Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Allah , Tarih ve Zaman

Allah , Tarih ve Zaman
0
169

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
ALLAH,Tarih ve Zaman

Tarih ve zaman algılarını ahir zamananlayışı üzerine kuranlar akıp giden insanlık tarihini keskin sınırlarla ikiye ayırmayı pek severler
Yahudilere göre Hz Musa'dan sonraki tüm zamanlar ahir zamandır…
Hıristiyanlara göre Hz İsa'dan sonraki zamanların aslında bir anlamı yoktur İsa'nın tekrar gelişi ile tarih ve zaman yeniden anlamını bulacaktır…
Bunlardan etkilenen kimi Müslümanlara göre de Hz Muhammed'den sonraki tüm zamanlar ahir zamanolup, zamanın ikindi vaktindeyaşamaktayızdır Mutlu çağlar (asrı saadet) geçmişte kalmış olup, ne söylenecekse o zaman söylenmiş, ne yapılacaksa o zaman yapılmıştır Demek ki bizler uzatmaları oynayan lüzumsuz nesiller oluyoruz aslında…

Modern dönemin aydınlanma nebilerinegöre de, tarih batıda ortaya çıkan aydınlanma çağından sonra ulaşabileceği son noktaya ulaşmış olup, ondan sonraki tüm zamanlar ahir zamansayılmak durumundadır Çünkü liberal demokrasinin zirveye çıkmasıyla aslında tarihin sonugelmiştir Artık bundan sonra yapılacak pek bir şey yoktur…
***
Böylesi bir tarih ve zaman algısının, insanlık tarihine bakışta da entegristzihin yarılmalarına neden olması kaçınılmazdır
Roger Garaudy'nin tabiriyle entegrizm, tarihin akışını bir noktadan itibaren keskin bir şekilde ikiye ayırarak kendisinden sonrasını öncesine eklemlemeye çalışan zihniyettir
Bu anlamda entegrist, bir tür Ashabı kehf sendromu yaşamaktadır Uyandığında aradan yüzyılların geçip gittiğini, şanlı tarihininçok gerilerinde kaldığını ve elindeki paranın şimdiki devirlerde geçmez olduğunu görmüştür Bu durumda ya olanca şaşkınlığı ile yabancısı olduğu şimdiki hayata cepheden saldırmaktan veya akıp giden tarihin eteklerinden tutarak kendi zamanına geri çekmeye çalışmaktan başka yapacak bir şeyi olmadığına inanmıştır Uykuda geçirdiği yüzyıllar boyunca tarihin akıp gitmiş olmasını kabullenememekte ve kendi parlak çağlarına zamanı geri götürmek istemektedir
Kuran'ın ashabı kehf kıssası ile vermek istediği mesaj bu açıdan son derece çarpıcıdır Verilmek istenen mesaj Müslümanlara dinamik tarih ve zaman algısının kavratılmasıdır Bu tip şanlı tarih, mutlu geçmiş, parlak çağlar, kutlu bölge, seçilmiş ırk, necip millet, kurtulmuş cemaat, üstün tarikat, dahi üstat, kerametli şeyh, kurumsal din, ulu ata, kadim gelenek, büyük medeniyet vs gibi mağaralarımızdauykuya dalıp tarihin ve zamanın ruhunun gerisinde kaldığımızda, tekrar hayata nasıl döneceğimizin, dışarda gürül gürül akan hayatınatardamarlarına nereden nasıl başlayarak gireceğimizin mesajı verilmekte, bu ikisi arasındaki fark gösterilmek istenmektedir ki İslâm dünyasının şu an düştüğü hal bundan başkası değildir
Tarihi bu şekilde entegrist okuyan zihinler, sanıldığının aksine, eskiçağlarda parlak zaferleriyle etkili olmuş büyük dünya dinlerinin mensupları değildir Modern dönemin aydınlamacı kafaları da tam anlamıyla entegristözellikler taşımaktadır
Batıda gerçekleşen aydınlanma devriminin yerine Hz Musa'yı, Hz İsa'yı, Hz Muhammed'i veya Buddha'yı koyun, kendi dönemlerini asrı saadet, kendilerinden sonraki çağları da ahir zamangördüklerini hayretle görecekseniz
İşte bütün bunlar entegrizmdir Tarihin entegrist okunuşudur
