Amazonlar hakkında bilgi
Amazonlar Efsanesi
amazon kadınları efsanesi
Kadın Savaşcılar Amazonlar
Amazonlar
Dilden dile, ağızdan ağıza aktarılarak zamanımıza dek ulaşan bir soylencedir Amazonlar soylencesi İnsanı buyuleyen bu soylence gercek midir? Amazonlar gercekten yaşamışlar mıdır? Yoksa butun bunlar bir duşun urunu mudur?
Soylencelerin halkların yaşantılarından kaynaklandığı, azcok değişse de kabul edilen bir goruştur Hele sozkonusu olan, Amazonlar soylencesi ise Cunku Amazonların izlerine yanlızca destanlarda değil, coğrafyacı ve tarihcilerin kitaplarında da rastlanır İlkcağ insanlarından kalan eserlerde Amazonlardan bir şeyler bulunur Homeros onların Truva savaşlarına katıldığını yazar Heredetos, Diodoros ve coğrafyacı Strabon onlardan sozederler Herakles ve Achilleus efsanelerinde de Amazonlar'dan bahsedilir Sokrates ve Platon Amazonlar'ın Atina'ya saldırdıklarını bir gerceklik olarak kabul ederler Amazonların yaşadıkları soylanan bolgelerde, ozellikle Anadolu ve Mora Yarımadasında, kabartma taş ve resim olarak, Amazonlar'ı temsil eden binlerce eser bulunmuştur Mitolojide Amazonlar, mitoloji kahramanlarına denk savaşcı kadınlardır Savaş aletleri ok, yay, kargı ve labrysdenilen, Anadolu'da ozellikle Hititler'de, Karya'da ve Girit'de rastlanan iki ağızlı baltadır Halikarnas Balıkcısına gore iki ağızlı balta Anadolu'nun simgesidir Resim ve kabartmaların coğunda Amazonların elinde hep bu balta bulunmaktadır
Soylenceye gore Amazonlar Anadolu'da yaşamışlar ve bircok kent kurmuşlardır Amazonlar'ın kurduğu kabul edilen kentler; EphesosSelcuk, Smyrnaİzmir, Kyme, Gryneion, Pitane, Ege bolgesindeki kentlere ilaveten Midilli adasındaki Mytilana, Marmara ve Karadeniz yorelerinde ki Myrleia, SinopeSinop'turBunlara yine Ege bolgesindeki Elaia, Anaia, Latori kentlerinde de eklememiz gerekmektedir Ephesos'da ki Artemis tapınağı da Amazonlar tarafından başlatılmıştır Ephesos'da ki kazılar savaşcı kadınlara ait, tanrıca Artemis'e hizmet eden heykelcikler de ele gecirilmiştir George Thomson bunları inceleyerek yayınlayan Lethaby'nin Hitit etkisinin belirgin izlerini gozlemlediğini Gestang'ın da Amazonlar'dan bir Hitit tapınağı bağıntılı oldukları ve daha sonra ki Artemis tapımı bu tapımdan kaynaklandığı konusunda Lethaby 'ye katıldığınıkaydetmektedir
Bu acıklamalardan sonra Amazonkelimesinin uzmanlar tarafından nasıl acıklamdığını inceleyebiliriz Birinci acıklamaya gore Amazonlar savacda engel olmaması icin memelerinden birini veya her ikisini kestiklerinden memesizanlamında Amazoidenilmiştir Bu acıklama kanıtlarla uyum gostermiyor Zira butun kabartma ve resimlerde Amazonlar, iki memeli olarak gosterilmişlerdir İkinci acıklamaya gore Ephesos'lu kadınlar savaş ve tarımla uğraşarak, bellerinde kuşaklarla (zonai), ekin bictikleri (Amao) icin bunlara Amazon denilmiştir
