iltasyazilim
FD Üye
Amele Değil, Allah'a Güvenmeliyiz
Bizlere güzel ameli emreden Allahu Teala'dır Güzel olan bir ameli kuluna sevdiren, kalbi ona sevkeden, yapılması için kuvvet veren ve tamamlanması için sabır bahşeden de yine O'dur İçimizdeki hayra meyil, muhabbet, gayret ve niyet ilahi yardımla olmaktadır Şu halde kulun yapmaya muvaffak olduğu bütün iyiliklerin kaynağı Allahu Teala'dır Çünküaz olsun çok olsun bütün amellerde muhakkak Allahu Teala'ya ait şu üç şey bulunur:
1 Tevfik: Yapılan işle kulu buluşturmak Eğer Allahu Teala dilemese ve sebeplerini halketmese kul kendi başına hiçbir şey yapamaz
2 Kuvvet: İşi tercih ve tatbik imkanı Cenabı Hakk, kulda yapacağı işi yerine getirecek kuvveti yaratmasa kul yine hiç bir şey yapamaz Bu kuvvetlerin başında akıl kuvveti ve o ameli icra kabiliyeti gelmektedir
3 Sabır: İşi sonuna kadar devam ettirmek Allahu Teala kula başladığı işin tamamlanmasını sağlayan manevi desteği vermese kul yine bir şey yapamaz Şu halde, gerçekte insanın nefsine nisbet edeceği ve benim diyeceği bir hayrı yoktur( Geniş bilgi için bkz: Mekki, Kutu'lKulub, l, 124)
Yaptığımız bir amelin şalin olması ve sevap yazılması için iki önemli şart vardır: Birincisi, ameli Allah rızası için yapmak; ikincisi de ameli dinin emrettiği şekilde ilme ve edebe uygun tamamlamak Bir önemli şart da, bu ameli ölene kadar korumaktır Allah için yapılmayan bir ibadet, ya şirktir, ya da gösteriştir Tevbe edilmezse ikisinin de sonu ateştir
Kitab ve sünnete uymayan bir amel salih değildir Güzel ameli yapmak kadar korumak da önemlidir Bir amelin ahirette fayda vermesi için, ahirete kadar götürülmesi ve korunması gerekir Şeytan ölene kadar kulun amelini çalmaktan ve zayi ettirmekten ümidini kesmez Bu nedenle imanımızı ve hayırlı amellerimizi koruması için samimi olarak Allahu Teala'ya sığınmamız gerekir
Salih ameller övünmek değil, şükür ister Yapılan iyiliklerle övünmek, nefsini beğenmek ve insanları küçük görmek amelin sevabını yok eder Bu kötü sonucun tek sebebi insanın Rabbini ve nefsini tanımamasıdır
Güzel bir amel yaptıktan sonra, ben bunun karşılığında muhakkak sevap alırım; bu sevaplarla cennetin kapısını açarım, yüksek makamlarda uçarım demek doğru değildir Yapılan bir salih amele sevap vermek Allahu Teala üzerine vacip değildir Ancak O, kulların yaptığı bir hayra karşılık en az on sevap vereceğini vadetmiştir( Enam, 160) Bu Onun rahmetidir Bizler, yaptığımız amele değil, Allah'ın bu vadine ve geniş rahmetine güvenmeliyiz Hz Rasulullah (sav) Efendimiz, bu konuda buyurmuştur ki:
Şayet Allahu Teala, bütün yer ve gök ehline azap edecek olsa, muhakkak azap ederdi, bununla onlara zulmetmiş de olmazdı Eğer onlara rahmet ederse, hiç şüphesiz onun rahmeti onların amellerinden kendileri için daha hayırlıdır( Ebu Davud, Sünnet, 16; ibnu Mace, Mukaddime, 10)
Salih amellerle Allah'a yaklaşmaya çalışın Amelde istikâmet ve itidal üzere bulunun ve (bununla birlikte) hiç kimsenin ameli ile kurtulamayacağını da bilinYanındakiler:
Siz de mi yâ Rasûlellah?diye sorduklarında, Efendimiz (sav):
Evet ben de sırf amelimle kurtulamam Ancak Allahu Teala lütuf ve rahmetiyle beni saracak ve cennetine koyacaktır( Hadis için bkz: Buhari, Rikâk, 18; Müslim, Münâfikîn, 7173; İbnu Mâce, Zühd, 20; Dârimî, Rikâk, 24; Ahmed, Müsned, II, 235, 256, 263, 319; Beğavî, Şerhu'sSünne, XIV, 390) buyurdu
Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz Rasulullah (sav) Efendimiz böyle olursa, bu rahmet olmadan hangimiz imanını koruyabilir ve Cennet'e girebilir, iman cevherimizi Allahu Teala'ya emanet etmeliyiz; Ondan destek istemeliyiz Ölene kadar hayırlı amellerle Rabbimize kulluk yapmaya azmetmeliyiz; ancak şunu bilmeliyiz ki: Cennet'e Allahu Teala'nın rahmetiyle girilir Cehennem'e de adaletiyle Hz Ömer (ra) Efendimizin şu duasını hatırlayalım:
Ya Rabbi! Eğer benim ismim şakilerin (Cehennemliklerin) defterinde yazılı ise, hüküm senindir, sahifem senin elindedir; kerem ve rahmetinle oradan ismimi sil, Cennetliklerin defterine yaz, Ey kerim Rabbim
Bu Konuda İbretli Bir Hadise
Hz Rasulullah (sav) Efendimiz anlatıyor: Dostum Cibrili Emin bana geldi ve şöyle dedi: Ya Muhammed! Seni hak olarak gönderen Allah'a yemin olsun ki, bizler şöyle bir olaya şahit olduk Önceki ümmetler için bir kul vardı; Allahu Teala'ya bir adada beşyüz senekulluk etti Allahu Teala o adada onun için tatlı bir su çıkardı, bir de nar ağacı yarattı Ağaç her gece bir nar bitiriyordu; o da bu su ve nar ile gıdalanıyordu Böylece ibadetine devam ediyordu Bu kulun eceli yaklaşınca Allahu Teala'ya ruhunu secde halinde alması için dua etti Allahu Teala da duasını kabul buyurdu Bizler yeryüzüne inince ona uğruyorduk Ruhu kabzedildikten sonra göğe yükseldiğimizde ilahi ilimde bu kulun kıyametteki halini şöyle bulduk O, Aziz ve Celil olan Allah'ın huzurunda durdurulur Allahu Teala meleklerine:
Kulumu rahmetimle cennete koyun!der; kul: Ya Rabbi, beni amelimin karşılığı olarak cennetine koy!der Allahu Teala tekrar meleklerine:
Kulumu rahmetimle cennete koyun!der; kul: Ya Rabbi, beni amelimin karşılığı olarak cennetine koyder Allahu Teala, meleklerine:
Kulumu rahmetimle cennete koyun!der; kul: Ya Rabbi, beni amelimin karşılığı olarak cennetine koy!der O zaman Allahu Teala meleklerine:
Bu kuluma verdiğim nimetlerle yaptığı ibadetleri bir ölçündiye emreder ölçerler, kulun yaptığı beşyüz senelik ibadet ancak gözünün görme nimetine karşılık gelir Vücudunun diğer azaları şükürsüz kalır Bunun üzerine Allahu Teala, meleklerine:
Verdiğim nimetlere karşı şükretmeyen bu kulu ateşe atın!diye emreder; melekler kulu ateşe doğru sürüklerler O zaman kul:
Ya Rabbi! Beni rahmetinle cennetine koy!diye yalvarır; Allahu Teala, meleklerine: Onu geri getirinemrini verir; kul ilahi huzura getirilir Allahu Teala:
Ey kulum, sen hiçbir şey değilken seni kim yarattı?diye sorar, kul:
Sen yarattın ya Rabbi!der Allahu Teala:
Bu senden mi kaynaklandı, yoksa benim rahmetimle mi oldu?diye sorar; kul:
Benden değil, senin rahmetinle oldu!diye cevap verir Allahu Teala:
Sana beşyüz sene ibadet etme kuvvetini kim verdi?diye sorar; kul:
Sen verdin ya Rabbi!der Allahu Teala, diğer bütün nimetleri kimin verdiğini sorar, kul:
Sen verdin ya Rabbi!der Allahu Teala:
Evet, bütün bunlar benim rahmetimle olmuştur; nihayet bunu anladın, seni de rahmetimle cennetime koyuyorum Ey meleklerim bunu rahmetimle cennete koyun Ey kulum sen bundan önce güzel bir kuldunbuyurur ve onu cennetine koyar Sonra Cibril aleyhisselam dedi ki:
Ey Muhammed, gördüğün gibi her şey ancak Allah'ın rahmetiyle olmaktadır( Hakim, Müstedrek, IV, 250; Beyhaki, Şuabu'liman, IV, 150; Heraiti, Fedailü'şŞükr, 59)
