iltasyazilim
FD Üye
Arifi Rivegeri Hayatı Hakkında Data
Arifi Rivegeri hazretleri, Silsilei aliyyenin onuncusudur Buhara'ya 30 km uzaklıkta yer alan Riveger köyünde dünyaya geldi
Ufak yaşta tahsile başladı Akıl ve kavrayışının parlaklığı sebebi ile şipşak ilerledi Bu esnada ilim ve hikmet sahibi, ibadet şartlarını harf harf yerine getiren, insanlara doğru yolu göstermede zamanın kutbu Abdülhalık Goncdüvani hazretleri ile tanıştı ve tüm dünyası değişti Daha birincil günde sonsuz saadet tacının başına konduğunu hissetti Derhal kendisine bağlandı, vefatına kadar hiç ayrılmadı
Hocası birincil sohbetinde ona şöyle dedi:
Yargı yolcusu talebe, zamanının değerini gayet iyi bilmelidir Üzerinden vakitler geçip bu arada kendisinin ne halde olduğunu sezmeye bakmalıdır Belki geçen bir an içinde, huzurlu olduysa, bunu iyi bir hal bilmeli Allahıma şükürler olsundemelidir Eğer gafletle geçip gitmiş ise, hemen onu telafi etme yoluna gitmeli, yüce Yaratana nefsani mazeretini bildirip Ondan bağışlanmasını dilemeli, estağfirullah demelidir
Arifi Rivegeri, hocası Abdülhalıkı Goncdüvani hazretlerinin hayatlarında ona hizmet etmekle ünlü olup, o kadar fazla feyz ve bereketlere kavuştu Yüksek üstadının vefatından sonra onun yerine Peygamber efendimizin ve Eshabının yolunu insanlara öğretme işine memur oldu Himmet, inayet ve gayretlerini Allahü teâlâyı arayanlara sarf etti
Böylece çoğunun hidayete ve evliyalık makamlarında yüksek derecelere kavuşmalarına vesile oldu Zamanının bir her birine idi Herkese mükemmel ve yumuşak davranır, kimsenin kalbini kırmazdı Nefsinin istediklerini hiç bir vakit yapmaz, istemediklerini yapmak, ruhunu güçlendirmek için çok çalışırdı Haramlardan kuvvetle kaçar, hatta harama düşmek korkusu ile mubahların fazlasını terk ederdi Geceleri vaktini hep ibadetle geçirir, gündüzleri talebe okutur, sünnet olduğu için; gündüz öğleden önce bir arz uyurdu Buna kaylule denir Peygamber efendimizin sünnetini bilir, onun unutulmaması için fazla gayret gösterirdi
Sohbetlerine şöyle başlardı:
Allahü teâlâ hepimizi dünya ve ahiretin efendisi ve bütün insanların her bakımdan en yükseği ve en iyisi olan Resulullaha tâbi olmak saadetiyle şereflendirsin! Çünkü Cenabı Yargı, Ona tâbi olmayı, Ona uymayı fazla sever Ona uymanın küçük bir zerresi tüm dünya lezzetlerinden ve tüm ahiret nimetlerinden daha üstündür Gerçek fayda, Onun sünneti seniyyesine tâbi olmaktır
Arifi Rivegeri hazretleri uzun bir ömür yaşadı Kabrini ziyaret edenler, onun feyiz ve bereketlerine kavuşmaktadır Onu vesile ederek Allahü teâlâya yapılan dualar kabul olmaktadır
Bir gün Abdülhalıkı Goncdüvani'yi gördü,
Çarşıdan yiyecek içecek almış, evine dönüyordu
Bir hizmetim dokunsa diye düşündü bir an,
Yükü taşımak için, müsade istedi ondan
Hazreti Abdülhalık, onun bu teklifini,
Peki evlat diyerek, verdi elindekini
Daha Sonra yüzünü dönüp, bir nazar etti ona
Yaklaşık Olarak o tekrar gelmiş oldu cihana
Değişiverdi hemen, bir diğer oldu hâli,
Çünkü kaplamış idi, onu aşkı ilâhi
Bir gün eski hocası, rastladı yeniden ona,
Hakaretler ederek, dedi Dön okuluna!