Dini veya seküler ferketmez, aynı zihin kalıpları içinde birbirini tekrar edip durmaktadırlar…
***
Oysa Kuran'ın insanlık tarihini ve akıp giden zamanı bir bütün olarak kavrayan yaklaşımında bu tür entegrizmler yoktur
İnsanlık tarihi bir bütündür Allah doğuların da batıların da Rabbidir Tarihin bütün yelpazesinde, zamanın her anında ve mekânın her yanında her an bir iş ve oluş üzerindedir
Üç bin yıl önceki Hz Musa zamanında, ikibin yıl önceki Hz İsa zamanında veya ondört asır önceki Hz Muhammed zamanında olduğu gibi bugündeaynı şekilde bir iş ve oluş üzerindedir
Gelecekte de hiç durmadan, biteviye iş ve oluş üzerinde olmaya devam edecektir Çünkü Allah yaratmadan yorulmaz ve yaratma ezeli ve ebedi bir süreç olup akıp giden tarihin hiçbir döneminde durdurulup dondurulamaz
Allah tarihi tüm yelpazesi ile birlikte kuşatmıştır (muhit) O'nun indinde zaman ve mekan, başı (evvel), sonu (ahir), görünen (zahir) ve gizlenen (batın) yüzleri ile birlikte bölünmez bir bütündür ve asla parçalanamaz Çünkü O saf sürede yaşar ve bu bize seri sürelerşeklinde görünür Bunun için akıp giden tarihi ve zamanı kavrayabilmek için onu sabit sakin anlaraböleriz Keskin sınırlar ve ayırımlar yaparız Bununla da kalmaz akışı bir dönemde dondururuz, dahası akıp gideni dondurduğumuz karenin içine sokmaya, ona entegreetmeye çalışırız Çünkü o kare bizim parlak dönemimizdir; ondan ileriye gitmekten veya ondan geri kalmaktan korkarız, daha doğrusu işimize gelmez
Oysa biten, donan, duran, sona eren hiç bir şey yoktur Yaratılış (tarih, zaman, mekan, hayat, doğa, insan vs) bütün görkemi, hareketliliği ve çeşitliliği ile devam etmektir…
Bu açıdan bakıldığında Kuran, esasında son derece futurist(gelecekçi) bir kitaptır Ona göre zamanın dünü, bugünü ve yarını arasında bir sıralama yapılacak olursa önemli olan yarındır Çünkü hiç durmadan gelecekte olacak bir olaydan (qaria, ahira, qıyame) bahsetmekte, bunun tüm insanlığın geleceği ile ilgili olduğunu söylemekte ve ona hazırlıklı olmamızı istemektedir
Bundan dolayı bugüneönem vermemizi, bugünün kıymetini bilmemizi, geri dönüşü olmayan gelecekteki o güngelip çatmadan aklımızı başımıza toplamamızı öğütlemektedir
Bunun için de dünden örnekler vermekte, onların nasıl zamanı boşuna harcadıklarını, geleceği düşünmeyip hep dünenasıl takılıp kaldıklarını, kafalarını bugünesokup nasıl bir türlü ileriyi göremediklerini ders ve ibretolsun diye anlatmaktadır
Şu halde dününders ve ibret almak dışında hiçbir anlamı kalmamıştır
Tarih derin bir sessizlik içindedir Tarihin kalbini dinlediğimizde ne bir ses ne bir seda duymamaktayız Olaylar durulmuş ve her şey bir mezar sessizliğine gömülmüştür Bütün ses ve sedalar bugününiçinde atmakta, dışarıda gürül gürül akan hayat, dipdiri yaşam kaynağı (hayy) ve dinamik güç (qayyum) olarak bugüntecelli etmeye devam etmektedir
Onlardan önce nice kuşakları yok ettik Onlardan bir ses bir seda işitiyor musun? (Meryem; 1998)
Demek ki geçmişten ibret alacağız, gözümüzü geleceğedikeceğiz ve bütün gücümüzü bugündençıkaracağız

M Akif'in dediği gibi Bir de inmez gökten hiçbir şey bütün yerden taşar Kendi ahlakı ile bir millet ölür yahut yaşar
Yaşayanlar (ahyâ) ölmüşlerle (emvât) aynı kefeye konamaz(Fatır; 3522)

 
858,496Konular
981,668Mesajlar
29,740Kullanıcılar
Üst Alt