iltasyazilim
FD Üye
Ankara nasıl başkent oldu
Ankaranın başkent oluşu hakkında veri
Mustafa Kemal Paşa, Mayıs 1919 ’da İstanbul ’dan Anadolu ’ya hareketinden önce Padişah Mehmet Vahdettin ’in huzuruna çıktığı zaman ilginç bir ayrıntıyı farkeder: Konuşurken padişahın gözleri ikide bir sarayın penceresinden görülen düşman zırhlılarına kaymaktadır Atatürk, birkaç yıl daha sonra, 16 Ocak 1923 günü İzmit ’te gazetecilere verdiği demeçte düşüncesini açıklar ve:
“Bir geminin topundan telâşa düşecek bir yerde (İstanbul ’da) hükümet merkezi olamaz der
Denilebilir ama, Mustafa Kemal Paşa, daha 1919 ’da, Samsun ’a çıkmadan önce kafasına koymuştur: Sırası gelince başkent İstanbul ’dan Anadolu ’ya taşınacaktır
Doğrusu Türk Kurtuluş Savaşı baştan başa Ankara ’nın adım adım başkent olmaya dürüst gittiği ve buna hazırlandığı görülür: Daha 1919 Şubat ’ında Atatürk ve birkaç yakın arkadaşı, Ankara ’yı bir “mukavemet merkezi yapmayı tasarlamışlar15 Bu tasan doğrultusunda, 20 Kolordu karargâhı Ankara ’ya kaydırılır ve bu kolordunun başına Atatürk ’ün güvendiği sınıf arkadaşı Ali Fuat (Cebesoy) Paşa getirilir Fuat Paşa, Orta Anadolu ’da merkezi bir konumu olan Ankara ’ya hâkim olur Burada İtilâf devletlerinin ya da işbirlikçi Güvey Ferit Paşa Hükümeti ’nin beygir oynatmalarına müsade vermez Ankara, millî hareketin daha birincil günlerinde güvenilir bir merkez olur ve Mustafa Kemal ’in arkasından yer alır
Ankara ’ya yerleşen Ali Fuat Paşa, Afyon yöresine kadar güvenlikten sorumluluk sahibi bir komutan olarak çalışır Bütün Batı Anadolu haberleri de ondan sorulur Tüm Batı Anadolu ’dan ve başkent İstanbul ’dan haber alıp Doğu Anadolu ’da Mustafa Kemal Paşa ’ya ulaştırmak da ona düşer Ankara millî hareket içinde ağırlık kazanmağa başlar
Ankara, daha 1919 yazında, millî hareketin güvenli takviye noktalarından biridir İstanbul ’dan Anadolu ’ya geçen ve Mustafa Kemal ’e bulunma isteyenler güvenli bir yer olarak önce Ankara ’ya ve Ali Fuat Paşa ’ya gelirler ve Ankara ’dan doğuya yollanırlar Millî hareketin öncülerinden olan Hüseyin Rauf (Orbay)da Anadolu ’da Mustafa Kemal ile buluşmadan önce ilk güvenilir yer olarak Ankara ’ya gelmiştir
Erzurum ve Sivas kongreleri döneminde Ankara ’nın önemi daha da artar O günlerde kongre merkezleri ile İstanbul arasında fazla yoğun ve çok kayda değer haberleşmeler, yazışmalar olur Bütün bu yazışmalarda Ankara, güvenli bir köprü rolü oynar Bir role istasyonu gibi çalışır Kongre merkezlerinden İstanbul ’a ulaştırılacak en önemli, en sıcacık haberler, önce Ankara ’ya verilir, oradan Ali Fuat Paşa yoluyla başkente ulaştırılır İstanbul ’dan gelen haberler de aynı yolla kongre merkezlerine, Mustafa Kemal Paşa ’ya iletilir Ankara ’da Ali Fuat Paşa, Mustafa Kemal Paşa ’dan sık sık şöyle buyruklar alır ve bunların gereğini yapar:
“Aşağıdaki tel yazısını güvenli bir yolla İstanbul ’a çektirip ulaştırmanız ve benzer yolla tez bir cevap almanız rica olunur16
Bilhassa Sivas Kongresi sırasında Ankara önemli rol oynar Ali Fuat Paşa bu konuda şunları yazan:
“20 Kolordu ’nun merkezi olan Ankara, Sivas Kongresi arifesinde büyük bir önem kazanmıştı Garpta milliyetperverler için en kesin bir melce olmuş, millî mukavemetin hareket üssü haline gelmişti
