Forumda yenilikler devam etmektedir , çalışmalara devam ettiğimiz kısa süre içerisinde güzel bir görünüme sahip olduk daha iyisi için lütfen çalışmaların bitmesini bekleyiniz. Tıkla ve Git
x

Son konular

Ardıçkuşu ağacını terkedince...

Ardıçkuşu ağacını terkedince...
0
64

ahmet0135

FD Üye
Katılım
Nis 13, 2018
Mesajlar
3,764
Etkileşim
86
Puan
48
F-D Coin
0
Ardıçkuşu ağacını terkedince 1549310360 1549310360 ardickusuagaciniterkedince5c58999d8752aardickusuagaciniterkedince5c58999d8752a http:2bpblogspotcomCgBo31yxz8ISGYvooAfIKIAAAAAAAAAtUkvTFImCBxRMs3202687Bir Ankara öyküsüdür bu Belediyeden kaçan kaşıkçı ile Ankara'da işi olan birinin raslantısı sonrası büyüyen sohbet İşte haber: Ankara' da işim uzamıştı İstanbul' a dönüş için aldığım biletimi değiştirmem gerekiyordu Öğle aralarında Sıhhiye' deki otobüs yazıhanesine gidip biletimi erteletmek için acele ediyordum Kalabalıkta koşarak yazıhaneye ulaşmaya çabalarken çarpıştık o ihtiyar adamla Sendeledi; elindeki büyük sepette yer alan tahta kaşık, maşalar yola saçıldı Sanırım o da belediye zabıtasından kaçıyordu Kısa süren şaşkınlıktan sonra adamın kalkmasına, yola saçılanları toplamaya asistan oldum Heyecanlanmış, rengi solmuş, soluk soluğa kalmıştı Sakinleşmesi için koluna girip yol kenarındaki banka oturmasını sağladım Savrulan kaşık ve maşaları toplayıp ben de yanında oturdum Sepetten dağılanları yerine dizip bir yana da bırakmıyor şu belediye zabıtaları üç kuruş para kazanalım Eve katkımız olsun diyerek söyleniyordu Tahta kaşıkları dizmesine yardım etmeye çabalarken Dur hele, şimşir ve ardıç olanları diğerlerine karıştırma diyerek engel oldu —Tümü tahta kaşık işte, ne ayrım eder? —Olur mu beyim? Şimşir ve ardıç ile ıhlamur, gürgen bir olur mu? —Bilmem Görsem ağaçlarını bile tanımam herhalde Ne fark var arasında? Eline aldığı kaşıklardan birinin sırtını parmaklarıyla okşayarak bana doğru uzattı: Ardıç, şimşir sert ağaçtır Basit bırakmaz kendini, işleyesin Zordur ardıçtan kaşık hariç tutmak Fakat evlâdiyeliktir Senelerce kullanırsın Ihlamur gürgen ise yumuşaktır Basit işlersin fakat tez yumuşar, dayanmaz sonra Sivas' ın Hafik ilçesinde çiftçilik yaptığını, sağlık sorunları nedeniyle kızının yanına Ankara' ya yerleştiğini, evin geçimine katkısı olsun diye kaşık ve maşa yapıp işportada sattığını anlattı Bilhassa ardıç ağacının zorlama bulunduğundan yakındı Elindeki maşayı eliyle okşayarak Ardıç kuşu ağacını terk etti Bir araya gelmeleri çok zor, bundan böyle dedi Anlamamış gözlerle bakmış olacağım ancak izah etme yapma ihtiyacı duydu: Beyim, ardıç kuşunu bilmez çoğumuz Bilenler de unuttu, gitti Ardıç ağacı yabanidir Böylece tohumundan üretemezsin, çeliklemeyle de olmaz Ağacın üremesi meyvelerinin ardıç kuşu tarafından yenilip pisliği ile atılmasına bağlı Ağacın tohumu ancak o süre filizlenebilir ışık halkası kazanç —Yani bu kuş olmazsa ardıç ağacı üreyemiyor, pek mi? —Evet, tıpkı öyledir Bunlar biri birine mahkûm sevdalılardı —Peki, daha sonra ne oldu, kuşlar mı