Toplumsal yaşamda kadının etkinliği, ekonomik etkinliklerin kadınlar tarafından yerine getirilmesi, kadınların mutlak egemenliği, soy kutuğunun kadına gore belirlenmesi, Amazon soylencesinin onemli ozelliklerindendir Ancak butun bunlar anaerkil toplumda zaten normal olan ozelliklerdir Amazon soylencesinin normalden ayrılan yonu, kadınların savaşcı olarak yetiştirilmeleri, savaşa bir asker gibi katılmaları, erkeklerin bu savaşda yer almamaları, kadınların savaşcılığının aynı zamanda saldırganlığa donuşmesidir Hem kendilerinin kurdukları yerleşim bolgelerinde bulunan heykel, resim ve kabartmalar, hem de komşu halkların eserleri Amazonlar'ı savaşcı niteliklerine uygun tasvir etmişlerdir Amazonlarda ki savaşcı nitelik o kadar baskındır ki Bilge Umar, Amazonların tarım yapmayan, yaşamı at sırtında avcılık ve savaşla gecen bir kadınlar ulusuolduğu goruşundedir Be nedenle Amazonlara takılacak adın savaşcı ozelliklerine uygun bir ad olması akla uygun gorulmektedir Kaldı ki bu acıklama Amazonlar'ın konuşduğu varsayılacak bir dile gore yapılan bir acıklama da değildir
Konuyu tartışan uzmanlardan George Thomson Yunanlı'lar Amaonları Kafkasya'ya doğru izlerke, Artemis'in Kafkasya kokenli olduğunu benimseyen bir geleneği izlemiş olabilirbiciminde bir yaklaşım getirmektedir
George Thomson bu goruşunde yanlız değildir Bazı diğer uzmanlar da Amazonlar'ı Kafkasya ile ilişkili olarak acıklamaya calışmaktadırlar Kafkas kabilelerinde her turlu sosyoekonomik faaliyetleri kadınların yapmaları, Altın Post Efsanesi'nde altın postu aramaya giden Argonaut'ların Anadolu'nun kuzeydoğusunda Amazonlar'a rastlamaları, Amazonlar efsanesinde aynı bolgenin Amazonlar'ın ana yurdu olarak gosterilmesi, Amazonlar'ın başkenti olarak gosterilen Themiskyra'nın aynı bolgede olması, Amazonlar'ın ay tanrıcası ile olan ilişkileri, Amazon adıyla Kafkas dillerinden birinde ayanlamına gelen mazekelimesi arasında ki benzerlik, gibi nedenle uzmanları boyle duşunmeye yoneltmiştir
KasAdığe dilinde ay anlamına gelen mazekelimesi ile Amazon kelimesi arasında ki benzerlik ortadadır mazekelimesinin sonuna oneki getirildiğinde Amazon kelimesine cok benzeyen mazeon, mazonkelimesi oluşur Ancak article bulunmayan bu dilde nasıl olmuştur da aeki gelmiştir? Yine bu dilde Amazon adlarının, Amazonların kurdukları şehirlerin, Amazon tanrıcası Artemis'in adları da acıklanamamaktadır Bu nedenlerle bu acıklamada genel kabul goren bir acıklama olarak kabul edilmemektedir
Genel kabul gormemekle birlikte bu acıklamayla gerceğe cok yaklaşıldığını, bazı gercekci tespitlerin yapıldığını, kabul etmemizi gerektiren veriler bulunmaktadır Anadolu ile Kafkasya arasında ki ilişkilere dikkat ceken uzmanlar coktur Server Tanilli uc bin yıllarında ki AnadoluHatti kabilelerinin dilleri ile Kafkasya dillerinin benzediğini, Hattiler'in maddi kulturu ile bu cağ Kafkasya kulturlerinin de cok noktada birbirlerine benzediğinikaydetmektedir Şemseddin Gunaltay, ProtoHatti'ler, Luviler, Hurriler ve Kafkasların Hazar Denizi otelerinden aynı zamanda batıya gocen gruplarolduğunu belirtmektedir Hrozny de Hititlerin Kafkaslardan gelmiş olmasını, diğer goruşlerle karşılaştırarak, nisbeten daha cok pozitif bir goruşşeklinde değerlendirilmektedir
