Anıtkabir ile ilgili bilmedikleriniz...

Anıtkabir ile ilgili bilmedikleriniz Büyük Atatürk'ün, bununla beraber bir anıt da olan yattığı yer Ankara'da İstasyon'un güneyinde; Bakanlıklar Bahçelievler Gazi Eğitim Enstitüsü ve İstasyon'un meydana getirdiği dörtgenin bütün ortasında Anıttepe denilen yerde bulunmaktadır 1945 yılında yapımına başlanmıştır Büyük Atatürk'ün naşı 10 Kasım 1953 tarihinde geçici olarak bulunduğu Etnografya Müzesinden büyük bir törenle kaldırılarak Anıt Kabre yerleştirilmiştir AnıtMezar, Aile (Giriş Yolu) kısmı, Ön Avlu (Galibiyet Alanı), Itibar Salonu olmak üzere başlıca üç kısma ayrılmıştır Aile iki tarafı ağaçlıklı bir yoldur Buraya geniş merenlerden çıkılmaktadır Baş tarafında biri Hürriyet kulesi, öbürü İstiklâl kulesi adı verilen iki taş kule vardır Bu kulelerin iç duvarlarına Atatürk'ün bağımsızlık ve istiklâl için söylediği sözler altın yaldızla yazılmıştır Bu kulelerden daha sonra uzun olan antre yolu devam etmektedir Yolun bitiminde iki grup heykel bulunmaktadır Üç bayan heykelinin bulunduğu birinci grupta, kadınlardan birisi sükûn içinde öbürü ağlamakta, üçüncüsü bereketi gösteren bir taş tutmaktadır İkinci gurup heykeller bir askeri, bir öğrenciyi, bir köylüyü temsilcilik etmektedir Alle'den Zafer Alanı denilen ön avluya çıkılmaktadır 80 metre uzunluğunda 150 metre genişliğinde olan Galibiyet Alanı'nın giriş kapısına 35 metre boyunda tek parçadan oluşan demir gönder çekilmiştir Galibiyet Alanı'ndan 33 basamak merenle 6 metre yükseklikteki Asalet salonuna çıkılmaktadır Basamakların orta uygun taştan bir söylev kürsüsü bulunmaktadır Bu merenlerin duvarlarının kenarlarında Büyük Atatürk'ün İstiklâl Savaşı ile ilgili kabartmaları vardır Bunlardan birinde Büyük Atatürk “Ordular, birincil hedefiniz Akdeniz'dir, ileri! emrini verir şekilde, öbüründe sağ elini duvara dayamış “Hattı müdafaa değil,sathı müdafaa vardır sözünü söyler şekilde temsil edilmektedir Dört tarafı, dört köşeli uzun sütunlarla taraflı bulunan Kabir'e (Mozole) bu merenlerden çıkılmaktadır Mozole'nin sağ dış duvarında Büyük Atatürk'ün gençliğe söylevi; sol dış duvarında ise X Sene Nutku, bilye üstüne yaldızla yazılmıştır Bu iki duvar aralarında Haysiyet Salonuna girilir Şeref Salonunda tavanlar Türk halı desenlerinden gücenmiş motiflere tarafından, altın mozayiklerle renk renk işlenmiştir Şeref Salonu'nun aleyhinde büyük bronz parmaklıklı yüksek bir pencere bulunmaktadır Ankara Kalesi'nin siluetinin göründüğü bu pencerenin bulunduğu alın duvarına, Büyük Atatürk'ün “Benim nâçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır, lakin Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır sözü, altın yaldızla yazılmıştır Bu pencerenin önünde Lâhid bulunmaktadır Lahid, yükseltilmiş olan bir ihtiram köşesine konmuştur Ziyaretçiler, Büyük Atatürk'e çelenklerini buraya bırakırlar ve saygı duruşunu burada yaparlar Atatürk'ün asıl mezarı, Asalet Salonu'nun altındaki Mozolenin daha aşağı katında, lahdin tam altında bulunmaktadır Asıl mezara daha aşağı tarafta bir kapıdan girilir Buradaki yolun sağ ve solunda bir fazla hücreler vardır Büyük Atatürk için bir Anıt Kar bir yapılması, özel bir komisyonun saptama ettiği koşullar içinde milletler arası bir yarışma sonunda kararlaşmıştır 2 Mart 1942 de sona eren yansımaya 29 tanıdık olmayan elde etmek üzere 49 proje gönderilmiştir Bu projeler milletler arası bir jüri göre incelenmiş ve Prof Emin Onat ile Doçent Orhan Arda'nın projelerinin uygulanmasına karar verilmiştir Bu projelerde yapılan bazı değişikliklerle Anıt Kabir'in esas atma töreni 9 Ekim 1944 de yapılmıştır Yurdun değişik bölgelerinden getirtilen taşlarla, Türk işçilerinin ve gençlerinin çalışması ile tamamlanan Abide Kabir, Sümerlerin sanatından ilham alınarak üretilmiş modern bir Türk eseridir Anadolu'nun en büyük mimarî anıtıdır