azaldı? — Kuşlar azalmadı, hatta çoğaldılar bile Lakin şehirler büyüdükçe çöplükleri de büyüdü Kuşlar ardıcın meyvelerini yemektense çöplükten beslenmenin daha basit olduğunu keşfettiler Ardıç kuşu ağacını unuttu Hemen kentlerin kasabaların çöplüklerinde yaşıyorlar Ardıç ağaçları ise kayboluyor gözümüzün önünden Elindeki kaşığı, diğerlerinin arasına yerleştirdi Sepetine her yerde göz atıp çıkardığı maşayı bana doğru uzattı: —Bak bu ardıç Çürümez, nemlenmez Eskiden ölüleri gömdükten sonra mezarlara konulurdu Çürümediği için kabir çökmezdi Son yolculuktaarkadaştı, insanlara Derhal kıymete bindi Mezarlarda yumuşak ağaçları kullanıyorlar —Olsun, benzer işi gördükten sonra varsın dayanıksız olsun —Şehirliler de defalarca senin gibi konuşuyor beyim Cümbür Cemaat ardıç kuşu gibi sıkıntı çekmektense çöplükten kolay geçinmenin, kolay yaşamanın yolunu arıyor Ardına bakmıyor Çocuklarım ile kasabada yanımda kalmaktansa ardıç kuşu gibi şehirde daha basit yaşandığını görüp uçup gittiler Sorsan hallerinden çok memnunlar Ama geride bıraktıklarını bilmiyor, görmüyorlar —Sonunda sen de gelmişsin işte şehre! Buradan medet umuyorsun —Fakat ben ardımda kalanların farkındayım Şehirde emeğin hiç değeri değil Her şey bol, kolay ve ucuz Biraz paran olsun emek vermeden yaşayıp, geçip gitmek mümkün bu şehirde —Ne var bunda, şehirler her zaman böyle? Sustu bir vakit Kafasını sağa sola sallayıp kendi kendine söylendi: —Sevgi değil beyim Şehirde sevgi yok! İnsan emeğini sever Ben bu kaşıkları tek tek elimde yapıyorum Beğeninceye dek uğraşıyorum Kızımın evine katkım olsun diye satıyorum ve bu beni mutlu ediyor Elimin emeğinin beğenilip bir yerlerde kullanıldığını iyi anlamak hoşuma gidiyor Şehir Halkı insanı ise emek vermediği için sevmesini de bilmiyor Ardıç kuşu gibi yaşıyor, semiriyor, ürüyor fakat geride kalan ardıç ağacının çektiği acıyı bilmiyor, görmüyor Görse bile anlamıyor Bir vakit daha konuşmadan oturduk o bankta Ardıç ağacından üretilmiş bir çift kaşık satın olmak istedim Sepetine göz atıp seçtiği kaşıkları gazete kâğıdına sarıp uzattı Söylediği fiyattan artı para tahsis etmek istedim; ederinden fazlasını almadı Sepetin ipini omzuna atıp, kucakladı Helâlleştik Sıhhiyeye doğru ağır adımlarla yürüyerek şehrin kalabalığında gözden kayboldu (Bu öyküyü Moral Haber'den aldım) Doğada yerinden oynatılan her taş , yuvası bozulan her kuş , tarlalarımıza attığımız zehirli ilaçlar , ekolojik kirlenme , bitki ve hayvan türlerinin hızla yokoluşu , fiilen bizim gelecekteki yaşam ortamımızı değil eden davranışlar değil mi ? Keneler facia gibi sardı ortalığı Nedenleri konusunda söylenti muhtelifKimisi , geçen yıllarda kuş gribi kampanyaları ile panik yaratarak telef ettirilen tavuk ve benzerlerinin ortadan kalkmasıdır sebep dediKimisi de tarlalalara atılan zehirli ilaçların kuş türü hayvanları öldürdüğü için kene populasyonunun patlama gösterdiğini söylüyor KKKA taşıyan kenelerin bir biyoloji ile ilgili tabanca denemesi olduğu da konuşuluyorDedik