Bu nedenlerle yukardaki acıklamada ki eksikliği Kas dillerine yonelmesine değil bunu eksik bırakmasında, Kas dillerinin hepsini incelememesinde goruyor, KasAbhaz diliyle daha tam ve doğru bir acıklamanın yapılabileceğini duşunuyoruz
Cunku ilkcağlarda, ikibinli yıllarda, Amazonların tarih sahnesine cıktığı donemde, Amazonların kurduğu soylenen İzmir kenti civarında kurulan devletin adı Aşuva'dır Lidyalı'ların da atası olan Aşuva'lar, KasAbhazların bir koludur Halen Anadolu'da ve Kafkasya'da kendilerine Aşuvadiyen insanlar yaşamaktadır
Bu calışmanın sınırlarını aşacağından Aşuvalar'ın nereden gelmiş olabilecekleri, Hitit'lere, Misyalı'larla, Karyalılar'la ve kendi torunları olan Lidyalılar'la ilişkileri, dilleri, uygarlıkları konularında bir şey soylemiyoruz Ancak Hititlerin de aynı tarihi donem de Anadolu'da gorunduklerini, Lidya, Misya ve Karyalılar'ın kendilerine akraba olarak kabul ettiklerini, konumuzla ilgili gorduğumuzden belirtmek istiyoruz
KasAbhaz (Aşuva) dilinde mzıay anlamına gelmektedir Article olan aile birlikte A mzı, Amzıbiciminde hala kullanılır Ay adının mis, mısbiciminde kullanıldığıda olur Bazı şahıs isimlerinde halen bu şekilde kullanılır: Dinamis, Feramis, Ramis vb olduğu gibi Anlaşılabileceği gibi ceşitli Abhaz lehcelerinde tarih boyunca bu sozcuğun mız, mıs, musbiciminde kullanıldığı sonucuna varmak mumkundur
Amazonların kendilerini ayın kızlarıolarak gorduklerini, ana tanrıca Kybele ve Artemis'in hizmetkarı olarak kabul ettiklerini biliyoruz Bu nedenle kendilerine kendi dillerinde Amızyada Amısadını taktılar Latinler de onlara Amız ondediler Bu terim Amazonbicimine donuşerek tarihe maloldu
O cağda ki Samsun kentinin adı da aynı dilde Amısdır Yunan etkisiyle Amısosbicimine donuşmuştur Amazonların başkenti olarak kabul edilen Themiskyrada bu bolgededir Aynı şekilde Karya'da da Amızadında bir kent bulunmaktaydı Bu kent daha sonraları Amızon şeklinde anılmaya başlanmıştır Bazı kaynaklarda Aşuva icerisinde, bazılarında Aşuva'nın kuzeyinde gosterilen aynı cağ Ege Bolgesi devletlerinden birinin adı da Misyadır Amazonlar tanrıcasının adı da ArtemisButun bu sozcuklerde ki misyani aysozcuğu dikkat cekicidir
Konumuzu daha iyi acıklamak icin Amozonların anaerkil bir yapının urunu olabileceği bicimindeki yaygın goruşude incelemek istiyoruz Bu cağ Anadolu devletlerinin coğunda anaerkil bir yapının devam ettiğini goruyoruz Asuva, devamı olan Lidya ve Etruskler, Misya, Karya, Likya anaerkil devletlerdir Hititler de ise ataerkil bir yapı vardır Daha doğrusu soy ana yanlı değildir Hititlerde
İhtimal ki Hititler, Anadolu'ya gelmeden once boyle bir evrim gecirmişlerdir Hititlerde ki bu yapının bağımlı, vasalhale getirdikleri diğer devletleri etkilemeyeceği duşunulemez Guclu bir ihtimalle Hititlerde ki ataerkil yapıdan etkilenen vasal devletlerden birindeki erkekler, anaerkil yapıyı sonlandırmak istediler Efsanenin iceriğinde bu goruşumuzu besleyen bircok oge bulunmaktadır
