Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.
iltasyazilim
FD Üye
Arabayı kim buluş etti
Binek hayvanlarının kullanımını kolaylaştıran beygir arabaları zamanla ihtiyaçları gidermede yetkisiz kaldı ve daha iyiye ulaşma çabasıyla birincil bisiklet yapıldı İki tekerlekli bisikletten sonra, tez üç tekerliye geçildi Sanayi Devrimi ile her alanda alet kullanımı yaygınlaştı, yeni buluşlar yapıldı Buhar gücü kullanılmaya başlandı ve ilk olarak buhar gücüyle kullanılan makineler yapıldı Buhar gücüyle kullanılan makineler, tekerli arabalara uygulandı Ilk buharlı otomobil, 1770 yılında Cugnot kadar yapıldı Böylece otomobilin icadında birincil adım atılmış oldu Arkasından da şipşak motorlu taşıtlara geçildi Bu Nedenle hız şampiyon teknoloji, insanları da beraberinde götürmüş, artık onlara da hız kazandırmıştı
Hızlanan araştırmalar sonucu ilk motorlu araç 1885 yılında Alman Karl Benz tarafından yapıldı Yapılan araç, dönemin özelliklerini taşıyordu ve yalnızca iki kişilik bir bisiklet biçimindeydi Takriben bir yıl sonradan Gottlieb Daimler motoru atlı arabalara monte etti
Ulaşılan bu sonuçlardan daha sonra çalışmalar hızlanmıştı ve klasik herif araba icadı artı gecikmedi 1891 yılında, Fransız Rene Levassor bilinen birincil herzamanki müşteri arabayı icat etti 2000 ’li yıllara yaklaştıkça her an etrafımızda görebildiğimiz bu araçlara insanlar o dönemde öyle yabancılardı ancak, önden giden bir birey elinde bayrak sallayarak taşıta yol açıyordu
Sonunda insanların hayatına hız kazandıracak olan buluş üretilmiş, dört tekerli araç hayatlarına girmişti Bu buluş yeryüzündeki hareket olgusunu doğadan alıp insana vermişti
Artık niyet daha zinde bir motor, daha seri ve gösterişli arabalar üretmekti Teknolojinin gelişimi bunu da beraberinde getirdi Bundan Böyle üretilen her araba bir öncekinden daha üstün özelliklere sahipti
Motorlu taşıtların buluş edilmesiyle birlikte insanlarda başlayan hız tutkusu, beraberinde araba yarışlarını da getirdi Otomobil yarışları 1880 ’lerde benzinle çalışan dürüst yanmalı motorların geliştirilmesinden sonradan başladı Birkaç sene içinde ise yarış arabaları üretilmeye başlandı Birincil otomobil yarışı 1895 yılında ParisRouen arasındaki 80 kilometrelik mesafede yapılan güvenilirlik denemesiydi
19yy ’ın sonlarında insanların hayatına giren otomobil, 20yy ile birlikte insan hayatının bir parçası olmuştu 1900 ’lü yıllara gelindiğinde arabalar artık insanların zevklerine hitap etmeye başlamıştı Genelde siyah renkte üretilen otomobiller önce dağıtılmış renklere büründü, 1960 ’lı yıllarla birlikte ise adeta gücü simgeleyen büyük arabalar üretilmeye başlandı Ilk otomobillerin imal aşamasında karşımıza çıkan modeller ile araba çeşitlerinin artmasıyla karşımıza çıkan modeller arasındaki ayrım, yapılan çalışmaların hızını ve verilen önemi anlatıyor
1960 ’ yıllara dek Türkiye ’de sadece Amerikan otomobilleri ve bir takım Avrupa otomobilleri bulunuyordu Çünkü otomobilin ithal edilmesi bedensel açıdan oldukça zordu Lakin tüm dünyayı saran bu araba telaşı çok geçmeden Türkiye ’yi de sardı Dönemin Devlet Başkanı Cemal Gürsel ’in girişimiyle yerli araba fikri ortaya çıktı ve çalışmalara başlandı Adapazarı Vagon Fabrikası ’nda dağıtılmış otomobillerden alınan parçalarla “Ihtilal adında bir araba yapıldı Devrim, çalışmalarının aceleyle yapılması nedeniyle resmi geçit esnasında yolda kaldı ve ilk yerli otomobili üretmenin heyecanıyla başlanan araştırmalar burada son buldu
