iltasyazilim
FD Üye
ANONİM TARZI TÜRK HALK EDEBİYATI
Söyleyeni belli olmayan, halkın karşılıklı malı sanılan ürünlerin oluşturduğu, sözlü geleneğe dayalı edebiyattır Sözlü olduğu için, ürünler; halk aralarında dilden dile geçtikçe zaman, birey, yer unsurlarına alt olarak değişikliğe uğramıştır
* Anlatım, sözlü edebiyat geleneklerine uygundur Süsten uzakta, açık, net, kavranabilir bir dil kullanılmıştır
* Daha fazla; aşk, hasret, yiğitlik, vefat gibi tüm insanlığı ilgilendiren konular işlenmiştir
Anonim Halk Edebiyatı Düzyazı (Nesir) Ürünleri
Atasözleri
Deyimler
Tekerlemeler
Bilmeceler
Fıkralar
Ahali Hikâyeleri
Efsaneler
Masallar
Ortaoyunu
Meddah
Karagöz
Atasözleri
* Yüzyıllar süren tecrübeler sonunda ortaya meydana çıkan özlü sözlerdir
* Kelimeleri değiştirilemezler
* Benzer konuda birbiriyle çelişen atasözleri olabilir
Tekerlemeler
Sözcüklerin ses benzerliğinden yararlanılarak oluşturulan güya anlamlı, benzeri amaçsız sözlerdir Şiir şeklinde de oluşturulan tekerlemelerde ölçü, kafiye, seci ve aliterasyondan yararlanılmıştır
Az gitmiş, uz gitmiş Çay, yokuş düz gitmiş Altı ay, bir sonbahar gitmiş
Evvel vakit içinde
Kalbur saman içinde
Develer tellal iken
Pireler berber iken
Ben annemin babamın beşiğini
Tıngır mıngır sallar iken
Bilmeceler
* Başlıca cevabı içinde saklı yer alan ve düşünceyi amacıyla türetilen soru biçimlerine denir
* Güzel vakit geçirmek nedeniyle çıkarıldıkları düşünülmektedir
* Manzum mensur şekilleri vardır
Fıkralar
Bir düşünceyi insanlara, espri öğelerini kullanıp onların gülümsemelerini sağlayarak aktarmak nedeniyle oluşturulmuş kısa anlatılardır Bu ürünlerde, güldürmenin yanında yol göstericilik de laf konusudur Edebiyatımızda en tanıdık fıkralar; Nasrettin Öğretmen, Karadeniz, Bektaşi fıkralarıdır
Insanlar Hikâyeleri
Destanların zaman içinde değişime uğramış biçimleri sayabileceğimiz insanlar hikâyeleri gerçeğe daha yakın olmaları bakımından destandan ayrılırlar Anonimdirler
Insanlar hikâyelerinde şiirle düzyazı iç içedir Irk hikâyeleri konuları yönünden iki grupta incelenebilir
Tek olay çevresinde büyüyen irk hikâyeleri olduğu gibi, birey ve olay sayısı fazla ahali hikayeleri de vardır Bu hikâyeler âşıklar ve yaşlılar kadar anlatılır
Millet Hikâyeleri Konularına Kadar Dört Çeşittir:
· Aşk Hikayeleri: Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Sevimli, Yusuf ile Züleyha, Ercişli Emrah ve Selvi, Tahir ile Zühre, Âşık Ilginç Hikayesi, Aşık Kerem Hikayesi, Elif ile Mahmut
· DiniTarihi Ahali Hikâyeleri: Hayber Kalesi, Kan Kalesi, Battal Gazi, Danişmend Gazi, Hz Ali ile ilgili öteki hikâyeler
· Yiğitlik Hikâyeleri: Köroğlu Hikâyesi
· Destanî Millet Hikâyeleri: Büyükbaba Korkut Hikâyeleri
*Ahali hikâyeleri, destan ile roman arasındaki aşamanın ürünüdür
*Destan geleneğinden Halk hikâyeciliğine geçişin birincil ürünü Dede Korkut Hikâyeleri ’dir bu nedenle Büyükbaba Korkut Hikâyeleri özel bir yük taşır
Dede Korkut Hikâyelerinin En Kayda Değer Özellikleri Şunlardır:
· Esas adı Kitâbı Büyükbaba Korkut Alâ Lisanı Taifei Oğuzhanşeklindedir
· 12 13 ve 14 yyda Doğu Anadolu'da ve Azerbaycan'da yaşamış Müslüman Oğuz boylarının geleneklerini, göreneklerini, iç mücadelelerini, doğa üstü güçlerle, yaratıklarla savaşmalarını ele alır
· 14 ve 15 yyda yazıya geçirilmiştir Bu konudaki yaygın kanaat hikâyelerin 14yyda yazıya geçirildiği şeklindedir Hikâyelerin kimin tarafından yazıya geçirildiği bilinmemektedir
· Toplam on iki hikâyeden oluşur
