Anıtkabir iLe İlgili Bilgi
imagesanitkabirhakkindabilgi5ad6ababb9211
20 yuzyılın en buyuk dehalarından biri olan, ulu onder Mustafa Kemal Ataturku 10 Kasım 1938 tarihinde kaybettiğimizde butun ulke yas icindeydi Bu yuce insana yakışır bir anıt mezarın yapımı, her buyuk anıt gibi yıllar alacağı icin Ankara Etnografya Muzesi, Atamıza gecici bir istirahatgah oldu
Anıt mezar icin, oncelikle bir yer secimi gerekmekteydi 6 Aralık 1938de oluşturulan bir on komisyon Ankarada sekiz ayrı noktayı inşaat yeri olarak belirledi Uzerinde en cok durulan yer, Ataturkun cok sevdiği Cankaya idi TBMM tarafından kurulan ve kesin yer tespitini yapacak olan buyuk komisyon, Trabzon Milletvekili Mithat Aydının onerisiyle, o yıllarda uzerinde meteoroloji istasyonu olduğu icin Rasattepe olarak adlandırılan alanı mezar yeri icin uygun gordu Rasattepe, topografik konumu sayesinde, kentin uc noktaları olan Dikmenden Etlike kadar geniş bir alan icerisinde gorulebiliyordu
Yer seciminin kesinleşmesinin ardından, Anıtkabirin projelendirilmesi icin Başbakanlık Musteşarı'nın başkanlığında yeni bir komisyon kuruldu ve 31 Ekim 1941de uluslararası bir yarışma acıldı İlke olarak, projelerin Ataturkun adı ve kişiliği altında Turk Ulusu'nu sembolize etmesiisteniyordu Bir yıllık surenin sonunda yarışmaya 49 proje katıldı Sonucta, bilimsel kurul, Alman Prof Johannes Kruger, İtalyan Prof Arnoldo Foschini ve Turk mimarlar Prof Emin Onat ile Doc Dr Orhan Ardaya ait uc projeyi secti
Uygulama kararı, Turkiye Cumhuriyeti Hukumetine aitti Hukumet tarafından, Prof Dr Emin Onat ve Doc Dr Orhan Arda ikilisinin projelerinin uygulanmasına karar verildi
Bu buyuk yapının inşaasında en onemli malzeme olan travertenler, Ankaranın Haymana, Mahkoy ve Papazderesi, Cankırının Eskipazar, Kayserinin Pınarbaşı Yorelerinden; mermerler ise Afyon, Canakkale, Bilecik, Adana ve Hataydan getirtildi
Yapı işleri belli bir aşamaya geldikten sonra, Anıtkabirde yapılacak heykel, kabartma, yazı ve kitabeler icin yeni bir yarışma acıldı Sozkonusu eserlerde, Kurtuluş Savaşı ve Ataturk Devrimleri konu alınacaktı
Butun bu calışmalar, 9 Kasım 1953 tarihinde bitirildi Atamız, tam 15 yıl sonra, 10 Kasım 1953 tarihinde, Ankara Etnografya Muzesinden ebedi istirahatgahına taşındı
Bu yuce insanın ziyaretcileri, ona yakışır bu yapıya, ormanlık bir alanın icinden ciceklerle bezeli bir yoldan gecerek girerler 26 basamaklı geniş merenleri cıkarken Hurriyet ve İstiklal Kulelerinin onundeki, Huseyin Ozkan tarafından yapılmış heykel grupları gorunmeye başlar
Kuleler ve heykellerin bitiminde beliren 262 metre uzunluğundaki traverten doşeli Aslanlı Yol, ziyaretcileri Atanın yuce katına hazırlar Anadoluda kurulmuş en eski devlet olan Hitit heykel sanatı uslubundaki aslanlar, yolun her iki tarafında altışar cift olarak (24 tane) sıralanmıştır
Huseyin Ozkan tarafından hazırlanan aslanlar, sukUneti, kuvveti ve koruyuculuğu simgeler Aslanli Yolun sonunda 80x130 mlik dikdortgen meydan, toren alanı olarak hazırlanmıştır Bu alan, 40 bin kişi kapasitelidir Toren alanındaki sağlı sollu merenlerle, mozolenin bulunduğu Şeref Holune ulaşılır
