Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
Sevgili ana,
Birtakım gün güçlükle, kimi gün kolay bir dokuz ayı arkada bıraktın. İçinde daima endişe, telaş, ümit, sabırsızlık vardı. Ya bebeğime âlâ bakamıyorsam, gereğince uygun besleniyor muyum acep diye mütemadi kendini denetim ettin. O dehşetli günün hayalini kurdun. Bebeğine sağ salim kavuşmak için dualar ettin. O günü hoş geçirmek için planlar yaptın. Ve ahir o şık gün gelip çattı. Bebeğini kucağına aldın. Sağlıklı bir bebek olduğu için şükrettin. Lakin kaygılar ve kaygılar tekrar peşini bırakmadı. Ha bir de herşeyiçokbilengiller daima etrafında ve mütemadi sana bir şey söylüyorlar. Daima bir gerilim kaynağı. Ne yapsan beğenmezler, daima kendi hamileliğinde ve emzirme devrinde yaptıklarını anlata anlata bitiremezler. Herkese nazaran kendi yaptığı akıllıcadır. Evet gerçekte sahih olan nedir? İnternette de çok malumat var lakin maatteessüf birden fazla yanlış ve kirli haber. Haydi gel şu emzirme sürecini bir arada bir ele alalım.
Öncelikle sevgili ana lütfen hamilelik müddetince aldığın kiloları çok başa takma. Tahminen planladığından daha ziyade kilo almış olabilirsin. Olsun. O kiloları verecek çok devranın olacak önünde. Sırayla gidecek olursak en kıymetli husus birinci 6 ay bebeğini yalnızca ana sütüyle beslemen. Bu süreçte bebeğin, gereksinimi olduğu bütün besin unsurlarını ve suyu senin sütünden alacak. O yüzden mademki bebeğinin tek besini sensin, o vakit senin kendi beslenmene ve ömür üslubuna dikkat etmen gerekir. Birinci 6 ay bebeğinin hayatı için çok kıymetli bir süreç o yüzden burada bir numara sırayı onun büyüme ve gelişimine veriyoruz ve senin ülkü kilona dönme hayallerini 2. sıraya alıyoruz. Bunu söylerken yanlış anlaşılmak istemem, ülkü kilona dönmeyi erteliyoruz dedim, emzirme periyodunda süt olsun diye çokça ziyade yiyip kilo alıyoruz demedim. Artık bu periyodu nasıl geçireceksin onu anlatayım.
Neler yapmalısın ?
Her emziren validenin yapması gereken olmazsa olmaz kural; gereksinimi olduğu kadar yemek. Bir diyetisyenle çalışırsan sana senin için ehil ölçüsü belirleyip münasip bir beslenme programı ayarlayabilir. Kendin dikkat etmek istersen biyolojik açlık ve biyolojik tokluk kavramlarıyla hareket edebilirsin. Pekala ancak nedir onlar? Çabucak açıklayayım.
Biyolojik açlık : fiziki olarak açlık hissettiğin hengam.
Biyolojik tokluk : fiziki olarak doyduğunu hissettiğin hengam.
Haydi itiraf et sen de bazen aç olmadığın vakitler, yalnızca can düşünceni geçirmek için, hengam geçsin diye ya da sonlu ve ya üzgünken gereksiz konuma bir şeyler yedin değil mi? Birebir biçimde doyduğunu anladığın halde yalnızca tabağında kalmasın diye ya da daha gözün doymadı diye ya da etrafındakiler ısrar ediyor diye yemeye devam ettin. Hah işte tam da sana kilo yapan ya da çokça gelen besinler bunlar. Kendini dinlemeyi, daha sahihi vücudunu dinlemeyi öğrenebilirsen sana yetecek kadar besinle beslenmeye alışırsın. Ancak hislerini dinlersen yanlış yaparsın. Duygusal beslenmenin kucağına düşersin. zati hamilelik yüzünden hormon haritan tepe taklak olmuş, uçan sinek görsen anadan munfasıl pederden munfasıl diye diye ağlama nöbetlerine giriyorsun. O yüzden bu periyot zaptedilmesi güçlükle bir devir. Her an amaaan banane deyip kendini en çok serotonin ( kendisi memnunluk hormonu olur ) salgılatan karbonhidratlı ve şekerli besinlerin kucağına atabileceğin en münasebetli periyot.
