iltasyazilim
FD Üye
Anadolu da Unutulan Ramazan Gelenekleri
Anadolu da Ramazan ayıyla özdeşleşmiş kimi adet ve gelenekler zamanın akışına paralel değişikliklerle sürdürülürken bir birçok unutulmaya yüz tutmuş görünüyor
Ramazanın ruhuna uygun bir şekilde anında yerde yoksullara gıda yardımı yapılıyor Ramazan gelenekleri yörelere kadar farklılık gösterirken¸ belediyeler meslek adamları¸ varlıklı kişiler fakir ailelere özel olarak hazırlattıkları yiyecek paketlerini dağıtıyorlar Paketlerin dağıtılması¸ ailelerin rencide olmaması için çoğunlukla marketlerin hazırladığı gıda paketlerinin fişlerinin dağıtılması biçiminde yapılıyor
KAYSERİ ’DE ARABAŞI YEMEĞİ
Kayseri ’de özellikle ramazan aylarında yapılan arabaşı adlı yemek yemek¸ bir çok aileyi bir araya getirerek sohbet etme fırsatı yaratıyor
Bazı yörelerde “Arabaşı olarak adlandırılan¸ arabaşı¸ tavuk¸ hindi ya da kaz etinin¸ kemiklerinden ayrılıp kavrulmuş un ile yapılan çorbasının¸ muhallebi kıvamında un ve su ile pişirilen hamurun birlikte yendiği¸ çok eski bir yemek yemek olarak biliniyor
Ramazan aylarında arabaşı¸ mutlaka pat diye artı ailenin ziyafet edilmesiyle¸ daima birlikte yenilen bir yemek yemek olma özelliğini koruyor Bir araya gelen aileler¸ ev sahibinin hazırladığı arabaşı sofrası civarda toplanıp¸ hoş bir şekilde süre geçirmeyi seçim ediyorlar Arabaşı yenilirken¸ çorbaya hamuru düşüren cezalı sayılıyor ve arabaşını yapacak birey olarak bildiri ediliyor
Ramazan ayında keza sahurun habercisi olan davulculara¸ evde hazırlanan kete¸ katmer gibi yiyeceklerden ikram edilmesi de gelenek olarak sürüyor
Belediyelerin ve bazı alışveriş merkezlerinin sundukları HacivatKaragöz oyunları¸ akrobat ve illüzyon gösterileri de bilhassa çocukların ilgisini çekiyor
SAMSUN ’DA “SELESEPET ŞENLİKLERİ
Samsun ’un Bafra ilçesinde bilhassa çocuklar için ayrı bir anlam içeren bir gelenek yıllardır sürdürülüyor
“Selesepet adıyla tanıdık ve ramazan ayının 14 ’ünü 15 ’ine bağlayan gece gerçekleştirilen karnaval¸ ilçe halkının katılımı ile düzenleniyor
Geçmişin kültür mirası olarak bugüne taşınan faaliyet; çocukların sevindirildiği¸ ikramlarda bulunulan ve ağırlama amaçlı bir festival olarak günümüzde hala etkinliğini koruyor
İftarın ardından başlatılan şenlikte çocuklar taşıdıkları “selesepet adı bahşedilen fenerlerle evleri dolaşarak bahşiş topluyor Çaldıkları kapıyı açanlarca bahşiş ve değişik ikramlarda bulunulan çocuklar gruplar halinde “selesepet top kandil¸ aç kapıyı ben geldim Ay da sene da bir kere¸ kapınıza ben geldim şeklinde maniler söyleyerek teravih vaktine dek mahalleleri dolaşıyorlar
Her gidilen evde mutlaka bir ikramda bulunulurken¸ verilen hediyeler taşınan sepetlerde biriktiriliyor
AMASYA ’DA BANDO GELENEĞİ
Amasya ’da¸ geçmişi takriben 150 yıl öncesine dayanan müzikle iftar açma geleneği ile kent sakinleri belediye bandosunun çaldığı yılın popüler parçaları eşliğinde iftar yapıyor¸ sahura kalkıyorlar