· Şiir ve düzyazı (nazımnesir) girift oluşturulmuştur
· Hikâyelerde az da olsa masal ve epope unsurları görülür
· Çok pak, güzel ve zengin bir kullanılmıştır
· Anlatım açık, yalın ve durudur Kesinlik ifade eder
· Hikâyelerde en manâlı meziyet kahramanlıktır
· Aileye, çoğalmaya, kadına, çocuğa ve çocuk terbiyesine büyük tartı verilir Kadınların ailenin en manâlı unsuru olduğu vurgulanır Önsözünde dört farklı tadın tipi çizilir
· Bütün hikâyelerde dini unsurlar (namaz kılma, dua etme, arı sudan abdest alma) görülür
· Kahramanlar dövüşlerini, Allah ve peygamber sevgisi için yapar
· Türk milletinin karakteristik özellikleri; doğruluk, adalet, güzellik yüceltilir
· Misafirperverlik ve cömertlik insanların müşterek özelliğidir
· Beygir, ağaç, su, yeşillik kısaca tabiat fazla sevilir
· Kahramanların en büyük yardımcısı atlardır
· Kadınlar, eşlerine aleyhinde aşırı saygılı ve itaatkârdır Eşler de kadınlarına yük verir, iyi davranır
· Hikâyelerde, çoğu nasihat vardır bu nedenle bu hikayeler didaktiktir
· Hikâyelerde yaşanan olayların tarihi bilgilerle ilgisi vardır
· Hikâyelerde geçen ve hikâyeler adını veren Dede Korkut; ihtiyar, herkesin hürmet gösterdiği, hakanların bile düşünce danıştığı, çocuklara ad koyan, eğlencelerde kopuz çalıp şiirler söyleyen, kırgınlıkları gidermede aracılık eden kişidir
Efsaneler
Bir Zamanlar beri söylenegelen, doğaüstü birey ve olaylardan söz eden, hitabe diliyle oluşturulan, üslup kaygısından uzaktan, hayali öykülerdir
Efsaneler kimi yönlerden destan ve masalı andırır Masallar iyi bir sonla bitmesine karşın, efsanede böyle bir koşul laf konusu değildir Efsaneler bir inanış konusudur Narlıgöl Efsanesi, Gözü Yaşlı Kaya Efsanesi
Masallar
Doğaüstü durum ve kişilere yer veren, sıkça bir eğitim amacı güden hayali öykülere masal denir Masallarda yer ve süre kavramı yoktur Bunlar toplumun beğenisini, düşünüş biçimini, geleneklerini kuşaktan kuşağa aktarırlar Toplumun beğenisini, düşünüş tarzını, geleneklerini, dünya görüşünü kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktaran ürünlerdir Çoğunluğu olağanüstü olaylarla doludur Kafdağı gibi olağanüstü coğrafi unsurlar; dev, yedi başlı canavar, konut büyüklüğünde kuş gibi mucizevi yaratıklar vardır Masallarda yer ve süre kavramı kesin değildir Masalların anlatımında çoğunlukla miş'li geçmiş vakit kipi kullanılır Söyleyeni meçhul bu ürünler, kulaktan kulağa günümüze dek gelmiştir Masallarda iyilik, doğruluk, yardımlaşma öğütlenir böylece masalla, didaktik eserlerdir Masalların özellikle başında, bazen de ortasında ve sonunda tekerleme denilen uyaklı sözle kullanılır Türk masallarının sonunda, genel olarak iyiler ödüllendirilir Kırk gün, kırk gece nikah yapılır Kötüler ise ya kırk katır veya kırk satır cezasına çarptırılır
Sözlü gelenekte büyüyen masallar, daha sonra kitap haline getirilmiştir Türk Edebiyatı'nda masal derleme eser konusunda en ciddi çalışmayı yapan Eflatun Cem Güney'dir Masallardan etkilenerek günümüzde çocuk hikâyeleri doğmuştur
Orta Oyunu
Halkın ortasında apaçık duran bir meydanda; metinsiz, suflörsüz, ezbersiz oynanan bir tiyatrodur
Diğer bir ifadeyle seyircilerle çevrilmiş bir alanda, yazılmış bir metne emrindeki kalmadan ve doğaçlama (tuluat) aracılığıyla oynanan bir oyundur Pişekar ve Kavuklu oyunun esas kişileridir
Pişekâr cinasçılık, Kavuklu ise tekerlemecilik yapar
Çelebi, Zenne, Denyo, Arnavut, Acem, Arap, Yahudi gibi tipler kendilerini simgeleyen bir müzikle sahneye çıkar
Not: Balama Nedir?