İki binli yıllarda Hititlerin Anadolu'ya gelmesiyle Anadolu'da bulunan Hatti gruplar, (Asuva, Likya, Karya ve Misyalı'lar) Hititlerin baskısıyla daha batıya goctuler Bu halklar zamanla Hititlerle ilişkileri gelişerek, Hititlere bağımlı duruma duştuler Esasen bir kısmı da gocmeyip yurtlarında kalmışlardı ve goc edenlerle de ilişkilri devam ediyordu Hititlerle olan ilişkilerinden etkilenen bu halklar, diğer şartlar tam olgunlaşmadan kendi topraklarında ki anaerkil yapıyı yıkmak istediler Ve işte o zaman egemen durumda bulunan kadınların sert tepkisiyle karşılaştılar Kadınlar onları yenerek erkeklerin o zamana kadar ustlendikleri savaşa katılma, avcılık ve toplumu savunma gorevlerini de kendileri ustlendiler Erkekeleri toplumsal iş bolumunde daha geri bir konuma ittiler Egemenliklerini pekiştirdiler Boylelikle kadın savaşcılar kendi ulkelerine saldıran halklara karşı ulkelerini savundular Gerektiğinde komşu ulkelere de saldırdılar Komşu ulkelerin halkları onları bu şekilde tanıyıp gorduler Bu durum onların dinlerini, inanclarını da etkiledi
Boylece kızlar, ana tanrıcanın gercek cocuğu oldular Egemen kadınların gozunde oyle değerlendirildiler Cunku onlar dişiydiler Bolluğun ve bereketin, uremenin, devem edip giden hayatın simgesiydiler Boylece ana tanrıca, kızları, Amazonları simgeleyen, Artemis'i doğurdu
Artemis kultu Amazonlarla birlikte gelişerek yayıldı Amozonlar Artemis'in gonullu hizmetkarı oldular Belki de o kultu taymak icin savaşlar yaptılar Ve tarihe bıraktılar adlarını
Halikarnas Balıkcısı'nın o guzel değimiyle Efsanevi Yurttaşlarımızın, Amazonların gizi elbet birgun aydınlanacaktır
Amazonlar Efsanesi
amazon kadınları efsanesi
Kadın Savaşcılar Amazonlar
Amazonlar
Dilden dile, ağızdan ağıza aktarılarak zamanımıza dek ulaşan bir soylencedir Amazonlar soylencesi İnsanı buyuleyen bu soylence gercek midir? Amazonlar gercekten yaşamışlar mıdır? Yoksa butun bunlar bir duşun urunu mudur?
Soylencelerin halkların yaşantılarından kaynaklandığı, azcok değişse de kabul edilen bir goruştur Hele sozkonusu olan, Amazonlar soylencesi ise Cunku Amazonların izlerine yanlızca destanlarda değil, coğrafyacı ve tarihcilerin kitaplarında da rastlanır İlkcağ insanlarından kalan eserlerde Amazonlardan bir şeyler bulunur Homeros onların Truva savaşlarına katıldığını yazar Heredetos, Diodoros ve coğrafyacı Strabon onlardan sozederler Herakles ve Achilleus efsanelerinde de Amazonlar'dan bahsedilir Sokrates ve Platon Amazonlar'ın Atina'ya saldırdıklarını bir gerceklik olarak kabul ederler Amazonların yaşadıkları soylanan bolgelerde, ozellikle Anadolu ve Mora Yarımadasında, kabartma taş ve resim olarak, Amazonlar'ı temsil eden binlerce eser bulunmuştur Mitolojide Amazonlar, mitoloji kahramanlarına denk savaşcı kadınlardır Savaş aletleri ok, yay, kargı ve labrysdenilen, Anadolu'da ozellikle Hititler'de, Karya'da ve Girit'de rastlanan iki ağızlı baltadır Halikarnas Balıkcısına gore iki ağızlı balta Anadolu'nun simgesidir Resim ve kabartmaların coğunda Amazonların elinde hep bu balta bulunmaktadır