Zamanın Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa ’nın 1 ’lı yıllarda bir ramazan günü Amasya Kalesi ’nden davul zurna çaldırmasıyla başladığı bilinen geleneği bugün belediye bandosu verdiği konserlerle sürdürüyor
Kente başat en yüksek yer olan Harşena Dağı ’ndaki Amasya Kalesi ’nde iftardan yaklaşık bir saat önce başlayan konserlerde¸ yılın popüler şarkıları ile Amasyalıları iftara hazırlayan bando¸ konserlerini sahurda da sürdürüyor
Genel Olarak yöreye özgü türkülerin icra edildiği konserlerde¸ ara sıra istekler doğrultusunda yılın popüler parçalarına da yer veriliyor Bando¸ ramazan ayında seslendireceği parçaların provalarına ise ramazan öncesinde başlıyor
SİNOP ’TA HELESA
Sinop ’a özgü bir gelenek olan ve ramazan ayında “sellime çıkma veya öteki adıyla “helesa olarak gerçekleştirilen şenliklerin geçmişi ise tamamen bilinmiyor
Bir anlatıma göre¸ fazla eski bir dönemde kış mevsimi fırtınadan kaçarak Sinop ’a sığınan bir geminin tayfaları haftalarca burada mahsur kalmış Kumanyaları tükenen tayfalar da kimseden bir şey isteyemedikleri için çaresiz kalınca¸ sonunda bir filikayla kente çıkıp¸ ellerinde fenerle evleri dolaşıp mani söyleyerek gıda istemişler
Helesanın bu öyküden kaynaklanıp kaynaklanmadığı bütün olarak bilinmese de her sene ramazan ayında gerçekleştirilen bu gelenek¸ senelerdir sürdürülüyor
Ramazan ayının 15 ’inden itibaren helesaya çıkan gençler¸ taşıdıkları maket kayıkla “sellime çıkıyorlar İftar sonrası birkaç kişinin taşıdığı ve özenle süslenmiş kayıklar eşliğinde ellerinde fener ve mumlarla mahalleler dolaşılarak bahşiş toplanıyor
Kayığı¸ gidilen evin önüne koyan gençler evlerin kapılarına gitgide artarak mani söyleyip bahşiş istiyor Bahşişler ise bir mendile sarılarak ve düştüğü yer görülsün diye de mendilin ucu yakılarak helesacılara atılıyor
ERZURUM ’DA ÖNCELIKLE ORUÇ TUTAN ÇOCUKLARA HEDİYELER
Erzurum ’da ilk kez oruç tutan çocuklara değişik hediyeler verilmesi¸ nişanlı kızların evlerine iftarlık yemek ve armağan götürülmesi¸ somut durumu fena olan vatandaşlara iftarlık verilmesi ve her yıl ramazan ayında 1001 hatim okuma geleneğinin sürdürülmesi dikkat çekiyor
KONYA ’DA¸ ‘ORUCA DIREK DÖVME
Konya ’da oruç tutan çocuklara dayanamadıkları için yaptırılan “oruca direk vurma günümüzde tamamen unutulmaya yüz tutarken¸ esnafın dükkan komşusunu iftar yemeğine çağırması geleneği de artan bir şekilde azalıyor
Konya ’da ramazan geleneklerinin en önemlisi iftar yemeği
Bir Zamanlar akrabalar ve komşuların birbirini¸ esnafın ise dükkan komşusunu iftara ağırlama edermiş