Türk gölge oyunu'nda, Matiz, Külhanbey kadar tanıdık olmayan ülke tipleri; ortaoyunu'nda ise Rum için kullanılan Çingeneceden bozma kelime
Orta oyunu halkın ortak malıdır Oyunların güldürme unsurları; müşterek konuşmalardaki laf oyunları, hazırlanmış cevaplılık, hatalı anlamalar ve bölgesel konuşmaların taklitleridir
Oyunda Karagöz ile Kavuklu'nun; Pişekâr ile Hacivat'ın bütün özellikleri aynıdır Karagöz ile Ortaoyunun farkı ise, Karagöz'ün perdede, Orta Oyun'un meydanda oynanmasıdır Yani Orta Oyunu canlı kişilerle oynanırken Karagöz'de tasvirlerin gölgesi oynatılır
Meddah
Bir sözlü tiyatro ürünü olan meddahlık, özetle, tek adamlı tiyatrodur
Meddah, tiyatronun bütün karakterlerini kendi kişiliğinde birleştiren bir aktördür
Bir hikâyeyi başından sonuna kadar, yüksekçe bir yerde, karakterleri şivelerine tarafından konuşturarak anlatır
Perdesi, sahnesi, dekoru, kostümü bulunmayan bu tiyatroda her şey, meddah denen kişinin zekâsına, bilgisine, söz söylemedeki hünerine bağlıdır
Karagöz
Taklide ve ortak konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur,
Başkarakterler Karagöz ve Hacivat'tır
Karagöz, okumamış bir insandır Hacivat'ın kullandığı tanıdık olmayan sözcükleri anlamaz ya da anlamaz görünüp onlara yanlış anlamlar yükleyerek ortaya dağıtılmış nükteler çıkarırken bir taraftan da Türkçe dil kuralları ile tanıdık olmayan sözcükler kullanan Hacivat ile alay eder
Hacivat, bireysel çıkarlarını tekrar tekrar ön planda miktar Az buçuk okumuşluğundan nedeniyle yabancı sözcüklerle konuşmayı sever Perdeye gelen derhal herkesi tanır, onların işlerine arabuluculuk eder
Zenne, Çelebi, Tuzsuz Deli Bekir, Beberuhi, Tiryakı, Acem Laz Matiz, Zeybek gibi öteki tipler oyuna öbür bir renk katar
Anonim Halk Edebiyatı Nazım (Şiir) Biçimleri
Türkü
Defalarca bir ezgiyle söylenen, düzenleyicisi meçhul ya da unutulmuş olan, öbür konulardan söz eden, çoğunlukla hecenin 11'li kalıbıyla oluşturulan şiirlerdir Türküler besteli şiirlerdir
UYARI: Defalarca bir ezgi ile söylenen ninnive ağlamatürleri de türkü kapsamındadır Yani ninniler ve ağıtlar bağımsız bir nazım biçimi değil, türkü biçiminin türleridir Bunlar da anonim ürünlerdir Fakat koşma biçimindeki kimi ağıtların söyleyenleri bellidir; onlar da bestelendiklerinde türküleşirler
* Belirlenmiş bir ezgiyle söylenir
* 7,8,11,14 'li ölçülerle söylenir
* Anında her konuda söylenir
* Yöresel nitelik ve ad değişikliğine uğrayabilir
Mani
Anonimdir Sevgi, tabiat, övgü, yergi, evlât sevgisi, ayrılık, hasret ve aşk konularını işler Konu sınırlaması yoktur aaxa biçiminde kafiyelenir Genel Olarak tek bir dörtlükten oluşur
Mani çeşitleri:
Düz Mani: Yedişer heceli dört dizeden oluşur Kafiyeleri çokluk cinassızdır
Indirimli mani: Birinci dizesi 7 heceden az, anlamlı ya da yararsız bir sözcük grubu olan maniler Bu kesik mısra sadece kafiyeyi hazırlar
Cinaslı mani: Kesik manilerde eğer uyak cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir
Yedekli (bundan böyle) mani: Düz maninin sonuna benzer kafiyede iki mısra daha eklenerek söylenen maniler Cinaslı kafiye kullanılmaz, birinci dizeleri anlamlıdır