Vücudumuz da bu mevzuda az değil bakar mısın? nereden biliyorsun sen karbonhidratın ve şekerin serotonin salgılattığını ? içgüdüsel diyebiliriz. Daha evvel es kaza mutsuz bir anda yediğin bir kesim çikolata, tatlı, pasta ya da hamurişi bir besin seni mesut etti. Ve işte o an dimağın çabucak kodlamayı yaptı. Bahtiyar değilsem çabucak hamurişi ve tatlı yemeliyim. Neden ? gaye en kısa yoldan güzellik haline ulaşmak. Evet bunun daha sağlıklı yolları yok mu ? var tabiki. Sevdiğin bir hobini yapabilirsin, spor yapabilirsin, açık havada fakat oksijeni bol bir konumda hafif tempo yürüyebilirsin, toprakla ve çiçeklerle uğraşabilirsin, neşeli müzikler dinleyebilirsin, ılık bir duş alabilirsin, bebeğinle şık vakit geçirebilirsin, internetten komik yahut sevimli medyalar izleyebilirsin vs… gördüğün üzere keyifli olmak bir tek ağız yolundan geçmiyor.
Emzirme periyodu boyunca sahiden karnın acıkınca ( burda acıkmaktan kastım katiyetle kan şekerinin düştüğü nokta değil, yani el ayak titremiycek. Midenin aç olduğunu anladığın anı kastediyorum. ) birşeyler yersen ve doyduğunu anladığın anda yeme hareketini sonlandırırsan ( tabakta kalabilir, çevren yediğini az bulabilir, gözün doymamış olabilir lakin unutma miden verecek bu kararı. Etrafındakiler ya da hislerin değil. Yemeyi bitir ne de olsa acıkınca kalana devam edebilirsin bir şey kaçmıyor ) hakikat bir beslenme yapmış olursun.
Demekki birinci kural neymiş sevgili ana ? acıkınca ye, doyunca bırak.
Gelelim 2. kurala. Her besinden yemeye çalış. Her vakit dediğimiz kural tabiki emziren ana için de makbul. Zira ne kadar çok farklı besin çeşidi alırsan alman gereken makro ve mikro besin ögelerinin hepsini almış olursun. Senin, kompleks karbonhidrat ( tam tahıllı eserler, sebzeler, meyveler ), protein ( et, süt, yoğurt, yumurta, peynir ), sağlıklı yağlar ( köy tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı üzere, ceviz, fındık, badem üzere sert kabuklular ), vitaminler ve mineraller, lifler ve suya muhtaçlığın var. Yalnızca tek bir kümeye ya da birkaç kümeye takılı beslenirsen hem sütün azalır hem de kalitesi düşer. Hamilelik devrinde bebeğin senin kanından besleniyordu, artık de sütünle besleniyor. Hamilelik devrinde olduğu üzere ehliyetsiz de beslensen sütün tekrar salgılanır. Lakin olan senin depolarına olur. Bu periyotta en sık rastlanan sorun demir eksikliği ve kalsiyum zayıflığıdır. O yüzden yanlışsız beslenmeye dikkat etmen kendi sıhhatin açısından değerli.
Pekala günlük ne kadar yemeliyim ?
Olması gereken emzirdiğin için günlük kalori alımını 500 kalori kadar arttırmak yani herşeyiçokbilengillerin dediği üzere iki kişilik yemek değil.
Birçok emziren valideden duyduğum bir bahis emzirdikten sonra acilen şeker yeme muhtaçlığı hissediyorum. Münasebetiyle da çokça alınan kalori yüzünden hamilelikte kilo almayan hatunlar emzirme devrinde alabiliyor. Bayandan hatuna değişmekle bir arada bir emzikli ana günlük ortalama 700 – 800 ml süt salgılar. Her 10 ml süt salınımı için vücudun 7 kalori harcamaktadır. Bu da dediğimiz 500 kalori ek yapılmasını ehliyetli kılmaktadır. Bir de hamilelik sırasında oluşan yağ deposu da süt için gereken güce destek olmaktadır. Yani emziren hatunlar, yalnızca emzirdikleri için daha ziyade kilo kaybederler. Tabiki emzirmeyle harcadığından daha fazlasını besinlerden almazsan.
