Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Allerjik Hastalıklar

Allerjik Hastalıklar
0
57

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
Allerjik Hastalıklar Alerji Vücudun, bir takım madde ya da hava şartlarından etkilenmesi yoksa psikolojiketkenler sonucu ortaya meydana çıkan bir hastalıktır Önce, alerjiye niçin olanetkenleri bulmak gerekir Alerjinin belirtileri de; şahsa tarafından değişirKiminde kaşıntı, kiminde kurdeşen, kiminde astım görülür Hasta, eğerbazı maddelerle temasından nedeniyle alerji oluyorsa, o maddeninuzaklaştırılması ile mesele kendiliğinden çözümlenmiş olur İnsanların, çok sayıda tehdide aleyhinde korunmak üzereyaratılmış çok kompleks bir savunma sistemi vardır Bu tehditler arasında mikroorganizmalar (örn bakteriler, virüsler ve parazitler), kimyasal maddeler ve hatta kanser yer alır Bu savunma sistemi ya da tıbbi adıyla bağışıklık sistemi, karışık bir biçimde birlikte tahsis yapan öbür tipte ve çok sayıda hücrelerden ve özel proteinlerden oluşur ve kendi hücrelerimizi (öz) zararlı hücrelerden (tanıdık olmayan) ayırt edebilmemizi ve dolayısıyla anormal veya agresif hücreleri yok etmemizi sağlar bununla birlikte, bazen bağışıklık sistemi zararsız maddelere aleyhinde da tepki gösterir ve sonuçta oluşan alerjik tepkime çevre dokulara zarar verir Alerjik reaksiyon, bağışıklık sisteminin normalde zararsız olan maddelere fazla tepki vermesidir fakat, bunun sonucunda hastalık oluşturan veya yaşamı bile korkutma eden etkiler görülebilir Alerjiterimi ara sıra herhangi bir hastalığı ifade etmek için kullanılır Bu terim, bu kitapta çok daha kesinkes, bağışıklık sisteminin normalde zararsız olan bir maddeye karşısında artmış veya gösterişli yanıtı anlamında kullanılacaktır Bağışıklık sisteminin farklı öğeleri arasında lökositler (akyuvarlar), dalak, lenf düğümleri, timus bezi ile solunum yolu ve barsakların iç yüzeyini kaplayan tabakada bulunan fazla sayıda küçük bez yer alır Fazla sayıda öbür gözenekli olan tipi aralarında lenfositler, nötrofiller, eozinofiller, mast hücreleri ve makrofajlar vardır Bunların tümü de lökositlerce üretilen protein yapısındaki haberciler (hormonlar) tarafından denetim edilir Bağışıklık sisteminin amacı bizi, ara sıra öldürücü de olabilen mikroorganizmalara karşısında korumaktır Bunlardan biri, örneğin kızamık virüsü ya da stafilokok bakterisi vücuda birincil kez saldırdığında, yüzeylerindeki bir takım protein molekülleri (antijen) nedeniyle lenf düğümleri, akciğerler ya da kalın barsaktaki hücreler bunları yabancı olarak belirler ve lenfositlerin dikkatine sunar Lenfositlerin bir türü (T lenfositi), antikor adı verilen ve emin bir hedefe kilitlenen proteinleri üretmesi için diğer hücreleri (B lenfositi) uyaran protein yapısındaki habercileri üretir Bu antikorlar vücuda giren kavgacı hücrelerin üzerindeki antijenlere uygun düşmek ve bağlanmak üzere özel olarak üretilir Hedefe vardıklarında, saldırgan hücreye giren ve onu öldüren katil hücrelere sinyal gönderirler Ayrı bir antijenle her karşılaşıldığında özel olarak buna aleyhinde antikorlar üretilir ve vücut bunların milyonlarca bambaşka çeşidini üretebilir Bir antijeni tanımaya ve ona karşısında birincil antikoru üretmeye duyarlılaştırma (sensitizasyon) adı verilir Vücut yanıtının tam gücüne erişmesi birkaç gün alabilir aynı zamanda, bağışıklık sisteminiz hayatınızın sonuna kadar zararlı mikroorganizmaları hatırlayabilir ve aynı organizmanın baştan saldırması durumunda onu derhal tanır Vücudun öteki organlarının hiçbirinde (beyin hariç) bellekte alıkoyma özelliği bulunmaz Aynı mikroorganizmanın her yerde saldırması durumunda, antijenleri tanınır tanınmaz, T lenfositleri, saldırgana aleyhinde özgül belleği olan B lenfositi grubuna kimyasal mesajlar gönderir; mesajı alan bu hücreler şipşak çoğalarak zararlı hücreleri öldürmeye yardımcı fazla miktarda antikor üretir Öteki lökositler (akyuvarlar) de, ilgili bölgeye kan akışını artıran ve kan damarlarını daha iletken ışık halkası getiren histamin ve lökotrienler gibi kimyasal maddeler üretir Bu da, saldırgan hücreleri yiyerek değil edebilen makrofajlar gibi öteki lökosit tiplerinin söz konusu bölgeye zahmetsizce ulaşmasına ihtimal verir Bu süreçle ilgili kanıtı, ciltteki bir yara enfekte olduğunda gözleyebiliriz Alan, gelişen kan akışı sebebiyle kızarır, şişer ve bağışıklık yanıtı sürecinde üretilen bazı kimyasal maddelere ast olarak sıcak ve ağrılı ışık halkası kazanç İşte, bu sürece enflamasyon adı verilir Sizde alerji gelişmesinin nedeni, bağışıklık sisteminizin virüs, bakteri ve parazitlere ait antijenlere karşısında çok iyi iş görmesine karşın, iyice zararsız olan diğer antijenlere aleyhinde da tepki vermesidir Bu antijenler alerjenler olarak bilinir Alerjenler, bağışıklık siste miniz kadar yanlışlıkla tehlikeli olarak görülür ve onlara aleyhinde bağışıklık yanıtı oluşturulur Bu yanıta alerjik reaksiyon denir ve sizde de alerji gelişir Alerjinin gelişmesinde iki aşama vardır Bunlardan ilkine duyarlılaştırma denir Bu işlem bağışıklık sisteminin herhangi bir alerjenle karşılaşması ve zararsız olmasına karşın ona karşısında antikorlar üretmesi sürecidir Bu antikorlar bizi solucan, yassı solucan, amip gibi parazitlere karşısında koruyanlarla aynı türdendir ve immün globülin E ya da kısaca IgE olarak bilinir (immün globülin, antikora bahşedilen bir öteki isimdir) Parazitler, virüs ve bakterilerden fazla daha büyüktür ve vücudun onlardan kurtulabilmek için alternatif yollar bulması gerekmiştir IgE, mast hücrelerine ve bazofillere bağlanabilme özelliğiyle diğer antikor türlerinden ayrılır Bu akyuvarlar (lökositler), parazitleri öldürebilecek güçte olan ve bir alerjenin hücreli yüzeyindeki IgE'ye bağlanması durumunda salıverilen binlerce toksik granül içerir Duyarlılaştırma ardından bağışıklık sistemi alerjeni hatırlar ve her yerde karşılaştığında onu tanır Duyarlılaştırma süreci herhangi bir semptoma yol açmadığından siz neler olup bittiğini fark etmezsiniz Vücudunuz bir antijenle birincil karşılaştığında defalarca sağduyu ışık halkası gelmez; alerji gelişmeden önce yıllardan beri bir maddeye karşısında tepkisiz kalabilir Bir defa duyarlılaşınca, bu alerjenin fazla eksik bir miktarı bile alerjik reaksiyona yol açabilir Alerjen, mast hücrelerinin ve bazofillerin yüzeyindeki IgE'ye bağlanır ve toksik granüller salıverilir Bunlar histamin gibi tahriş edici kuvvetli kimyasal maddeler ve bir dizi öbür enzimler içerir Tepkime, parazitlerin yol açtığı bir