iltasyazilim
FD Üye
ANLATIM VE ÖZELLİKLERİ
1) Anlatım
Herhangi bir konu üzerinde konuşurken veya bir konu üzerine yazarken, muhakkak bir gayeyi gerçekleştirmek isteriz Bu hedef, bizi dinlemekte ya da okumakta olanlara öğretmek, onlarında bizim gibi düşünmelerini, belirlenmiş bir olay içinde yaşamalarını sağlamak olabilir Duygu ve düşüncelerimizi maksadına uygun şekilde dil ve anlatım kuralları içerisinde ifade etmeye anlatım denir
2) Anlatıma Hazırlık
Neyi, niçin ve nasıl açıklama yapmak gerektiği üstünde paldır küldür konuşmak ve kâğıda dökmek sürekli olmaz Kişi keza konuşurken hem de yazarken düşünerek yol almak zorundadır Huysuz halde konudan uzaklaşabilir, amacını dışına çıkabilir ve konuyla anlatım biçimi birbirine zıt düşebilir Bu da sözlü ve yazılı anlatımda ki başarıyı engeller
Dipnot Yatırma: Yazıda geçen herhangi bir laf veya sözcükle ilgili olarak sayfa altına koyan aydınlatıcı, ilave bilgiler taşıyan veya kaynak gösteren açıklamaya dipnot denir Yazımızı yazarken kendi birikimlerimizle birlikte diğer kaynaklardan da yararlanırız Bu kaynakları sayfaların aşağıda dipnot olarak belirtiriz Bu dipnotlar yazının tesadüfen değil, kaynaklardan yararlanarak bir emek sonucu hazırlandığını gösterir
Dipnot Koymanın Amaçları:
• Yazıda savunulan görüntü ve düşüncelerin doğrulunu desteklemek
• Bilgilerin kaynağını göstererek, yazanı n katkısını ortaya kurmak,
• Bilgilerin doğruluk ve güvenirliği ile ilgili olarak okuyucuya deneyim imkânı devretmek,
• İlgili konularda yazmak isteyenlere kullanım imkânı temin etmek
Metinde Yapı: Her yazı kendi düzeni, teması ve açıklama biçimiyle kendi içinde anlamı olan organik bir birliktir
Metinde yer alan kelimeler, kelime grupları ve cümleler anlatım bütünlüğünün oluşmasını sağlayan öğelerdir Bu öğeler anlamlı bir iyice paragrafları oluşturmuş ve paragraflarda metinde manalı bir bütün sağlayacak şekilde bir araya getirilmiştir
Seçilen sözcükler, kullanılan ifadeler, niyet kitleye ve metnin yazılış amacına uygun düşmek durumundadır Toplanan bilgiler ve kişisel deneyimler de tekrar niyet kitleye ve metnin yazılış amacına tarafından düzenlenmelidir
Metinlerde özelden genele gidilebileceği gibi genelden özele de gidilebilir Oysa istikrarlı bir sıra ve derecelendirmenin bulunması gerekir Esas hafıza etrafında birleşen muavin hafıza, data deneyim ve örnekler sebepnetice ilişkisine göre düzenlenmelidir
Gözlem: Ayrıntıları fark etmeyi sağlarİyi bir gözlemci olan yazar, bu ayrıntıları okuyucuya da hissettirir
Gözlemlerin etkin olduğu anlatımlarda görsel ögeler öne çıkarılarak betimlemeler yapılır, akla ve düşünceye hitap eden anlatımlarda ise açıklamalı ve tartışmacı bir anlatım yapılır
Özet Çıkarma: Bir yazıyı ya da yapıtı anlamını yitirmeden emin bir oranda daraltıp küçültmeye denir
Özetleme, okunan bir yapıtın bellekte tesadüfen kalan ayrıntıları olmadığı gibi ,yapıtın kimi yerlerinden rasgele dargın cümleler topluluğu da değildirÖzetleme önemliyi önemsizden alıp özetleme işidir Anekdot: Anlatıma hazırlık aşamasında veri toplamak, deneyimlerimizi topladığımız bilgilerle zenginleştirmek, düşüncelerimizi gruplandırmak, anlatımı türünün okuyucu ve dinleyici üzerindeki etkisini belirlemek gerekir Data toplamak için okumak, tahlil etmek, not elde etmek, özetlemek, alıntı yapmak gerekir
3) Anlatımda Tema Ve Konu