Ek kalori alımını günlük fazladan 1 SB süt + 1 yumurta + 1 dilim ekmek + 1 porsiyon meyve olarak kullanabilirsin.
Emzirdim acıktım diye karbonhidratlı ve tatlı besinlere yönelirsen maatteessüf kilo alabilirsin dikkatli ol.
Emzirme devrinde sütün azalmaması için likit alımına dikkat etmelisin. Günde 3 litre likit almayı ihmal etme. Yalnızca su almana gerek yok, taze sıkılmış meyve suyu, süt, ayran, şekersiz hazırlanmış komposto, maden suyu da içebilirsin.
Her emzirmeden sonra da 1 bardak su içersen susuz kalmayı önlemiş olursun. Yapılan araştırmalar susuz kalmanın kan şekeri düşüklüğü ile birebir belirtileri gösterdiği cihetinde. Yani birden fazla insan aslında su içmesi gerekirken kan şekerim düştü zannedip şekerli azıklar tüketip gereksiz kalori alır. Emzirme sonrası tatlı yeme isteği de büyük ihtimalle susuz kalmaktan kaynaklanmaktadır. Emzirme sonrası su içmek bu sıkıntınızı çözebilir.
Kilo vermek için ivedi etme demiştim hatırlarsan sevgili ana. Bu süreçte beslenmeni azaltmamak kuralıyla harcadığın kaloriyi arttırarak haftalık 500 g olacak formda ayda 2 kg verebilirsin. Haftada 3 – 4 gün 45 dk lık spordan ziyadesi süt salınımını azaltabilir o yüzden bu vadeleri arttırma.
Hamilelik sürecinde kullandığın multivitamin takviyesine devam edebilirsin.
Emzirme devrinde en sık rastlanan sorun olan demir eksikliği yaşarsan doğal köy pekmezi ve demir emilimini arttıran C vitaminli bir meyveyi bir arada kullanabilirsin.
Süte geçtiği için emzirme devrinde sigara ve alkol kullanma.
Yeniden süte geçtiği için zerzevat ve meyvelerden gelen tarım ilaçları, paketli besinlerden gelen ek ve kollayıcı hususlarına dikkat etmelisin. Bunun için paketli besinlerden uzak durmalısın, mevsim dışı zerzevat ve meyve yememelisin, zerzevat ve meyveleri yemeden evvel güzelce yıkamalısın.
Her bebeğin rahatsız olduğu besinler farklıdır. O yüzden farklı bir şey yediğinde bebeğin rahatsız oluyorsa o besini kullanmamaya dikkat etmelisin.
Mahsusen kurubakliyatlar bebeğe gaz yapabilme riski yüksek olan besinlerdir. İlla ki yemek istiyorsan 48 saat suda bekletip pişirebilirsin. Her 8 saatte bir suyunu değiştirmek koşuluyla.
Tatlı yemek istiyorsan bilhassa sütlü tatlıları tercih edebilirsin ve mümkünse gündüz saatlerinde kullanmaya ihtimam göstermelisin.
Bağırsak sıkıntıları yaşıyorsan ki hormon değişiklikleri yüzünden çok rastlanan bir durumdur, probiyotik takviyesi alabilirsin.
Emzirme sürecinde ilaç kullanacaksan muhakkak tabip denetiminde olmalı, tabibinin önermediği ilaçları kullanmamalısın. Zira birden fazla ilacın içeriği sütle bebeğine geçmektedir ve daha çok amatör olan bebeğinin böbrek ve karaciğerlerine tahminen de başedemeyeceği bir yük bindirmiş olabilirsin.
Emzirme sürecinde öğün aralarında şekersiz ıhlamur, kuşburnu üzere bitki çayları içebilirsin. Ancak bunlarda da dikkat etmen nokta tarım kimyasallarının bulaşmış olabileceğini unutmamak. O yüzden aktarda açık satılanları kullanma zira rastgele bir kontrolden geçmiyorlar. Tarım bakanlığı onayıyla denetimleri sağlanmış olan bitki çaylarını tercih etmelisin ya da doğal olarak yetiştiğini bildiğin noktalardan bulup alabilirsin.
