iltasyazilim
FD Üye
Arı sütü; 515 günlük, genç emekçi arılarının hypopharyngeal adı verilen yutak üstü salgı bezinden salgıladıkları bir maddedir Arı sütü üretiminde, emekçi arılar bal, polen ve su kullanmaktadır Emekçi arılar bunları sindirdikten sonra bir kısmını metabolik faaliyetlerinin devamı için, bir kısmını da arı sütü üretimi için kullanır Memeli hayvanların memesinde oluşan süt ile ilgisi olmadığı halde, süte benzer bir görünümü olduğundan, dilimizde arı süt olarak adlandırılmaktadır bununla birlikte öteki ülkelerde, royal jelly adıyla bilinmektedir Tadı ekşi olup, kokusu belirgin fenolik yapıdadır
Belirli bir uyum içerisinde yaşamlarını sürdüren arı kolonilerinde, işçi arı, belli başlı arı ve erkek arı elde etmek üzere üç çeşit kişi bulunmaktadır Bunların içerisinde belli başlı arı esas arı lavra aşamasında başlayıp, tüm ömrü boyunca arı sütüyle beslenir Bunun yanına emekçi arılar lavra döneminin birincil üç günüde, daha düşük dozda arı sütüyle beslenir üstelik, asıl arı 57 yıl yaşarken işçi arı sadece 3540 gün (kışın pozitif çalışmayan emekçi arılar 6 ay) yaşayabilmektedir Yaşam sürelerinin bu değin bambaşka olmasında en büyük etkenin gıda şekillerinin olduğu söylenmektedir
İçerik olarak incelendiğinde; arı sütünün takriben %66sı su,%14,5 karbonhidrat, %13 aminoasit, B grubu vitaminlerin tümüne ek olarak A, D, C, E, H vitaminleri, eser miktarda C vitamini, biyoloji ile ilgili aktif maddeler (hormon ve enzimler), ilk olarak potasyum almak üzere yüksek miktarda kalsiyum, sodyum, çinko, demir, bakır, manganez, eser miktarda fosfor, selenyum, magnezyum gibi bazı mineralleri içermektedir B3, niasin ve biyotin içermesi, kandaki şeker seviyesinin kontrolüne muavin olması bakımından diyabetlilere arı sütü nasihat edilmektedir Bunların haricen tespit edilemeyen, taklidi yapılamayan oysa doğaüstü olumlu etkileri gözlenen maddelerden bir miktar (%3) içermektedir Asidik yapıda olup, pHsı 3,64,2 arasındadır
Bilindiği üzere aminoasitler millet kadar üretilmeyip, nebati veya hayvansal gıdalarla alınmaktadır Arı sütü kayda değer bir aminoasit kaynağı olup, insan için esansiyel olan aminositlerin birçoğunu içermektedir Öncelikle früktoz ve dekstroz olmakla birlikte, balda da olduğu gibi benzer ve sabit oranlarda şeker içerir Früktoz ve dekstroz toplam şekerin %90ını oluşturmaktadır Bunların haricinde metabolizma için manâlı olan, pentoik asit (vitamin B5), asetilkolin (alkoloid olup, merkezi sinir sitemi ve parasempatik sinir sisteminde bulunan, kimyasal iletici görevindedir), protein içermektedir Protein olarak 6 adet büyük yapılı, 4 adet de glikoprotein bulundurmaktadır
Lipid fraksiyonu, bağımsızlık yağ asitlerinin %8090ını oluştururlar Bu yağ asitleri hayvan ve bitkide yaygın olarak bulunan 1420 karbonlunun tersine 810 karbonlu kısa zincirli hidroksi yağ asitleri ve dekarboksilik asitlerden oluşmaktadır Bunlar, arı sütünde bildirilen pek çok biyoloji ile ilgili özellikten sorumludur yer alan yağ asidi; bağışıklık sistemini güçlendiren bir yağ asidi olan 10hidroksi 2dekonoik asittir (10HDA) Bunun haricinde hastalıkların iyileşme döneminden daha sonra sindirimi planlamak ve iştahı açmak için fazla ideal olan oleik asit de kayda değer bir yağ asidi içeriğidir
