ANKARA'NIN ZAPTI
Osmanlılar, Anadolu'da bulunan devlet ve beyliklerin topraklarını zapt edip onları hakimiyetleri altına almak yerine bati ve hatta Trakya'da bulunan bolgeleri feth etmeyi yeğliyorlardı Cunku Anadolu'daki beylikler de kendileri gibi Musluman ve Turk unsurlardan meydana geliyordu Bu bakımdan kendileri ile hasmane hareketlerde bulunmayan bu beyliklerin topraklarına karşı tamahkarlıkta bulunup hic bir sebep yokken onları ele gecirdikleri soylenemez
Kuruluş donemindeki mutevazı imkanlarına rağmen, İslam'ı Anadolu'nun batısındaki topraklara taşımayı hedefleyen Osmanlılar, bu gayelerini gercekleştirmek ve daha fazla Musluman nufustan istifade icin zaman zaman komsu Musluman beyliklere de mudahalede bulunmuşlardı Bu sayede İstanbul ve Canakkale boğazlarının batısında bulunan bolgelere de İslam'ın sesini ulaştırabileceklerdi Bunun icin de Rumeli'nin fethedilmesi ve Muslumanların eline gecmesi gerekiyordu Fakat bu da buyuk bir nufus ve insan gucune sahip olmaya bağlıydı Bu sebeple Musluman Turk nufusu coğaltmak gerekiyordu Bu duşuncede bulunan devlet ve idare adamları, Bolu taraflarından başka Ankara cihetine doğru da genişlemek ve buradaki Turk nufusundan istifade etmek gerektiğine kanaat getirdiler Oyle anlaşılıyor ki Orhan Bey, Germi yan ve Karamanlılardan toprak kazanmayı duşunmuyordu Zira guclu ve kuvvetli olan bu iki Musluman Turk Beyliği ile ne kadar sureceği şupheli olan bir maceraya girişmek, Osman Gazi ile oğlu Orhan'ın takip ettikleri politikaya tamamen aykırı idi Halbuki Bizans ve Musluman olmayan diğer devletlere karşı elde edilecek muvaffakiyetlerin vereceği san ve şeref Osmanlıları o kadar yukseltecekti ki, zaman icinde Germi yan, Karaman ve diğer beylikler herhangi bir catışmaya mahal kalmadan Osmanlıların idaresini kabul edebilecek hale geleceklerdi Osman Bey, oğlu ve torununun bu politikası ile dini ve siyasi anlayışı, onların butun davranışlarında kendini acık bir şekilde ortaya koymaktadır Bu sebeple, Turk devletleri ile harbe girişip kuvvetlerini yıpratmak Osmanlıların aklından bile gecmiyordu Zira bu yol, onları ileriye değil, geriye suruklerdi Oztuna'nın dediği gibi Rumeli maddi, fakat Anadolu manevi gucle feth olunacaktı
Osmanlıların, komsu ve kardeş beyliklerle herhangi bir catışmaya girişmeksizin ihtiyac duydukları Turk nufusunu coğaltmak, bir bakıma Ankara'nın ele gecirilmesi ile mumkundu O donemde Ankara Ahi'lerce idare edilen mustakil bir şehir devleti idi Karamanogullari'nın Ankara uzerinde birtakım emelleri varsa da fiilen onların toprağı ve sınırları icinde bulunmadığı icin bu yuzden Osmanlılarla harb etmeyi goze alamazlardı
Anadolu'nun muhim merkezlerinden birisi olan Ankara, merkezi Sivas olmak uzere kurulmuş bulunan Eretna Beyliği (13351381)'nin idaresi altında bulunmakta ve bu beyliğin en bati ucunda yer almakta idi Eretna Beyi Alaeddin'in vefatı uzerine yerine gecen oğulları zamanındaki karışıklık, Ankara'yı bir muddet Karamanogulları'na daha sonra da mustakil bir idarenin, Ahilerin eline gecmesine sebep oldu Bu karışıklıklardan istifadeyi duşunen Orhan Bey, oğlu Suleyman Pasa komutasında gonderdiği bir ordu ile Ankara'yı zapt ederek (1354) Osmanlı ulkesine katar Boylece Osmanlıların doğu hududunda bulunan kuvvetli bir nokta elde edilmiş oldu Ankara'nın Osmanlılar'a ilhakı muhim bir hadisedir Bu hadise (Ankara'nın ilhakı), Osmanlıları Sakarya ile Kızılırmak arasındaki topraklara hakim kılmıştır Kızılırmak cevresinin butunuyle fethi de bir manada Anadolu hakimiyeti demekti Ankara 13611362 arasında 1 yıl kadar Osmanlıların elinden cıkmışsa da, 1362'de Sultan Murad tarafından cevresi ile birlikte tekrar Osmanlılara kazandırılmıştı