Anıtkabirin butun olarak en onemli bolumu, mozolenin bulunduğu 20 metrelik dev sutunlar (onde ve arkada 8, yanlarda 14er tane) uzerine kurulmuş olan anıtsal Şeref Holu kısmıdır Buraya 42 basamaklı, 44 metre enindeki merenlerle cıkılır Merenlerin orta noktasında Atamızın Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindirsozlerinin yeraldığı, Hitabet Kursusu bulunur Merenlerin bitiminde Şeref Holune ulaşılır
Ataturk, Şeref Holunun altındaki bolumde, yeşil ve altın renkli mozaiklerle kaplı sekizgen odada, doğrudan toprağa kazılmış bir mezarda yatmaktadır Burada, yurdun butun illerinden getirtilen topraklar aynı tur kaplar icerisinde mezarın etrafına yerleştirilmiştir
Resmi torenlerin yapıldığı Şeref Holunde sembolik bir mermer mezar yeralmakta ve torenlerde bu mezar onunde saygı duruşunda bulunulmaktadır
Gumuşhaneden getirtilen 32 ton ağırlığındaki kırmızı, siyah ve beyaz renkleri iceren tek parca mermerden yapılma Ataturkun sembolik lahitinin arkasındaki tum cepheye, devasa bir pencere acılmış, boylece dışarıdan vuran ışıkla ziyaretcinin dikkati ilk once lahit etrafına toplanmıştır Pencereden, Ankara Kalesi gorunmektedir Lahit bolumunun basık tonozlu ortusu,altın yaldız mozaikle işlenmiş kilim motifli bezemeyi icerir
Şeref Holunun yan galerileri ve zemini, 1516 yuzyıl halı ve kilimleri uzerine araştırma yapan Nezih Eldemin tasarladığı motiflerden oluşan renkli mozaiklerle susludur Mozole kolonatlarında ve kuleler arasında kalan tavanlarda, Tarık Levendoğlu tarafından yapılmış freskler bulunmaktadır
Şeref Holunun sol dış duvarında, Ataturkun Gencliğe Hitabesi ile sağda, Onuncu Yıl Nutkundan alınan ve Ne Mutlu Turkum Diyenesozleriyle biten konuşmasından alıntılar, Emin Barın tarafından hazırlanmıştır
1981 yılında Ataturkun 100 doğum yıldonumu dolayısıyla, Atanın Turk Ordusu'na MesajıŞeref Holunun girişinin sağ tarafındaki duvara; İsmet İnonunun Ataturkun olumunun ardından yaptığı taziye konuşmaları ise onun karşısına ilave edilmiştir
Mozolenin icinde bulunduğu Şeref Holunden cıkışta, Amerikada yaşayan bir vatandaşımız tarafından gonderilen 33,5 metre boyundaki tek parca celikten bayrak direği ile Anıtkabirin gorkemli kuleleri belirir Ulusumuzun ve devletimizin varoluşunda buyuk etkileri olan kavramları temsil eden kuleler; Mehmetcik, Mudafaai Hukuk, Zafer, Barış, 23 Nisan, Misakı Milli, İnkilap ve Cumhuriyet Kuleleri olarak adlandırılmışlardır
Anıtkabirin en geniş alanını oluşturan, toren alanının etrafı revaklarla cevrilidir Revakların arkasındaki bolumler, Ataturkun ozel eşyalarının sergilendiği muze ve sergi salonu ile idari kısımlar olarak duzenlenmiştir
Anıtkabir, Cumhuriyet tarihimiz icinde 19401950li yılları kapsayan, yabancı mimari akımlara karşı gelişen anlayışın zarif, yalın ve estetik bir orneğidir Turk mimar ve heykeltraşları, yarattıkları modern cizgilerle Anadolunun tum gecmiş kulturlerine sahip cıkarak, Atamıza yakışan bu yapıyı ulusumuza kazandırmış, onun kaybından duyulan uzuntuyu Anıta gelenlerin hissedebildikleri yoğun bir sevgiye donuşturebilmişlerdir