Soylenceye gore Amazonlar Anadolu'da yaşamışlar ve bircok kent kurmuşlardır Amazonlar'ın kurduğu kabul edilen kentler; EphesosSelcuk, Smyrnaİzmir, Kyme, Gryneion, Pitane, Ege bolgesindeki kentlere ilaveten Midilli adasındaki Mytilana, Marmara ve Karadeniz yorelerinde ki Myrleia, SinopeSinop'turBunlara yine Ege bolgesindeki Elaia, Anaia, Latori kentlerinde de eklememiz gerekmektedir Ephesos'da ki Artemis tapınağı da Amazonlar tarafından başlatılmıştır Ephesos'da ki kazılar savaşcı kadınlara ait, tanrıca Artemis'e hizmet eden heykelcikler de ele gecirilmiştir George Thomson bunları inceleyerek yayınlayan Lethaby'nin Hitit etkisinin belirgin izlerini gozlemlediğini Gestang'ın da Amazonlar'dan bir Hitit tapınağı bağıntılı oldukları ve daha sonra ki Artemis tapımı bu tapımdan kaynaklandığı konusunda Lethaby 'ye katıldığınıkaydetmektedir
Bu acıklamalardan sonra Amazonkelimesinin uzmanlar tarafından nasıl acıklamdığını inceleyebiliriz Birinci acıklamaya gore Amazonlar savacda engel olmaması icin memelerinden birini veya her ikisini kestiklerinden memesizanlamında Amazoidenilmiştir Bu acıklama kanıtlarla uyum gostermiyor Zira butun kabartma ve resimlerde Amazonlar, iki memeli olarak gosterilmişlerdir İkinci acıklamaya gore Ephesos'lu kadınlar savaş ve tarımla uğraşarak, bellerinde kuşaklarla (zonai), ekin bictikleri (Amao) icin bunlara Amazon denilmiştir
Toplumsal yaşamda kadının etkinliği, ekonomik etkinliklerin kadınlar tarafından yerine getirilmesi, kadınların mutlak egemenliği, soy kutuğunun kadına gore belirlenmesi, Amazon soylencesinin onemli ozelliklerindendir Ancak butun bunlar anaerkil toplumda zaten normal olan ozelliklerdir Amazon soylencesinin normalden ayrılan yonu, kadınların savaşcı olarak yetiştirilmeleri, savaşa bir asker gibi katılmaları, erkeklerin bu savaşda yer almamaları, kadınların savaşcılığının aynı zamanda saldırganlığa donuşmesidir Hem kendilerinin kurdukları yerleşim bolgelerinde bulunan heykel, resim ve kabartmalar, hem de komşu halkların eserleri Amazonlar'ı savaşcı niteliklerine uygun tasvir etmişlerdir Amazonlarda ki savaşcı nitelik o kadar baskındır ki Bilge Umar, Amazonların tarım yapmayan, yaşamı at sırtında avcılık ve savaşla gecen bir kadınlar ulusuolduğu goruşundedir Be nedenle Amazonlara takılacak adın savaşcı ozelliklerine uygun bir ad olması akla uygun gorulmektedir Kaldı ki bu acıklama Amazonlar'ın konuşduğu varsayılacak bir dile gore yapılan bir acıklama da değildir
Konuyu tartışan uzmanlardan George Thomson Yunanlı'lar Amaonları Kafkasya'ya doğru izlerke, Artemis'in Kafkasya kokenli olduğunu benimseyen bir geleneği izlemiş olabilirbiciminde bir yaklaşım getirmektedir
George Thomson bu goruşunde yanlız değildir Bazı diğer uzmanlar da Amazonlar'ı Kafkasya ile ilişkili olarak acıklamaya calışmaktadırlar Kafkas kabilelerinde her turlu sosyoekonomik faaliyetleri kadınların yapmaları, Altın Post Efsanesi'nde altın postu aramaya giden Argonaut'ların Anadolu'nun kuzeydoğusunda Amazonlar'a rastlamaları, Amazonlar efsanesinde aynı bolgenin Amazonlar'ın ana yurdu olarak gosterilmesi, Amazonlar'ın başkenti olarak gosterilen Themiskyra'nın aynı bolgede olması, Amazonlar'ın ay tanrıcası ile olan ilişkileri, Amazon adıyla Kafkas dillerinden birinde ayanlamına gelen mazekelimesi arasında ki benzerlik, gibi nedenle uzmanları boyle duşunmeye yoneltmiştir