Arı sütü, Avrupa ve Asyada fazla uzun süredir bilinmekte ve kullanılmaktadır 1950li yıllarda arı sütü hakkında yayınlanan yazılar ve raporlar yoluyla bilinirliği tüm dünya genelinde yayılmıştır Çinin dünyanın en fazla arı sütü üretici ve ihracatçı olduğu konusunda akıl birliği bulunmaktadır Dünya genelinde, varsayım edilen yıllık üretimi 400500 tondur Bu üretim miktarıyla Çin dünya üretiminin hemen hemen %60ını karşılamaktadır Ürettiklerinin az daha tamamını Japonya, Avrupa ve ABDye ihraç etmektedirler Uzak doğudaki Kore, Tayvan, Japonya gibi öteki ülkeler de manâlı imalatçı veveya ihracatçısıdırlar Dünyanın öteki yerlerinde ise arı sütü esas olarak Doğu Avrupa ve daha az Batı Avrupa ve Amerika ülkelerinde (özellikle Meksika) üretilir Japonlar 10 ton ile maksimum arı sütü tüketicileridirler ve geniş ölçüde öteki Asya ülkelerinden ithal etmektedirler Asya dıştan arı sütünün başlıca pazarları Avrupa ve Kuzey Amerika kozmetik endüstrisi, daha az da afiyet için besin olarak kullanımıdır Ülkemizde arı sütü üretimi yılda sadece 50 kg kadardır
Arı sütünün en yoğun görüldüğü yer ana arı yetiştirme faaliyetidir böylece asıl arı yetiştirmeye benzer bir metotla arı sütü üretimi yapılmaktadır Bunun yanına, başlıca arı üretimi için, arıların kendiliğinden oluşturduğu esas arı gözlerinden de az miktarda arı sütü elde edilebilir Çok miktarda larvadan, eksik miktarda arı sütü elde edildiğinden, üretim maliyeti ve meşguliyet yüksek olmaktadır
Arı sütü üretim miktarında net bir rakam yoktur Üretilen arı sütü miktarı; arı ırkına, kolonideki genç işçi sayısına, gıda miktarına, tatbik şekline, yetiştiricilik yapılan bölgeye yan olarak değişebilir Oysa ortalama bedel verilmek gerekirse; bir yüksükten (belli başlı arı yetiştirilen göz), yetiştirme ve beslenme yöntemine yan olarak, 213328 mg arasında arı sütü elde edilebildiği belirtilmektedir
Yukarıda da bahsettiğim içeriği doğru insanlara, çoğu sorun veveya problemde ciddi oranda üstünlük ve fayda sağlayan arı sütünün faydaları;
* Antioksidan içeriği doğru hücrelerin yenilenmesini hızlandırır ve tetikler Böylece yaşamın tazelenmesini sağlar, yaşlanmayı geciktirir Bu sayede kansere karşı koruyucu özelliğe sahiptir Yapılan son araştırmalarda, arı sütünün kanserli hücrelerin büyümesini yavaşlattığı, genetik olarak kanser riski olan hastalarda kanser oluşumunu engellediği belirlenmiştir Kanser tedavilerinde Kemoterapi ve Radyoterapinin dinç yan etkilerine karşısında cisim direncini artırır
* KalpDamar Sistemini güçlendirir Damarları açar, damar tıkanıklığı ve damar sertliğinin tedavisinde kullanılır Cerrahi müdahale geçirmiş olanlar ile yürek hastalıklarından nedeniyle çare görenlere minik dozlar kullanmaları şartıyla nasihat edilir
* Hipertansiyona faydalıdır Hipertansiyonu olanlar ilk kullanmalarında küçük dozlarla başlayıp tedricen ideal miktarlara artırırlar
* Hafızayı güçlendirir Unutkanlığı giderir Erken bunama, amnezi, zeka geriliği, alkolizm gibi rahatsızlıkların tedavisine muavin olmaktadır Dolayısıyla da alzheimer ile mücadelede etkin bir destektir Anne karnından, çoğaltma çağına değin, çocuklarda zihinsel gelişime önemli katkı maddesi sağlar
* Sindirim sistemi rahatsızlıklarına iyi kazanç Hazmı kolaylaştırır ve hızlandırır Reflü, gastrit, ülser gibi mide rahatsızlıkların, bağırsak, böbrek bölgesi içerisinde ve idrar yolunda meydana gelen hastalıklarının tedavisinde etkilidir