Ben kanımca Sivas Kongresi ’nde bulunmadım Oysa bütün hazırlıklar ile öyle yakından alâkadar oldum Gerek mıntıkam ve gerek kontrolüm aşağıda bulundurduğum vilâyetlerde murahhasların seçilmesi ve bunların emniyetle Sivas ’a gönderilmelerini tedarik için çalıştım Bu tarihlerde Ankara birincil merkez vazifesini görmüştü Azaların büyük bir kısmı Ankara ’da toplanmışlar ve buradan Sivas ’a hareket etmişlerdi Heyeti Temsiliye ’nin Garbî Anadolu ve İstanbul ile olan bütün temasları vasıtamızla olmuştu17
Ali Fuat Paşa ’nın “kontrolüm aşağı bulundurduğum vilâyetler dediği, çok geniş bir bölgeydi ve şu yöreleri kapsıyordu: Konya, Kastamonu, Çorum, Eskişehir, Kütahya, Isparta, Burdur ve Afyon Ankara tüm bu bölgeleri millî harekete bağlantı kurmak yönünde etkiliyordu ve etkilemişti
Sivas Kongresi ’nin güvenliği için Ankara, bir kalkan rolü oynamış, batıdan gelebilecek saldırılara göğüs germişti Ankara ’da alınan önlemler doğruca Sivas Kongresi ’ne Batıdan ciddi bir saldırıyla karşılaşılmamıştır İstanbul Hükümeti, Ankara üzerinden Sivas ’a saldırmayı göze alamamış ve fakat Malatya yönünden Harput valisi yoluyla Sivas Kongresi ’ne karşı başarısız kalan bir hakim düzenlemeğe kalkışmıştır
Millî hareketin daha birincil günlerinde Ankara ’nın Mustafa Kemal ’in arkasından yer alması, İstanbul Hükümeti ’nin gözünden kaçmadı Hükümet, 1919 Ağustos sonunda Ali Fuat Paşa ’yı Yirminci Kolordu Komutanlığı görevinden almağa kalkıştı Fuat Paşa, Atatürk ’ten aldığı buyruk üstüne komutayı bırakmadı
İstanbul Hükümeti bununla beraber Ankara Valisi Muhittin Paşa ’yı harekete geçirmeyi denedi 31 Temmuz 1919 günlü bir gizli emirle, askerlerin, “merkezi Ankara olmak üzere büyük bir millî zorlama kurulmasına kalkıştıklarını ve “Ankara ’ya her taraftan delegeler çağırıldığını valiye bildirdi ve “bu gibi işlere kalkışan ve kışkırtmalara önayak olan kimseleri anında yakalayıp İstanbul ’a göndermesini istedi18 Ama Vali Muhittin Paşa, millî harekete aleyhinde zararlı incelemeler yapmağa yeterince vakit bulamadı Tutuklanıp Sivas ’a yollandı Ankara ’nın İstanbul ile bağları tamamen koparıldı
Sivas Kongresi günlerinde, Eylül 1919 ’da Ankara, Heyeti Temsiliye ’ye bağlandı
Sivas Kongresi ’nden sonra Türkiye ’de mebus seçimlerine gidilmesi ve Osmanlı Parlamentosu ’nun toplanması konuları gündeme geldi Mustafa Kemal Paşa, Son Osmanlı Meclisi ’nin İstanbul ’da yok, Anadolu ’da toplanması gerektiğini savundu Hem İstanbul ’a, hem de yakın arkadaşlarına görüşünü kabul ettirmeğe uğraştı Meclisin toplantı yeri tartışması, dolambaçlı olarak başkent işini de ortaya çıkarıyordu Mustafa Kemal, açıkça başkenti Anadolu ’ya taşıyalım demiyordu Ama başkent İstanbul ’un tehlikesiz bir yer olmadığını belirtiyor ve şöyle diyordu:
“Düşman deniz filosu toplarının etkisinde, işgal kuvvetlerinin ayakları aşağı bulunan başkent (İstanbul) bugün bütün anlamıyla kuşatılmış durumdadır Burada Osmanlı egemenliği manen ve eylemli olarak geçersizdir Buna Rum ve Ermenilerin başkaldırıcı durumlarını da eklersek, İstanbul ’da Mebuslar Meclisi ’nin güven altında olamayacağını, iş göremeyeceğini anlamakta şüphe olmaz 19
Bu gibi gerekçelerle Mustafa Kemal Paşa, Meclisin Anadolu ’da toplanmasını istiyordu Açıkça söylemese de gerçekte, İstanbul ’un başkentlik statüsünü kavga konusu yapmış oluyordu Parlamento Anadolu ’da toplanınca, Türkiye siyasetinin siklet merkezi İstanbul ’dan Anadolu ’ya kayacaktı Gözler, ister istemez Anadolu ’ya çevrilecek; Anadolu ön plâna geçecek; İstanbul ise kenarda kalacaktı Meclisin Anadolu ’da toplanması, başkentin İstanbul ’dan Anadolu ’ya taşınmasına içten bir adım olacaktı
