı ırzımı, namusumu korumuş isem, şu kâfiri üzerime saldırtma, beni ondan koru!Firavun da Sare'yı bekliyordu Namazını kılıp duasını eden Sare validemiz, Firavunun yanında döndü Firavun kaldığı yerden yeniden yaklaşmaya başladı Bütün o esnada Firavunun ayakları kendini tutmaz oldu, olduğu yere yıkılıp kaldı Aciz duruma düşen kuş gibi çırpınmaya başladı Bu durumu görebilen Sare validemiz endişeye kapıldı, Firavun bu halde ölecek olsa, sorumluluk sahibi onu tutacaklardı Sare validemiz yeniden Rabbine yöneldi: Ya Rabbim! Bu ölürse, benim üzerime atarlar, onu eski haline getirAcımasız eski durumuna geldi Ama Sare'den de vazgeçmemişti Baştan Sare validemizin üstüne yürüdü Sare validemiz bu sefer de müsade istedi Namazını kıldı, duasını yaptı ve aynı hadise cereyan etti Bu olay üç kere tekrarlandı Firavun yaşadıkları karşısında dehşete düştü Adamlarına emirler verdi: Bu kadını aldığınız yere götürün Bana kadın diye getirdiğiniz şeytanın ta kendisidir Benden uzakta olsun, yanında cariyelerimden birini de verin Bu Nedenle Sare validemiz, Firavunun zulmünden, tecavüzünden korundu dahası yardıma mahzar oldu Sare eşinin yanına gelince: Ey İbrahim! Rabbim beni zorbanın şerrinden korudu, diğer taraftan şu cariyeyi bize ihsan eyledi, dedi Bunlar Mevla'mızın ayetlerindendir, her bir ayette insana bir mesaj vardır Kaynak: Demeç Dergisi, 89Sayı, Ocak 2007 Birlikte Yemek Yemek Resuli Ekrem, dostlarıyla birlikte, binek hayvanlarından iner inmez, yüklerini yere koydular, sonra bir koyun keserek yemek hazırlamaları için karar aldılar Birisi: Koyunu ben keserim, dedi Diğeri: Derisini ben yüzerim,dedi Üçüncüsü: Etini de ben pişiririm' diye söze katıldı Dördüncü: Resuli Ekrem (sas) Çölden odunu da, ben toplarım, buyurdu Topluluk: Ey Allah'ın elçisi, siz sıkıntı etmeyip sakin bir köşede oturursanız, biz bu işlerin hepsini seve seve yaparız,dediler Resuli Ekrem (sas): Evet, yapabileceğinizi biliyorum Fakat Allah, 'Her hangi bir kulunun, kendi dostları ve arkadaşlarından, özel imtiyazlarla ayrılarak, seçkin bir vaziyette görünmesini sevmez' buyurdu Sonradan çöle içten gitti ve çölden çalı çırpı toplayıp getirdi