Konu: Her yapıtın bir temeli her fikrin bir dayanağı varsa ,her yazınında mutlaka bir konusu vardırYazı yazmaya karar veren kişi için ,her varlık,her olay,her us,her mesele kısacası her şey kompozisyon konusu olabilir
Üstünde laf söylenilen, hafıza yürütülen yazı yazılan herhangi bir durum ,fikir ya da duruma denir
Tema: Şiirde meydana getirilen duygu, zihin ve hayale denir Konudan hareketle yansıtılmak istenen duygu hali şiirin bütününe sindirilir
Ana Düşünce: Okuyucuya iletilmek istenen düşüncedir Yazarı n, bir konuyu okuyucuya aktarma amacıyla yazmış olduğu yazının omurgasıdır
Başlık: Yazı başlığı o yazıda işlenilmesi düşünülen belli başlı fikrin aynasıdır Yazı başlığı okuyanların ilgisini çekmeli, onlara tesir etmelidir Okuyucu başlığa bakınca yazının nelerden söz edebileceğini kestirebilmelidir
Tema Ve Konu Arasındaki İlişki:
• Tema, sınırlandırılıp somutlaştırılarak konuhaline getirilir
• Tema daha genel, konu ise daha özel ve somuttur
• Konu bakmak ve izlemekle algılanabilirken tema daha çok kavranılır
Anekdot: Anlatım türü (şiir ,hikâye ,fıkra, makale ) , dil ve konu işlenecek temaya kadar düzenlenir
4) Anlatımda Sınırlandırma:
Anlatıcını tavrı ve amacı, temanın sırlandırılmasında etkilidir Yazan, soyut temaları birey,vakit, ifade, anlatım biçimi,mekan, bağlam gibi yollarla somut ülkü getirirYani anlatılan olay,kişiler ,süre ve anlatılanlarla sınırlandırılır
Misal:
Anadolu'da dinitasavvufi Türk Edebiyatı
Anadolu'da dinitasavvufi Türk Edebiyatının bellibaşlı mutasavvufları
13yy'ın belli başlı mutasavvufları
Yunus Emre
Yunus Emre' nin şiirlerinde haz
5) Anlatımın Ve Anlatıcının Amacı:
Üslup: Ifade tarzı Sanatçının duyuş Düşünüş ayrılığı Her şair ve yazarın kendine kadar bir üslubu vardır
Anlatımda üslup, amaca ve muhataba tarafından değiştirilir; çünkü irtibat kurulan birey yani alıcının durumuna göre ve göndericinin amacına göre irtibat kanalında değişim yapılabilir
Bir konu herhangi bir amaçla yazılmışsa anlatım biçimi de bu amaca tarafından şekillenir
Misal: Su iki hidrojen bir oksijenden oluşur Maddenin üç halinden biridir(bilimsel)
Su insan hayatının vazgeçilmezlerinden biridir İnsan hayatında deyimlerin içine değin bile girmiş olan bu madde hayatın kaynağı kabul edilir(sanatsal)
İstanbul un en büyük sorunlarından biri olan su sorunu son yıllarda yapılan çalışmalarla çözüme kavuşturuldu
Not: İletiyi gönderene gönderici, iletiyi alana müşteri, göndericinin tahsis etmek istediği mesaja ileti, iletiyi gönderme şekline kanal, iletişimin gerçekleştiği ortama bağlam, alıcının iletiyi algılayarak verdiği cevaba dönüt denir
6) Anlatımda Anlatıcının tavrı:
Aynı temada ortaya konulan metinlerin farklı olmasının sebebi, her sanatçının bakış açısının ve açıklama tarzının öbür olmasıdır Hem değişen süre ve mekan, insanların düşüncelerinin farklılaşması,benzer temanın farklı tarzlarda yorumlanmasını da beraberinde getirir
Yazarlar eserlerinde kişiden kişiye değişmeyen, kanı tlanabilen tarafsız yargılar kullanabileceği gibi bireysel düşüncelerini ve duygularının açıklama edeceği öznel yargılara başvurabilir
İstanbul Türkiye' nin en hoş şehridir(Öznel anlatım)
İstanbul Türkiye' nin en kalabalık şehridir(Objektif anlatım)
Yazarın başkasından öğrendiklerini, duydukları nı tarif etmek nedeniyle gerçekleştirdiğ i anlatım dolaylı anlatım, kendi gözlemlerini ve deneyimlerini dile getirdiği her düzeydeki anlatım ise aracısız anlatımdır
Ahmet Haşim in şiirlerini fazla seviyorum(Ilk Elden)
Ahmet Haşim Suriye de doğmuş(Dolaylı)