KasAdığe dilinde ay anlamına gelen mazekelimesi ile Amazon kelimesi arasında ki benzerlik ortadadır mazekelimesinin sonuna oneki getirildiğinde Amazon kelimesine cok benzeyen mazeon, mazonkelimesi oluşur Ancak article bulunmayan bu dilde nasıl olmuştur da aeki gelmiştir? Yine bu dilde Amazon adlarının, Amazonların kurdukları şehirlerin, Amazon tanrıcası Artemis'in adları da acıklanamamaktadır Bu nedenlerle bu acıklamada genel kabul goren bir acıklama olarak kabul edilmemektedir
Genel kabul gormemekle birlikte bu acıklamayla gerceğe cok yaklaşıldığını, bazı gercekci tespitlerin yapıldığını, kabul etmemizi gerektiren veriler bulunmaktadır Anadolu ile Kafkasya arasında ki ilişkilere dikkat ceken uzmanlar coktur Server Tanilli uc bin yıllarında ki AnadoluHatti kabilelerinin dilleri ile Kafkasya dillerinin benzediğini, Hattiler'in maddi kulturu ile bu cağ Kafkasya kulturlerinin de cok noktada birbirlerine benzediğinikaydetmektedir Şemseddin Gunaltay, ProtoHatti'ler, Luviler, Hurriler ve Kafkasların Hazar Denizi otelerinden aynı zamanda batıya gocen gruplarolduğunu belirtmektedir Hrozny de Hititlerin Kafkaslardan gelmiş olmasını, diğer goruşlerle karşılaştırarak, nisbeten daha cok pozitif bir goruşşeklinde değerlendirilmektedir
Bu nedenlerle yukardaki acıklamada ki eksikliği Kas dillerine yonelmesine değil bunu eksik bırakmasında, Kas dillerinin hepsini incelememesinde goruyor, KasAbhaz diliyle daha tam ve doğru bir acıklamanın yapılabileceğini duşunuyoruz
Cunku ilkcağlarda, ikibinli yıllarda, Amazonların tarih sahnesine cıktığı donemde, Amazonların kurduğu soylenen İzmir kenti civarında kurulan devletin adı Aşuva'dır Lidyalı'ların da atası olan Aşuva'lar, KasAbhazların bir koludur Halen Anadolu'da ve Kafkasya'da kendilerine Aşuvadiyen insanlar yaşamaktadır
Bu calışmanın sınırlarını aşacağından Aşuvalar'ın nereden gelmiş olabilecekleri, Hitit'lere, Misyalı'larla, Karyalılar'la ve kendi torunları olan Lidyalılar'la ilişkileri, dilleri, uygarlıkları konularında bir şey soylemiyoruz Ancak Hititlerin de aynı tarihi donem de Anadolu'da gorunduklerini, Lidya, Misya ve Karyalılar'ın kendilerine akraba olarak kabul ettiklerini, konumuzla ilgili gorduğumuzden belirtmek istiyoruz
KasAbhaz (Aşuva) dilinde mzıay anlamına gelmektedir Article olan aile birlikte A mzı, Amzıbiciminde hala kullanılır Ay adının mis, mısbiciminde kullanıldığıda olur Bazı şahıs isimlerinde halen bu şekilde kullanılır: Dinamis, Feramis, Ramis vb olduğu gibi Anlaşılabileceği gibi ceşitli Abhaz lehcelerinde tarih boyunca bu sozcuğun mız, mıs, musbiciminde kullanıldığı sonucuna varmak mumkundur
Amazonların kendilerini ayın kızlarıolarak gorduklerini, ana tanrıca Kybele ve Artemis'in hizmetkarı olarak kabul ettiklerini biliyoruz Bu nedenle kendilerine kendi dillerinde Amızyada Amısadını taktılar Latinler de onlara Amız ondediler Bu terim Amazonbicimine donuşerek tarihe maloldu