Atatürk ’ün yakın arkadaşları bile Meclisin Anadolu ’da toplanmasına karşı çıktılar Kâzım Karabekir Paşa, Meclisin Anadolu ’da toplanmasının başkentin taşınması anlamına geleceğini belirtti ve bunu “tehlikeli gördü Karabekir Paşa şöyle yazıyor:
“Meclis hariçte olmaz Çünkü payitahtın mahalli ahıra (başka yere) nakli demektir İstanbul yalnız Osmanlıların yok yüz milyonlarca ehli İslâmın payitahtıdır Hariçte toplanmak payitahtın nakli telakkisi olup şimdiden güftügüzara (dedikodulara) yol açtığı cihetle bunun evakıbı vahimesi (vahim sonuçlan) kemali ehemmiyetle nazarı dikkatte tutulmalıdır Meclisi millî hariçte mahzurludur
Dosyayı inceledikten sonradan meclisin İstanbul haricinde toplanmasının güvenli olmayan bir iş olacağını kabul ettim20
İstanbul Hükümeti ve Padişah da, doğal olarak, Meclisin Anadolu ’da toplanmasına şiddetle karşıydılar Kendi bakımlarından haksız da sayılmazlardı Çünkü, İstanbul Hükümeti zaten “İstanbul Belediye Meclisi durumuna düşmüş ve İstanbul surları açık havada sözünü geçiremez olmuş idi Meclisi Millî de Anadolu ’ya geçerse başkent İstanbul tamamen sönebilir, Türkiye ’nin siyasal merkezi meclis görüşme yeri Anadolu ’ya kayabilirdi Düşman propagandası da İstanbul Hükümeti ’nin bam teline basıyordu: “Meclis Anadolu ’ya giderse, başkent de Anadolu ’ya gitmiş olur, başkent Anadolu ’ya gidince de İstanbul elden gider deniyordu
Kısacası, 1920 başlarında etraf henüz elverişli değildi Meclisi Anadolu ’da toplamak ve başkenti İstanbul ’dan Ankara ’ya taşımak için bir zaman daha beklemek gerekecekti
bu vesileyle Ankara, başkent adayı olarak sivriliyordu 27 Aralık 1919 günü Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye üyeleri Ankara ’ya geldiler Ankara, Heyeti Temsiliye Merkezi oldu Heyeti Temsiliye, bir bakıma de facto hükümet durumundaydı Anadolu ’ya gerçekte hükmediyordu Ankara, bu fiili hükümetin merkezi oldu Atatürk, “cephelere ve İstanbul ’a demiryolu ile ast ve genel durumu yönetme bakımından Sivas ’dan hiçbir ayrılığı olmayan Ankarayı merkez yerine getirmek için en yerinde yer olarak görmüştü21 Lakin Sivas ’tan Ankara ’ya taşınma ve hele Ankara ’nın devamlı bir merkez yapılması düşüncesi bir vakit dar tutuldu Sözde Ankara geçici bir merkezmiş gibi gösterildi Atatürk, Ankara ’ya geldiği gün yayınladığı duyuruda, “şimdilik Heyeti Temsiliye merkezi Ankara ’dır diyordu22 Mazhar Müfit Kansu, “Ankara ’nın daimi merkez olmasını kararlaştırmıştık Lakin mahrem (dar) tutuyorduk der23
Atatürk ’ün Ankara ’ya gelişi, Ankara tarihinin bir dönüm noktasıdır Haklı olarak her sene kutladığımız 27 Aralık günü, Ankara ’nın alın yazısını kökten değiştirmiştir O günden sonradır oysa Ankara kenti, başkent olmaya dürüst şipşak ilerlemiştir Ankara halkı da kendisine düşen görevi hakkıyla yerine getirmiştir
Ankaralılar, Mustafa Kemal Paşa ’yı ve Heyeti Temsiliye üyelerini doğaüstü sıcak bir sevgiyle karşıladılar Derhal onların yardımına yetiştiler Heyeti Temsiliye Ankara ’ya parasız gelmişti Ankara Müdafaai Hukuk Cemiyeti, vatansever ve kültürlü Müftü Rıfat (Börekçi) eliyle Heyeti Temsiliye ’ye hemencecik 1000 lira yetiştirdi24
Müdafai Hukuk Cemiyeti Ankara Merkezi ’nin karar ve hesap defterleri, Nâşit Hakkı Uluğ kadar gün yüzüne çıkarıldı ve yayımlandı25 Bu pek değerli belgelerden, Ankaralıların 19191920 yıllarında Kurtuluş Savaşı ’na yardımları en ince ayrıntısına kadar görülüyor
