Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Arapça ilmini bilmeden Kur'an-Sünnet hakkında hüküm vermek!

Arapça ilmini bilmeden Kur'an-Sünnet hakkında hüküm vermek!

iltasyazilim

FD Üye
Katılım
Ara 25, 2016
Mesajlar
0
Etkileşim
17
Puan
38
Yaş
36
F-D Coin
58
Arapça ilmini bilmeden Kur'anSünnet hakkında hüküm vermek!

Ebu Hamza tarafından yazıldı

Fasıl

Bid'atçilerin yöntemlerinden birisi de şudur:

Allah ve Rasulü'nün kastettiği şeyi anlamaya yarayan Arapça ilmini bilmedikleri halde Arapça olan Kur'an ve Sünnet hakkında yalan yanlış şeyler uydururlar;1
kendi bildikleri şeylerle şeriatın aleyhinde bulunur*lar, uydurdukları şeyleri kendilerine din edinirler ve ilimde yeterli seviyede olan kişilere muhalefet ederler Kendi nefislerine çok güvendikleri ve hiç de öyle olmadıkları halde kendilerini içtihat ve istinbat yapabilecek kişiler olarak gördükleri için böyle bir tavrın içine girerler

Nitekim onlardan birisine2 âyeti hakkında sorulunca şöyle demiştir:

Buradaki sırsarsar, yani geceleyin öten cırcır böceği demektir, der

Nazzam'dan3 rivayet edildiğine göre o da şöyle demiştir:

Kişi Allah'ın ismini anmaksızın îlâ4 yaparsa îla yapmış sayılmaz

Çünkü îlâ, Allah isminden türemiştir Bazıları da Âdem Rabbine başkaldırdı ve yolunu
şaşırdı5 âyetini tefsir ederken yasaklanmış ağaçtan meyveyi çok fazla yedikleri için Adem'in yolunu şaşırdığını söylerler

Çünkü ayette geçen ve başkaldırdı, âsi olduanlamına gelen (ğavâ) kelime*sini Arapların, annesinin sütünü çatlayıncaya kadar emen ve hatta bu yüzden bazan hayata veda eden deve yavrusunu anlatmak için kullandıkları (ğave'lfasilü) tâbirine takılarak yorum*larlar6

Halbuki bir insan hakkında bu tâbir kullanılamaz Bu keli*me âyeti kerimede, başkaldırmak, âsi olmak anlamına gelen ğayymastarındandır Bunlar Andolsun, biz insanlardan ve cinlerden bir çoğunu cehennem için yarattık,7 âyetini Biz insanlardan pek çoğunu cehenneme attık, saçtık, dağıttıkşeklinde yorumlarlar Sanki onlar âyette zeraekelimesindeki hemzeyi görmezler, bu yüzden Araplarınrüzgar bir şeyi saçtı,dağıttı anlamında kullandıkları(zerrathü'rrîhütabirinden yola çıkarlar Halbuki (zerae) yarattı(zerâ) ise saçtıdağıttıanlamına gelir Araplar hayvan sırtındakini attıanlamında da (ezrathu ddabbetü) derler

İbn Kuteybe'nin anlattığına göre Bişr elMuraysi arkadaşlarına:

Allah Teala sizin ihtiyaçlarınızı en güzel şekilde karşıladıanlamında bir söz söylerken Arapça kurallarına aykırı bir cümle kurdu Orada bulunan topluluğun buna güldüğünü gören Kasım etTimar güya Bişr'i savunmak için Arapça bir şiir okudu, fakat aynı kural hatasını kendisi de bu şiiri okurken yaptı

Kâsım'ın okuduğu şiir meâlen şöyle idi:

Süleymi'yi Allah himaye ediyor O hiçbir şey vermediği halde Allah onu mahrum bırakmadı
Bişr elMuraysi akılcıların reisiydi Kasım etTimar ise kelamcıların reisiydi

İbn Kuteybe der ki:

Kasım'ın, Bişr'i savunmak için okuduğu şiirdeki hatası Bişr'in hatasından daha da tuhaftır
Bunlardan bazıları Leş, kan ve domuz eti size haram kılındı8 âyetinin domuz yağının helâl olduğunun delili olarak ileri sürerler

Bu âyette domuzun sadece eti haram kılınmıştır, başka şeyi haram kılınmamıştır, dolayısıyle bu âyet domuz yağının helal olduğuna delildir, derler

Bazan bazı âlimler de onların söylediklerini kabul ederler ve domuz yağının sadece icmâ ile haram kılındığını zannederler Halbuki mesele basittir Lahm yani et kelimesi hakiki anlamıyle yağı ve başka şeyleri de içine alacak şekilde kullanılır Tâ ki özel ismiyle anıldığı zaman şahm, yani yağ denilir Nitekim damar, sınır ve deri de böyledir Şayet onların dedikleri gibi olsaydı damar, sinir, cild, ilik, beyin gibi özel ismi olan şeylerin hiçbirisi domuzda haram olmazdı Bu ise domuzu tamamen haram olmaktan çıkarırdı