* Kolesterol seviyesini denetim aşağıda miktar Kandaki kolesterollipid seviyesinin ayarlanmasında asistan olur Arjantinde tavşanlar üzerinde fazla yağ içeren perhiz uygulanmış Ardındaki tavşanların bir kısmına arı sütü verilmiş Bunun sonucunda arı sütü verilen tavşanlarda, diğerlerinin tersine, kolesterol seviyesinin daha düşük olduğu gözlemlenmiştir Benzer denemede arı sütü bölge tavşanların koroner damarlarının ve karaciğerlerinin diğerlerine tarafından önemli derecede avantaj sağladığı görülmüştür
* İçinde bulunan sülfür, fosfor, biyotin, B vitamini, yine içeriğindeki öteki enzimlerle birlikte, hormonlarda düzelmeyi sağlıyor ve sivilcelerden kurtulmak kolaylaşıyor
* Kansızlık (anemi) ve ağır kan kayıplarında organizmanın yeterli kan üretimini sağlar
* Hastalıkların ve ameliyatların iyileşme dönemlerinin çabuklaştırılmasında etkilidir Karaciğerin fonksiyonlarını bütünüyle yerine getiremediği durumlarda etkilidir
* Tüberküloz, astım, bronşitte gibi solunum sistemi hastalıklarının tedavisinde etkilidir Solunum sistemlerinin alıştırma düzeyini artırır
* Hamilelerde gebeliğin sağlıklı geçmesinde, fetusun ve annenin dinç beslenerek zararlı etkilerden korunmasında etkilidir
* Bebeklerin tez ve dinç gelişerek ruh ve ceset bütünlüğünün sağlanmasında etkilidir Çocuklarda görülen gelişim güçlükleri, kemik gelişiminde ve adale kuvvetsizliklerinde, yararlı olmaktadır
Arı sütü taze halde ufak veya büyük renkli şişelerde, dondurularak veya soğutulma hariç işlenmemiş şekilde, bal, çiçek tozu gibi öteki ürünlerle karıştırılmış olarak, dondurularak kurutulmuş olarak ve ilaç gibi tablet şekline getirilmiş olarak satılmaktadır Ülkemizde ve dünyada, arı sütünün doğal tüketim şekli olduğundan, en çok talep edilen şekli saf halde taze arı sütüdür Geniş endüstriyel alanda kullanılabilir olması ve depolama kolaylığı sağlaması bakımından kurutulmuş dondurulmuş formları üretici firmalar kadar daha fazla seçim edilmektedir Ancak bu üretim şekli ileri teknoloji istediğinden maliyeti de daha yüksek olmaktadır Dolayısıyla yalnızca büyük firmalar bu işe girebilmektedir Dondurulmuşkurutulmuş formları meyve suları, ile karıştırılarak da tüketilmektedir diğer taraftan, arı sütünün meyve suyu, reçel, bal ile karıştırılması, ekşi tadını ve belirgin fenolik kokusunu azalttığından tüketimini kolaylaştırmaktadır Ancak bu şekilde karışım yaparak kullanımın raf ömrünü uzattığı hakkında emin veri bulunmamaktadır böylece, karışım yapılan arı sütünün taze ya da dondurulmuş arı sütü ile aynı yöntemi kullanarak saklanmalıdır
Arı sütünün uzun süreli depolamalarda içindeki asitliğin ve yüksek oranda çözünemez protein oranının artması, serbest aminoasitlerin azalması, dekstroz oksidaz ve diğerlerinin azalması gözlemlenmiştir Arı sütünün içerik maddelerinden çok az kayıpla en uygun şekilde en uzun vakit gizleme yöntemi, kurutulmuşdondurulmuş olarak gizleme yöntemidir Bu şekilde genellikle birkaç yıl, oda koşullarında saklanabilir Bunun haricinde buzdolabının buzluğunda (17 30;Cde) donmuş olarak 24 avuç içi değin muhafaza edilebilir Arı sütü emülsiye (birbiri içinde çözünmeyen iki sıvının karışımı) inşa olduğundan ve gözenekli olan bir doku olmadığından, dondurma işlemi herzamanki dışı bir problem oluşturmamaktadır Oda sıcaklığında ise arı sütünün ömrü 6 haftadır böylece 6 haftada tüketilebilecek olanı açık havada tutulup, kalanı donmuş şekilde buzdolabında bekletilmesi, gerektiğinde buradan kullanılmasında fayda vardır Bunun yanına, arı sütünün ısıya ve ışığa karşısında hassasiyeti olduğundan nedeniyle, yararlı özelliklerini erken yitirdiğinden, antibiyotik etkisini 4 ayda kaybettiğinden, kısa sürede tüketilmesinde üstünlük vardır