Bu defterlerden anlaşıldığına göre, Müdafaai Hukuk Cemiyeti Ankara Merkezi, 29 Ekim günü resmen kurulunca hemen destek birleştirme işine başlamış 1919 kasım ve aralık aylarında 1720 lira 70 kuruş toplayabilmiş Ankaralılar, güçlerine tarafından, ilk çırpıda 100 kuruş ile 20000 kuruş aralarında yardımda bulunmuşlar Ankara Müftüsü Rıfat (Börekçi) Efendi de 200 kuruş ile birincil para katkısında bulunanlardan biridir
Heyeti Temsiliye ’nin Sivas ’tan Ankara ’ya geleceği anlaşılınca, Ankaralılar kolları sıvamışlar, para toplama işini hızlandırmışlar Heyeti Temsiliye ’nin Ankara ’ya gelişinin ilk günlerinde ağırlanması, toplanan bu parayla sağlanmış Bağlı sancaklardan ve kazalardan da Ankara ’ya para gönderilmiş Ankara Müdafaai Hukuk Cemiyeti, Heyeti Temsiliye için ilk altı ayda 2630 küsur lira harcamıştır
16 Mart 1920 günü İstanbul ’un işgali, Ankaralılar için yeni masraf kapısı açmıştı Ankara ’da açılacak Ahali Meclisi binasının birçok eksiği vardı Binanın damında kiremit, duvarlarında sıva, boya yoktu ve içi de boştu Bu binayı çabuk yetiştirebilmek ve tarihî Türkiye Büyük Ahali Meclisi ’nin gecikmeden açılabilmesini karşılamak için Ankaralılar doğaüstü gayret sarfettiler Bir ay içinde Ankara Müdafai Hukuk Cemiyeti, TBMM binası için 5068 lira harcadı O zamanın ölçülerine tarafından bu büyükçe bir para idi, Ankaralıların bu cömertçe ve yurtseverce yardımları sayesindedir ki TBMM fazla gecikmeden açılabilmiştir
Ankaralıların para yardımları, TBMM açıldıktan daha sonra da sürmüştür, örneğin 5 Mayıs 1920 günü, millî davanın propagandası için “Heyeti İrşadiye başkanı Şair Mehmet Akif ’e (Ersoy) 20000 kuruş verilmiştir Temmuz 1920 tarihine değin Ankaralılar, Kurtuluş Savaşı ’na toplam 912340 kuruş yardım yapmışlardır Ankara ’nın o günkü nüfusu ve yoksulluğu gözönüne getirilince, toplanan bu para böylece manâlı ve değerli idi Bütün vaktinde ve tam yerine harcanmıştır Bu yurtseverce yardımlarıyla Ankaralılar, yeni Türk Devleti ’nin temeline harç koymuşlardır Bu sayede de Ankara, oldukça puan toplamış, azıcık daha sivrilmiş ve başkent olmaya doğru yola çıkmıştır, denilebilir
İstanbul ’un işgali Ankara ’yı ön plâna çıkardı Gözler Ankara ’ya çevrildi Ankara ’yı karargâh yapmış olan Heyeti Temsiliye derhal devletin sorumluluğunu üzerine aldı Heyeti Temsiliye Başkanı Mustafa Kemal Paşa, bir yana İstanbul ’un işgalini güçlü olarak protesto etti, öte taraftan da Ankara ’da “mucizevi yetkili bir meclisin toplanacağını duyurdu
22 Nisan 1920 günü Mustafa Kemal Paşa, bütün yurda şu kayda değer genelgeyi yayınladı:
“Tanrı ’nın yardımıyla Nisan ’ın 23 ’ü Cuma günü (Ankara ’da) Büyük Halk Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından o günden sonradan tüm sivil ve askerî makamların ve bütün ulusun başvuracağı en ulu kat, adı geçen meclis olacaktır Bilgilerinize sunulur26 TBMM 23 Nisan 1920 günü açılınca, tüm ulusun başvuracağı en yüce kat oldu Bu Nedenle Ankara bütün anlamıyla bir “merkez durumuna geldi
2 Mayıs 1920 günü Ankara ’da birincil hükümet kuruldu Yeni hükümetin kurulmasıyla da Ankara doğrusu hükümet merkezi oldu Yalnız Türkiye ’nin değil, dış dünyanın da dikkatleri Ankara ’ya çevrildi Arkadaş düşman gözünde Ankara artık hakiki bir merkezdir ve hukuken de Türkiye ’nin başkenti olmaya adaydır *