Başarısızlıkla sonuçlanan ilk çalışmaların arkasından Vehbi Koç ’un da girişimleriyle yeni bir proje hazırlandı Bu sefer Türkiye ’nin birincil yerli otomobili üretime hazırdı 1967 yılında, Türkiye ’nin birincil yerli otomobili Anadol sokakları arşınlamaya hazırdı Bu birincil yerli otomobil, 1100 motorlu, 4 vitesli bir otomobildi Anadol ’ un iki ve dört kapılı elde etmek üzere iki modeli üretilmişti Yapıldığı dönemde kaportasının zayıflığı nedeniyle tartışma konusu olan Anadol 2000 ’li yıllara kadar dayanarak herkesi şaşırtmıştır Türkiye ’de sanayileşmenin ve dışa açılmanın birincil yıllarında ticaretin gelişmesiyle bilhassa küçük esnafın kamyonete gereksinim duymasıyla Otosan, Anadol Kamyonet üretimine geçti 1980 ’li yıllarda Anadol ’lar kamyonete dönüştü Bu durum kısa zamanda birincil yerli otomobilin üretiminin azalmasına sebep oldu
Türkiye ’de, Anadol ’un gördüğü ilgiden sonra 1971 yılında Renault marka otomobiller de üretilmeye başlandı Türkiye ’nin coğrafi şartlarına uygunluğu sebebiyle kırsal kesimde yaygın olarak kullanılan bu otomobil, zamanla ülkemizde en yaygın kullanılan araba haline geldi Renault otomobilleri üretime başlandığı 1903 ’lü yıllardan sonra epeyce çeşitlilik gösterdi Bu farklılığı 1903 ile 1962 yıllarındaki modeller aralarında keskin şekilde görebiliyoruz Üretildiği dönemde sahip olduğu aksesuarlar, motor gücü ve öteki özellikler sebebiyle daha çok gezinti ve davetlerde kullanılmaya müsait görünen Renaultlar, 1962 yılında güçlendirilmiş motoru, daha modern ayla getirilmiş kaportası ve aksesuarlarıyla kullanıma ve uzun yola dirençli görünümüyle karşımıza çıkıyor
tekrar tekrar daha iyisini üretmek amacıyla yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkan modeller, otomobilin zaman içinde geçirdiği aşamaları ortaya koyuyor Tekerleğin icadıyla başlayan serüven, at arabalarına takılan buharlı makinelerle hız kazandı ve motorlu taşıtların icadıyla hayal bile edilemeyecek bir aşamaya ulaştı Üretilen her yeni modelle birlikte biraz daha ulaşılmaz oldu otomobiller; ama yine de daima birçoğumuzun hayallerini süslemeye devam ettiler
Alıntı
*
Binek hayvanlarının kullanımını kolaylaştıran beygir arabaları zamanla ihtiyaçları gidermede yetkisiz kaldı ve daha iyiye ulaşma çabasıyla birincil bisiklet yapıldı İki tekerlekli bisikletten sonra, tez üç tekerliye geçildi Sanayi Devrimi ile her alanda alet kullanımı yaygınlaştı, yeni buluşlar yapıldı Buhar gücü kullanılmaya başlandı ve ilk olarak buhar gücüyle kullanılan makineler yapıldı Buhar gücüyle kullanılan makineler, tekerli arabalara uygulandı Ilk buharlı otomobil, 1770 yılında Cugnot kadar yapıldı Böylece otomobilin icadında birincil adım atılmış oldu Arkasından da şipşak motorlu taşıtlara geçildi Bu Nedenle hız şampiyon teknoloji, insanları da beraberinde götürmüş, artık onlara da hız kazandırmıştı
Hızlanan araştırmalar sonucu ilk motorlu araç 1885 yılında Alman Karl Benz tarafından yapıldı Yapılan araç, dönemin özelliklerini taşıyordu ve yalnızca iki kişilik bir bisiklet biçimindeydi Takriben bir yıl sonradan Gottlieb Daimler motoru atlı arabalara monte etti
Ulaşılan bu sonuçlardan daha sonra çalışmalar hızlanmıştı ve klasik herif araba icadı artı gecikmedi 1891 yılında, Fransız Rene Levassor bilinen birincil herzamanki müşteri arabayı icat etti 2000 ’li yıllara yaklaştıkça her an etrafımızda görebildiğimiz bu araçlara insanlar o dönemde öyle yabancılardı ancak, önden giden bir birey elinde bayrak sallayarak taşıta yol açıyordu
Sonunda insanların hayatına hız kazandıracak olan buluş üretilmiş, dört tekerli araç hayatlarına girmişti Bu buluş yeryüzündeki hareket olgusunu doğadan alıp insana vermişti
Artık niyet daha zinde bir motor, daha seri ve gösterişli arabalar üretmekti Teknolojinin gelişimi bunu da beraberinde getirdi Bundan Böyle üretilen her araba bir öncekinden daha üstün özelliklere sahipti