Arı sütünde, herhangi bir yan etkisi görülmemiş olmakla birlikte, tek seferde fazla miktarda (100200 g) tüketilmesi, baş dönmesi ve nabız yükselmesine niçin olduğu gözlemlenmiştir Bilhassa çocuklar ve yürek ritim bozukluğu olanlar, arı sütü kullanmadan önce, konu uzmanından veri alması daha sağlıklı olur Arı ürünlerine alerjisi olanların arı sütünü kullanmaması önerilmektedir Aşırı miktarda yanlış kullananlarda, alerjiye veya da zehirlenmelere neden olabileceği belirtilmelidir Faydalarından yararlanılabilmesi için düzenli ve aralıksız tüketiminin gerektiği belirtilmektedir Aşırı kilolu olanlar ve kilo almaya meyilli olanlar, arı sütünü, kilo ve kalori hesabı yaparak, kontrollü bir şekilde kullanmaları öğüt edilmektedir Bunlarla birlikte, arı sütünün alınacağı yerin güvenilir olmasına uyarı edilmelidir Somurtkan takdirde, fiyatı yüksek olan arı ürünlerinde çoğu oynama yapılmakta, sağlıksız ürünler piyasaya sürülmektedir
Unutulmamalıdır ki; başta ağır hastalıklar almak üzere hiçbir hastalık üstünde emin etkili olabileceğini söyleyebileceğimiz çare arabulucu yoktur Çünkü, hastalık tedavilerinde, tedavi etkenlerinin haricinde, genetik inşa ilk olarak elde etmek üzere, çoğu etken hastaların sağlıklarına kavuşması üzerinde etkilidir Hazırladığım bu yazı veri amaçlıdır Dolayısıyla da, herhangi bir yan etkisine karşı, doktora danışılarak, uygun dozlarda tüketilmesine uyarı edilmelidir
Kaynakça:
wwwaribilimcom
trwikipediaorg
http:wwwbeslenmedestegicom
Belirli bir uyum içerisinde yaşamlarını sürdüren arı kolonilerinde, işçi arı, belli başlı arı ve erkek arı elde etmek üzere üç çeşit kişi bulunmaktadır Bunların içerisinde belli başlı arı esas arı lavra aşamasında başlayıp, tüm ömrü boyunca arı sütüyle beslenir Bunun yanına emekçi arılar lavra döneminin birincil üç günüde, daha düşük dozda arı sütüyle beslenir üstelik, asıl arı 57 yıl yaşarken işçi arı sadece 3540 gün (kışın pozitif çalışmayan emekçi arılar 6 ay) yaşayabilmektedir Yaşam sürelerinin bu değin bambaşka olmasında en büyük etkenin gıda şekillerinin olduğu söylenmektedir
İçerik olarak incelendiğinde; arı sütünün takriben %66sı su,%14,5 karbonhidrat, %13 aminoasit, B grubu vitaminlerin tümüne ek olarak A, D, C, E, H vitaminleri, eser miktarda C vitamini, biyoloji ile ilgili aktif maddeler (hormon ve enzimler), ilk olarak potasyum almak üzere yüksek miktarda kalsiyum, sodyum, çinko, demir, bakır, manganez, eser miktarda fosfor, selenyum, magnezyum gibi bazı mineralleri içermektedir B3, niasin ve biyotin içermesi, kandaki şeker seviyesinin kontrolüne muavin olması bakımından diyabetlilere arı sütü nasihat edilmektedir Bunların haricen tespit edilemeyen, taklidi yapılamayan oysa doğaüstü olumlu etkileri gözlenen maddelerden bir miktar (%3) içermektedir Asidik yapıda olup, pHsı 3,64,2 arasındadır