Bu öğretmen, her nasılsa, şeytana uymuş idi,
Gerçi bu günahına pişmanlık duymuş idi
Arifi Rivegeri, üstün firasetiyle,
Anlayıp, şöyle dedi, ona kırık kalbiyle:
Efendim, bu gariple, uğraşacağınıza,
Neden bakmıyorsunuz, geçen günkü günahınıza
Görünce talebenin böyle kerametini,
Anlamıştı bu hâlin, nereden geldiğini
O da Abdülhalıkı Goncdüvani'ye gitti,
Talebe oldu ona, yıllarca hizmet etti *
Arifi Rivegeri hazretleri, Silsilei aliyyenin onuncusudur Buhara'ya 30 km uzaklıkta yer alan Riveger köyünde dünyaya geldi
Ufak yaşta tahsile başladı Akıl ve kavrayışının parlaklığı sebebi ile şipşak ilerledi Bu esnada ilim ve hikmet sahibi, ibadet şartlarını harf harf yerine getiren, insanlara doğru yolu göstermede zamanın kutbu Abdülhalık Goncdüvani hazretleri ile tanıştı ve tüm dünyası değişti Daha birincil günde sonsuz saadet tacının başına konduğunu hissetti Derhal kendisine bağlandı, vefatına kadar hiç ayrılmadı
Hocası birincil sohbetinde ona şöyle dedi:
Yargı yolcusu talebe, zamanının değerini gayet iyi bilmelidir Üzerinden vakitler geçip bu arada kendisinin ne halde olduğunu sezmeye bakmalıdır Belki geçen bir an içinde, huzurlu olduysa, bunu iyi bir hal bilmeli Allahıma şükürler olsundemelidir Eğer gafletle geçip gitmiş ise, hemen onu telafi etme yoluna gitmeli, yüce Yaratana nefsani mazeretini bildirip Ondan bağışlanmasını dilemeli, estağfirullah demelidir
Arifi Rivegeri, hocası Abdülhalıkı Goncdüvani hazretlerinin hayatlarında ona hizmet etmekle ünlü olup, o kadar fazla feyz ve bereketlere kavuştu Yüksek üstadının vefatından sonra onun yerine Peygamber efendimizin ve Eshabının yolunu insanlara öğretme işine memur oldu Himmet, inayet ve gayretlerini Allahü teâlâyı arayanlara sarf etti
Böylece çoğunun hidayete ve evliyalık makamlarında yüksek derecelere kavuşmalarına vesile oldu Zamanının bir her birine idi Herkese mükemmel ve yumuşak davranır, kimsenin kalbini kırmazdı Nefsinin istediklerini hiç bir vakit yapmaz, istemediklerini yapmak, ruhunu güçlendirmek için çok çalışırdı Haramlardan kuvvetle kaçar, hatta harama düşmek korkusu ile mubahların fazlasını terk ederdi Geceleri vaktini hep ibadetle geçirir, gündüzleri talebe okutur, sünnet olduğu için; gündüz öğleden önce bir arz uyurdu Buna kaylule denir Peygamber efendimizin sünnetini bilir, onun unutulmaması için fazla gayret gösterirdi
Sohbetlerine şöyle başlardı:
Allahü teâlâ hepimizi dünya ve ahiretin efendisi ve bütün insanların her bakımdan en yükseği ve en iyisi olan Resulullaha tâbi olmak saadetiyle şereflendirsin! Çünkü Cenabı Yargı, Ona tâbi olmayı, Ona uymayı fazla sever Ona uymanın küçük bir zerresi tüm dünya lezzetlerinden ve tüm ahiret nimetlerinden daha üstündür Gerçek fayda, Onun sünneti seniyyesine tâbi olmaktır
Arifi Rivegeri hazretleri uzun bir ömür yaşadı Kabrini ziyaret edenler, onun feyiz ve bereketlerine kavuşmaktadır Onu vesile ederek Allahü teâlâya yapılan dualar kabul olmaktadır
Bir gün Abdülhalıkı Goncdüvani'yi gördü,
Çarşıdan yiyecek içecek almış, evine dönüyordu
Bir hizmetim dokunsa diye düşündü bir an,
Yükü taşımak için, müsade istedi ondan
Hazreti Abdülhalık, onun bu teklifini,
Peki evlat diyerek, verdi elindekini
Daha Sonra yüzünü dönüp, bir nazar etti ona
Yaklaşık Olarak o tekrar gelmiş oldu cihana
Değişiverdi hemen, bir diğer oldu hâli,
Çünkü kaplamış idi, onu aşkı ilâhi
Bir gün eski hocası, rastladı yeniden ona,
Hakaretler ederek, dedi Dön okuluna!
Bu öğretmen, her nasılsa, şeytana uymuş idi,
Gerçi bu günahına pişmanlık duymuş idi
Arifi Rivegeri, üstün firasetiyle,
Anlayıp, şöyle dedi, ona kırık kalbiyle:
Efendim, bu gariple, uğraşacağınıza,
Neden bakmıyorsunuz, geçen günkü günahınıza
Görünce talebenin böyle kerametini,
Anlamıştı bu hâlin, nereden geldiğini
O da Abdülhalıkı Goncdüvani'ye gitti,
Talebe oldu ona, yıllarca hizmet etti *