Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Allah'in gÜzel İsİmlerİnİn Şerhİ

Allah'in gÜzel İsİmlerİnİn Şerhİ
0
219

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
ALLAH'IN GÜZEL İSİMLERİNİN ŞERHİ
1767 El Kuddûs: Ayıplardan temiz demektir
esSelâm: Selâm sahibi‚ yani herçeşit ayıptan selâmette‚her türlü âfetten berî demektir
elMü’min: Kullarına va’dinde sâdık olan demektir Tasdîk mânasına olan imandan gelir Yahut‚ kıyamet günü kullarına‚ azabına karşı garanti veren‚ güven veren demektir‚ bu mâna emân’dan gelir
elMuheyyim: Şâhid olan (görüp güzeten) demektir Emîn mânasına geldiği de söylenmiştir Aslı‚ müeymin’dir‚ ancak hemze‚ hâ’ya kalbolmuştur Keza erRakîb ve elHafiz mânâsına geldiği de söylenmiştir
elAzîzu: Kahreden‚ galebe çalan demektir İzzet‚galebe çalmak mânasına gelir
el Cebbâr: Mahlukâtı mecbur eden; emir veya yasak her ne dilerse ona zorlayan demektir Bu kelimenin‚ bütün mahlukâtının fevkinde yücedir mânasına geldiği de söylenmiştir
elMütekebbir: Mahlukâta ait sıfatlardan yüce‚ uzak mânasına gelir Ayrıca Mahlukâtından büyüklük taslayarak kendisiyle azamet yarışına kalkanlara büyüklüyünü gösteren ve onlara haddini bildiren mânasına geldiği de söylenmiştirKeza şu mânaya geldiği de belirtilmiştir: MütekebbirAllah’ın azametini ifâde eden kibriyâ kelmesinden gelir‚ tezyîfî bir mâna taşıyan kibir kelimesinden gelmez
elBârîu: Mahlukâtı‚ mevcut bir misâle bakmaksızın‚ yoktan‚ örneksiz olarak yaratan mânasına gelir Bu kelime‚ öncelikle hayvanlar için kullanılır‚ diğer mahluklar için pek kullanılmaz Hayvanlar dışındaki mahlukât hakkında nâdiren kullanılır
elMüsavvir: Mahlukâtı farklı sûretlerde yaratandemektir Tsvîr lügat olarak hat ve şekil çizmek mânasına gelir
elGaffâr: Kulların günahlarını tekrar tekrar affeden‚ mânasına gelir Gafr kelimesi‚ aslında setr (örtmek) ve kapatmak mânalarına gelir Allah Teâla kullarının günahlarını affedici‚ onlar için cezayı terketmek sûretiyle (günahları) örtücüdür
elFettâh: Kulları arasında hâkim demektir Araplar, hâkim iki hasmın (dâvalıdâvacı) arasındaki ihtilafı çözdüğü zaman: Hâkim iki hasmın arasını fethettiderler Hükmetti, çözüme kavuşturdu mânasında, hâkime fâtih dendiği de olmuştur Mamafih Kullarına rızk ve rahmet kapılarını açan, rızıklarından kapanmış olanları açan mânasına da gelir
elKâbız: Kullarının rızkını lütfu ve hikmetiyle tutan mânasına gelir
elBâsıt: Kullarına rızkı açıp cûd ve rahmetiyle genişleten demektir Böylece Cenâbı Hakk, hem ihsan sahibi, hem de onu men edici olmaktadır
elHâfid: Cebbarları ve firavunları alçaltan demektir Yâni onları horlar ve değersiz kılar demektir
erRâfi': Velîlerini, dostlarını yüeltir Azîz kılar demektir Böylece Allah, hem zelîl hem de azîz kılıcı olmaktadır
elHakem: Hâkim demektir Bu da hakikatı hükmetme yetkisi kendis ne verilen, ona gönderilen demek olur
elAdlu: Kendinde heva meyli olmayan, hükümde doğruluktan ayrılmayan cevre yer vermeyen mânasına gelir Aslında masdardır Ancak âdil makamında kullanılmıştır Âdil'den daha beliğdir, çünkü müsemma, fiilin kendisiyle isimlenmiştir
elLatîfu: Arzunu sana rıfkla ulaştıran demektir Mahiyeti, idrak edilemeyecek kadar latîfmânasına geldiği de söylenmiştir
elHabîru: Olanı ve olacağı bilen kimseye denir
elGafûru: Bağışlamada mübalağa eden, çok bağışlayan demektir
eşŞekûru: Kullarını, sâlih fiilleri sebebiyle mükâfatlandıran ve sevap veren demektir Allah'ın kullarına şükrü, onlara mağfireti ve ibâdetlerini kabul etmesidir
elKebîru: Celâ1 (büyüklük) ve şânının yüceliği sıfatlarını taşıyan kimsedir
elMukîtu: Muktedir demektir Ayrıca, mahlukâta gıdalarını veren mânasına geldiği de söylenmiştir
elHasîbu: elKâfi demektir Muf'il mânasında fâildir, tıpkı mü'lim mânasında elim gibi, hasîb'in muhâsib mânasında kullanıldığı da söylenmiştir
erRakîbu: Kendisinden hiçbir şey gâib olmayan hâfîz (muhâfız) demektir
elMucîbu: Kullarının duasını kabul edip, icâbet eden zât demektir
elVâsiu: Zenginliği, bütün fakrlar bürüyen; rahmeti herşeyi kuşatan demektir
elVedûdu: elVedd (sevgi) kelimesinden mef'û1 mânasında feûl'dür Allah Teâlâ Mevdûd'dur Çok sevilir Yani velilerinin kalbinde sevgilidir Veya fâil mânasında feûldür Yani Allah Teâla sâlih kullarını sever, bu da onlardan razı olurdemektir
elMecîdu: Keremi geniş olan demektir Şerif mânasını taşıdığı da söylenmiştir
elBâisu: Mahlukâtı, ölümden sonra kıyamet günü yeniden diriltir demektir