Motorlu taşıtların buluş edilmesiyle birlikte insanlarda başlayan hız tutkusu, beraberinde araba yarışlarını da getirdi Otomobil yarışları 1880 ’lerde benzinle çalışan dürüst yanmalı motorların geliştirilmesinden sonradan başladı Birkaç sene içinde ise yarış arabaları üretilmeye başlandı Birincil otomobil yarışı 1895 yılında ParisRouen arasındaki 80 kilometrelik mesafede yapılan güvenilirlik denemesiydi
19yy ’ın sonlarında insanların hayatına giren otomobil, 20yy ile birlikte insan hayatının bir parçası olmuştu 1900 ’lü yıllara gelindiğinde arabalar artık insanların zevklerine hitap etmeye başlamıştı Genelde siyah renkte üretilen otomobiller önce dağıtılmış renklere büründü, 1960 ’lı yıllarla birlikte ise adeta gücü simgeleyen büyük arabalar üretilmeye başlandı Ilk otomobillerin imal aşamasında karşımıza çıkan modeller ile araba çeşitlerinin artmasıyla karşımıza çıkan modeller arasındaki ayrım, yapılan çalışmaların hızını ve verilen önemi anlatıyor
1960 ’ yıllara dek Türkiye ’de sadece Amerikan otomobilleri ve bir takım Avrupa otomobilleri bulunuyordu Çünkü otomobilin ithal edilmesi bedensel açıdan oldukça zordu Lakin tüm dünyayı saran bu araba telaşı çok geçmeden Türkiye ’yi de sardı Dönemin Devlet Başkanı Cemal Gürsel ’in girişimiyle yerli araba fikri ortaya çıktı ve çalışmalara başlandı Adapazarı Vagon Fabrikası ’nda dağıtılmış otomobillerden alınan parçalarla “Ihtilal adında bir araba yapıldı Devrim, çalışmalarının aceleyle yapılması nedeniyle resmi geçit esnasında yolda kaldı ve ilk yerli otomobili üretmenin heyecanıyla başlanan araştırmalar burada son buldu
Başarısızlıkla sonuçlanan ilk çalışmaların arkasından Vehbi Koç ’un da girişimleriyle yeni bir proje hazırlandı Bu sefer Türkiye ’nin birincil yerli otomobili üretime hazırdı 1967 yılında, Türkiye ’nin birincil yerli otomobili Anadol sokakları arşınlamaya hazırdı Bu birincil yerli otomobil, 1100 motorlu, 4 vitesli bir otomobildi Anadol ’ un iki ve dört kapılı elde etmek üzere iki modeli üretilmişti Yapıldığı dönemde kaportasının zayıflığı nedeniyle tartışma konusu olan Anadol 2000 ’li yıllara kadar dayanarak herkesi şaşırtmıştır Türkiye ’de sanayileşmenin ve dışa açılmanın birincil yıllarında ticaretin gelişmesiyle bilhassa küçük esnafın kamyonete gereksinim duymasıyla Otosan, Anadol Kamyonet üretimine geçti 1980 ’li yıllarda Anadol ’lar kamyonete dönüştü Bu durum kısa zamanda birincil yerli otomobilin üretiminin azalmasına sebep oldu
Türkiye ’de, Anadol ’un gördüğü ilgiden sonra 1971 yılında Renault marka otomobiller de üretilmeye başlandı Türkiye ’nin coğrafi şartlarına uygunluğu sebebiyle kırsal kesimde yaygın olarak kullanılan bu otomobil, zamanla ülkemizde en yaygın kullanılan araba haline geldi Renault otomobilleri üretime başlandığı 1903 ’lü yıllardan sonra epeyce çeşitlilik gösterdi Bu farklılığı 1903 ile 1962 yıllarındaki modeller aralarında keskin şekilde görebiliyoruz Üretildiği dönemde sahip olduğu aksesuarlar, motor gücü ve öteki özellikler sebebiyle daha çok gezinti ve davetlerde kullanılmaya müsait görünen Renaultlar, 1962 yılında güçlendirilmiş motoru, daha modern ayla getirilmiş kaportası ve aksesuarlarıyla kullanıma ve uzun yola dirençli görünümüyle karşımıza çıkıyor
tekrar tekrar daha iyisini üretmek amacıyla yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkan modeller, otomobilin zaman içinde geçirdiği aşamaları ortaya koyuyor Tekerleğin icadıyla başlayan serüven, at arabalarına takılan buharlı makinelerle hız kazandı ve motorlu taşıtların icadıyla hayal bile edilemeyecek bir aşamaya ulaştı Üretilen her yeni modelle birlikte biraz daha ulaşılmaz oldu otomobiller; ama yine de daima birçoğumuzun hayallerini süslemeye devam ettiler
Alıntı
*