Hâricilerin Hüküm ancak Allah'ındır9 âyetini delil göstere*rek hakem tayin etmenin gayri meşru olduğunu iddia ederken sinsice bir yol tutuklarını söylemek mümkündür Çünkü bu âyeti kerimede hüküm lafzı genel bir anlam ifade edecek şekilde kullanılmıştır Bu kelimenin özel anlamlı olarak kullanıldığı yerler buna dahil edilemezler Onlar hepsini aynı kategoride gördükleri için şu âyetlerden yüz çevirmişlerdir:

Eğer karıkocanın aralarının açılmasından korkarsanız, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin10

İçinizden adalet sahibi iki kişi buna hükmeder11

Şayet genel anlam ifade eden lafızlarla özel anlam ifade eden lafızların reddedilemeyeceğine dair olan Arapça kuralı araştırarak bilmiş olsalardı özel hükümleri hemen inkara koşmazlardı ve kendi kendilerine: Acaba bu genel hüküm başka hükümlerle tahsis edilmiş midir?diye sorarlardı da sonra onu tevil ederlerdi Bu konuda başka bir şey daha vardır ki yeri gelince o da zikredilecektir Arap kelamıyle ilgili cehaletin pek çoğu mecaz konusunda ortaya çıkar ki aklı başında olan bir kişi buna razı olmaz Allah Teala lutf u ihsaniyle bizi cehaletten ve cehaletle amel etmekten korusun

Buna benzer istidlallerin hiçbir kıymeti yoktur, konuşanların seviyesini düşürür, emsallerine aykırı bir görüş olarak bile kabul edilemez Bu tür istidlallerle ortaya konulan inanç ve amelle ilgili hükümler bid'atin ta kendisidirler

Çünkü bunlar hevâ ve hevese uyarak Arapça'nın genelgeçer kurallarının dışına çıkmak demektir Hz Ömer'den nakledilen şu söz ne kadar doğrudur: Bu Kur'an bir sözdür Onu yerli yerine koyunuz Onu hevâ ve hevesinize uydur*mayınız Yani bu kelama kendi anlamlarını veriniz ve anlamlarının dışına çıkarmayınız Çünkü Kur'an'ı kendi anlamlarının dışına çıkarmak demek onun doğru olan yolundan çıkıp hevâ ve hevese uymak demektir
Yine Hz Ömer'den rivayet edilmiştir:

Ben sizin içinizden sadece iki adamın durumundan korkarım: Kur'an'ı yanlış tevil eden adam ve malı kardeşinden kıskanan adam

elHasen'den (ra) rivayet edilmiştir

Ona sorulur:

Dilini ve mantığını düzeltmek için Arapça öğrenen adam hakkında ne dersin?

Şöyle cevap verir:

Evet öğrensin Çünkü bir adam ki Kur'an'ı okur da yanlış manalara çekerse helak olur

Yine ondan rivayet edilmiştir:

Kur'an'ı yanlış tevil eden acemler (Arap olmayanlar) sizi helake sürüklediler12

1 Arapçayı bilmemek, Kur'an ve sünnet hakkında bilgisizce konuşmaya cüret eden yabancıların ve diğer kişilerin yol açtıkları kötülüklerin en önemli sebeplerinden birisidir Bu yüzden onlar hem kendileri sapıtırlar, hem de başkalarını saptırırlar Bu sebeple İmam Şafii'nin şöyle dediği rivayet, edilir: Arapçayı öğrenmek, şer'î ilimleri tahsil etmek isteyen herkesin üzerine farzı ayındır
2 Ali imran: 117 Halbuki sır'kelimesi burada şiddetli soğuk rüzgar anlamına gelir, (elLisan 42429)
3 enNazzam: Ebu İshak ibrahim ibn Seyar elBasri Kelama ve Mutezile şeyhidir Bazıları onun kâfir olduğunu, bazıları da Brahman dinine mensup olduğunu söylediler Sarhoşken balkondan düştüğü ve öldüğü rivayet edilir 220 küsurlarda vefat etti (îhtilafu'lHadis, 17; el Milel ve'nNihal, 153; elFarkbeyne'1Firak, 113)
4 elîlâ: Bir adamın hanımına yaklaşmayacağına dair yemin etmesidir Fıkıhta buna dair hususi hükümler vardır (Lisanu'1Arab 1117)
5 Tâhâ: 121
6 Bu kelimelerin anlamları için bakınız: elLisan 53320 ve 3423
7 A'raf 179
8 Maide: 3
9 En’am: 57, Yusuf 40, 67
10 Nisa: 35
11 Maide: 95
12 İmam Şatıbi, elİ’tisam Kitap Dünyası Yayınları: 1264266

reddulmuhtar sitesinden alıntıdır
 
858,496Konular
981,670Mesajlar
29,756Kullanıcılar
Üst Alt