“Ramazan ayı her tarafında herkes birbirine gider gelir Günümüzde esnafın işyeri komşusunu iftara daveti artan bir şekilde azalıyor Akraba davetleri sürüyor fakat eskisi değin yoğun yok Teravih namazları bazı camilerde genellikle hatim ile kılınırdı ve fazla uzun sürerdi Ayrıca bir kısım cemaat¸ namazını her akşam başka bir camide kılardı Çocukların akşama değin oruç tutmaları¸ yaşları dolayısıyla uygun olmadığı için öğle saatlerinde bir yemek yemek verilirdi Buna ‘oruca uç vurma ’ denilirdi ve çocuğun gönlü de dargın olunurdu Şimdilerde yaklaşık olarak hiçbir çocuk hatta genç ‘oruca gönder vurmanın ne çağrıda bulunmak olduğunu bilmiyor
Evvelden Ramazan ayında esnaf sattığı mallarda önemli zam uygulmazken şimdilerde ise ramazan ayında zamlar yapıldığını¸ eski hassasiyetin kalmadığı görülüyor
KARAMAN VE AKSARAY
Televizyon yüzünden komşuluk ve aile ilişkilerinin zayıflattı
Evvelden ramazan gecelerinde teravih namazı sonrası emin evlerde sıra geceleri yapılırmış
“Bu sıra gecelerinde Karaman ’a has radansa oyunu¸ tura oyunu¸ yıldız sayma¸ yumurta gizleme gibi oyunlar oynanıp büyüklerin anlattığı hikayeler¸ anılar yöresel masal ve efsaneler dinlenirdi Şimdi ise değil mahalledeki insanların bir araya gelmesi apartman sakinleri bile birbirini tanımıyor Millet evde oturup televizyon seyretmeyi tercih ediyorlar
Aksaray ’da da Karaman ’dakine benzer durum gözleniyor Teravihten sonradan toplanan ailelerin¸ yüzük oyununu oynadığı belirtiliyor
Bir tepsi üzerine ters çevrilmiş 9 fincan konulduğunu ve bunlardan birinin altına da yüzük saklanır¸ “Oyunu kazanan takım¸ kaybeden ekibi öbür yöntemlerle cezalandırırdı Şimdilerde ise bu oyunlar televizyon yüzünden unutuldu *
Anadolu da Ramazan ayıyla özdeşleşmiş kimi adet ve gelenekler zamanın akışına paralel değişikliklerle sürdürülürken bir birçok unutulmaya yüz tutmuş görünüyor
Ramazanın ruhuna uygun bir şekilde anında yerde yoksullara gıda yardımı yapılıyor Ramazan gelenekleri yörelere kadar farklılık gösterirken¸ belediyeler meslek adamları¸ varlıklı kişiler fakir ailelere özel olarak hazırlattıkları yiyecek paketlerini dağıtıyorlar Paketlerin dağıtılması¸ ailelerin rencide olmaması için çoğunlukla marketlerin hazırladığı gıda paketlerinin fişlerinin dağıtılması biçiminde yapılıyor
KAYSERİ ’DE ARABAŞI YEMEĞİ
Kayseri ’de özellikle ramazan aylarında yapılan arabaşı adlı yemek yemek¸ bir çok aileyi bir araya getirerek sohbet etme fırsatı yaratıyor
Bazı yörelerde “Arabaşı olarak adlandırılan¸ arabaşı¸ tavuk¸ hindi ya da kaz etinin¸ kemiklerinden ayrılıp kavrulmuş un ile yapılan çorbasının¸ muhallebi kıvamında un ve su ile pişirilen hamurun birlikte yendiği¸ çok eski bir yemek yemek olarak biliniyor
Ramazan aylarında arabaşı¸ mutlaka pat diye artı ailenin ziyafet edilmesiyle¸ daima birlikte yenilen bir yemek yemek olma özelliğini koruyor Bir araya gelen aileler¸ ev sahibinin hazırladığı arabaşı sofrası civarda toplanıp¸ hoş bir şekilde süre geçirmeyi seçim ediyorlar Arabaşı yenilirken¸ çorbaya hamuru düşüren cezalı sayılıyor ve arabaşını yapacak birey olarak bildiri ediliyor