O cağda ki Samsun kentinin adı da aynı dilde Amısdır Yunan etkisiyle Amısosbicimine donuşmuştur Amazonların başkenti olarak kabul edilen Themiskyrada bu bolgededir Aynı şekilde Karya'da da Amızadında bir kent bulunmaktaydı Bu kent daha sonraları Amızon şeklinde anılmaya başlanmıştır Bazı kaynaklarda Aşuva icerisinde, bazılarında Aşuva'nın kuzeyinde gosterilen aynı cağ Ege Bolgesi devletlerinden birinin adı da Misyadır Amazonlar tanrıcasının adı da ArtemisButun bu sozcuklerde ki misyani aysozcuğu dikkat cekicidir
Konumuzu daha iyi acıklamak icin Amozonların anaerkil bir yapının urunu olabileceği bicimindeki yaygın goruşude incelemek istiyoruz Bu cağ Anadolu devletlerinin coğunda anaerkil bir yapının devam ettiğini goruyoruz Asuva, devamı olan Lidya ve Etruskler, Misya, Karya, Likya anaerkil devletlerdir Hititler de ise ataerkil bir yapı vardır Daha doğrusu soy ana yanlı değildir Hititlerde
İhtimal ki Hititler, Anadolu'ya gelmeden once boyle bir evrim gecirmişlerdir Hititlerde ki bu yapının bağımlı, vasalhale getirdikleri diğer devletleri etkilemeyeceği duşunulemez Guclu bir ihtimalle Hititlerde ki ataerkil yapıdan etkilenen vasal devletlerden birindeki erkekler, anaerkil yapıyı sonlandırmak istediler Efsanenin iceriğinde bu goruşumuzu besleyen bircok oge bulunmaktadır
İki binli yıllarda Hititlerin Anadolu'ya gelmesiyle Anadolu'da bulunan Hatti gruplar, (Asuva, Likya, Karya ve Misyalı'lar) Hititlerin baskısıyla daha batıya goctuler Bu halklar zamanla Hititlerle ilişkileri gelişerek, Hititlere bağımlı duruma duştuler Esasen bir kısmı da gocmeyip yurtlarında kalmışlardı ve goc edenlerle de ilişkilri devam ediyordu Hititlerle olan ilişkilerinden etkilenen bu halklar, diğer şartlar tam olgunlaşmadan kendi topraklarında ki anaerkil yapıyı yıkmak istediler Ve işte o zaman egemen durumda bulunan kadınların sert tepkisiyle karşılaştılar Kadınlar onları yenerek erkeklerin o zamana kadar ustlendikleri savaşa katılma, avcılık ve toplumu savunma gorevlerini de kendileri ustlendiler Erkekeleri toplumsal iş bolumunde daha geri bir konuma ittiler Egemenliklerini pekiştirdiler Boylelikle kadın savaşcılar kendi ulkelerine saldıran halklara karşı ulkelerini savundular Gerektiğinde komşu ulkelere de saldırdılar Komşu ulkelerin halkları onları bu şekilde tanıyıp gorduler Bu durum onların dinlerini, inanclarını da etkiledi
Boylece kızlar, ana tanrıcanın gercek cocuğu oldular Egemen kadınların gozunde oyle değerlendirildiler Cunku onlar dişiydiler Bolluğun ve bereketin, uremenin, devem edip giden hayatın simgesiydiler Boylece ana tanrıca, kızları, Amazonları simgeleyen, Artemis'i doğurdu
Artemis kultu Amazonlarla birlikte gelişerek yayıldı Amozonlar Artemis'in gonullu hizmetkarı oldular Belki de o kultu taymak icin savaşlar yaptılar Ve tarihe bıraktılar adlarını
Halikarnas Balıkcısı'nın o guzel değimiyle Efsanevi Yurttaşlarımızın, Amazonların gizi elbet birgun aydınlanacaktır