Ankaranın başkent oluşu hakkında veri
Mustafa Kemal Paşa, Mayıs 1919 ’da İstanbul ’dan Anadolu ’ya hareketinden önce Padişah Mehmet Vahdettin ’in huzuruna çıktığı zaman ilginç bir ayrıntıyı farkeder: Konuşurken padişahın gözleri ikide bir sarayın penceresinden görülen düşman zırhlılarına kaymaktadır Atatürk, birkaç yıl daha sonra, 16 Ocak 1923 günü İzmit ’te gazetecilere verdiği demeçte düşüncesini açıklar ve:
“Bir geminin topundan telâşa düşecek bir yerde (İstanbul ’da) hükümet merkezi olamaz der
Denilebilir ama, Mustafa Kemal Paşa, daha 1919 ’da, Samsun ’a çıkmadan önce kafasına koymuştur: Sırası gelince başkent İstanbul ’dan Anadolu ’ya taşınacaktır
Doğrusu Türk Kurtuluş Savaşı baştan başa Ankara ’nın adım adım başkent olmaya dürüst gittiği ve buna hazırlandığı görülür: Daha 1919 Şubat ’ında Atatürk ve birkaç yakın arkadaşı, Ankara ’yı bir “mukavemet merkezi yapmayı tasarlamışlar15 Bu tasan doğrultusunda, 20 Kolordu karargâhı Ankara ’ya kaydırılır ve bu kolordunun başına Atatürk ’ün güvendiği sınıf arkadaşı Ali Fuat (Cebesoy) Paşa getirilir Fuat Paşa, Orta Anadolu ’da merkezi bir konumu olan Ankara ’ya hâkim olur Burada İtilâf devletlerinin ya da işbirlikçi Güvey Ferit Paşa Hükümeti ’nin beygir oynatmalarına müsade vermez Ankara, millî hareketin daha birincil günlerinde güvenilir bir merkez olur ve Mustafa Kemal ’in arkasından yer alır
Ankara ’ya yerleşen Ali Fuat Paşa, Afyon yöresine kadar güvenlikten sorumluluk sahibi bir komutan olarak çalışır Bütün Batı Anadolu haberleri de ondan sorulur Tüm Batı Anadolu ’dan ve başkent İstanbul ’dan haber alıp Doğu Anadolu ’da Mustafa Kemal Paşa ’ya ulaştırmak da ona düşer Ankara millî hareket içinde ağırlık kazanmağa başlar
Ankara, daha 1919 yazında, millî hareketin güvenli takviye noktalarından biridir İstanbul ’dan Anadolu ’ya geçen ve Mustafa Kemal ’e bulunma isteyenler güvenli bir yer olarak önce Ankara ’ya ve Ali Fuat Paşa ’ya gelirler ve Ankara ’dan doğuya yollanırlar Millî hareketin öncülerinden olan Hüseyin Rauf (Orbay)da Anadolu ’da Mustafa Kemal ile buluşmadan önce ilk güvenilir yer olarak Ankara ’ya gelmiştir
Erzurum ve Sivas kongreleri döneminde Ankara ’nın önemi daha da artar O günlerde kongre merkezleri ile İstanbul arasında fazla yoğun ve çok kayda değer haberleşmeler, yazışmalar olur Bütün bu yazışmalarda Ankara, güvenli bir köprü rolü oynar Bir role istasyonu gibi çalışır Kongre merkezlerinden İstanbul ’a ulaştırılacak en önemli, en sıcacık haberler, önce Ankara ’ya verilir, oradan Ali Fuat Paşa yoluyla başkente ulaştırılır İstanbul ’dan gelen haberler de aynı yolla kongre merkezlerine, Mustafa Kemal Paşa ’ya iletilir Ankara ’da Ali Fuat Paşa, Mustafa Kemal Paşa ’dan sık sık şöyle buyruklar alır ve bunların gereğini yapar:
“Aşağıdaki tel yazısını güvenli bir yolla İstanbul ’a çektirip ulaştırmanız ve benzer yolla tez bir cevap almanız rica olunur16
Bilhassa Sivas Kongresi sırasında Ankara önemli rol oynar Ali Fuat Paşa bu konuda şunları yazan:
“20 Kolordu ’nun merkezi olan Ankara, Sivas Kongresi arifesinde büyük bir önem kazanmıştı Garpta milliyetperverler için en kesin bir melce olmuş, millî mukavemetin hareket üssü haline gelmişti