Ramazan ayında keza sahurun habercisi olan davulculara¸ evde hazırlanan kete¸ katmer gibi yiyeceklerden ikram edilmesi de gelenek olarak sürüyor
Belediyelerin ve bazı alışveriş merkezlerinin sundukları HacivatKaragöz oyunları¸ akrobat ve illüzyon gösterileri de bilhassa çocukların ilgisini çekiyor
SAMSUN ’DA “SELESEPET ŞENLİKLERİ
Samsun ’un Bafra ilçesinde bilhassa çocuklar için ayrı bir anlam içeren bir gelenek yıllardır sürdürülüyor
“Selesepet adıyla tanıdık ve ramazan ayının 14 ’ünü 15 ’ine bağlayan gece gerçekleştirilen karnaval¸ ilçe halkının katılımı ile düzenleniyor
Geçmişin kültür mirası olarak bugüne taşınan faaliyet; çocukların sevindirildiği¸ ikramlarda bulunulan ve ağırlama amaçlı bir festival olarak günümüzde hala etkinliğini koruyor
İftarın ardından başlatılan şenlikte çocuklar taşıdıkları “selesepet adı bahşedilen fenerlerle evleri dolaşarak bahşiş topluyor Çaldıkları kapıyı açanlarca bahşiş ve değişik ikramlarda bulunulan çocuklar gruplar halinde “selesepet top kandil¸ aç kapıyı ben geldim Ay da sene da bir kere¸ kapınıza ben geldim şeklinde maniler söyleyerek teravih vaktine dek mahalleleri dolaşıyorlar
Her gidilen evde mutlaka bir ikramda bulunulurken¸ verilen hediyeler taşınan sepetlerde biriktiriliyor
AMASYA ’DA BANDO GELENEĞİ
Amasya ’da¸ geçmişi takriben 150 yıl öncesine dayanan müzikle iftar açma geleneği ile kent sakinleri belediye bandosunun çaldığı yılın popüler parçaları eşliğinde iftar yapıyor¸ sahura kalkıyorlar
Zamanın Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa ’nın 1 ’lı yıllarda bir ramazan günü Amasya Kalesi ’nden davul zurna çaldırmasıyla başladığı bilinen geleneği bugün belediye bandosu verdiği konserlerle sürdürüyor
Kente başat en yüksek yer olan Harşena Dağı ’ndaki Amasya Kalesi ’nde iftardan yaklaşık bir saat önce başlayan konserlerde¸ yılın popüler şarkıları ile Amasyalıları iftara hazırlayan bando¸ konserlerini sahurda da sürdürüyor
Genel Olarak yöreye özgü türkülerin icra edildiği konserlerde¸ ara sıra istekler doğrultusunda yılın popüler parçalarına da yer veriliyor Bando¸ ramazan ayında seslendireceği parçaların provalarına ise ramazan öncesinde başlıyor
SİNOP ’TA HELESA
Sinop ’a özgü bir gelenek olan ve ramazan ayında “sellime çıkma veya öteki adıyla “helesa olarak gerçekleştirilen şenliklerin geçmişi ise tamamen bilinmiyor
Bir anlatıma göre¸ fazla eski bir dönemde kış mevsimi fırtınadan kaçarak Sinop ’a sığınan bir geminin tayfaları haftalarca burada mahsur kalmış Kumanyaları tükenen tayfalar da kimseden bir şey isteyemedikleri için çaresiz kalınca¸ sonunda bir filikayla kente çıkıp¸ ellerinde fenerle evleri dolaşıp mani söyleyerek gıda istemişler
Helesanın bu öyküden kaynaklanıp kaynaklanmadığı bütün olarak bilinmese de her sene ramazan ayında gerçekleştirilen bu gelenek¸ senelerdir sürdürülüyor