imagesanitkabirhakkindabilgi5ad6ababb9211
20 yuzyılın en buyuk dehalarından biri olan, ulu onder Mustafa Kemal Ataturku 10 Kasım 1938 tarihinde kaybettiğimizde butun ulke yas icindeydi Bu yuce insana yakışır bir anıt mezarın yapımı, her buyuk anıt gibi yıllar alacağı icin Ankara Etnografya Muzesi, Atamıza gecici bir istirahatgah oldu
Anıt mezar icin, oncelikle bir yer secimi gerekmekteydi 6 Aralık 1938de oluşturulan bir on komisyon Ankarada sekiz ayrı noktayı inşaat yeri olarak belirledi Uzerinde en cok durulan yer, Ataturkun cok sevdiği Cankaya idi TBMM tarafından kurulan ve kesin yer tespitini yapacak olan buyuk komisyon, Trabzon Milletvekili Mithat Aydının onerisiyle, o yıllarda uzerinde meteoroloji istasyonu olduğu icin Rasattepe olarak adlandırılan alanı mezar yeri icin uygun gordu Rasattepe, topografik konumu sayesinde, kentin uc noktaları olan Dikmenden Etlike kadar geniş bir alan icerisinde gorulebiliyordu
Yer seciminin kesinleşmesinin ardından, Anıtkabirin projelendirilmesi icin Başbakanlık Musteşarı'nın başkanlığında yeni bir komisyon kuruldu ve 31 Ekim 1941de uluslararası bir yarışma acıldı İlke olarak, projelerin Ataturkun adı ve kişiliği altında Turk Ulusu'nu sembolize etmesiisteniyordu Bir yıllık surenin sonunda yarışmaya 49 proje katıldı Sonucta, bilimsel kurul, Alman Prof Johannes Kruger, İtalyan Prof Arnoldo Foschini ve Turk mimarlar Prof Emin Onat ile Doc Dr Orhan Ardaya ait uc projeyi secti
Uygulama kararı, Turkiye Cumhuriyeti Hukumetine aitti Hukumet tarafından, Prof Dr Emin Onat ve Doc Dr Orhan Arda ikilisinin projelerinin uygulanmasına karar verildi
Bu buyuk yapının inşaasında en onemli malzeme olan travertenler, Ankaranın Haymana, Mahkoy ve Papazderesi, Cankırının Eskipazar, Kayserinin Pınarbaşı Yorelerinden; mermerler ise Afyon, Canakkale, Bilecik, Adana ve Hataydan getirtildi
Yapı işleri belli bir aşamaya geldikten sonra, Anıtkabirde yapılacak heykel, kabartma, yazı ve kitabeler icin yeni bir yarışma acıldı Sozkonusu eserlerde, Kurtuluş Savaşı ve Ataturk Devrimleri konu alınacaktı
Butun bu calışmalar, 9 Kasım 1953 tarihinde bitirildi Atamız, tam 15 yıl sonra, 10 Kasım 1953 tarihinde, Ankara Etnografya Muzesinden ebedi istirahatgahına taşındı
Bu yuce insanın ziyaretcileri, ona yakışır bu yapıya, ormanlık bir alanın icinden ciceklerle bezeli bir yoldan gecerek girerler 26 basamaklı geniş merenleri cıkarken Hurriyet ve İstiklal Kulelerinin onundeki, Huseyin Ozkan tarafından yapılmış heykel grupları gorunmeye başlar
Kuleler ve heykellerin bitiminde beliren 262 metre uzunluğundaki traverten doşeli Aslanlı Yol, ziyaretcileri Atanın yuce katına hazırlar Anadoluda kurulmuş en eski devlet olan Hitit heykel sanatı uslubundaki aslanlar, yolun her iki tarafında altışar cift olarak (24 tane) sıralanmıştır
Huseyin Ozkan tarafından hazırlanan aslanlar, sukUneti, kuvveti ve koruyuculuğu simgeler Aslanli Yolun sonunda 80x130 mlik dikdortgen meydan, toren alanı olarak hazırlanmıştır Bu alan, 40 bin kişi kapasitelidir Toren alanındaki sağlı sollu merenlerle, mozolenin bulunduğu Şeref Holune ulaşılır