En son belirtmek istediğim bir nokta da seni gerilim yapacak mevzulardan ve bireylerden uzak durman. Bu devirde haneye her gelenin ya da seni her görenin merak ettiği tek mevzu sütünün yetip yetmediğidir. Bu soruları bir tek kendisi sorduğunu sanarak arka niyetsiz yetmiyorsa kulaktan dolma süt arttırıcılar önermek için her gelen sorar. Etrafındaki herkesi uyarmaktan çekinme bu hususta. Kimse sana sormasın sütünün nasıl olduğunu. Mümkünse bebeğini emzirirken tek başına ve sevgiyle, o anın büyüsünü yaşayarak emzir. Birileriyle sohbet ederken bebeğini emzirme. Kimi bebekler o kadar hassastır ki senin konuşurken sesinin titreşiminden rahatsız olup emmeyi erken bırakabilir. Halbuki ki emzirme çok kutsal bir süreçtir ve bir ayin üzere bebeğine şefkat göstererek bu hadisesi yaşamalısın. Bebeğin göğüste uyuya kalması olağandır. Ve başarılı bir emzirmenin göstergesidir. Kısa vadeli emzirmelerde bebek yağdan doygun süte ulaşmadan emzirme sonlandığı için, bebeğinin acıkması daha çabuk olacaktır. Zira emzirme sırasında birinci gelen süt karbonhidrattan varlıklı sulu süttür. Emzirmenin sonlarına yanlışsız bebek yağdan güçlü süte ulaşır ve bu mide doygunluğuna sebep olarak bebeğinin emmeyi sonlandırmasına ve gevşeyip uyumasına sebep olur.
Bir de örnek menü ekliyorum yazımın sonuna. Ancak herkesin kilosu farklı olduğu için porsiyon ölçüsü belirtmiyorum.
KAHVALTI
Süt, peynir, yumurta, mevsim sebzeleriyle salata, tam tahıllı ekmek
ARA
Meyve
ÖĞLEN
Çorba, etli zerzevat / et yemeği / kurubakliyat , mevsim salata, tam tahıllı ekmek
ARA
Yoğurt, galeta , ceviz, fındık, badem karışımı ya da sütlü tatlı
AKŞAM
Çorba ya da makarna / pilav , zeytinyağlı zerzevat, yoğurt, tam tahıllı ekmek
ARA
Meyve
Birtakım gün güçlükle, kimi gün kolay bir dokuz ayı arkada bıraktın. İçinde daima endişe, telaş, ümit, sabırsızlık vardı. Ya bebeğime âlâ bakamıyorsam, gereğince uygun besleniyor muyum acep diye mütemadi kendini denetim ettin. O dehşetli günün hayalini kurdun. Bebeğine sağ salim kavuşmak için dualar ettin. O günü hoş geçirmek için planlar yaptın. Ve ahir o şık gün gelip çattı. Bebeğini kucağına aldın. Sağlıklı bir bebek olduğu için şükrettin. Lakin kaygılar ve kaygılar tekrar peşini bırakmadı. Ha bir de herşeyiçokbilengiller daima etrafında ve mütemadi sana bir şey söylüyorlar. Daima bir gerilim kaynağı. Ne yapsan beğenmezler, daima kendi hamileliğinde ve emzirme devrinde yaptıklarını anlata anlata bitiremezler. Herkese nazaran kendi yaptığı akıllıcadır. Evet gerçekte sahih olan nedir? İnternette de çok malumat var lakin maatteessüf birden fazla yanlış ve kirli haber. Haydi gel şu emzirme sürecini bir arada bir ele alalım.
Öncelikle sevgili ana lütfen hamilelik müddetince aldığın kiloları çok başa takma. Tahminen planladığından daha ziyade kilo almış olabilirsin. Olsun. O kiloları verecek çok devranın olacak önünde. Sırayla gidecek olursak en kıymetli husus birinci 6 ay bebeğini yalnızca ana sütüyle beslemen. Bu süreçte bebeğin, gereksinimi olduğu bütün besin unsurlarını ve suyu senin sütünden alacak. O yüzden mademki bebeğinin tek besini sensin, o vakit senin kendi beslenmene ve ömür üslubuna dikkat etmen gerekir. Birinci 6 ay bebeğinin hayatı için çok kıymetli bir süreç o yüzden burada bir numara sırayı onun büyüme ve gelişimine veriyoruz ve senin ülkü kilona dönme hayallerini 2. sıraya alıyoruz. Bunu söylerken yanlış anlaşılmak istemem, ülkü kilona dönmeyi erteliyoruz dedim, emzirme periyodunda süt olsun diye çokça ziyade yiyip kilo alıyoruz demedim. Artık bu periyodu nasıl geçireceksin onu anlatayım.