Ben kanımca Sivas Kongresi ’nde bulunmadım Oysa bütün hazırlıklar ile öyle yakından alâkadar oldum Gerek mıntıkam ve gerek kontrolüm aşağıda bulundurduğum vilâyetlerde murahhasların seçilmesi ve bunların emniyetle Sivas ’a gönderilmelerini tedarik için çalıştım Bu tarihlerde Ankara birincil merkez vazifesini görmüştü Azaların büyük bir kısmı Ankara ’da toplanmışlar ve buradan Sivas ’a hareket etmişlerdi Heyeti Temsiliye ’nin Garbî Anadolu ve İstanbul ile olan bütün temasları vasıtamızla olmuştu17
Ali Fuat Paşa ’nın “kontrolüm aşağı bulundurduğum vilâyetler dediği, çok geniş bir bölgeydi ve şu yöreleri kapsıyordu: Konya, Kastamonu, Çorum, Eskişehir, Kütahya, Isparta, Burdur ve Afyon Ankara tüm bu bölgeleri millî harekete bağlantı kurmak yönünde etkiliyordu ve etkilemişti
Sivas Kongresi ’nin güvenliği için Ankara, bir kalkan rolü oynamış, batıdan gelebilecek saldırılara göğüs germişti Ankara ’da alınan önlemler doğruca Sivas Kongresi ’ne Batıdan ciddi bir saldırıyla karşılaşılmamıştır İstanbul Hükümeti, Ankara üzerinden Sivas ’a saldırmayı göze alamamış ve fakat Malatya yönünden Harput valisi yoluyla Sivas Kongresi ’ne karşı başarısız kalan bir hakim düzenlemeğe kalkışmıştır
Millî hareketin daha birincil günlerinde Ankara ’nın Mustafa Kemal ’in arkasından yer alması, İstanbul Hükümeti ’nin gözünden kaçmadı Hükümet, 1919 Ağustos sonunda Ali Fuat Paşa ’yı Yirminci Kolordu Komutanlığı görevinden almağa kalkıştı Fuat Paşa, Atatürk ’ten aldığı buyruk üstüne komutayı bırakmadı
İstanbul Hükümeti bununla beraber Ankara Valisi Muhittin Paşa ’yı harekete geçirmeyi denedi 31 Temmuz 1919 günlü bir gizli emirle, askerlerin, “merkezi Ankara olmak üzere büyük bir millî zorlama kurulmasına kalkıştıklarını ve “Ankara ’ya her taraftan delegeler çağırıldığını valiye bildirdi ve “bu gibi işlere kalkışan ve kışkırtmalara önayak olan kimseleri anında yakalayıp İstanbul ’a göndermesini istedi18 Ama Vali Muhittin Paşa, millî harekete aleyhinde zararlı incelemeler yapmağa yeterince vakit bulamadı Tutuklanıp Sivas ’a yollandı Ankara ’nın İstanbul ile bağları tamamen koparıldı
Sivas Kongresi günlerinde, Eylül 1919 ’da Ankara, Heyeti Temsiliye ’ye bağlandı
Sivas Kongresi ’nden sonra Türkiye ’de mebus seçimlerine gidilmesi ve Osmanlı Parlamentosu ’nun toplanması konuları gündeme geldi Mustafa Kemal Paşa, Son Osmanlı Meclisi ’nin İstanbul ’da yok, Anadolu ’da toplanması gerektiğini savundu Hem İstanbul ’a, hem de yakın arkadaşlarına görüşünü kabul ettirmeğe uğraştı Meclisin toplantı yeri tartışması, dolambaçlı olarak başkent işini de ortaya çıkarıyordu Mustafa Kemal, açıkça başkenti Anadolu ’ya taşıyalım demiyordu Ama başkent İstanbul ’un tehlikesiz bir yer olmadığını belirtiyor ve şöyle diyordu:
“Düşman deniz filosu toplarının etkisinde, işgal kuvvetlerinin ayakları aşağı bulunan başkent (İstanbul) bugün bütün anlamıyla kuşatılmış durumdadır Burada Osmanlı egemenliği manen ve eylemli olarak geçersizdir Buna Rum ve Ermenilerin başkaldırıcı durumlarını da eklersek, İstanbul ’da Mebuslar Meclisi ’nin güven altında olamayacağını, iş göremeyeceğini anlamakta şüphe olmaz 19
Bu gibi gerekçelerle Mustafa Kemal Paşa, Meclisin Anadolu ’da toplanmasını istiyordu Açıkça söylemese de gerçekte, İstanbul ’un başkentlik statüsünü kavga konusu yapmış oluyordu Parlamento Anadolu ’da toplanınca, Türkiye siyasetinin siklet merkezi İstanbul ’dan Anadolu ’ya kayacaktı Gözler, ister istemez Anadolu ’ya çevrilecek; Anadolu ön plâna geçecek; İstanbul ise kenarda kalacaktı Meclisin Anadolu ’da toplanması, başkentin İstanbul ’dan Anadolu ’ya taşınmasına içten bir adım olacaktı