Bizlere güzel ameli emreden Allahu Teala'dır Güzel olan bir ameli kuluna sevdiren, kalbi ona sevkeden, yapılması için kuvvet veren ve tamamlanması için sabır bahşeden de yine O'dur İçimizdeki hayra meyil, muhabbet, gayret ve niyet ilahi yardımla olmaktadır Şu halde kulun yapmaya muvaffak olduğu bütün iyiliklerin kaynağı Allahu Teala'dır Çünküaz olsun çok olsun bütün amellerde muhakkak Allahu Teala'ya ait şu üç şey bulunur:
1 Tevfik: Yapılan işle kulu buluşturmak Eğer Allahu Teala dilemese ve sebeplerini halketmese kul kendi başına hiçbir şey yapamaz
2 Kuvvet: İşi tercih ve tatbik imkanı Cenabı Hakk, kulda yapacağı işi yerine getirecek kuvveti yaratmasa kul yine hiç bir şey yapamaz Bu kuvvetlerin başında akıl kuvveti ve o ameli icra kabiliyeti gelmektedir
3 Sabır: İşi sonuna kadar devam ettirmek Allahu Teala kula başladığı işin tamamlanmasını sağlayan manevi desteği vermese kul yine bir şey yapamaz Şu halde, gerçekte insanın nefsine nisbet edeceği ve benim diyeceği bir hayrı yoktur( Geniş bilgi için bkz: Mekki, Kutu'lKulub, l, 124)
Yaptığımız bir amelin şalin olması ve sevap yazılması için iki önemli şart vardır: Birincisi, ameli Allah rızası için yapmak; ikincisi de ameli dinin emrettiği şekilde ilme ve edebe uygun tamamlamak Bir önemli şart da, bu ameli ölene kadar korumaktır Allah için yapılmayan bir ibadet, ya şirktir, ya da gösteriştir Tevbe edilmezse ikisinin de sonu ateştir
Kitab ve sünnete uymayan bir amel salih değildir Güzel ameli yapmak kadar korumak da önemlidir Bir amelin ahirette fayda vermesi için, ahirete kadar götürülmesi ve korunması gerekir Şeytan ölene kadar kulun amelini çalmaktan ve zayi ettirmekten ümidini kesmez Bu nedenle imanımızı ve hayırlı amellerimizi koruması için samimi olarak Allahu Teala'ya sığınmamız gerekir
Salih ameller övünmek değil, şükür ister Yapılan iyiliklerle övünmek, nefsini beğenmek ve insanları küçük görmek amelin sevabını yok eder Bu kötü sonucun tek sebebi insanın Rabbini ve nefsini tanımamasıdır
Güzel bir amel yaptıktan sonra, ben bunun karşılığında muhakkak sevap alırım; bu sevaplarla cennetin kapısını açarım, yüksek makamlarda uçarım demek doğru değildir Yapılan bir salih amele sevap vermek Allahu Teala üzerine vacip değildir Ancak O, kulların yaptığı bir hayra karşılık en az on sevap vereceğini vadetmiştir( Enam, 160) Bu Onun rahmetidir Bizler, yaptığımız amele değil, Allah'ın bu vadine ve geniş rahmetine güvenmeliyiz Hz Rasulullah (sav) Efendimiz, bu konuda buyurmuştur ki:
Şayet Allahu Teala, bütün yer ve gök ehline azap edecek olsa, muhakkak azap ederdi, bununla onlara zulmetmiş de olmazdı Eğer onlara rahmet ederse, hiç şüphesiz onun rahmeti onların amellerinden kendileri için daha hayırlıdır( Ebu Davud, Sünnet, 16; ibnu Mace, Mukaddime, 10)
Salih amellerle Allah'a yaklaşmaya çalışın Amelde istikâmet ve itidal üzere bulunun ve (bununla birlikte) hiç kimsenin ameli ile kurtulamayacağını da bilinYanındakiler:
Siz de mi yâ Rasûlellah?diye sorduklarında, Efendimiz (sav):
Evet ben de sırf amelimle kurtulamam Ancak Allahu Teala lütuf ve rahmetiyle beni saracak ve cennetine koyacaktır( Hadis için bkz: Buhari, Rikâk, 18; Müslim, Münâfikîn, 7173; İbnu Mâce, Zühd, 20; Dârimî, Rikâk, 24; Ahmed, Müsned, II, 235, 256, 263, 319; Beğavî, Şerhu'sSünne, XIV, 390) buyurdu
Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz Rasulullah (sav) Efendimiz böyle olursa, bu rahmet olmadan hangimiz imanını koruyabilir ve Cennet'e girebilir, iman cevherimizi Allahu Teala'ya emanet etmeliyiz; Ondan destek istemeliyiz Ölene kadar hayırlı amellerle Rabbimize kulluk yapmaya azmetmeliyiz; ancak şunu bilmeliyiz ki: Cennet'e Allahu Teala'nın rahmetiyle girilir Cehennem'e de adaletiyle Hz Ömer (ra) Efendimizin şu duasını hatırlayalım:
Ya Rabbi! Eğer benim ismim şakilerin (Cehennemliklerin) defterinde yazılı ise, hüküm senindir, sahifem senin elindedir; kerem ve rahmetinle oradan ismimi sil, Cennetliklerin defterine yaz, Ey kerim Rabbim
Bu Konuda İbretli Bir Hadise
Hz Rasulullah (sav) Efendimiz anlatıyor: Dostum Cibrili Emin bana geldi ve şöyle dedi: Ya Muhammed! Seni hak olarak gönderen Allah'a yemin olsun ki, bizler şöyle bir olaya şahit olduk Önceki ümmetler için bir kul vardı; Allahu Teala'ya bir adada beşyüz senekulluk etti Allahu Teala o adada onun için tatlı bir su çıkardı, bir de nar ağacı yarattı Ağaç her gece bir nar bitiriyordu; o da bu su ve nar ile gıdalanıyordu Böylece ibadetine devam ediyordu Bu kulun eceli yaklaşınca Allahu Teala'ya ruhunu secde halinde alması için dua etti Allahu Teala da duasını kabul buyurdu Bizler yeryüzüne inince ona uğruyorduk Ruhu kabzedildikten sonra göğe yükseldiğimizde ilahi ilimde bu kulun kıyametteki halini şöyle bulduk O, Aziz ve Celil olan Allah'ın huzurunda durdurulur Allahu Teala meleklerine:
Kulumu rahmetimle cennete koyun!der; kul: Ya Rabbi, beni amelimin karşılığı olarak cennetine koy!der Allahu Teala tekrar meleklerine:
Kulumu rahmetimle cennete koyun!der; kul: Ya Rabbi, beni amelimin karşılığı olarak cennetine koyder Allahu Teala, meleklerine:
Kulumu rahmetimle cennete koyun!der; kul: Ya Rabbi, beni amelimin karşılığı olarak cennetine koy!der O zaman Allahu Teala meleklerine:
Bu kuluma verdiğim nimetlerle yaptığı ibadetleri bir ölçündiye emreder ölçerler, kulun yaptığı beşyüz senelik ibadet ancak gözünün görme nimetine karşılık gelir Vücudunun diğer azaları şükürsüz kalır Bunun üzerine Allahu Teala, meleklerine:
Verdiğim nimetlere karşı şükretmeyen bu kulu ateşe atın!diye emreder; melekler kulu ateşe doğru sürüklerler O zaman kul:
Ya Rabbi! Beni rahmetinle cennetine koy!diye yalvarır; Allahu Teala, meleklerine: Onu geri getirinemrini verir; kul ilahi huzura getirilir Allahu Teala:
Ey kulum, sen hiçbir şey değilken seni kim yarattı?diye sorar, kul:
Sen yarattın ya Rabbi!der Allahu Teala:
Bu senden mi kaynaklandı, yoksa benim rahmetimle mi oldu?diye sorar; kul:
Benden değil, senin rahmetinle oldu!diye cevap verir Allahu Teala:
Sana beşyüz sene ibadet etme kuvvetini kim verdi?diye sorar; kul:
Sen verdin ya Rabbi!der Allahu Teala, diğer bütün nimetleri kimin verdiğini sorar, kul:
Sen verdin ya Rabbi!der Allahu Teala:
Evet, bütün bunlar benim rahmetimle olmuştur; nihayet bunu anladın, seni de rahmetimle cennetime koyuyorum Ey meleklerim bunu rahmetimle cennete koyun Ey kulum sen bundan önce güzel bir kuldunbuyurur ve onu cennetine koyar Sonra Cibril aleyhisselam dedi ki:
Ey Muhammed, gördüğün gibi her şey ancak Allah'ın rahmetiyle olmaktadır( Hakim, Müstedrek, IV, 250; Beyhaki, Şuabu'liman, IV, 150; Heraiti, Fedailü'şŞükr, 59)