iltasyazilim
FD Üye
Amasyanın Efsanesi
Amasyanın Efsaneleri
amasyanın efsanesi(ferhat ile sevimli)
İğneci Baba Efsanesi
İğneci Baba ile kardeş olan Serçoban, Amasya merkeze yan Karasenir Köyü ’ne yerleşir Çobanlık ile geçimini karşılayan, hal ve hareketleri, ibadetinin sadeliği ile tanınır
Bir gün Amasya ’da ayakkabıcılıkla geçimini karşılayan ağabeyi İğneci Baba ’yı ziyarete kazanç Beraberinde de koyunlarından sağdığı sütü bir mendiline çıkılayıp hediye olarak getirir Amacı, kendi mendiline koyduğu sütün, mendilden sızmadığını göstermektir Serçoban mendilini kunduracı dükkanının duvarındaki bir çiviye asar Bu sırada İğneci Baba dükkanında bir bayanın üçgenin taban olmayan kenarı ölçünü almaktadır Serçoban, bayanın topuklarını görünce, “ne dek da hoş diye aklından geçirdiğinde çiviye asılan mendilden süt yavaş yavaş damlamaya başlar
İğneci Baba, kardeşinin niyetinde bozulmalar olduğunu sezer lakin hiç birşey emin etmez Bayan üçgenin taban olmayan kenarı ölçünü verip dükkandan ayrılınca, İğnecibaba, kardeşi Serçoban ’a “ Keramet dağ başında ermekte yok, keramet burada, çıkındaki sütü damlatmamakta der
Mezarı bugün özel bir mekan olarak hazırlanmış, Kocacık Çarşısı ’ndadır
Serçoban Efsanesi
Serçoban, Amasya merkezdeki Kocacık Çarşısı ’nda türbesi bulunan İğneci Baba ile kardeştir İğneci Baba ayakkabı tamiri, kardeşi Serçoban ise çobanlık yapar
Serçoban, bir gün dağda sürülerini otlatırken kaçan oğlağı yetişmek ister, Serçoban kovalar, oğlak kaçar, iyice yorulan Serçobon Seni yakaladığımda keseceğimder Sonunda yakaladığı oğlağı sözünü yapmak için bütün kesmek üzere iken mahzun ve etkileyici bakışları ile karşılaşan Serçoban, duygulanır “ Beni de çok yordun mübarek der ve yakaladığı oğlağı bağımsızlık bırakır
Serçoban öldüğünde, sürüdeki hayvanların herkes ağaca dönüşür ve bir orman oluşur Mezarın bulunduğu mevkii kendi adı ile adak ve mesire yeri olarak ziyaret edilir Yöre insanı oradaki ağaçları kesmenin kendilerine musibet getireceğine inanır
Ferhat ile Şirin Efsanesi
Ferhat, nakkaşlık yapan, Sevimli ’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Sevimli ’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir
Amasya Sultanı Mehmene Banu ’ya, kız kardeşi Sevimli için, dünürcü gönderir Ferhat Sultan; Şirin ’i saptamak istemediği için olmayacak bir meslek ister delikanlıdan “ Şehir'e suyu getir, Sevimli'i vereyim der, demesine de su, Şahinkayası denen uzaktan mı uzakta bir yerdedir
Ferhat'ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne Kayalar yarılır, yol verir suya Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir benzeri şehirde
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat ’a Su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek Ferhat ’a ulaşır Ferhat ’ın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler daha sonra da “Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirin'in öldü Bak sana helvasını getirdim der Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner “Sevimli yoksa dünyada yaşamak bana haramdır der Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng kazanç başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur Ferhat'ın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten “ŞIRIN ! seslenişleri yankılanır kayalarda
Ferhat'ın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar oysa Ferhat cansız yatıyor Atar kendini kayalıklardan aşağıya Cansız vücudu uzanır Ferhat'ın yanına
Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, lakin iki seven genç yoktur bundan böyle bu dünyada İkisini de gömerler bağlı yandan Her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış İki sevgiliyi, iki gülü bozmak için *
Amasyanın Efsaneleri