Bilindiği üzere aminoasitler millet kadar üretilmeyip, nebati veya hayvansal gıdalarla alınmaktadır Arı sütü kayda değer bir aminoasit kaynağı olup, insan için esansiyel olan aminositlerin birçoğunu içermektedir Öncelikle früktoz ve dekstroz olmakla birlikte, balda da olduğu gibi benzer ve sabit oranlarda şeker içerir Früktoz ve dekstroz toplam şekerin %90ını oluşturmaktadır Bunların haricinde metabolizma için manâlı olan, pentoik asit (vitamin B5), asetilkolin (alkoloid olup, merkezi sinir sitemi ve parasempatik sinir sisteminde bulunan, kimyasal iletici görevindedir), protein içermektedir Protein olarak 6 adet büyük yapılı, 4 adet de glikoprotein bulundurmaktadır
Lipid fraksiyonu, bağımsızlık yağ asitlerinin %8090ını oluştururlar Bu yağ asitleri hayvan ve bitkide yaygın olarak bulunan 1420 karbonlunun tersine 810 karbonlu kısa zincirli hidroksi yağ asitleri ve dekarboksilik asitlerden oluşmaktadır Bunlar, arı sütünde bildirilen pek çok biyoloji ile ilgili özellikten sorumludur yer alan yağ asidi; bağışıklık sistemini güçlendiren bir yağ asidi olan 10hidroksi 2dekonoik asittir (10HDA) Bunun haricinde hastalıkların iyileşme döneminden daha sonra sindirimi planlamak ve iştahı açmak için fazla ideal olan oleik asit de kayda değer bir yağ asidi içeriğidir
Arı sütü, Avrupa ve Asyada fazla uzun süredir bilinmekte ve kullanılmaktadır 1950li yıllarda arı sütü hakkında yayınlanan yazılar ve raporlar yoluyla bilinirliği tüm dünya genelinde yayılmıştır Çinin dünyanın en fazla arı sütü üretici ve ihracatçı olduğu konusunda akıl birliği bulunmaktadır Dünya genelinde, varsayım edilen yıllık üretimi 400500 tondur Bu üretim miktarıyla Çin dünya üretiminin hemen hemen %60ını karşılamaktadır Ürettiklerinin az daha tamamını Japonya, Avrupa ve ABDye ihraç etmektedirler Uzak doğudaki Kore, Tayvan, Japonya gibi öteki ülkeler de manâlı imalatçı veveya ihracatçısıdırlar Dünyanın öteki yerlerinde ise arı sütü esas olarak Doğu Avrupa ve daha az Batı Avrupa ve Amerika ülkelerinde (özellikle Meksika) üretilir Japonlar 10 ton ile maksimum arı sütü tüketicileridirler ve geniş ölçüde öteki Asya ülkelerinden ithal etmektedirler Asya dıştan arı sütünün başlıca pazarları Avrupa ve Kuzey Amerika kozmetik endüstrisi, daha az da afiyet için besin olarak kullanımıdır Ülkemizde arı sütü üretimi yılda sadece 50 kg kadardır
Arı sütünün en yoğun görüldüğü yer ana arı yetiştirme faaliyetidir böylece asıl arı yetiştirmeye benzer bir metotla arı sütü üretimi yapılmaktadır Bunun yanına, başlıca arı üretimi için, arıların kendiliğinden oluşturduğu esas arı gözlerinden de az miktarda arı sütü elde edilebilir Çok miktarda larvadan, eksik miktarda arı sütü elde edildiğinden, üretim maliyeti ve meşguliyet yüksek olmaktadır
Arı sütü üretim miktarında net bir rakam yoktur Üretilen arı sütü miktarı; arı ırkına, kolonideki genç işçi sayısına, gıda miktarına, tatbik şekline, yetiştiricilik yapılan bölgeye yan olarak değişebilir Oysa ortalama bedel verilmek gerekirse; bir yüksükten (belli başlı arı yetiştirilen göz), yetiştirme ve beslenme yöntemine yan olarak, 213328 mg arasında arı sütü elde edilebildiği belirtilmektedir
Yukarıda da bahsettiğim içeriği doğru insanlara, çoğu sorun veveya problemde ciddi oranda üstünlük ve fayda sağlayan arı sütünün faydaları;