eşŞehîdu: Kendisinden hiçbir şey gâib olmayan kimse demektir Şâhid ve şehîd aynı mânada kullanılır, tıpkı âlim ve alîm kelimeleri gibi Mâna şöyledir: Allah, (her yerde) hâzırdır Eşyayı müşahede edip her an görür
elHakku: Varlığı ve vücudu gerçek olan demektir
elVekîlu: Kulların rızıklarına kefil demektir Hakikat şudur: Kendisine tevkîl edilmiş olanı işinde müstakil söz sâhibi olmaktır Bu hususta şu âyet hatırlanabilir: (Dediler ki) Allah bize yeter, O ne güzel vekildir(A1i İmrân 173)
elKaviyyu: elKâdir (güçlü) demektir Ayrıca: Kudreti ve kuvveti tam, O'nu hiçbir şey âciz kılamazmânasına da gelir
elMetînu: Şedîd ve kavî olup, hiçbir fiilinde meşakkatle karşılaşmayan demektir
elVeliyyu: Nâsır (yardımcı) demektir Ayrıca: İşlerin kendisiyle yürüdüğü mütevelli, yetimin velîsi gibidiye de açıklanmıştır
elHamîdu: Fiiliyle hamde hak kazanan mahmûd kimsedir Bu kelime mef'ûl mânasında fâildir
elMuhsî: İlmiyle herşeyi sayan, nazarından büyük veya küçük hiçbir şey kaçmayan kimse demektir
elMübdiu: Eşyayı yoktan ilk defa var eden, yaratan demektir
elMuîdu: Mahlukâtı hayattan sonra tekrar ölüme, öldükten sonra da tekrar hayata iâde eden kimse demektir
elVâcidu: Fakirliğe düşmeyen zengin demektir Bu kelime, gına demek olan cide kökünden gelir
elVâhidu: Tek başına devam eden, yanında bir başkası olmayan ferd'dir Ayrıca, şerik ve arkadaşı olmayan kimse mânas da mevcuttur
ElAhadu: Ferd demektir Ahad ile vâhid arasındaki farka gelince, ahad, kendisiyle bir başka adedin zikredilmesini men edecek bir yapıya sâhiptir Kelime hem müzekker, hem de müennestir Bana kimse (ahad) gelmedi derken, gelmeyen hem erkektir, hem de kadındırVâhid'e gelince bu sayıların ilki olarak vazedilmiştir: Bana halktan biri (vahid) geldidenir ama, Bana haktan kimse (ahad) geldidenmez Vâhid, emsâl ve nazîri kabûl etmeyen bir mâna üzere bina edilmiştir Ahad ise ifrad ve arkadaşlardan yalnızlık üzere bina edilmiştir Öyle ise, vâhid, zât itibariyle münferiddir, ahad ise mâna itibariyle münferiddir
esSamedu: İhtiyaçlarını temin etmek üzere, halkın kendisine başvurduğu efendidir Yani halkın kendisine yöneldiği kimsedir
elMuktediru: Kudret kökünden müfteil babındandır Kâdir'den daha öte bir güçlülük ifâde eder
elMukaddimu: Eşyayı takdim edip, yerli yerine koyan demektir
elMuahhiru: Eşyayı yerlerine te'hir eden demektir Kim takdime hak kazanırsa ona takdîm eder, kim de te'hîre hak kazanırsa ona da te'hîr eder
elEvvelu: Bütün eşyadan önce var olan demektir
elÂhiru: Bütün eşyadan sonra bâkî kalacak olan demektir
ezZâhiru: Herşeyin üstünde zâhir olan ve onların üstüne çıkan şey demektir
elBâtınu: Mahlukâtın nazarlarından gizlenen demektir
elVâlî: Eşyanın mâliki ve onlarda tasarruf eden demektir
elMüteâli: Mahlukâtın sıfatlarından münezzeh olan, bu sıfatların biriyle muttasıf olmaktan yüce ve âlî olan
elBerru: Katından gelen bir iyilik ve lütufla, kullarına karşı merhametli, şefkatli demektir
elMüntakimu: Dilediğine ceza vermede şiddetli davranan demektir Nekame kökünden müfteil babında bir kelimedir Nekame, hoşnudsuzluğun öfke ve nefret derecesine ulaşmasıdır
elAfuvvu: Afv'dan feûl babında bir kelimedir Bu bâb mübalağa ifâde eder Öyle ise mâna: Günahları çokça bağışlayandcmek olur
erRaûfu: Katından gelen bir re'fetle (şefkatle) kullarına merhametli ve şefkatli olan demektir Re'fetle rahmet arasındaki farka gelince; rahmet bazan maslahat gereği istemeyerek de olabilir Re'fet isteksiz olmaz, isteyerek olur
Zü'lCelâl: Celâl, celîl'in masdarıdır Celâl, celâlet, nihâyet derecede büyüklük, azamet demektir Zü'lCelâl büyüklük sahibi olan mânasına gelir
elMuksidu: Hükmünde âdil, demektir Ef'àl babında adaletli oldu mânasına olan bu kelime, sülâsî aslında zulmetti mânasına gelir Nitekim kasıt; cevreden, zâlim demektir
elCâmiu: Kıyamet günü mahlukâtı toplayan demektir
elMâniu: Dostlarını, başkalarının eziyetinden koruyan yardımcı demektir
enNûru: Körlüğü olanları nuruyla görür kılan, dalâlette olanları da hidâyetiyle irşâd eden demektir
elVârisu: Mahlukâtın yok olmasından sonra da bâki kalan demektir
erReşîdu: Mahlukâta maslahatların gösteren demektir
esSabûru: Âsîlerden intikam almada acele etmeyen, cezalandırmayı belli bir müddet te'hîr eden demektir Allah'ın sıfatı olarak sabûr'un mânası halîm'in mânasına yakındır Ancak ikisi arasında şöyle bir fark vardır: Sabûr sıfatında cezanın mutlaka olacağını beklemeyebilirler Ancak halîm sıfatıyla Allah'ın cezasına kesin nazarıyla bakarlar
Allah inkarcıların söylediklerinden münezzeh ve mukaddestir, uludur, yücedir

