adanali
FD Üye
- Katılım
- Eki 20, 2019
- Mesajlar
- 2,792
- Etkileşim
- 0
- Puan
- 36
- Yaş
- 36
- Konum
- Adana
- Web sitesi
- bilgilihocam.com
- F-D Coin
- 69
Allah'ını Seversen Demek ?
Allah rızası için, denilen her şeyi yapmak mı gerekir, bu konuda bir sınır yok mudur?
Müslümanların bir özelliği de elinde imkan olduğu ölçüde mümin kardeşlerine yardım elini uzatmaktır. Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: “Kim bir müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir.” (Buhari, Müslim)
Bir müslüman kardeşinin sıkıntısını gideren kişi büyük bir sevaba kavuşur. Buna rağmen Allah rızası için yardım isteyen bir kişiye yardım etmemekle kişi günaha girmiş olmaz.
Allah rızası Kur'an ve sünnet çerçevesinde şekillenmelidir. Neyin Allah rızası olduğu neyin olmadığını ancak bu kaynaklardan öğrenebiliriz. Bu sebeple Allah rızasını kazandıracak olan sorumluluk ve görevlerimiz de bu kaynaklara göre tespit edilecektir.
Buna göre, “İslam'da kimsenin gücünün üstünde bir teklif söz konusu değildir ” prensibi gereğince bize düşen tebliğ görevimizi yerine getirmektir. Halklara kabul ettirip ettirmemek Allah'ın görevidir. İnsanları irşad hususunda izzet-i nefisten feragat etmek kişilerin himmetiyle doğru orantılıdır. Herkes, himmeti nisbetinde değer alır.
Fakat herkesin himmeti aynı olmadığına göre, yükümlülüğü de aynı değildir. Başka yönden dini açıdan bize bir zarar geliyorsa, o sınırda Allah rızası için durabiliriz.
Allah rızası için, denilen her şeyi yapmak mı gerekir, bu konuda bir sınır yok mudur?
Müslümanların bir özelliği de elinde imkan olduğu ölçüde mümin kardeşlerine yardım elini uzatmaktır. Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: “Kim bir müslüman kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir.” (Buhari, Müslim)
Bir müslüman kardeşinin sıkıntısını gideren kişi büyük bir sevaba kavuşur. Buna rağmen Allah rızası için yardım isteyen bir kişiye yardım etmemekle kişi günaha girmiş olmaz.
Allah rızası Kur'an ve sünnet çerçevesinde şekillenmelidir. Neyin Allah rızası olduğu neyin olmadığını ancak bu kaynaklardan öğrenebiliriz. Bu sebeple Allah rızasını kazandıracak olan sorumluluk ve görevlerimiz de bu kaynaklara göre tespit edilecektir.
Buna göre, “İslam'da kimsenin gücünün üstünde bir teklif söz konusu değildir ” prensibi gereğince bize düşen tebliğ görevimizi yerine getirmektir. Halklara kabul ettirip ettirmemek Allah'ın görevidir. İnsanları irşad hususunda izzet-i nefisten feragat etmek kişilerin himmetiyle doğru orantılıdır. Herkes, himmeti nisbetinde değer alır.
Fakat herkesin himmeti aynı olmadığına göre, yükümlülüğü de aynı değildir. Başka yönden dini açıdan bize bir zarar geliyorsa, o sınırda Allah rızası için durabiliriz.