Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Allah'ın "kün" yani "ol" emrini nasıl anlamalıyız? (ISLAM TIM)

Allah'ın "kün" yani "ol" emrini nasıl anlamalıyız? (ISLAM TIM)

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
“Kün emriyle ilgili âyeti kerimelerden iki misal:

“Göklerin ve yerin mübdi’idir (Onları önceden hiçbir örneği bulunmaksızın yaratandır) Bir şeyin olmasını isteyince ona sadece ol der, o da oluverir
(Bakara Sûresi, 117)


Âlimlerimiz buradaki ol emrini, kudretin hemen faaliyete geçmesi olarak açıklamışlar Tıpkı, “Her şeyin melekûtu (iç yüzü) Onun elindedir âyetindeki el tabirini, kudret olarak tefsir ettikleri gibi, bu ol emrini de yine kudret ve irade olarak tefsir etmişler Ve bundan murat, “Allah’ın dilediği şeyin hiçbir engel olmaksızın hemen meydana gelmesidir demişler

Diğer bir âyeti kerime:

“Doğrusu Allah indinde İsa’nın meseli, Âdem meseli gibidir Onu topraktan yarattı, sonra ol dedi, o da oluverdi
(Âli İmran Sûresi , 59)


Bu âyeti kerimede geçen olemrinin mânâsına bir derece yanaşmak için eşya hakkındaki şu sınıflandırmayı dikkate almak gerekiyor: Halk âlemi, Emir âlemi Beden halk âleminden, ruh ise emir âleminden Halk âlemi bu hikmet dünyasında safha safha meydana gelmekte Tedricen, yâni kademeli olarak yaratılmakta Emir âlemi için ise bu tarz bir yaratılış söz konusu değil O âlemde her şey bir anda vücut buluyor Ruh, değişik safhalardan geçip de sonunda o hâli almış değil Doğrudan ruh olarak yaratılmış İnsan bedeninde vazife görmeğe başlaması da yine bir anda

Önce topraktan yaratılan Âdem babamıza daha sonra olemrinin verilmesini Muhyiddini Arabî hazretleri bu emir kanunuyla izah eder: “Ol denince oluverir kavli şerifi, ruhun üflenişine işarettir Ve bunun, emir âleminden olduğuna işarettir Önceden bedenin yaratılışı gibi bir madde ve müddete ihtiyaç kalmadığını ifade eder buyurur

Bahsimize konu olan bu âyeti kerime akla engin bir ufuk açıyor Önce topraktan Hz Âdem (as) yaratılıyor ve sonra ona olemri veriliyor Bu emirle Hz Âdem’in (as) topraktan inşa edilen cesedi ruha, hayata kavuşuyor Nitekim bu olemrini büyük müfessir Elmalılı Hamdi Efendi, “Canlı bir mahlûk kesil şeklinde tefsir ediyor Zira, zaten var olan bir nesneye yeniden olemri verilmesi, onun yeni bir şekle girmesi demek olmalı, aksi halde bu emre bir mânâ vermek mümkün olmaz

Buna göre, “İnsan bir anda yaratılıyor diyebiliriz Ama, elbisesi dokuz ayda inşa ediliyor Diğer varlıklar da öyle Çekirdeklerdeki ilâhî şifrenin teşekkülü de ruh gibi bir anda, daha doğrusu zamansız yaratılır, ama çekirdeğin ağaç olması yıllar sürer

Şimdi bu âyetin penceresinden etrafımızdaki sonsuz faaliyetlere bir göz atalım ve olemrini onlarda görelim, okuyalım

Hidrojen ve oksijen bir olemriyle su oluvermişlerdir İki zıt kutup bir emirle birleşmiş ve bambaşka bir şey olmuşlardır Yenilen gıda bir süre sonra insan tohumu olur, yine olemriyle Bu emir olmasa, yâni ilâhî kudret yaratmasa gıdayı insan yapmak mümkün mü?

Ve rahimde nutfeye yeni bir emir gelir: alâka ol Bu emir ve benzerleri aralıksız tekrarlanır İlâhî kudret ve irade o tohumu halden hâle evirip çevirir ve sonunda insan vücut bulur Demek ki nutfeye “İnsan ol denmemiş, sadece “Alâka ol denmiştir Eğer “İnsan ol emri verilseydi rahimde o an bebek teşekkül ederdi Dünya hikmet âlemi olduğu için, yaratılış sebepler tahtında ve kademeli olarak icra edilmekte Ve bu safha safha yaratılışla nice sanatlar sergilenmekte

Bir anda insan yapmak Allah’a mahsus bir sanat Aynı şekilde nutfe yaratmak, onu halden hâle çevirmek ve sonunda insan hâline sokmak da ayrı birer ilâhî sanat Bu hikmet dünyasında bu ilâhî sanatların teşhir edilmesi için olemri, “Son şeklini al şeklinde değil de, “Bir sonraki tavrına gir tarzında verilmiş oluyor

Emdiğimiz havaya gırtlakta, ağız boşluğunda ve dudakta ayrı emirler veriliyor ve böylece değişik harfler dökülüyor ağzımızdan Demek ki havaya emir var, “Ses ol diye Hem de değişik şekillerde Allah, ağız fabrikasında havadan ses yaratıyor; yine olemriyle

O ses, mübarek bir kelime ise, rahmanî bir hakikat terennüm ediyorsa yeni bir emir alıyor: Melek ol Okunan tespihlerden, tekbirlerden, hamdlerden, yâni bütün mukaddes kelimelerden melek yaratılıyor Havaya “Ses ol diyen, sese de “Melek ol diyebilir Bu emre, bu iradeye karşı çıkacak kimdir?

Göz fabrikasına giren ışık da benzer bir emir alıyor: “Göz nuru ol Güzel bir cümle işitiyoruz O söz aklımızda bilgi oluyor, yine “kün emriyle Kalp o sözden hoşlandı mı yeni bir emir geliyor: “Feyiz ol!, “Huşû ol!, “Sevgi ol! diye

Kısacası kâinat “kün emrinin tecellileriyle dolu Toprağa “Çiçek ol deniliyor; buluta “yağmur

Çekirdeğe “Ağaç ol! emri geliyor, yumurtaya “civciv

Yediğimiz gıda, bedenimizde nice emirler almakta: Et ol, ilik ol, kan ol, kemik ol, sinir ol, saç ol, tırnak olgibi

Bir zamanlar maddeleri bir olan güneş sistemi de benzer emirler almıştı Dünya ol, Merkür ol, Ay olgibi

Kün emrine akıl erdiremeyenlerin hayatları bu emrin cilveleriyle aralıksız kaynaşıyor

Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilirForumTR üyesi olmak için tıklayınız
 
858,496Konular
981,671Mesajlar
29,757Kullanıcılar
firat118Son üye
Üst Alt