enfeksiyonun sonucuysa, bu kimyasal maddeler vücuda giren mikroorganizmaları öldürmeye ve sindirmeye takviye eder Ama, bağışıklık sistemi polen gibi zararsız bir alerjene karşısında harekete geçerse, bu maddeler yararlı bir amaca hizmet etmez, tersine dokulara kan akışının, kılcal damarlardan sızıntının ve yerel tahrişin artmasına yol açar Bunun sonucunda, etkilenen bölgede sıcaklık, kızarıklık, kaşıntı, şişkinlik ve su kıvamında aşırı salgı üretimi oluşur Ilave olarak, akciğerlerdeki hava yolu kasları ve barsak kaslarının kasılması sonucu hışıltılı solunum, nefes darlığı, kramp tarzı karın ağrısı ve ishal ortaya çıkar Bu, alerjiyle ilişkilendirdiğimiz belirtilerin görüldüğü süreçtir Bir kere alerji gelişince, vücudunuz bu alerjenle her karşılaştığında, alerjen miktarı çok minik olsa bile, alerjik bir reaksiyon oluşacaktır Fakat reaksiyon, her seferinde bütün olarak benzer olmak zorunda değildir Alerjik reaksiyonun tipini ve yaygınlığını bir kaç şey etkileyebilir Bunlar arasında reaksiyona girenalerjen miktarı, vücudunuzun neresinin alerjenle temas ettiği, alerjik reaksiyonunuzu güçlendiren başka unsurların varlığı (örn yüksek miktarda hava kirliliği) ve hatta o anki sağlık durumunuz yer alır Yaşlandıkça, alerjiler güçlenebilir veya zayıflayabilir KİMLERDE ALERJİ GELİŞİR? Bazı kişilerde alerji gelişirken diğerlerinde gelişmemesinin nedenini bilmesek de alerjilerin ailesel bir temeli olduğu kesindir Bu kalıtımsal alerji eğilimine atopi adı verilir Atopi, alerjik bir rahatsızlık gelişmesine karşın kalıtsal bir yatkınlığın olmasıdır Yakın gelecekte atopiden sorumluluk sahibi genlerin (gen, DNA'dan oluşan kalıtımsal kodumuzun ufak bir kısmıdır) belirlenmesi olasıdır Atopik kişiler, çevrelerinde alerjen olarak tesir gösterebilen maddelere bağlantı ettiklerinde fazla miktarda alerji antikoru (IgE) üretebilirler Atopi kalıtımsal olmakla birlikte, çevresel faktörler de alerjik bozuklukların gelişmesinde rol oynar Bir aileden tüm fertlerin, hatta tek yumurta ikizi olan kardeşlerin ikisinin birden benzer ölçüde etkilenmemesinin nedeni budur Yaşamın erken evrelerinde, hatta olasılıkla hamilelik döneminde de bir takım faktörler, anne babanızdan size geçen alerji genlerinin 'dozuyla' el ele vererek alerji gelişip gelişmeyeceğinin belirlenmesinde rol oynar Yaşamın erken evresinde görülen bu faktörler aralarında alerjenle ilk bağlantı etme zamanı ve bu temasın büyüklüğü yer alır; ne denli atopik olursanız olun herhangi bir alerjenle hiç bağlantı etmediyseniz sizde alerji gelişmez Çocukluk çağının erken evrelerinde geçirilen viral enfeksiyon sayısının da bir etkisi olabilir Bu enfeksiyonların alerjiye karşısında koruyucu bir etkisi varmış gibi görünmektedir Gebelik esnasında ve yaşamın erken evrelerinde sigara dumanına aşırı maruz kalma, kişinin atopik olma riskini artırır O halde, sigara içen, evde kedi besleyen, atopik annebabadan doğan, doğumu çiçek tozu mevsimine denk gelen, yaşamının birincil aylarını iyi izole edilmiş çift camlı bir evde geçiren ve yaşamının erken evrelerinde fazla miktarda alerjik yiyecek taşıyan bir beslenme rejimi uygulanan bebeklerde alerji gelişme riski oldukça artar  
 
858,496Konular
981,633Mesajlar
29,718Kullanıcılar
MercestgSon üye
Üst Alt