* Antioksidan içeriği doğru hücrelerin yenilenmesini hızlandırır ve tetikler Böylece yaşamın tazelenmesini sağlar, yaşlanmayı geciktirir Bu sayede kansere karşı koruyucu özelliğe sahiptir Yapılan son araştırmalarda, arı sütünün kanserli hücrelerin büyümesini yavaşlattığı, genetik olarak kanser riski olan hastalarda kanser oluşumunu engellediği belirlenmiştir Kanser tedavilerinde Kemoterapi ve Radyoterapinin dinç yan etkilerine karşısında cisim direncini artırır
* KalpDamar Sistemini güçlendirir Damarları açar, damar tıkanıklığı ve damar sertliğinin tedavisinde kullanılır Cerrahi müdahale geçirmiş olanlar ile yürek hastalıklarından nedeniyle çare görenlere minik dozlar kullanmaları şartıyla nasihat edilir
* Hipertansiyona faydalıdır Hipertansiyonu olanlar ilk kullanmalarında küçük dozlarla başlayıp tedricen ideal miktarlara artırırlar
* Hafızayı güçlendirir Unutkanlığı giderir Erken bunama, amnezi, zeka geriliği, alkolizm gibi rahatsızlıkların tedavisine muavin olmaktadır Dolayısıyla da alzheimer ile mücadelede etkin bir destektir Anne karnından, çoğaltma çağına değin, çocuklarda zihinsel gelişime önemli katkı maddesi sağlar
* Sindirim sistemi rahatsızlıklarına iyi kazanç Hazmı kolaylaştırır ve hızlandırır Reflü, gastrit, ülser gibi mide rahatsızlıkların, bağırsak, böbrek bölgesi içerisinde ve idrar yolunda meydana gelen hastalıklarının tedavisinde etkilidir
* Kolesterol seviyesini denetim aşağıda miktar Kandaki kolesterollipid seviyesinin ayarlanmasında asistan olur Arjantinde tavşanlar üzerinde fazla yağ içeren perhiz uygulanmış Ardındaki tavşanların bir kısmına arı sütü verilmiş Bunun sonucunda arı sütü verilen tavşanlarda, diğerlerinin tersine, kolesterol seviyesinin daha düşük olduğu gözlemlenmiştir Benzer denemede arı sütü bölge tavşanların koroner damarlarının ve karaciğerlerinin diğerlerine tarafından önemli derecede avantaj sağladığı görülmüştür
* İçinde bulunan sülfür, fosfor, biyotin, B vitamini, yine içeriğindeki öteki enzimlerle birlikte, hormonlarda düzelmeyi sağlıyor ve sivilcelerden kurtulmak kolaylaşıyor
* Kansızlık (anemi) ve ağır kan kayıplarında organizmanın yeterli kan üretimini sağlar
* Hastalıkların ve ameliyatların iyileşme dönemlerinin çabuklaştırılmasında etkilidir Karaciğerin fonksiyonlarını bütünüyle yerine getiremediği durumlarda etkilidir
* Tüberküloz, astım, bronşitte gibi solunum sistemi hastalıklarının tedavisinde etkilidir Solunum sistemlerinin alıştırma düzeyini artırır
* Hamilelerde gebeliğin sağlıklı geçmesinde, fetusun ve annenin dinç beslenerek zararlı etkilerden korunmasında etkilidir
* Bebeklerin tez ve dinç gelişerek ruh ve ceset bütünlüğünün sağlanmasında etkilidir Çocuklarda görülen gelişim güçlükleri, kemik gelişiminde ve adale kuvvetsizliklerinde, yararlı olmaktadır