Ifade: İki kişinin karşılıklı söylediği manilerdir Soru cevap biçiminde düzenlenir Bir diğer kişinin ağzındanmış gibi aktarıldığı şekilleri de vardır
* aaxabiçiminde kâfiyelenir
* 4+3 şeklinde ölçüsü vardır
* Birincil iki dizesi ayrık yani hazırlık özelliği taşımaktadır Başlıca mesaj üçüncü dizede verilir
* Her konuda söylenebilir
* Düz, cinaslı ve artık mani gibi çeşitleri vardır
Ninni
* Annelerin bebeklerini uyutmak nedeniyle kesin bir ezgi ile söylediği parçalardır
* Çocukların psikolojisi üzerinde etkilidir
* Manzum özelliktedirler
Ağıt
Sevilen bir kişinin ölümünden duyulan acıyı dile getiren ve defalarca bir ezgiyle söylenen şiirlerdir Ağıtlar aslında bir türkü çeşididir Dörtlüklerden oluşur 11'li hece ölçüsüyle söylenir Genel Olarak uzun hava ve kırık hava denilen ezgilerle terennüm edilir
Koşmanın bir çeşidi olan ağıtla karıştırılmamalıdır Âşık Edebiyatı'ndaki ağıtın söyleyeni bellidir
İslamiyet öncesi Türk edebiyatındaki karşılığı sagu, Divan edebiyatındaki karşılığı ise mersiye'dir *
Söyleyeni belli olmayan, halkın karşılıklı malı sanılan ürünlerin oluşturduğu, sözlü geleneğe dayalı edebiyattır Sözlü olduğu için, ürünler; halk aralarında dilden dile geçtikçe zaman, birey, yer unsurlarına alt olarak değişikliğe uğramıştır
* Anlatım, sözlü edebiyat geleneklerine uygundur Süsten uzakta, açık, net, kavranabilir bir dil kullanılmıştır
* Daha fazla; aşk, hasret, yiğitlik, vefat gibi tüm insanlığı ilgilendiren konular işlenmiştir
Anonim Halk Edebiyatı Düzyazı (Nesir) Ürünleri
Atasözleri
Deyimler
Tekerlemeler
Bilmeceler
Fıkralar
Ahali Hikâyeleri
Efsaneler
Masallar
Ortaoyunu
Meddah
Karagöz
Atasözleri
* Yüzyıllar süren tecrübeler sonunda ortaya meydana çıkan özlü sözlerdir
* Kelimeleri değiştirilemezler
* Benzer konuda birbiriyle çelişen atasözleri olabilir
Tekerlemeler
Sözcüklerin ses benzerliğinden yararlanılarak oluşturulan güya anlamlı, benzeri amaçsız sözlerdir Şiir şeklinde de oluşturulan tekerlemelerde ölçü, kafiye, seci ve aliterasyondan yararlanılmıştır
Az gitmiş, uz gitmiş Çay, yokuş düz gitmiş Altı ay, bir sonbahar gitmiş
Evvel vakit içinde
Kalbur saman içinde
Develer tellal iken
Pireler berber iken
Ben annemin babamın beşiğini
Tıngır mıngır sallar iken
Bilmeceler
* Başlıca cevabı içinde saklı yer alan ve düşünceyi amacıyla türetilen soru biçimlerine denir
* Güzel vakit geçirmek nedeniyle çıkarıldıkları düşünülmektedir
* Manzum mensur şekilleri vardır
Fıkralar
Bir düşünceyi insanlara, espri öğelerini kullanıp onların gülümsemelerini sağlayarak aktarmak nedeniyle oluşturulmuş kısa anlatılardır Bu ürünlerde, güldürmenin yanında yol göstericilik de laf konusudur Edebiyatımızda en tanıdık fıkralar; Nasrettin Öğretmen, Karadeniz, Bektaşi fıkralarıdır
Insanlar Hikâyeleri
Destanların zaman içinde değişime uğramış biçimleri sayabileceğimiz insanlar hikâyeleri gerçeğe daha yakın olmaları bakımından destandan ayrılırlar Anonimdirler
