Bir Profesore oğrencileri sorar?
Hocam ,
Nasıl, boyle anlayışlı, araştımacı, sorumluluk sahibi, duyarlı ve sakinsiniz? Başarılarınızı kime, neye borclusunuz?
Profesor; Bilmiyorumder Sonra hatırlamaya calışır edasıyla,
Soylediklerinize memnun oldum, teşekkur ederim
Fakat, beni iyi anlayan ve dinleyen anne babam vardı Diyerek bir anısını anlatır
Altı yaşlarındaydım, buzdolabını actım Sut şişesini alırken duşurdum Sut şişesi paramparca oldu, sut etrafa yayıldı, yer bembeyaz olmuştu
Neye uğradığımı şaşırdım kafam allak bullak oldu ve korktum Şişenin sesini duyan annem yanıma geldi
Durdu, baktı yere comeldiomzuma elini koydu sakin bir ses tonuyla;
Sutten bir gol olmuş dedi
Bir nefes aldımBiraz , rahatladım
Annem tekrar sakin bir sesle;
Hadi camlardan kayık yapıp yuzdurelim dedi Bende comelmiş vaziyetteydim, onunla birlikte oynamaya başladık
Epey oynadıktan sonra ben sakinleşmiştim Kalbimin carpması durmuştu
Annem, bana
Burayı temizlemek icin, supurgeyle faraş mı istersin, yoksa havluyu mu dedi? Profesor bunun gibi taktire şayan bir kac ornek daha anlattı ailesi ile ilgili
Şimdi , aynı şey bizim başımıza gelseydi ne olurdu sizce? Sut şişesinin sesini duyan annelerin cığlıklarını duyar gibiyim Kacımızın annesi, bu kadar sakin olabilirdi Değil mi?
Bakın Profesorun annesi
Cocuğu suclamadan , azarlamadan, aşağılamadan , “neden dikkat etmedin diyerek sorgulamadan onu yatiştırıyor, Burayı kirlettin cabuk temizle, mecbursundemeden; Zaten yapmak zorundasın mesajını vererek;
Burayı temizlemek icin, supurgeyle faraş mı istiyorsun? Yoksa havluyu mu ?
İşte, sevgili anne ve babalar, cocukla iletişimde ,onları korkutmadan , suclamadan, hayal kırıklığı yaratmadan kıyaslamadan, sevgiyle iletişim kurmalı Cocuklara her zaman onemlisin, değerlisin mesajını vermeli Ufacık cabaları abartılmadan desteklenmeli ve yureklendirilmelidir
Hocam ,
Nasıl, boyle anlayışlı, araştımacı, sorumluluk sahibi, duyarlı ve sakinsiniz? Başarılarınızı kime, neye borclusunuz?
Profesor; Bilmiyorumder Sonra hatırlamaya calışır edasıyla,
Soylediklerinize memnun oldum, teşekkur ederim
Fakat, beni iyi anlayan ve dinleyen anne babam vardı Diyerek bir anısını anlatır
Altı yaşlarındaydım, buzdolabını actım Sut şişesini alırken duşurdum Sut şişesi paramparca oldu, sut etrafa yayıldı, yer bembeyaz olmuştu
Neye uğradığımı şaşırdım kafam allak bullak oldu ve korktum Şişenin sesini duyan annem yanıma geldi
Durdu, baktı yere comeldiomzuma elini koydu sakin bir ses tonuyla;
Sutten bir gol olmuş dedi
Bir nefes aldımBiraz , rahatladım
Annem tekrar sakin bir sesle;
Hadi camlardan kayık yapıp yuzdurelim dedi Bende comelmiş vaziyetteydim, onunla birlikte oynamaya başladık
Epey oynadıktan sonra ben sakinleşmiştim Kalbimin carpması durmuştu
Annem, bana
Burayı temizlemek icin, supurgeyle faraş mı istersin, yoksa havluyu mu dedi? Profesor bunun gibi taktire şayan bir kac ornek daha anlattı ailesi ile ilgili
Şimdi , aynı şey bizim başımıza gelseydi ne olurdu sizce? Sut şişesinin sesini duyan annelerin cığlıklarını duyar gibiyim Kacımızın annesi, bu kadar sakin olabilirdi Değil mi?
Bakın Profesorun annesi
Cocuğu suclamadan , azarlamadan, aşağılamadan , “neden dikkat etmedin diyerek sorgulamadan onu yatiştırıyor, Burayı kirlettin cabuk temizle, mecbursundemeden; Zaten yapmak zorundasın mesajını vererek;
Burayı temizlemek icin, supurgeyle faraş mı istiyorsun? Yoksa havluyu mu ?
İşte, sevgili anne ve babalar, cocukla iletişimde ,onları korkutmadan , suclamadan, hayal kırıklığı yaratmadan kıyaslamadan, sevgiyle iletişim kurmalı Cocuklara her zaman onemlisin, değerlisin mesajını vermeli Ufacık cabaları abartılmadan desteklenmeli ve yureklendirilmelidir