Neler yapmalısın ?
Her emziren validenin yapması gereken olmazsa olmaz kural; gereksinimi olduğu kadar yemek. Bir diyetisyenle çalışırsan sana senin için ehil ölçüsü belirleyip münasip bir beslenme programı ayarlayabilir. Kendin dikkat etmek istersen biyolojik açlık ve biyolojik tokluk kavramlarıyla hareket edebilirsin. Pekala ancak nedir onlar? Çabucak açıklayayım.
Biyolojik açlık : fiziki olarak açlık hissettiğin hengam.
Biyolojik tokluk : fiziki olarak doyduğunu hissettiğin hengam.
Haydi itiraf et sen de bazen aç olmadığın vakitler, yalnızca can düşünceni geçirmek için, hengam geçsin diye ya da sonlu ve ya üzgünken gereksiz konuma bir şeyler yedin değil mi? Birebir biçimde doyduğunu anladığın halde yalnızca tabağında kalmasın diye ya da daha gözün doymadı diye ya da etrafındakiler ısrar ediyor diye yemeye devam ettin. Hah işte tam da sana kilo yapan ya da çokça gelen besinler bunlar. Kendini dinlemeyi, daha sahihi vücudunu dinlemeyi öğrenebilirsen sana yetecek kadar besinle beslenmeye alışırsın. Ancak hislerini dinlersen yanlış yaparsın. Duygusal beslenmenin kucağına düşersin. zati hamilelik yüzünden hormon haritan tepe taklak olmuş, uçan sinek görsen anadan munfasıl pederden munfasıl diye diye ağlama nöbetlerine giriyorsun. O yüzden bu periyot zaptedilmesi güçlükle bir devir. Her an amaaan banane deyip kendini en çok serotonin ( kendisi memnunluk hormonu olur ) salgılatan karbonhidratlı ve şekerli besinlerin kucağına atabileceğin en münasebetli periyot.
Vücudumuz da bu mevzuda az değil bakar mısın? nereden biliyorsun sen karbonhidratın ve şekerin serotonin salgılattığını ? içgüdüsel diyebiliriz. Daha evvel es kaza mutsuz bir anda yediğin bir kesim çikolata, tatlı, pasta ya da hamurişi bir besin seni mesut etti. Ve işte o an dimağın çabucak kodlamayı yaptı. Bahtiyar değilsem çabucak hamurişi ve tatlı yemeliyim. Neden ? gaye en kısa yoldan güzellik haline ulaşmak. Evet bunun daha sağlıklı yolları yok mu ? var tabiki. Sevdiğin bir hobini yapabilirsin, spor yapabilirsin, açık havada fakat oksijeni bol bir konumda hafif tempo yürüyebilirsin, toprakla ve çiçeklerle uğraşabilirsin, neşeli müzikler dinleyebilirsin, ılık bir duş alabilirsin, bebeğinle şık vakit geçirebilirsin, internetten komik yahut sevimli medyalar izleyebilirsin vs… gördüğün üzere keyifli olmak bir tek ağız yolundan geçmiyor.
Emzirme periyodu boyunca sahiden karnın acıkınca ( burda acıkmaktan kastım katiyetle kan şekerinin düştüğü nokta değil, yani el ayak titremiycek. Midenin aç olduğunu anladığın anı kastediyorum. ) birşeyler yersen ve doyduğunu anladığın anda yeme hareketini sonlandırırsan ( tabakta kalabilir, çevren yediğini az bulabilir, gözün doymamış olabilir lakin unutma miden verecek bu kararı. Etrafındakiler ya da hislerin değil. Yemeyi bitir ne de olsa acıkınca kalana devam edebilirsin bir şey kaçmıyor ) hakikat bir beslenme yapmış olursun.
Demekki birinci kural neymiş sevgili ana ? acıkınca ye, doyunca bırak.