Yazarın metinde fiziksel veya görünmeyen kelimeler kullanması anlatımda fiziksel ya da soyut olması bakımından anlatımı etkiler Fiziksel anlatım daha fazla bilimsel,görünmeyen anlatım ise daha çok felsefi metinlerde kullanılır
sevgikonusu ele alınan bir metinde konunun ele alınış biçimi soyuttur
televizyonkonusu ele alınan bir metinde konunun ele alınış biçimi somuttur
Anlatıcının duyu organlarıyla anlatımı maddi anlatım özelliği kazanır, bunların haricen ancak anlatıcının başkalarından işittiği veya deneyimlerini ifade ettiği anlatım ise soyut anlatım özelliği kazanır
Not:İletişimde anlatıcı ile anlatılan nesne ya da konu arasında ki ilişki anlatımım öznel ya da objektif,ilk elden ya da dolaylı,bedensel veya soyut olması bakımından anlatımı etkliler
7) Anlatımım özellikleri
Duygu ve düşüncelerin açık ve net bir şekilde anlatılması gerekirAnlatı lacak hal ve durum, betimleyecek bakış ve seziş,dile getirilecek duygu ve us anlatıcının zihninde açık ve net biçimde belirlenmelidir Anlatılacak, betimlenecek hususlar, dilin tanıdık ve kabul edilen kurallarına uyularak düzenlenmek zorundadır
Akıcı bir metinde cümleler, yersiz ve anlaşılması zor ifadelerden arındığı için metnin anlaşılması daha kolaydır
Yalın bir metinde ifadenin sade, iddiasız, kısa ve belli olması metni okuyan herkesin anlamasını sağlar
Anekdot: Söylenişi zor seslerin kullanılması, ses düzeyinde, sırt sırta sert ve yumuşak hecelerden meydana gelmiş sözcüklerin kullanılması sözcük düzeyinde; kelime tekrarları ve benzer anlayış gelen sözcüklerin bir arda kullanılması, tümce düzeyinde; cümlelerin dil ve düşünüş yönünden sağlam bir bütünlük oluşturması paragraf düzeyinde akıcılığı bozar Açık olmayan yazılarda anlatım kapalıdır *
1) Anlatım
Herhangi bir konu üzerinde konuşurken veya bir konu üzerine yazarken, muhakkak bir gayeyi gerçekleştirmek isteriz Bu hedef, bizi dinlemekte ya da okumakta olanlara öğretmek, onlarında bizim gibi düşünmelerini, belirlenmiş bir olay içinde yaşamalarını sağlamak olabilir Duygu ve düşüncelerimizi maksadına uygun şekilde dil ve anlatım kuralları içerisinde ifade etmeye anlatım denir
2) Anlatıma Hazırlık
Neyi, niçin ve nasıl açıklama yapmak gerektiği üstünde paldır küldür konuşmak ve kâğıda dökmek sürekli olmaz Kişi keza konuşurken hem de yazarken düşünerek yol almak zorundadır Huysuz halde konudan uzaklaşabilir, amacını dışına çıkabilir ve konuyla anlatım biçimi birbirine zıt düşebilir Bu da sözlü ve yazılı anlatımda ki başarıyı engeller
Dipnot Yatırma: Yazıda geçen herhangi bir laf veya sözcükle ilgili olarak sayfa altına koyan aydınlatıcı, ilave bilgiler taşıyan veya kaynak gösteren açıklamaya dipnot denir Yazımızı yazarken kendi birikimlerimizle birlikte diğer kaynaklardan da yararlanırız Bu kaynakları sayfaların aşağıda dipnot olarak belirtiriz Bu dipnotlar yazının tesadüfen değil, kaynaklardan yararlanarak bir emek sonucu hazırlandığını gösterir
Dipnot Koymanın Amaçları:
• Yazıda savunulan görüntü ve düşüncelerin doğrulunu desteklemek
• Bilgilerin kaynağını göstererek, yazanı n katkısını ortaya kurmak,
• Bilgilerin doğruluk ve güvenirliği ile ilgili olarak okuyucuya deneyim imkânı devretmek,
• İlgili konularda yazmak isteyenlere kullanım imkânı temin etmek
Metinde Yapı: Her yazı kendi düzeni, teması ve açıklama biçimiyle kendi içinde anlamı olan organik bir birliktir