Anıtkabirin butun olarak en onemli bolumu, mozolenin bulunduğu 20 metrelik dev sutunlar (onde ve arkada 8, yanlarda 14er tane) uzerine kurulmuş olan anıtsal Şeref Holu kısmıdır Buraya 42 basamaklı, 44 metre enindeki merenlerle cıkılır Merenlerin orta noktasında Atamızın Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindirsozlerinin yeraldığı, Hitabet Kursusu bulunur Merenlerin bitiminde Şeref Holune ulaşılır
Ataturk, Şeref Holunun altındaki bolumde, yeşil ve altın renkli mozaiklerle kaplı sekizgen odada, doğrudan toprağa kazılmış bir mezarda yatmaktadır Burada, yurdun butun illerinden getirtilen topraklar aynı tur kaplar icerisinde mezarın etrafına yerleştirilmiştir
Resmi torenlerin yapıldığı Şeref Holunde sembolik bir mermer mezar yeralmakta ve torenlerde bu mezar onunde saygı duruşunda bulunulmaktadır
Gumuşhaneden getirtilen 32 ton ağırlığındaki kırmızı, siyah ve beyaz renkleri iceren tek parca mermerden yapılma Ataturkun sembolik lahitinin arkasındaki tum cepheye, devasa bir pencere acılmış, boylece dışarıdan vuran ışıkla ziyaretcinin dikkati ilk once lahit etrafına toplanmıştır Pencereden, Ankara Kalesi gorunmektedir Lahit bolumunun basık tonozlu ortusu,altın yaldız mozaikle işlenmiş kilim motifli bezemeyi icerir
Şeref Holunun yan galerileri ve zemini, 1516 yuzyıl halı ve kilimleri uzerine araştırma yapan Nezih Eldemin tasarladığı motiflerden oluşan renkli mozaiklerle susludur Mozole kolonatlarında ve kuleler arasında kalan tavanlarda, Tarık Levendoğlu tarafından yapılmış freskler bulunmaktadır
Şeref Holunun sol dış duvarında, Ataturkun Gencliğe Hitabesi ile sağda, Onuncu Yıl Nutkundan alınan ve Ne Mutlu Turkum Diyenesozleriyle biten konuşmasından alıntılar, Emin Barın tarafından hazırlanmıştır
1981 yılında Ataturkun 100 doğum yıldonumu dolayısıyla, Atanın Turk Ordusu'na MesajıŞeref Holunun girişinin sağ tarafındaki duvara; İsmet İnonunun Ataturkun olumunun ardından yaptığı taziye konuşmaları ise onun karşısına ilave edilmiştir
Mozolenin icinde bulunduğu Şeref Holunden cıkışta, Amerikada yaşayan bir vatandaşımız tarafından gonderilen 33,5 metre boyundaki tek parca celikten bayrak direği ile Anıtkabirin gorkemli kuleleri belirir Ulusumuzun ve devletimizin varoluşunda buyuk etkileri olan kavramları temsil eden kuleler; Mehmetcik, Mudafaai Hukuk, Zafer, Barış, 23 Nisan, Misakı Milli, İnkilap ve Cumhuriyet Kuleleri olarak adlandırılmışlardır
Anıtkabirin en geniş alanını oluşturan, toren alanının etrafı revaklarla cevrilidir Revakların arkasındaki bolumler, Ataturkun ozel eşyalarının sergilendiği muze ve sergi salonu ile idari kısımlar olarak duzenlenmiştir
Anıtkabir, Cumhuriyet tarihimiz icinde 19401950li yılları kapsayan, yabancı mimari akımlara karşı gelişen anlayışın zarif, yalın ve estetik bir orneğidir Turk mimar ve heykeltraşları, yarattıkları modern cizgilerle Anadolunun tum gecmiş kulturlerine sahip cıkarak, Atamıza yakışan bu yapıyı ulusumuza kazandırmış, onun kaybından duyulan uzuntuyu Anıta gelenlerin hissedebildikleri yoğun bir sevgiye donuşturebilmişlerdir