Aristotales Duşunceleri
Aristotales Felsefesi
Antik Yunan filozof olan Aristoteles, Platon ile Batı duşuncesinin en onemli iki filozofundan biridir Fizik, astronomi, ilk felsefe, zooloji, mantık, politika ve biyoloji gibi konularda pek cok eser vermiştir
MO 384 veya 385′te Athos tepesi diye adlandırılmış Makedonya kenti olan Stageirada, Makedonya kralı II Amyntasın hekimi olan Nikomakhosun oğlu olarak dunyaya gelir 17 yaşındayken Platonun Atinadki akademisine girmesiyle Platonun en parlak comezlerinden biri olur Tutor veya yardımcı hoca olarak calıştığı donemde okuma tutkusuyla tanınmaktadır Daha sonraları akademideki oğretime kendisi de katkıda bulunur Kimi zaman Platoncu savları rakip lsokratos okuluna karşı savunmak icin geliştiren, hatta zaman zaman da Evdamos ya da Can uzerine yazılarında olduğu gibi, bu tezleri buyukseyen diyaloglar yazar Gryllos veya Retorik uzerine Aritotelesin diyalog yazarlığı donemine aittir
Aristoteles'in temel eserleri, mantık ve bilgi kuramı uzerine altı incelemeden oluşan Organon, doğa felsefesini acıkladığı Gokler Uzerine, Fizik ve Varlığa Geliş ve Yokoluş Uzerinedir Psikoloji konusundaki iki temel eseri, Hayvana Dairle, Parva Naturalia olan Aristoteles'in varlık konusundaki unlu eseri Metafiziktir Siyaset felsefesi alanında Politikayı, estetik alanında, Poetika ve Retoriki yazmış olan filozofun, ahlak alanındaki temel kitabı Nikomakhos'a Ahlaktır
Temel İlkeleri: Aristoteles'in bir filozof olarak en onemli ozelligi, onun sağduyuya olabildiğince yakın bir duşunur olmasıdır Hem Platon'un İdealarına ve hem de Demokritos'un maddi atom goruşune karşi cikan Aristoteles, hem ahlaki değerleri teminat altına alacak bir teori ve hem de bilimsel doğruları ortaya koyacak bir kuram, bilime ve ahlaka hakkını verebilmek icin, atomlar veya İdealar benzeri gozle gorulemez varlıkların varoluşunu one surmeyecek bir teori arayışı icinde olmuştur Onun bulduğu cozum toz ogretisidir Buna gore, tozler tum ozellikler icin dayanak olan nihai gerceklik ve oznelerdir Soz konusu nihai gerceklikler somut şeylerdir ve somut şeyler icin de Aristoteles'in gozde ornekleri biyolojik bireylerdir Tozler nihai gercekliklerdir, zira tozler varolmadığı takdirde, başka hicbir şey, tozun ozellikleri olarak tumeller de varolmayacaktır
Bu varlık ogretisiyle Aristoteles, Platon'un İdealarının, onun yanlışlıkla bireyler olarak gorduğu tumeller olduğunu one surer Tumeller gercekten de vardırlar, fakat onlar varoluşları icin tikel nesnelere, bireysel şeylere bağlıdırlar Gercekten varolanlar tumeller değil de, ağaclar ve kediler benzeri, dış dunyada karşilaştığımız nesnelerdir
Mantık: Aristoteles, mantık alanında, mantık calismalarina ondokuzuncu yuzyıla kadar temel olmuş bir mantık sistemi kurmuştur Mantığı her turden bilgi edinme sureci icin bir arac olarak goren Aristoteles'in mantığının en onemli yonu, 'belli şeyler kabul edildiğinde, başka şeylerin onlardan zorunlulukla ciktigi' bir konuşma olarak tanımlanan tasımdır Aristoteles, bir onermedeki oznenin, yuklemine on farklı şekilde bağlandığını gosteren on kategoriden soz eder Onun mantığı yalnızca insan zihnindeki duşunce faaliyetlerini betimlemekle ve dile ilişkin gramatikal bir analiz sağlamakla yetinmeyip, aktuel şeyler arasındaki ilişkilerle ilgili bir kuramı ifade eder
Bilgi: Aristoteles'e gore, bilgi tumel olanın, formun bilgisidir, bu nedenle yargıda dile getirilebilir olan bir bilgi, formlar arasındaki ozsel bağlantılara ilişkin bir kavrayıştan meydana gelir Aristoteles'in gozunde bir şey hakkında doğru bir bilgiye sahip olmak, o şeyi turler ve cinsler hiyerarşisi icinde bir yere, bir tur ve cins icine yerleştirebilmek ve dolayısıyla neyin onun icin ozsel olduğunu bilebilmektir; bu ise, ozsel tanım yoluyla olur Aristoteles'e gore, bir şeyin ozunu vermek, o şeyin nedenine ilişkin bir acıklama ortaya koymaktır Bundan dolayı, Aristoteles bir şeyin nedenini ortaya koyabildiğimiz zaman, ilk elden, gercek bilgimiz olduğunu soyler Bir şeyin nedenini vermek ise, o şeyin ozunun ilk ilkelerden başlayarak tanıtlanmasını icerir; bilimin işlevi budur