Insanlar hikâyelerinde şiirle düzyazı iç içedir Irk hikâyeleri konuları yönünden iki grupta incelenebilir
Tek olay çevresinde büyüyen irk hikâyeleri olduğu gibi, birey ve olay sayısı fazla ahali hikayeleri de vardır Bu hikâyeler âşıklar ve yaşlılar kadar anlatılır
Millet Hikâyeleri Konularına Kadar Dört Çeşittir:
· Aşk Hikayeleri: Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Sevimli, Yusuf ile Züleyha, Ercişli Emrah ve Selvi, Tahir ile Zühre, Âşık Ilginç Hikayesi, Aşık Kerem Hikayesi, Elif ile Mahmut
· DiniTarihi Ahali Hikâyeleri: Hayber Kalesi, Kan Kalesi, Battal Gazi, Danişmend Gazi, Hz Ali ile ilgili öteki hikâyeler
· Yiğitlik Hikâyeleri: Köroğlu Hikâyesi
· Destanî Millet Hikâyeleri: Büyükbaba Korkut Hikâyeleri
*Ahali hikâyeleri, destan ile roman arasındaki aşamanın ürünüdür
*Destan geleneğinden Halk hikâyeciliğine geçişin birincil ürünü Dede Korkut Hikâyeleri ’dir bu nedenle Büyükbaba Korkut Hikâyeleri özel bir yük taşır
Dede Korkut Hikâyelerinin En Kayda Değer Özellikleri Şunlardır:
· Esas adı Kitâbı Büyükbaba Korkut Alâ Lisanı Taifei Oğuzhanşeklindedir
· 12 13 ve 14 yyda Doğu Anadolu'da ve Azerbaycan'da yaşamış Müslüman Oğuz boylarının geleneklerini, göreneklerini, iç mücadelelerini, doğa üstü güçlerle, yaratıklarla savaşmalarını ele alır
· 14 ve 15 yyda yazıya geçirilmiştir Bu konudaki yaygın kanaat hikâyelerin 14yyda yazıya geçirildiği şeklindedir Hikâyelerin kimin tarafından yazıya geçirildiği bilinmemektedir
· Toplam on iki hikâyeden oluşur
· Şiir ve düzyazı (nazımnesir) girift oluşturulmuştur
· Hikâyelerde az da olsa masal ve epope unsurları görülür
· Çok pak, güzel ve zengin bir kullanılmıştır
· Anlatım açık, yalın ve durudur Kesinlik ifade eder
· Hikâyelerde en manâlı meziyet kahramanlıktır
· Aileye, çoğalmaya, kadına, çocuğa ve çocuk terbiyesine büyük tartı verilir Kadınların ailenin en manâlı unsuru olduğu vurgulanır Önsözünde dört farklı tadın tipi çizilir
· Bütün hikâyelerde dini unsurlar (namaz kılma, dua etme, arı sudan abdest alma) görülür
· Kahramanlar dövüşlerini, Allah ve peygamber sevgisi için yapar
· Türk milletinin karakteristik özellikleri; doğruluk, adalet, güzellik yüceltilir
· Misafirperverlik ve cömertlik insanların müşterek özelliğidir
· Beygir, ağaç, su, yeşillik kısaca tabiat fazla sevilir
· Kahramanların en büyük yardımcısı atlardır
· Kadınlar, eşlerine aleyhinde aşırı saygılı ve itaatkârdır Eşler de kadınlarına yük verir, iyi davranır
· Hikâyelerde, çoğu nasihat vardır bu nedenle bu hikayeler didaktiktir
· Hikâyelerde yaşanan olayların tarihi bilgilerle ilgisi vardır
· Hikâyelerde geçen ve hikâyeler adını veren Dede Korkut; ihtiyar, herkesin hürmet gösterdiği, hakanların bile düşünce danıştığı, çocuklara ad koyan, eğlencelerde kopuz çalıp şiirler söyleyen, kırgınlıkları gidermede aracılık eden kişidir
Efsaneler
Bir Zamanlar beri söylenegelen, doğaüstü birey ve olaylardan söz eden, hitabe diliyle oluşturulan, üslup kaygısından uzaktan, hayali öykülerdir
