Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Merhabalar sevgili okurlarım. Bu yazımı kaleme alırken, sizinle tekrar buluşmanın keyfini, heyecanını yaşıyorum şu an. Hepinize gönülden selam ediyorum. Bir evvelki yazım anksiyete ile ilgiliydi. Anksiyetenin ne olduğunu, ne demek olduğunu, halk ortasındaki karşılıklarını ele almıştık. Bugün ise sizlere "anksiyete bozukluğunun belirtileri nelerdir" sorusuna yanıt vermeye, bu mevzuyu açıklamaya çalışacağım.
Karşımızdaki bireyde anksiyete bozukluğu olabilir diyebilmemiz için genel olarak aşağıda yazmaya çalıştığım belirtileri gözlemlememiz gerekmektedir. Bir kişi aşağıda yazdığım belirtilerin bir kaçını tıpkı anda yaşıyorsa şayet, bu türlü bir kişinin kesinlikle lakin kesinlikle anksiyete bozukluğu ile ilgilenen bir psikologdan dayanak alması gerekir. Kişi tek başına atlatmaya çalışırsa maalesef daha berbat sonuçlar elde edebilir ve üstelik düzgünleşme müddetini de gün geçtikçe uzatmış olur. Daha başındayken çabucak tedbir almanın kimseye ziyanı olmaz. Hele ki bir psikologdan alacağınız bir psikoterapinin mutlaka yararını görürsünüz. Lakin dediğim üzere anksiyete bozukluğu ile ilgilenen bir psikolog olması gerekir. Çünkü her psikolog anksiyete bozukluğu ile çalışmaz. Her psikoloğun başka farklı ilgilendiği, branşlaştığı alanları vardır. Onun için dayanak alacağınız psikoloğunuza "anksiyete bozukluğu ile daha evvel çalıştınız mı?" sorusunu sorun. Anksiyete bozukluğunun belirtileri şöyledir;
--> Bireyin "bazı şeyler yolunda gitmiyor" üzere bir kanıyı zihninden geçirmesi ve bunu yüksek bir oranda hissetmesi dikkat edeceğimiz konulardan tahminen de en değerlisi. Zira kişi var olmayan, gerçekleşmeyen, meydana gelmeyen bir şeyi zihninde senarize ederek, abartarak hissediyor. Bunun abartılması kişinin elinde olan yahut şuurlu yapılan yahut da denetiminde olan bir davranış değildir.
--> Bireyin kendisini huzursuz, gergin, sıkışmış, sonlu hissetmesi üzere bir durumda ise bizlerin "acaba anksiyete bozukluğu olabilir mi" sorusunu hemencecik akla getirmelidir. Zira bu bahsettiğim hisleri yaşamayı hiçbir insan istemez ve kolay kolay da gerçekleşen hisler değildir. Kesinlikle bir tetikleyici olmalıdır ki bu hisler yaşansın.
--> Kişinin berbat şeyler olacakmış, başına makus olaylar gelecekmiş üzere zihninden senaryolar silsilesi kuruyorsa şayet burada kişiyi müşahede altında tutmamız gerekir. Bu fikre kapılmasının sebebi nedir? Bu hissi daima mi yaşıyor? Zihninden bu şekil fikirler daima mi geçiyor? Bu türlü soruları kesinlikle soralım.
--> Bireyin kendini olabildiğince zayıf-güçsüz hissetmesi yeniden belirtilerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu türlü bir belirti depresyona da işaret edebilir. Ayırt etmemiz için dayanak almamız kaide.
--> Bireyde bir panik hissinin oluşması, alarm durumuna geçmesi, daima tetikte olma hali anksiyete bozukluğu olabileceğine dair bizde oluşması gereken işaretlerden bir tanesi.
--> Bireyin kendini gözlemlemesinin sonucunda ellerinde titremenin olduğunu fark etmesi ve rastgele bir biyolojik, fizyolojik rahatsızlık yokken bunun meydana gelmesi nitekim de önemli bir belirti olduğunu söz etmek isterim. Radarları açmanız yararınıza olacaktır.
--> Kişinin kalp atışlarında hızlanmanın gerçekleşmesi ise gözlemlememiz gereken belirtilerden tahminen de en kıymetlilerinden bir tanesi. Hele ki kalbin atışlarında oluşan bu hızlanmanın yanına ekstra olarak nefes alıp vermede bir hızlanmanın gerçekleşmesi yahut süratli kalp atışlarının sonucunda nefes alıp vermekte zorlanmanın meydana gelmesi durumlarında ise anksiyete bozukluğundan düzgünce şüphelenmemiz gerekebilir. Dikkatli olmamızda yarar vardır diye düşünüyorum.