amasyanın efsanesi(ferhat ile sevimli)
İğneci Baba Efsanesi
İğneci Baba ile kardeş olan Serçoban, Amasya merkeze yan Karasenir Köyü ’ne yerleşir Çobanlık ile geçimini karşılayan, hal ve hareketleri, ibadetinin sadeliği ile tanınır
Bir gün Amasya ’da ayakkabıcılıkla geçimini karşılayan ağabeyi İğneci Baba ’yı ziyarete kazanç Beraberinde de koyunlarından sağdığı sütü bir mendiline çıkılayıp hediye olarak getirir Amacı, kendi mendiline koyduğu sütün, mendilden sızmadığını göstermektir Serçoban mendilini kunduracı dükkanının duvarındaki bir çiviye asar Bu sırada İğneci Baba dükkanında bir bayanın üçgenin taban olmayan kenarı ölçünü almaktadır Serçoban, bayanın topuklarını görünce, “ne dek da hoş diye aklından geçirdiğinde çiviye asılan mendilden süt yavaş yavaş damlamaya başlar
İğneci Baba, kardeşinin niyetinde bozulmalar olduğunu sezer lakin hiç birşey emin etmez Bayan üçgenin taban olmayan kenarı ölçünü verip dükkandan ayrılınca, İğnecibaba, kardeşi Serçoban ’a “ Keramet dağ başında ermekte yok, keramet burada, çıkındaki sütü damlatmamakta der
Mezarı bugün özel bir mekan olarak hazırlanmış, Kocacık Çarşısı ’ndadır
Serçoban Efsanesi
Serçoban, Amasya merkezdeki Kocacık Çarşısı ’nda türbesi bulunan İğneci Baba ile kardeştir İğneci Baba ayakkabı tamiri, kardeşi Serçoban ise çobanlık yapar
Serçoban, bir gün dağda sürülerini otlatırken kaçan oğlağı yetişmek ister, Serçoban kovalar, oğlak kaçar, iyice yorulan Serçobon Seni yakaladığımda keseceğimder Sonunda yakaladığı oğlağı sözünü yapmak için bütün kesmek üzere iken mahzun ve etkileyici bakışları ile karşılaşan Serçoban, duygulanır “ Beni de çok yordun mübarek der ve yakaladığı oğlağı bağımsızlık bırakır
Serçoban öldüğünde, sürüdeki hayvanların herkes ağaca dönüşür ve bir orman oluşur Mezarın bulunduğu mevkii kendi adı ile adak ve mesire yeri olarak ziyaret edilir Yöre insanı oradaki ağaçları kesmenin kendilerine musibet getireceğine inanır
Ferhat ile Şirin Efsanesi
Ferhat, nakkaşlık yapan, Sevimli ’e sevdalı yiğit bir delikanlıdır Saraylar süsler, fırçasından dökülen zarafetin Sevimli ’e olan duygularının ifadesi olduğu söylenir
Amasya Sultanı Mehmene Banu ’ya, kız kardeşi Sevimli için, dünürcü gönderir Ferhat Sultan; Şirin ’i saptamak istemediği için olmayacak bir meslek ister delikanlıdan “ Şehir'e suyu getir, Sevimli'i vereyim der, demesine de su, Şahinkayası denen uzaktan mı uzakta bir yerdedir
Ferhat'ın gönlündeki Şirin aşkı bu zorluğu dinler mi? Alır külüngü eline, vurur kayaların böğrüne böğrüne Kayalar yarılır, yol verir suya Zaman geçtikçe açılan kayalardan gelen suyun sesi işitilir benzeri şehirde
Mehmene Banu, bakar ki kız kardeşi elden gidecek, sinsice planlar kurarak bir cadı buldurur, yollar Ferhat ’a Su kanallarını takip edip, külüngün sesini dinleyerek Ferhat ’a ulaşır Ferhat ’ın dağları delen külüngünün sesi cadıyı korkutur korkutmasına da, acı acı güler daha sonra da “Ne vurursan kayalara böyle hırsla, Şirin'in öldü Bak sana helvasını getirdim der Ferhat bu sözlerle beyninden vurulmuşa döner “Sevimli yoksa dünyada yaşamak bana haramdır der Elindeki külüngü fırlatır havaya, külüng kazanç başının üzerine bütün ağırlığıyla oturur Ferhat'ın başı döner, dünyası yıkılmıştır zaten “ŞIRIN ! seslenişleri yankılanır kayalarda
Ferhat'ın öldüğünü duyan Şirin, koşar kayalıklara bakar oysa Ferhat cansız yatıyor Atar kendini kayalıklardan aşağıya Cansız vücudu uzanır Ferhat'ın yanına
Su gelmiştir, akar bütün coşkusuyla, lakin iki seven genç yoktur bundan böyle bu dünyada İkisini de gömerler bağlı yandan Her mevsim iki mezarda da birer gül bitermiş, sevenlerin anısına, ama iki mezar arasında bir de kara çalı çıkarmış İki sevgiliyi, iki gülü bozmak için *