Gelelim 2. kurala. Her besinden yemeye çalış. Her vakit dediğimiz kural tabiki emziren ana için de makbul. Zira ne kadar çok farklı besin çeşidi alırsan alman gereken makro ve mikro besin ögelerinin hepsini almış olursun. Senin, kompleks karbonhidrat ( tam tahıllı eserler, sebzeler, meyveler ), protein ( et, süt, yoğurt, yumurta, peynir ), sağlıklı yağlar ( köy tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı üzere, ceviz, fındık, badem üzere sert kabuklular ), vitaminler ve mineraller, lifler ve suya muhtaçlığın var. Yalnızca tek bir kümeye ya da birkaç kümeye takılı beslenirsen hem sütün azalır hem de kalitesi düşer. Hamilelik devrinde bebeğin senin kanından besleniyordu, artık de sütünle besleniyor. Hamilelik devrinde olduğu üzere ehliyetsiz de beslensen sütün tekrar salgılanır. Lakin olan senin depolarına olur. Bu periyotta en sık rastlanan sorun demir eksikliği ve kalsiyum zayıflığıdır. O yüzden yanlışsız beslenmeye dikkat etmen kendi sıhhatin açısından değerli.
Pekala günlük ne kadar yemeliyim ?
Olması gereken emzirdiğin için günlük kalori alımını 500 kalori kadar arttırmak yani herşeyiçokbilengillerin dediği üzere iki kişilik yemek değil.
Birçok emziren valideden duyduğum bir bahis emzirdikten sonra acilen şeker yeme muhtaçlığı hissediyorum. Münasebetiyle da çokça alınan kalori yüzünden hamilelikte kilo almayan hatunlar emzirme devrinde alabiliyor. Bayandan hatuna değişmekle bir arada bir emzikli ana günlük ortalama 700 – 800 ml süt salgılar. Her 10 ml süt salınımı için vücudun 7 kalori harcamaktadır. Bu da dediğimiz 500 kalori ek yapılmasını ehliyetli kılmaktadır. Bir de hamilelik sırasında oluşan yağ deposu da süt için gereken güce destek olmaktadır. Yani emziren hatunlar, yalnızca emzirdikleri için daha ziyade kilo kaybederler. Tabiki emzirmeyle harcadığından daha fazlasını besinlerden almazsan.
Ek kalori alımını günlük fazladan 1 SB süt + 1 yumurta + 1 dilim ekmek + 1 porsiyon meyve olarak kullanabilirsin.
Emzirdim acıktım diye karbonhidratlı ve tatlı besinlere yönelirsen maatteessüf kilo alabilirsin dikkatli ol.
Emzirme devrinde sütün azalmaması için likit alımına dikkat etmelisin. Günde 3 litre likit almayı ihmal etme. Yalnızca su almana gerek yok, taze sıkılmış meyve suyu, süt, ayran, şekersiz hazırlanmış komposto, maden suyu da içebilirsin.
Her emzirmeden sonra da 1 bardak su içersen susuz kalmayı önlemiş olursun. Yapılan araştırmalar susuz kalmanın kan şekeri düşüklüğü ile birebir belirtileri gösterdiği cihetinde. Yani birden fazla insan aslında su içmesi gerekirken kan şekerim düştü zannedip şekerli azıklar tüketip gereksiz kalori alır. Emzirme sonrası tatlı yeme isteği de büyük ihtimalle susuz kalmaktan kaynaklanmaktadır. Emzirme sonrası su içmek bu sıkıntınızı çözebilir.
Kilo vermek için ivedi etme demiştim hatırlarsan sevgili ana. Bu süreçte beslenmeni azaltmamak kuralıyla harcadığın kaloriyi arttırarak haftalık 500 g olacak formda ayda 2 kg verebilirsin. Haftada 3 – 4 gün 45 dk lık spordan ziyadesi süt salınımını azaltabilir o yüzden bu vadeleri arttırma.
Hamilelik sürecinde kullandığın multivitamin takviyesine devam edebilirsin.
Emzirme devrinde en sık rastlanan sorun olan demir eksikliği yaşarsan doğal köy pekmezi ve demir emilimini arttıran C vitaminli bir meyveyi bir arada kullanabilirsin.
Süte geçtiği için emzirme devrinde sigara ve alkol kullanma.
Yeniden süte geçtiği için zerzevat ve meyvelerden gelen tarım ilaçları, paketli besinlerden gelen ek ve kollayıcı hususlarına dikkat etmelisin. Bunun için paketli besinlerden uzak durmalısın, mevsim dışı zerzevat ve meyve yememelisin, zerzevat ve meyveleri yemeden evvel güzelce yıkamalısın.