Atatürk ’ün yakın arkadaşları bile Meclisin Anadolu ’da toplanmasına karşı çıktılar Kâzım Karabekir Paşa, Meclisin Anadolu ’da toplanmasının başkentin taşınması anlamına geleceğini belirtti ve bunu “tehlikeli gördü Karabekir Paşa şöyle yazıyor:
“Meclis hariçte olmaz Çünkü payitahtın mahalli ahıra (başka yere) nakli demektir İstanbul yalnız Osmanlıların yok yüz milyonlarca ehli İslâmın payitahtıdır Hariçte toplanmak payitahtın nakli telakkisi olup şimdiden güftügüzara (dedikodulara) yol açtığı cihetle bunun evakıbı vahimesi (vahim sonuçlan) kemali ehemmiyetle nazarı dikkatte tutulmalıdır Meclisi millî hariçte mahzurludur
Dosyayı inceledikten sonradan meclisin İstanbul haricinde toplanmasının güvenli olmayan bir iş olacağını kabul ettim20
İstanbul Hükümeti ve Padişah da, doğal olarak, Meclisin Anadolu ’da toplanmasına şiddetle karşıydılar Kendi bakımlarından haksız da sayılmazlardı Çünkü, İstanbul Hükümeti zaten “İstanbul Belediye Meclisi durumuna düşmüş ve İstanbul surları açık havada sözünü geçiremez olmuş idi Meclisi Millî de Anadolu ’ya geçerse başkent İstanbul tamamen sönebilir, Türkiye ’nin siyasal merkezi meclis görüşme yeri Anadolu ’ya kayabilirdi Düşman propagandası da İstanbul Hükümeti ’nin bam teline basıyordu: “Meclis Anadolu ’ya giderse, başkent de Anadolu ’ya gitmiş olur, başkent Anadolu ’ya gidince de İstanbul elden gider deniyordu
Kısacası, 1920 başlarında etraf henüz elverişli değildi Meclisi Anadolu ’da toplamak ve başkenti İstanbul ’dan Ankara ’ya taşımak için bir zaman daha beklemek gerekecekti
bu vesileyle Ankara, başkent adayı olarak sivriliyordu 27 Aralık 1919 günü Mustafa Kemal Paşa ve Heyeti Temsiliye üyeleri Ankara ’ya geldiler Ankara, Heyeti Temsiliye Merkezi oldu Heyeti Temsiliye, bir bakıma de facto hükümet durumundaydı Anadolu ’ya gerçekte hükmediyordu Ankara, bu fiili hükümetin merkezi oldu Atatürk, “cephelere ve İstanbul ’a demiryolu ile ast ve genel durumu yönetme bakımından Sivas ’dan hiçbir ayrılığı olmayan Ankarayı merkez yerine getirmek için en yerinde yer olarak görmüştü21 Lakin Sivas ’tan Ankara ’ya taşınma ve hele Ankara ’nın devamlı bir merkez yapılması düşüncesi bir vakit dar tutuldu Sözde Ankara geçici bir merkezmiş gibi gösterildi Atatürk, Ankara ’ya geldiği gün yayınladığı duyuruda, “şimdilik Heyeti Temsiliye merkezi Ankara ’dır diyordu22 Mazhar Müfit Kansu, “Ankara ’nın daimi merkez olmasını kararlaştırmıştık Lakin mahrem (dar) tutuyorduk der23
Atatürk ’ün Ankara ’ya gelişi, Ankara tarihinin bir dönüm noktasıdır Haklı olarak her sene kutladığımız 27 Aralık günü, Ankara ’nın alın yazısını kökten değiştirmiştir O günden sonradır oysa Ankara kenti, başkent olmaya dürüst şipşak ilerlemiştir Ankara halkı da kendisine düşen görevi hakkıyla yerine getirmiştir
Ankaralılar, Mustafa Kemal Paşa ’yı ve Heyeti Temsiliye üyelerini doğaüstü sıcak bir sevgiyle karşıladılar Derhal onların yardımına yetiştiler Heyeti Temsiliye Ankara ’ya parasız gelmişti Ankara Müdafaai Hukuk Cemiyeti, vatansever ve kültürlü Müftü Rıfat (Börekçi) eliyle Heyeti Temsiliye ’ye hemencecik 1000 lira yetiştirdi24
Müdafai Hukuk Cemiyeti Ankara Merkezi ’nin karar ve hesap defterleri, Nâşit Hakkı Uluğ kadar gün yüzüne çıkarıldı ve yayımlandı25 Bu pek değerli belgelerden, Ankaralıların 19191920 yıllarında Kurtuluş Savaşı ’na yardımları en ince ayrıntısına kadar görülüyor