Arı sütü taze halde ufak veya büyük renkli şişelerde, dondurularak veya soğutulma hariç işlenmemiş şekilde, bal, çiçek tozu gibi öteki ürünlerle karıştırılmış olarak, dondurularak kurutulmuş olarak ve ilaç gibi tablet şekline getirilmiş olarak satılmaktadır Ülkemizde ve dünyada, arı sütünün doğal tüketim şekli olduğundan, en çok talep edilen şekli saf halde taze arı sütüdür Geniş endüstriyel alanda kullanılabilir olması ve depolama kolaylığı sağlaması bakımından kurutulmuş dondurulmuş formları üretici firmalar kadar daha fazla seçim edilmektedir Ancak bu üretim şekli ileri teknoloji istediğinden maliyeti de daha yüksek olmaktadır Dolayısıyla yalnızca büyük firmalar bu işe girebilmektedir Dondurulmuşkurutulmuş formları meyve suları, ile karıştırılarak da tüketilmektedir diğer taraftan, arı sütünün meyve suyu, reçel, bal ile karıştırılması, ekşi tadını ve belirgin fenolik kokusunu azalttığından tüketimini kolaylaştırmaktadır Ancak bu şekilde karışım yaparak kullanımın raf ömrünü uzattığı hakkında emin veri bulunmamaktadır böylece, karışım yapılan arı sütünün taze ya da dondurulmuş arı sütü ile aynı yöntemi kullanarak saklanmalıdır
Arı sütünün uzun süreli depolamalarda içindeki asitliğin ve yüksek oranda çözünemez protein oranının artması, serbest aminoasitlerin azalması, dekstroz oksidaz ve diğerlerinin azalması gözlemlenmiştir Arı sütünün içerik maddelerinden çok az kayıpla en uygun şekilde en uzun vakit gizleme yöntemi, kurutulmuşdondurulmuş olarak gizleme yöntemidir Bu şekilde genellikle birkaç yıl, oda koşullarında saklanabilir Bunun haricinde buzdolabının buzluğunda (17 30;Cde) donmuş olarak 24 avuç içi değin muhafaza edilebilir Arı sütü emülsiye (birbiri içinde çözünmeyen iki sıvının karışımı) inşa olduğundan ve gözenekli olan bir doku olmadığından, dondurma işlemi herzamanki dışı bir problem oluşturmamaktadır Oda sıcaklığında ise arı sütünün ömrü 6 haftadır böylece 6 haftada tüketilebilecek olanı açık havada tutulup, kalanı donmuş şekilde buzdolabında bekletilmesi, gerektiğinde buradan kullanılmasında fayda vardır Bunun yanına, arı sütünün ısıya ve ışığa karşısında hassasiyeti olduğundan nedeniyle, yararlı özelliklerini erken yitirdiğinden, antibiyotik etkisini 4 ayda kaybettiğinden, kısa sürede tüketilmesinde üstünlük vardır
Arı sütünde, herhangi bir yan etkisi görülmemiş olmakla birlikte, tek seferde fazla miktarda (100200 g) tüketilmesi, baş dönmesi ve nabız yükselmesine niçin olduğu gözlemlenmiştir Bilhassa çocuklar ve yürek ritim bozukluğu olanlar, arı sütü kullanmadan önce, konu uzmanından veri alması daha sağlıklı olur Arı ürünlerine alerjisi olanların arı sütünü kullanmaması önerilmektedir Aşırı miktarda yanlış kullananlarda, alerjiye veya da zehirlenmelere neden olabileceği belirtilmelidir Faydalarından yararlanılabilmesi için düzenli ve aralıksız tüketiminin gerektiği belirtilmektedir Aşırı kilolu olanlar ve kilo almaya meyilli olanlar, arı sütünü, kilo ve kalori hesabı yaparak, kontrollü bir şekilde kullanmaları öğüt edilmektedir Bunlarla birlikte, arı sütünün alınacağı yerin güvenilir olmasına uyarı edilmelidir Somurtkan takdirde, fiyatı yüksek olan arı ürünlerinde çoğu oynama yapılmakta, sağlıksız ürünler piyasaya sürülmektedir
Unutulmamalıdır ki; başta ağır hastalıklar almak üzere hiçbir hastalık üstünde emin etkili olabileceğini söyleyebileceğimiz çare arabulucu yoktur Çünkü, hastalık tedavilerinde, tedavi etkenlerinin haricinde, genetik inşa ilk olarak elde etmek üzere, çoğu etken hastaların sağlıklarına kavuşması üzerinde etkilidir Hazırladığım bu yazı veri amaçlıdır Dolayısıyla da, herhangi bir yan etkisine karşı, doktora danışılarak, uygun dozlarda tüketilmesine uyarı edilmelidir
Kaynakça:
wwwaribilimcom
trwikipediaorg
http:wwwbeslenmedestegicom