 

Similar threads

Duanin Fazileti Ve Vakti DUANIN FAZİLETİ VE VAKTİ 1722 Nu'man İbnu Beşîr (radıyallâhu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): Dua ibadetin kendisidirbuyurdular ve daha sonra şu âyeti okudular (Meâlen): Rabbiniz: ''Bana dua edin ancak size icâbet edeyim Bana ibadet etmeyi...
Cevaplar
0
Görüntüleme
206
MÜ'MİNEsmaül Hüsnası anlamı ve fazileti ya mümin anlamı ya mümin fazileti 1548184283 1548184283 muminesmaulhusnasianlamivefazileti5c5442aff3f82gifmuminesmaulhusnasianlamivefazileti5c5442aff3f82gif muminesmaulhusnasianlamivefazileti5c5442aff3f82gif Mü'min : İnanan ve koruyan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
62
ESMAI HUSNA Esmâi Husnâ Nedir?Esmâı Husnâ, Allah'ın güzel isimlen demektir Bir âyetı kerîmede En güzel isimler O'nundur (Allah'ındır)(elHasr, 24) buyurulmaktadır Diğer bir âyette de, en güzel isimlerin Allah'a ait olduğu belirtildikten sonra, bu isimlerle dua edilmesi tavsiye olunmaktadır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
202
1FÂTİHA SÛRESİ Bilindiği üzere Kur'an'ı Kerîm (114) sûre ile (6666) âyeti kerîmeden meydana gelmektedir Fatiha ve de Sûresi ise bu mübarek sürelerin birincisidir Tercih edilen görüşe göre Mekkei Mükerreme'de inmiştir Fatiha sûresi, Kur'an'ı Kerim'in kıraatine başlangıç teşkil ettiği için...
Cevaplar
0
Görüntüleme
102
Allah Celle ve Celâlühü «Kâinatı yaratan ve idâre eden, bütün övgü ve ibâdetlere lâyık, varlığı zorunlu olan, kendinden başka hiç bir ilâh olmayan tek bir Allah'tır» Allah (????) kelimesi, Yüce Yaratıcı'nın özel ismidir Kurânı Kerîm'de 2706 defâ tekrarlanan bu özel ismin diğer ilâhî...
Cevaplar
0
Görüntüleme
59
858,496Konular
981,835Mesajlar
29,883Kullanıcılar
Ss42ssSon üye
Üst Alt