Efsaneler kimi yönlerden destan ve masalı andırır Masallar iyi bir sonla bitmesine karşın, efsanede böyle bir koşul laf konusu değildir Efsaneler bir inanış konusudur Narlıgöl Efsanesi, Gözü Yaşlı Kaya Efsanesi
Masallar
Doğaüstü durum ve kişilere yer veren, sıkça bir eğitim amacı güden hayali öykülere masal denir Masallarda yer ve süre kavramı yoktur Bunlar toplumun beğenisini, düşünüş biçimini, geleneklerini kuşaktan kuşağa aktarırlar Toplumun beğenisini, düşünüş tarzını, geleneklerini, dünya görüşünü kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktaran ürünlerdir Çoğunluğu olağanüstü olaylarla doludur Kafdağı gibi olağanüstü coğrafi unsurlar; dev, yedi başlı canavar, konut büyüklüğünde kuş gibi mucizevi yaratıklar vardır Masallarda yer ve süre kavramı kesin değildir Masalların anlatımında çoğunlukla miş'li geçmiş vakit kipi kullanılır Söyleyeni meçhul bu ürünler, kulaktan kulağa günümüze dek gelmiştir Masallarda iyilik, doğruluk, yardımlaşma öğütlenir böylece masalla, didaktik eserlerdir Masalların özellikle başında, bazen de ortasında ve sonunda tekerleme denilen uyaklı sözle kullanılır Türk masallarının sonunda, genel olarak iyiler ödüllendirilir Kırk gün, kırk gece nikah yapılır Kötüler ise ya kırk katır veya kırk satır cezasına çarptırılır
Sözlü gelenekte büyüyen masallar, daha sonra kitap haline getirilmiştir Türk Edebiyatı'nda masal derleme eser konusunda en ciddi çalışmayı yapan Eflatun Cem Güney'dir Masallardan etkilenerek günümüzde çocuk hikâyeleri doğmuştur
Orta Oyunu
Halkın ortasında apaçık duran bir meydanda; metinsiz, suflörsüz, ezbersiz oynanan bir tiyatrodur
Diğer bir ifadeyle seyircilerle çevrilmiş bir alanda, yazılmış bir metne emrindeki kalmadan ve doğaçlama (tuluat) aracılığıyla oynanan bir oyundur Pişekar ve Kavuklu oyunun esas kişileridir
Pişekâr cinasçılık, Kavuklu ise tekerlemecilik yapar
Çelebi, Zenne, Denyo, Arnavut, Acem, Arap, Yahudi gibi tipler kendilerini simgeleyen bir müzikle sahneye çıkar
Not: Balama Nedir?
Türk gölge oyunu'nda, Matiz, Külhanbey kadar tanıdık olmayan ülke tipleri; ortaoyunu'nda ise Rum için kullanılan Çingeneceden bozma kelime
Orta oyunu halkın ortak malıdır Oyunların güldürme unsurları; müşterek konuşmalardaki laf oyunları, hazırlanmış cevaplılık, hatalı anlamalar ve bölgesel konuşmaların taklitleridir
Oyunda Karagöz ile Kavuklu'nun; Pişekâr ile Hacivat'ın bütün özellikleri aynıdır Karagöz ile Ortaoyunun farkı ise, Karagöz'ün perdede, Orta Oyun'un meydanda oynanmasıdır Yani Orta Oyunu canlı kişilerle oynanırken Karagöz'de tasvirlerin gölgesi oynatılır
Meddah
Bir sözlü tiyatro ürünü olan meddahlık, özetle, tek adamlı tiyatrodur
Meddah, tiyatronun bütün karakterlerini kendi kişiliğinde birleştiren bir aktördür
Bir hikâyeyi başından sonuna kadar, yüksekçe bir yerde, karakterleri şivelerine tarafından konuşturarak anlatır
Perdesi, sahnesi, dekoru, kostümü bulunmayan bu tiyatroda her şey, meddah denen kişinin zekâsına, bilgisine, söz söylemedeki hünerine bağlıdır
Karagöz
Taklide ve ortak konuşmaya dayanan, iki boyutlu tasvirlerle bir perdede oynatılan gölge oyunudur,