--> Terlemenin oluşması ve bunun fazlaca gerçekleşmesi hele de bu terlemenin doğal olarak gerçekleşmesine neden olan (spor vb.) rastgele bir aktivite yapılmadan meydana gelmesi zihnimizde bir kuşku uyandırmalıdır. Sanki anksiyete bozukluğum mu mevcut diye bir soru sormamız gerekir. Bedenin genelinde değil de yalnızca ellerde terlememin oluşması da kıymetli bir işaret. Tabi bunun rastgele bir fizyolojik rahatsızlığın olmadan gerçekleşmesi gerekir.
--> Yeniden mide krampları, hazımsızlık üzere mide sorunları karşımıza çıkan değerli belirtilerden bir tanesi. Mide sorunları bilhassa de imtihan anksiyetesinde karşımıza çıkan değerli bir belirti. Kişi öğrenci ise ve imtihan öncesinden bu türlü bir belirti gerçekleşiyorsa radarları açın derim.
--> Şayet rastgele bir durum bireyde anksiyeteye sebep oluyorsa en azından birey bu türlü düşünüyorsa ve bundan kaçınması gerektiği hissine kapılıyorsa bu da değerli bir belirti.
--> Korkuyu denetim etmekte zorluk çekmek de anksiyete bozukluğuna bir işaret. Zira olağan bir tasayı denetim etmekte çok da zorluk çekmeyiz. Ancak kişi bunu denetim edemiyorsa demek ki bu dert kişinin tek başına üstesinden gelebileceği bir korku çeşidi değilmiş.
--> Bireyin uykuya dalmasında bir zahmet kelam konusu ise şayet bu da ankisyete bozukluğunun kıymetli belirtilerinden bir tanesi. Demek ki bireyin bir anksiyetesi var ki uyku haline geçemiyor, geçmekte zorlanıyor.
--> Odaklanmaya çalışırken zorluk çekiyorsa, konsantre olamıyorsa, dikkatini veremiyorsa bir kişi, ya anksiyete bozukluğu ya da dikkat eksikliği kelam bahsidir. Anksiyete bozukluğu yakın devir hafızaya dair bilgi işlenme sürecini olumsuz etkileyebilir. Dikkati toparlayamıyorsa bilhassa de tasa ettiği kanıdan sıyrılamıyorsa radarları açmanızda katiyen yarar vardır.
--> Şiddetli baş ağrılarını bireyin zihnindeki bir savaşın sonucu olarak yorumlayabiliriz. Kişi anksiyeteye sebep olan niyet ile boğuşur ve bunun sonucunda zihin yorulur. Ve sonuç olarak baş ağrıları meydana gelebilir.
--> Sık sık idrara çıkma da değerli fizikî belirtilerden bir tanesi.
--> Bireyde ağız kuruluğunun oluşması da bir belirtidir.
--> Kişinin kendini özgüvensiz ve de bedelsiz olduğunu hissetmesi.
--> Çabuk yorulmak da aklınızda tutmanız gereken bir işaret.
--> Devamlı olarak ağlamayı istemek de kıymetli belirtilerden biri.
--> Kas ağrıları çekmek.
--> Toplum içinde konuşmak yahut yemekten çekinmek.
--> Sallanmaya başlamak çok değerli bir belirti.
--> Etraftan kopmak, kaçmak istemek.
--> Diğerleri ile konuşmanın sıkıntı olduğuna inanmak.
--> Umutsuz hissetmek.
--> Hüzünlü durumlara ağırlaşmak.
--> Hatırlamakta zorluk çekmek.
--> İnsanların kelamları ile zihnini meşgul etmek.
--> Sakin kalamamak.
--> Baş dönmesi.
--> Çok alınganlık hali.
--> Günlük hayat fonksiyonları bireye güç geliyorsa burada bir durmamız gerekebilir.
--> Hissedilen korku-kaygı ilgili durumla orantılı değilse. Bu orantıyı olağanda nasıl yaşanabilir diyerek kıymetlendirebiliriz.
--> Telaş halleri çok güçlü hissediliyorsa yahut uzun sürüyorsa bu da ciddiye almamız gereken bir durumdur.