Her bebeğin rahatsız olduğu besinler farklıdır. O yüzden farklı bir şey yediğinde bebeğin rahatsız oluyorsa o besini kullanmamaya dikkat etmelisin.
Mahsusen kurubakliyatlar bebeğe gaz yapabilme riski yüksek olan besinlerdir. İlla ki yemek istiyorsan 48 saat suda bekletip pişirebilirsin. Her 8 saatte bir suyunu değiştirmek koşuluyla.
Tatlı yemek istiyorsan bilhassa sütlü tatlıları tercih edebilirsin ve mümkünse gündüz saatlerinde kullanmaya ihtimam göstermelisin.
Bağırsak sıkıntıları yaşıyorsan ki hormon değişiklikleri yüzünden çok rastlanan bir durumdur, probiyotik takviyesi alabilirsin.
Emzirme sürecinde ilaç kullanacaksan muhakkak tabip denetiminde olmalı, tabibinin önermediği ilaçları kullanmamalısın. Zira birden fazla ilacın içeriği sütle bebeğine geçmektedir ve daha çok amatör olan bebeğinin böbrek ve karaciğerlerine tahminen de başedemeyeceği bir yük bindirmiş olabilirsin.
Emzirme sürecinde öğün aralarında şekersiz ıhlamur, kuşburnu üzere bitki çayları içebilirsin. Ancak bunlarda da dikkat etmen nokta tarım kimyasallarının bulaşmış olabileceğini unutmamak. O yüzden aktarda açık satılanları kullanma zira rastgele bir kontrolden geçmiyorlar. Tarım bakanlığı onayıyla denetimleri sağlanmış olan bitki çaylarını tercih etmelisin ya da doğal olarak yetiştiğini bildiğin noktalardan bulup alabilirsin.
En son belirtmek istediğim bir nokta da seni gerilim yapacak mevzulardan ve bireylerden uzak durman. Bu devirde haneye her gelenin ya da seni her görenin merak ettiği tek mevzu sütünün yetip yetmediğidir. Bu soruları bir tek kendisi sorduğunu sanarak arka niyetsiz yetmiyorsa kulaktan dolma süt arttırıcılar önermek için her gelen sorar. Etrafındaki herkesi uyarmaktan çekinme bu hususta. Kimse sana sormasın sütünün nasıl olduğunu. Mümkünse bebeğini emzirirken tek başına ve sevgiyle, o anın büyüsünü yaşayarak emzir. Birileriyle sohbet ederken bebeğini emzirme. Kimi bebekler o kadar hassastır ki senin konuşurken sesinin titreşiminden rahatsız olup emmeyi erken bırakabilir. Halbuki ki emzirme çok kutsal bir süreçtir ve bir ayin üzere bebeğine şefkat göstererek bu hadisesi yaşamalısın. Bebeğin göğüste uyuya kalması olağandır. Ve başarılı bir emzirmenin göstergesidir. Kısa vadeli emzirmelerde bebek yağdan doygun süte ulaşmadan emzirme sonlandığı için, bebeğinin acıkması daha çabuk olacaktır. Zira emzirme sırasında birinci gelen süt karbonhidrattan varlıklı sulu süttür. Emzirmenin sonlarına yanlışsız bebek yağdan güçlü süte ulaşır ve bu mide doygunluğuna sebep olarak bebeğinin emmeyi sonlandırmasına ve gevşeyip uyumasına sebep olur.
Bir de örnek menü ekliyorum yazımın sonuna. Ancak herkesin kilosu farklı olduğu için porsiyon ölçüsü belirtmiyorum.
KAHVALTI
Süt, peynir, yumurta, mevsim sebzeleriyle salata, tam tahıllı ekmek
ARA
Meyve
ÖĞLEN
Çorba, etli zerzevat / et yemeği / kurubakliyat , mevsim salata, tam tahıllı ekmek
ARA
Yoğurt, galeta , ceviz, fındık, badem karışımı ya da sütlü tatlı
AKŞAM
Çorba ya da makarna / pilav , zeytinyağlı zerzevat, yoğurt, tam tahıllı ekmek
ARA
Meyve