yaRivayet muhtelif İzmir Çatalkaya 'da ağaçlandırma çalışmaları yapılırken , dozerle yapılan toprak işlemesi sırasında , yılanların zarar görmesi sebebiyle ,ertesi sene ağaçlandırma sahasında fare populasyonunda afet halinde bir artma meydana gelmişti Fareler kemirgen yaratıklardır bilirsiniz Ağaçlandırma sahasına dikilen fidanları kemirerek kurumalarına yol açmışlardıDoğal düşmanları ortadan kalktığı için , gerekli olarak zehirli hap kullanarak fare populasyonu azaltılabilmişti Yılanları kötü canlılar olarak algılamamışımdır hiçAma O yıldan bu yana daha da cana yakın bulduğumu söylemeliyim Bitki ve hayvan hastalıklarına yol açan zararlıların son zamanlarda tamamen artmasının nedeni ,bunların doğada bulunan doğal düşmanlarının yokolmasıdır Arıları iyi izleyin demiş EinsteinArıların kaybolması , dünyanın sonu demektirniye ,hiç düşündünüz mü? Meyve ağaçlarımız, zeytin ,narenciye vs ağaçlarımız ve aynı bitkiler oldukça çok çiçek tutuyor ,ama çiçekler meyveye dönüşmüyor Çiftçi amca diyor fakat ne değin çok çiçek vardı Hiç meyve tutmadı ağaçlar bu yıl Çoğu nedenini biliyorArıların kitlesel ölümlerinden kaynaklanıyor bu kısırlık Ne ilgisi mi var ? İlgisi var tabii oysa Şöyle : Bitki Örtüsü ayrı olarak ağaçlarda veya benzer ağaç üstünde çoğunlukla erkek ve dişi çiçekler oluşturur Meyvenin oluşması için ,erkek çiçekte yapılmış çiçek tozlarının (çiçek tozu ) , dişi çiçeğin pistil denilen üreme organına ulaştırılması gerekir Bunu genelde buharlaşan canlılar , kuşlar genelde arılar , ve rüzgar sağlar Arıların ilaç ,ekolojik kirlilik ve öteki nedenlerle yitip gitmesi ,meyve ve tohum tutumunu ,yiyecek üretimini , ve özünde de bitkinin üremesini etkiler Bunun ne aramak olduğunu anlatmaya lüzum var mı ? Öyküde bahsedilen ardıç kuşu ile ardıç ağacının ilişkisi ise çok ilginçtirKuşların badem ve bir çok ağaç tohumunun yerinde yerlere ulaştırılıp çimlenmesindeki rolünü biliyoruzArdıç ağacının tohumu sert odunumsu bir kabuğa sahiptirToprağa düştüğünde , tohum bu sert kabuk nedeniyle çimlenemezVe bu tohumdan yeni bir bitki de meydana gelemez bu sebepten Ancak bu engelin giderilmesinde ardıç kuşunun yaşamsal rolü vardırArdıç kuşu bu ağacın meyvesini severek yerTaşlık ve sindirim sistemindeki öğütme işlemi esnasında ,ardıç kuşunun sindirim salgılarındaki maddeler , tohumun bu sert kabuğunu yumuşatır ve inceltir Dışkı ile kuşun vücudundan dışarı atılan tohum , toprağa ulaştığında bundan böyle ,çimlenmeye ve yeni bir ardıç ağacı meydana getirmeye hazırdır Toroslarda , doğada gördüğünüz o yüzlerce takvim ardıç ağaçları işte bu şekilde dünyaya gelmişlerdir Ardıç ağacının üremesi için arı kuşunun mutlaka devreye girmesi gerekirBunun diğer bir yolu da yoktur öte taraftan , Toroslardaki sevgili ardıç ağacını terkederek kente akın eden , çöplükte kolay yaşamı seçen arı kuşu örneği , eminim ki günümüzün eğri sosyal yapısına da fazla etkileyici göndermeler yapıyor , ne dersiniz ?  
 
858,497Konular
981,907Mesajlar
29,933Kullanıcılar
Üst Alt