Başkarakterler Karagöz ve Hacivat'tır
Karagöz, okumamış bir insandır Hacivat'ın kullandığı tanıdık olmayan sözcükleri anlamaz ya da anlamaz görünüp onlara yanlış anlamlar yükleyerek ortaya dağıtılmış nükteler çıkarırken bir taraftan da Türkçe dil kuralları ile tanıdık olmayan sözcükler kullanan Hacivat ile alay eder
Hacivat, bireysel çıkarlarını tekrar tekrar ön planda miktar Az buçuk okumuşluğundan nedeniyle yabancı sözcüklerle konuşmayı sever Perdeye gelen derhal herkesi tanır, onların işlerine arabuluculuk eder
Zenne, Çelebi, Tuzsuz Deli Bekir, Beberuhi, Tiryakı, Acem Laz Matiz, Zeybek gibi öteki tipler oyuna öbür bir renk katar
Anonim Halk Edebiyatı Nazım (Şiir) Biçimleri
Türkü
Defalarca bir ezgiyle söylenen, düzenleyicisi meçhul ya da unutulmuş olan, öbür konulardan söz eden, çoğunlukla hecenin 11'li kalıbıyla oluşturulan şiirlerdir Türküler besteli şiirlerdir
UYARI: Defalarca bir ezgi ile söylenen ninnive ağlamatürleri de türkü kapsamındadır Yani ninniler ve ağıtlar bağımsız bir nazım biçimi değil, türkü biçiminin türleridir Bunlar da anonim ürünlerdir Fakat koşma biçimindeki kimi ağıtların söyleyenleri bellidir; onlar da bestelendiklerinde türküleşirler
* Belirlenmiş bir ezgiyle söylenir
* 7,8,11,14 'li ölçülerle söylenir
* Anında her konuda söylenir
* Yöresel nitelik ve ad değişikliğine uğrayabilir
Mani
Anonimdir Sevgi, tabiat, övgü, yergi, evlât sevgisi, ayrılık, hasret ve aşk konularını işler Konu sınırlaması yoktur aaxa biçiminde kafiyelenir Genel Olarak tek bir dörtlükten oluşur
Mani çeşitleri:
Düz Mani: Yedişer heceli dört dizeden oluşur Kafiyeleri çokluk cinassızdır
Indirimli mani: Birinci dizesi 7 heceden az, anlamlı ya da yararsız bir sözcük grubu olan maniler Bu kesik mısra sadece kafiyeyi hazırlar
Cinaslı mani: Kesik manilerde eğer uyak cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir
Yedekli (bundan böyle) mani: Düz maninin sonuna benzer kafiyede iki mısra daha eklenerek söylenen maniler Cinaslı kafiye kullanılmaz, birinci dizeleri anlamlıdır
Ifade: İki kişinin karşılıklı söylediği manilerdir Soru cevap biçiminde düzenlenir Bir diğer kişinin ağzındanmış gibi aktarıldığı şekilleri de vardır
* aaxabiçiminde kâfiyelenir
* 4+3 şeklinde ölçüsü vardır
* Birincil iki dizesi ayrık yani hazırlık özelliği taşımaktadır Başlıca mesaj üçüncü dizede verilir
* Her konuda söylenebilir
* Düz, cinaslı ve artık mani gibi çeşitleri vardır
Ninni
* Annelerin bebeklerini uyutmak nedeniyle kesin bir ezgi ile söylediği parçalardır
* Çocukların psikolojisi üzerinde etkilidir
* Manzum özelliktedirler
Ağıt
Sevilen bir kişinin ölümünden duyulan acıyı dile getiren ve defalarca bir ezgiyle söylenen şiirlerdir Ağıtlar aslında bir türkü çeşididir Dörtlüklerden oluşur 11'li hece ölçüsüyle söylenir Genel Olarak uzun hava ve kırık hava denilen ezgilerle terennüm edilir
Koşmanın bir çeşidi olan ağıtla karıştırılmamalıdır Âşık Edebiyatı'ndaki ağıtın söyleyeni bellidir
İslamiyet öncesi Türk edebiyatındaki karşılığı sagu, Divan edebiyatındaki karşılığı ise mersiye'dir *