Altın Piyasasında Olağanüstü Tasfiye! “2013’teki Dev Satışların Tekrarı Olabilir”

Altın fiyatı yeni bir yükseliş ivmesi çekmeye başlıyor. Ancak veriler değerli metal piyasasının yılın başından bu yana ne kadar kasvetli olduğunu gösterdiği için piyasanın tırmanması gereken büyük bir tepe var.

Altın destekli ETF’ler olağanüstü bir hızla tasfiye ediliyor!

Dünya Altın Konseyi’nden alınan son verilere göre, yükselen tahvil getirileri ve ABD dolarındaki esnek güç, yatırımcıların altın destekli borsa yatırım fonlarını (ETF’ler) olağanüstü bir hızla tasfiye etmesiyle sarı metal  piyasasına zarar verdi. Perşembe günü WGC, Mart ayında küresel ETF ürünlerinden 5,9 milyar dolar değerinde 107,5 ton altın’ın aktığını söyledi. Raporda, altın piyasasının son beş ayın dördünde güçlü çıkışlar yaşadığı belirtildi. Raporda konuya yönelik şu detaylar dikkat çekiyor:

Bu aynı zamanda, net çıkışların tarihsel olarak en kötü 10 çıkış olarak sıralandığı üst üste ikinci ay oldu. Kasım 2020’deki en yüksek varlık seviyelerinden bu yana, altın ETF varlıkları, kısmen aynı dönemde altın fiyatındaki yaklaşık düşüşle birlikte, tonaj bazında yaklaşık %9 düştü.
WGC’nin yatırım araştırma direktörü Juan Carlos Artigas, Kitco News’e verdiği bir röportajda, ABD’nin COVID-19’dan sağlam bir iyileşme göreceğine dair beklentiler arttığı için sarı metal piyasasının güçlü çıkışlar görmesinin şaşırtıcı olmadığını söyledi. 

Juan Carlos Artigas: Altın piyasasının bazı çıkışlar görmesi doğal!

Juan Carlos Artigas, geçen yıla göre ivme yavaşladığı için altın piyasasında taktik yatırımcıların kâr elde ettiğini sözlerine ekledi. Ancak Juan Carlos Artigas, stratejist yatırımcıların sarı metalde uzun vadeli değer görmeye devam ettiklerini ve kritik destek sağladıklarını da sözlerine ekledi.

Juan Carlos Artigas, geçen yıl tarihi ETF talebini gördüğü için yatırımcıların çıkışları daha geniş bir bağlamda görmeleri gerektiğini belirtti. Juan Carlos Artigas konuya yönelik açıklamalarına şunları ekliyor:

Yatırımcıların geçen yılki rekordan kâr elde etmeye devam etmesi nedeniyle altın piyasasının bazı çıkışlar görmesi doğaldır. Bu, sarı metal  piyasasının doğal bir yeniden dengelenmesidir.

“Altın ETF piyasası 2013’teki büyük satışların tekrarını görebilir”

Altın ETF piyasasının, ETF varlıklarının %36’sının tasfiye edildiği ve fiyatta kabaca %30’luk bir düşüşe neden olduğu 2013’teki büyük satışların tekrarını görebileceğine dair bazı endişeler var. Ancak Juan Carlos Artigas, WGC’nin bu senaryonun 2021’de ortaya çıkmasını beklemediğini söyledi.
Juan Carlos Artigas, 2013’e kıyasla, dünya genelinde holdingler büyüdükçe altın ETF pazarının çok daha çeşitli olduğunu açıkladı. Juan Carlos Artigas, sekiz yıl önce altın ETF piyasasının çoğunlukla Kuzey Amerika’da merkezileştiğini belirtti. Ancak bugün, pazar Kuzey Amerika ve Avrupa’daki yatırımcılar arasında neredeyse eşit bir şekilde bölünmüş durumda. Juan Carlos Artigas, Asya yatırım talebinin de istikrarlı bir büyüme kaydettiğini sözlerine ekledi.

Juan Carlos Artigas: 2021’deki makro-ekonomik ortam sarı metal için destekleyici!

Bölgesel ETF talebine bakıldığında, Kuzey Amerika hala önemli bir rol oynuyor. WGC, Kuzey Amerika’da listelenen ürünlerin 68,5 tonluk çıkış gösterdiğini kaydetti. Bu arada, Avrupa’daki holdingler 45,3 ton düştü. Asya piyasalarında sarı metal tutma oranı 7,2 ton arttı.  WGC, ilk çeyreğe bakıldığında, Kuzey Amerika fonlarının piyasanın %86’sını temsil eden 145,4 tonluk toplam çıkışlar gördüğünü söyledi. 

Analistler, Avrupa fonlarının çeyrek boyunca 51,7 ton kaybettiğini ve çıkışların çoğunun İngiltere’de listelenen fonların oluşturduğunu da ekledi. Altın’a yönelik yatırım talebi 2021’in ilk çeyreğinde zorlansa da Juan Carlos Artigas, bir portföyde stratejik bir varlık olarak altın vakasını gördüklerini söyledi. Juan Carlos Artigas, yatırımcıların altın’ı tek başına değil portföylerinin bir bileşeni olarak düşünmeleri gerektiğini de sözlerine ekledi. Juan Carlos Artigas konuya yönelik şunları söyledi:

Salgının tam etkisi hala bilinmiyor. Küresel ekonomiye pompalanan tüm teşviklerin istenmeyen sonuçlarını bilmiyoruz. 2021’deki makro-ekonomik ortamın sarı metal  için destekleyici olmaya devam ettiğine inanıyoruz.