Bu defterlerden anlaşıldığına göre, Müdafaai Hukuk Cemiyeti Ankara Merkezi, 29 Ekim günü resmen kurulunca hemen destek birleştirme işine başlamış 1919 kasım ve aralık aylarında 1720 lira 70 kuruş toplayabilmiş Ankaralılar, güçlerine tarafından, ilk çırpıda 100 kuruş ile 20000 kuruş aralarında yardımda bulunmuşlar Ankara Müftüsü Rıfat (Börekçi) Efendi de 200 kuruş ile birincil para katkısında bulunanlardan biridir
Heyeti Temsiliye ’nin Sivas ’tan Ankara ’ya geleceği anlaşılınca, Ankaralılar kolları sıvamışlar, para toplama işini hızlandırmışlar Heyeti Temsiliye ’nin Ankara ’ya gelişinin ilk günlerinde ağırlanması, toplanan bu parayla sağlanmış Bağlı sancaklardan ve kazalardan da Ankara ’ya para gönderilmiş Ankara Müdafaai Hukuk Cemiyeti, Heyeti Temsiliye için ilk altı ayda 2630 küsur lira harcamıştır
16 Mart 1920 günü İstanbul ’un işgali, Ankaralılar için yeni masraf kapısı açmıştı Ankara ’da açılacak Ahali Meclisi binasının birçok eksiği vardı Binanın damında kiremit, duvarlarında sıva, boya yoktu ve içi de boştu Bu binayı çabuk yetiştirebilmek ve tarihî Türkiye Büyük Ahali Meclisi ’nin gecikmeden açılabilmesini karşılamak için Ankaralılar doğaüstü gayret sarfettiler Bir ay içinde Ankara Müdafai Hukuk Cemiyeti, TBMM binası için 5068 lira harcadı O zamanın ölçülerine tarafından bu büyükçe bir para idi, Ankaralıların bu cömertçe ve yurtseverce yardımları sayesindedir ki TBMM fazla gecikmeden açılabilmiştir
Ankaralıların para yardımları, TBMM açıldıktan daha sonra da sürmüştür, örneğin 5 Mayıs 1920 günü, millî davanın propagandası için “Heyeti İrşadiye başkanı Şair Mehmet Akif ’e (Ersoy) 20000 kuruş verilmiştir Temmuz 1920 tarihine değin Ankaralılar, Kurtuluş Savaşı ’na toplam 912340 kuruş yardım yapmışlardır Ankara ’nın o günkü nüfusu ve yoksulluğu gözönüne getirilince, toplanan bu para böylece manâlı ve değerli idi Bütün vaktinde ve tam yerine harcanmıştır Bu yurtseverce yardımlarıyla Ankaralılar, yeni Türk Devleti ’nin temeline harç koymuşlardır Bu sayede de Ankara, oldukça puan toplamış, azıcık daha sivrilmiş ve başkent olmaya doğru yola çıkmıştır, denilebilir
İstanbul ’un işgali Ankara ’yı ön plâna çıkardı Gözler Ankara ’ya çevrildi Ankara ’yı karargâh yapmış olan Heyeti Temsiliye derhal devletin sorumluluğunu üzerine aldı Heyeti Temsiliye Başkanı Mustafa Kemal Paşa, bir yana İstanbul ’un işgalini güçlü olarak protesto etti, öte taraftan da Ankara ’da “mucizevi yetkili bir meclisin toplanacağını duyurdu
22 Nisan 1920 günü Mustafa Kemal Paşa, bütün yurda şu kayda değer genelgeyi yayınladı:
“Tanrı ’nın yardımıyla Nisan ’ın 23 ’ü Cuma günü (Ankara ’da) Büyük Halk Meclisi açılarak çalışmaya başlayacağından o günden sonradan tüm sivil ve askerî makamların ve bütün ulusun başvuracağı en ulu kat, adı geçen meclis olacaktır Bilgilerinize sunulur26 TBMM 23 Nisan 1920 günü açılınca, tüm ulusun başvuracağı en yüce kat oldu Bu Nedenle Ankara bütün anlamıyla bir “merkez durumuna geldi
2 Mayıs 1920 günü Ankara ’da birincil hükümet kuruldu Yeni hükümetin kurulmasıyla da Ankara doğrusu hükümet merkezi oldu Yalnız Türkiye ’nin değil, dış dünyanın da dikkatleri Ankara ’ya çevrildi Arkadaş düşman gözünde Ankara artık hakiki bir merkezdir ve hukuken de Türkiye ’nin başkenti olmaya adaydır *