Ramazan ayının 15 ’inden itibaren helesaya çıkan gençler¸ taşıdıkları maket kayıkla “sellime çıkıyorlar İftar sonrası birkaç kişinin taşıdığı ve özenle süslenmiş kayıklar eşliğinde ellerinde fener ve mumlarla mahalleler dolaşılarak bahşiş toplanıyor
Kayığı¸ gidilen evin önüne koyan gençler evlerin kapılarına gitgide artarak mani söyleyip bahşiş istiyor Bahşişler ise bir mendile sarılarak ve düştüğü yer görülsün diye de mendilin ucu yakılarak helesacılara atılıyor
ERZURUM ’DA ÖNCELIKLE ORUÇ TUTAN ÇOCUKLARA HEDİYELER
Erzurum ’da ilk kez oruç tutan çocuklara değişik hediyeler verilmesi¸ nişanlı kızların evlerine iftarlık yemek ve armağan götürülmesi¸ somut durumu fena olan vatandaşlara iftarlık verilmesi ve her yıl ramazan ayında 1001 hatim okuma geleneğinin sürdürülmesi dikkat çekiyor
KONYA ’DA¸ ‘ORUCA DIREK DÖVME
Konya ’da oruç tutan çocuklara dayanamadıkları için yaptırılan “oruca direk vurma günümüzde tamamen unutulmaya yüz tutarken¸ esnafın dükkan komşusunu iftar yemeğine çağırması geleneği de artan bir şekilde azalıyor
Konya ’da ramazan geleneklerinin en önemlisi iftar yemeği
Bir Zamanlar akrabalar ve komşuların birbirini¸ esnafın ise dükkan komşusunu iftara ağırlama edermiş
“Ramazan ayı her tarafında herkes birbirine gider gelir Günümüzde esnafın işyeri komşusunu iftara daveti artan bir şekilde azalıyor Akraba davetleri sürüyor fakat eskisi değin yoğun yok Teravih namazları bazı camilerde genellikle hatim ile kılınırdı ve fazla uzun sürerdi Ayrıca bir kısım cemaat¸ namazını her akşam başka bir camide kılardı Çocukların akşama değin oruç tutmaları¸ yaşları dolayısıyla uygun olmadığı için öğle saatlerinde bir yemek yemek verilirdi Buna ‘oruca uç vurma ’ denilirdi ve çocuğun gönlü de dargın olunurdu Şimdilerde yaklaşık olarak hiçbir çocuk hatta genç ‘oruca gönder vurmanın ne çağrıda bulunmak olduğunu bilmiyor
Evvelden Ramazan ayında esnaf sattığı mallarda önemli zam uygulmazken şimdilerde ise ramazan ayında zamlar yapıldığını¸ eski hassasiyetin kalmadığı görülüyor
KARAMAN VE AKSARAY
Televizyon yüzünden komşuluk ve aile ilişkilerinin zayıflattı
Evvelden ramazan gecelerinde teravih namazı sonrası emin evlerde sıra geceleri yapılırmış
“Bu sıra gecelerinde Karaman ’a has radansa oyunu¸ tura oyunu¸ yıldız sayma¸ yumurta gizleme gibi oyunlar oynanıp büyüklerin anlattığı hikayeler¸ anılar yöresel masal ve efsaneler dinlenirdi Şimdi ise değil mahalledeki insanların bir araya gelmesi apartman sakinleri bile birbirini tanımıyor Millet evde oturup televizyon seyretmeyi tercih ediyorlar
Aksaray ’da da Karaman ’dakine benzer durum gözleniyor Teravihten sonradan toplanan ailelerin¸ yüzük oyununu oynadığı belirtiliyor
Bir tepsi üzerine ters çevrilmiş 9 fincan konulduğunu ve bunlardan birinin altına da yüzük saklanır¸ “Oyunu kazanan takım¸ kaybeden ekibi öbür yöntemlerle cezalandırırdı Şimdilerde ise bu oyunlar televizyon yüzünden unutuldu *