Osmanlılar, Anadolu'da bulunan devlet ve beyliklerin topraklarını zapt edip onları hakimiyetleri altına almak yerine bati ve hatta Trakya'da bulunan bolgeleri feth etmeyi yeğliyorlardı Cunku Anadolu'daki beylikler de kendileri gibi Musluman ve Turk unsurlardan meydana geliyordu Bu bakımdan kendileri ile hasmane hareketlerde bulunmayan bu beyliklerin topraklarına karşı tamahkarlıkta bulunup hic bir sebep yokken onları ele gecirdikleri soylenemez
Kuruluş donemindeki mutevazı imkanlarına rağmen, İslam'ı Anadolu'nun batısındaki topraklara taşımayı hedefleyen Osmanlılar, bu gayelerini gercekleştirmek ve daha fazla Musluman nufustan istifade icin zaman zaman komsu Musluman beyliklere de mudahalede bulunmuşlardı Bu sayede İstanbul ve Canakkale boğazlarının batısında bulunan bolgelere de İslam'ın sesini ulaştırabileceklerdi Bunun icin de Rumeli'nin fethedilmesi ve Muslumanların eline gecmesi gerekiyordu Fakat bu da buyuk bir nufus ve insan gucune sahip olmaya bağlıydı Bu sebeple Musluman Turk nufusu coğaltmak gerekiyordu Bu duşuncede bulunan devlet ve idare adamları, Bolu taraflarından başka Ankara cihetine doğru da genişlemek ve buradaki Turk nufusundan istifade etmek gerektiğine kanaat getirdiler Oyle anlaşılıyor ki Orhan Bey, Germi yan ve Karamanlılardan toprak kazanmayı duşunmuyordu Zira guclu ve kuvvetli olan bu iki Musluman Turk Beyliği ile ne kadar sureceği şupheli olan bir maceraya girişmek, Osman Gazi ile oğlu Orhan'ın takip ettikleri politikaya tamamen aykırı idi Halbuki Bizans ve Musluman olmayan diğer devletlere karşı elde edilecek muvaffakiyetlerin vereceği san ve şeref Osmanlıları o kadar yukseltecekti ki, zaman icinde Germi yan, Karaman ve diğer beylikler herhangi bir catışmaya mahal kalmadan Osmanlıların idaresini kabul edebilecek hale geleceklerdi Osman Bey, oğlu ve torununun bu politikası ile dini ve siyasi anlayışı, onların butun davranışlarında kendini acık bir şekilde ortaya koymaktadır Bu sebeple, Turk devletleri ile harbe girişip kuvvetlerini yıpratmak Osmanlıların aklından bile gecmiyordu Zira bu yol, onları ileriye değil, geriye suruklerdi Oztuna'nın dediği gibi Rumeli maddi, fakat Anadolu manevi gucle feth olunacaktı
Osmanlıların, komsu ve kardeş beyliklerle herhangi bir catışmaya girişmeksizin ihtiyac duydukları Turk nufusunu coğaltmak, bir bakıma Ankara'nın ele gecirilmesi ile mumkundu O donemde Ankara Ahi'lerce idare edilen mustakil bir şehir devleti idi Karamanogullari'nın Ankara uzerinde birtakım emelleri varsa da fiilen onların toprağı ve sınırları icinde bulunmadığı icin bu yuzden Osmanlılarla harb etmeyi goze alamazlardı
Anadolu'nun muhim merkezlerinden birisi olan Ankara, merkezi Sivas olmak uzere kurulmuş bulunan Eretna Beyliği (13351381)'nin idaresi altında bulunmakta ve bu beyliğin en bati ucunda yer almakta idi Eretna Beyi Alaeddin'in vefatı uzerine yerine gecen oğulları zamanındaki karışıklık, Ankara'yı bir muddet Karamanogulları'na daha sonra da mustakil bir idarenin, Ahilerin eline gecmesine sebep oldu Bu karışıklıklardan istifadeyi duşunen Orhan Bey, oğlu Suleyman Pasa komutasında gonderdiği bir ordu ile Ankara'yı zapt ederek (1354) Osmanlı ulkesine katar Boylece Osmanlıların doğu hududunda bulunan kuvvetli bir nokta elde edilmiş oldu Ankara'nın Osmanlılar'a ilhakı muhim bir hadisedir Bu hadise (Ankara'nın ilhakı), Osmanlıları Sakarya ile Kızılırmak arasındaki topraklara hakim kılmıştır Kızılırmak cevresinin butunuyle fethi de bir manada Anadolu hakimiyeti demekti Ankara 13611362 arasında 1 yıl kadar Osmanlıların elinden cıkmışsa da, 1362'de Sultan Murad tarafından cevresi ile birlikte tekrar Osmanlılara kazandırılmıştı