Metinde yer alan kelimeler, kelime grupları ve cümleler anlatım bütünlüğünün oluşmasını sağlayan öğelerdir Bu öğeler anlamlı bir iyice paragrafları oluşturmuş ve paragraflarda metinde manalı bir bütün sağlayacak şekilde bir araya getirilmiştir
Seçilen sözcükler, kullanılan ifadeler, niyet kitleye ve metnin yazılış amacına uygun düşmek durumundadır Toplanan bilgiler ve kişisel deneyimler de tekrar niyet kitleye ve metnin yazılış amacına tarafından düzenlenmelidir
Metinlerde özelden genele gidilebileceği gibi genelden özele de gidilebilir Oysa istikrarlı bir sıra ve derecelendirmenin bulunması gerekir Esas hafıza etrafında birleşen muavin hafıza, data deneyim ve örnekler sebepnetice ilişkisine göre düzenlenmelidir
Gözlem: Ayrıntıları fark etmeyi sağlarİyi bir gözlemci olan yazar, bu ayrıntıları okuyucuya da hissettirir
Gözlemlerin etkin olduğu anlatımlarda görsel ögeler öne çıkarılarak betimlemeler yapılır, akla ve düşünceye hitap eden anlatımlarda ise açıklamalı ve tartışmacı bir anlatım yapılır
Özet Çıkarma: Bir yazıyı ya da yapıtı anlamını yitirmeden emin bir oranda daraltıp küçültmeye denir
Özetleme, okunan bir yapıtın bellekte tesadüfen kalan ayrıntıları olmadığı gibi ,yapıtın kimi yerlerinden rasgele dargın cümleler topluluğu da değildirÖzetleme önemliyi önemsizden alıp özetleme işidir Anekdot: Anlatıma hazırlık aşamasında veri toplamak, deneyimlerimizi topladığımız bilgilerle zenginleştirmek, düşüncelerimizi gruplandırmak, anlatımı türünün okuyucu ve dinleyici üzerindeki etkisini belirlemek gerekir Data toplamak için okumak, tahlil etmek, not elde etmek, özetlemek, alıntı yapmak gerekir
3) Anlatımda Tema Ve Konu
Konu: Her yapıtın bir temeli her fikrin bir dayanağı varsa ,her yazınında mutlaka bir konusu vardırYazı yazmaya karar veren kişi için ,her varlık,her olay,her us,her mesele kısacası her şey kompozisyon konusu olabilir
Üstünde laf söylenilen, hafıza yürütülen yazı yazılan herhangi bir durum ,fikir ya da duruma denir
Tema: Şiirde meydana getirilen duygu, zihin ve hayale denir Konudan hareketle yansıtılmak istenen duygu hali şiirin bütününe sindirilir
Ana Düşünce: Okuyucuya iletilmek istenen düşüncedir Yazarı n, bir konuyu okuyucuya aktarma amacıyla yazmış olduğu yazının omurgasıdır
Başlık: Yazı başlığı o yazıda işlenilmesi düşünülen belli başlı fikrin aynasıdır Yazı başlığı okuyanların ilgisini çekmeli, onlara tesir etmelidir Okuyucu başlığa bakınca yazının nelerden söz edebileceğini kestirebilmelidir
Tema Ve Konu Arasındaki İlişki:
• Tema, sınırlandırılıp somutlaştırılarak konuhaline getirilir
• Tema daha genel, konu ise daha özel ve somuttur
• Konu bakmak ve izlemekle algılanabilirken tema daha çok kavranılır
Anekdot: Anlatım türü (şiir ,hikâye ,fıkra, makale ) , dil ve konu işlenecek temaya kadar düzenlenir
4) Anlatımda Sınırlandırma:
Anlatıcını tavrı ve amacı, temanın sırlandırılmasında etkilidir Yazan, soyut temaları birey,vakit, ifade, anlatım biçimi,mekan, bağlam gibi yollarla somut ülkü getirirYani anlatılan olay,kişiler ,süre ve anlatılanlarla sınırlandırılır
Misal:
Anadolu'da dinitasavvufi Türk Edebiyatı
Anadolu'da dinitasavvufi Türk Edebiyatının bellibaşlı mutasavvufları
13yy'ın belli başlı mutasavvufları
Yunus Emre
Yunus Emre' nin şiirlerinde haz
5) Anlatımın Ve Anlatıcının Amacı:
Üslup: Ifade tarzı Sanatçının duyuş Düşünüş ayrılığı Her şair ve yazarın kendine kadar bir üslubu vardır
Anlatımda üslup, amaca ve muhataba tarafından değiştirilir; çünkü irtibat kurulan birey yani alıcının durumuna göre ve göndericinin amacına göre irtibat kanalında değişim yapılabilir
Bir konu herhangi bir amaçla yazılmışsa anlatım biçimi de bu amaca tarafından şekillenir
Misal: Su iki hidrojen bir oksijenden oluşur Maddenin üç halinden biridir(bilimsel)
Su insan hayatının vazgeçilmezlerinden biridir İnsan hayatında deyimlerin içine değin bile girmiş olan bu madde hayatın kaynağı kabul edilir(sanatsal)
İstanbul un en büyük sorunlarından biri olan su sorunu son yıllarda yapılan çalışmalarla çözüme kavuşturuldu
Not: İletiyi gönderene gönderici, iletiyi alana müşteri, göndericinin tahsis etmek istediği mesaja ileti, iletiyi gönderme şekline kanal, iletişimin gerçekleştiği ortama bağlam, alıcının iletiyi algılayarak verdiği cevaba dönüt denir
6) Anlatımda Anlatıcının tavrı:
Aynı temada ortaya konulan metinlerin farklı olmasının sebebi, her sanatçının bakış açısının ve açıklama tarzının öbür olmasıdır Hem değişen süre ve mekan, insanların düşüncelerinin farklılaşması,benzer temanın farklı tarzlarda yorumlanmasını da beraberinde getirir
Yazarlar eserlerinde kişiden kişiye değişmeyen, kanı tlanabilen tarafsız yargılar kullanabileceği gibi bireysel düşüncelerini ve duygularının açıklama edeceği öznel yargılara başvurabilir
İstanbul Türkiye' nin en hoş şehridir(Öznel anlatım)
İstanbul Türkiye' nin en kalabalık şehridir(Objektif anlatım)
Yazarın başkasından öğrendiklerini, duydukları nı tarif etmek nedeniyle gerçekleştirdiğ i anlatım dolaylı anlatım, kendi gözlemlerini ve deneyimlerini dile getirdiği her düzeydeki anlatım ise aracısız anlatımdır
Ahmet Haşim in şiirlerini fazla seviyorum(Ilk Elden)
Ahmet Haşim Suriye de doğmuş(Dolaylı)
Yazarın metinde fiziksel veya görünmeyen kelimeler kullanması anlatımda fiziksel ya da soyut olması bakımından anlatımı etkiler Fiziksel anlatım daha fazla bilimsel,görünmeyen anlatım ise daha çok felsefi metinlerde kullanılır
sevgikonusu ele alınan bir metinde konunun ele alınış biçimi soyuttur
televizyonkonusu ele alınan bir metinde konunun ele alınış biçimi somuttur
Anlatıcının duyu organlarıyla anlatımı maddi anlatım özelliği kazanır, bunların haricen ancak anlatıcının başkalarından işittiği veya deneyimlerini ifade ettiği anlatım ise soyut anlatım özelliği kazanır
Not:İletişimde anlatıcı ile anlatılan nesne ya da konu arasında ki ilişki anlatımım öznel ya da objektif,ilk elden ya da dolaylı,bedensel veya soyut olması bakımından anlatımı etkliler
7) Anlatımım özellikleri
Duygu ve düşüncelerin açık ve net bir şekilde anlatılması gerekirAnlatı lacak hal ve durum, betimleyecek bakış ve seziş,dile getirilecek duygu ve us anlatıcının zihninde açık ve net biçimde belirlenmelidir Anlatılacak, betimlenecek hususlar, dilin tanıdık ve kabul edilen kurallarına uyularak düzenlenmek zorundadır
Akıcı bir metinde cümleler, yersiz ve anlaşılması zor ifadelerden arındığı için metnin anlaşılması daha kolaydır
Yalın bir metinde ifadenin sade, iddiasız, kısa ve belli olması metni okuyan herkesin anlamasını sağlar
Anekdot: Söylenişi zor seslerin kullanılması, ses düzeyinde, sırt sırta sert ve yumuşak hecelerden meydana gelmiş sözcüklerin kullanılması sözcük düzeyinde; kelime tekrarları ve benzer anlayış gelen sözcüklerin bir arda kullanılması, tümce düzeyinde; cümlelerin dil ve düşünüş yönünden sağlam bir bütünlük oluşturması paragraf düzeyinde akıcılığı bozar Açık olmayan yazılarda anlatım kapalıdır *