Metafizik: Onda metafizik, var olanı var olmak bakımından ele alan, var olan bir şey olmanın ne anlama geldiğini araştıran bilimdir Onun metafiziği cok buyuk olcude mantık konusundaki goruşlerine ve biyoloji alanındaki calismalarina dayanır Buna gore, mantıksal bakış acısından, 'var olmak' onun gozunde, hakkında konuşulabilecek ve tam olarak tanımlanabilecek bir şey olmaktır Buna karşin biyoloji alanındaki calismalari acısından, 'var olmak' dinamik bir surec, bir değişme sureci icinde olmak anlamına gelir Şu halde, 'var olmak' Aristoteles icin, bir şey olmak anlamına gelir Bundan dolayı, ona gore gercekten var olan, Platon'da olduğu gibi tumeller değil de, bireylerdir, 'şu' diye gosterdiğimiz belirli bir doğaya sahip olan varlıklardır Onlar, Aristoteles'in mantıkla ilgili eserlerinde sozunu ettiği nicelik, nitelik, ilişki, yer gibi kategorilerin, temel nitelik ya da yuklemlerin kendilerine yuklenebildiği oznelerdir
İşte Aristoteles, kendisine tum kategorilerin yuklendiği bu ozneye 'toz' adını verir Onda var olmak belirli turden bir toz olmaktır Toz, aynı zamanda dinamik bir surecin urunu olarak ortaya cikan bireysel varlık olarak da tanımlanır Bu bakımdan ele alındığında, metafizik varlığı, yani var olan tozleri ve tozlerin nedenlerini, yani tozleri varlığa getiren surecleri konu alıp araştıran, tum varlıkların temelindeki temel bilimdir
Aristoteles'te toz bir madde ve bir formdan meydana gelir O her ne kadar maddeyle formu birbirinden ayırsa bile, doğada bizim hicbir zaman maddeden yoksun bir formla da, formdan yoksun bir maddeyle de karşilaşmadığımızı belirtmeye ozen gosterir Varolan herşey somut bir birey olarak varolur ve herşey maddeyle formun bir birliği olarak ortaya cikar Şu halde, toz form ve maddeden meydana gelen bileşik bir varlıktır Bundan dolayı, Aristoteles'te, ayrı formlardan, duyusal dunyanın dışında olan bir İdealar dunyasından soz etmek olanaklı değildir Form, ayrı bir yerde değil de, bu duyusal dunyada ve tozun bileşenlerinden biri olarak varolur
Madde ve form ayrımı, Aristoteles'e gore, doğada varolan herşeye uygulanmak durumunda olan bir ayrımdır Aristoteles'te bileşik tozleri meydana getiren madde ve formdan yalnızca form şeylerdeki bilinebilir ogeye karşilık gelir Maddenin, şeylerin insan zihni tarafından ayırd edilemeyen, yapıdan ve belirlemeden yoksun, bilinemez bileşeni olduğu yerde, form insan zihni tarafından bilinebilen, yani tasvir edilebilen, tanımlanabilen, sınıflanabilen ve başkalarına aktarılabilen yondur İnsan zihni, Aristoteles'e gore, duyualgısında şeylerin duyusal formunu, buna karşin kavramsal bilgide de akılla anlaşilabilir olan formunu alır
Aristotales Felsefesi
Antik Yunan filozof olan Aristoteles, Platon ile Batı duşuncesinin en onemli iki filozofundan biridir Fizik, astronomi, ilk felsefe, zooloji, mantık, politika ve biyoloji gibi konularda pek cok eser vermiştir
MO 384 veya 385′te Athos tepesi diye adlandırılmış Makedonya kenti olan Stageirada, Makedonya kralı II Amyntasın hekimi olan Nikomakhosun oğlu olarak dunyaya gelir 17 yaşındayken Platonun Atinadki akademisine girmesiyle Platonun en parlak comezlerinden biri olur Tutor veya yardımcı hoca olarak calıştığı donemde okuma tutkusuyla tanınmaktadır Daha sonraları akademideki oğretime kendisi de katkıda bulunur Kimi zaman Platoncu savları rakip lsokratos okuluna karşı savunmak icin geliştiren, hatta zaman zaman da Evdamos ya da Can uzerine yazılarında olduğu gibi, bu tezleri buyukseyen diyaloglar yazar Gryllos veya Retorik uzerine Aritotelesin diyalog yazarlığı donemine aittir
Aristoteles'in temel eserleri, mantık ve bilgi kuramı uzerine altı incelemeden oluşan Organon, doğa felsefesini acıkladığı Gokler Uzerine, Fizik ve Varlığa Geliş ve Yokoluş Uzerinedir Psikoloji konusundaki iki temel eseri, Hayvana Dairle, Parva Naturalia olan Aristoteles'in varlık konusundaki unlu eseri Metafiziktir Siyaset felsefesi alanında Politikayı, estetik alanında, Poetika ve Retoriki yazmış olan filozofun, ahlak alanındaki temel kitabı Nikomakhos'a Ahlaktır
Temel İlkeleri: Aristoteles'in bir filozof olarak en onemli ozelligi, onun sağduyuya olabildiğince yakın bir duşunur olmasıdır Hem Platon'un İdealarına ve hem de Demokritos'un maddi atom goruşune karşi cikan Aristoteles, hem ahlaki değerleri teminat altına alacak bir teori ve hem de bilimsel doğruları ortaya koyacak bir kuram, bilime ve ahlaka hakkını verebilmek icin, atomlar veya İdealar benzeri gozle gorulemez varlıkların varoluşunu one surmeyecek bir teori arayışı icinde olmuştur Onun bulduğu cozum toz ogretisidir Buna gore, tozler tum ozellikler icin dayanak olan nihai gerceklik ve oznelerdir Soz konusu nihai gerceklikler somut şeylerdir ve somut şeyler icin de Aristoteles'in gozde ornekleri biyolojik bireylerdir Tozler nihai gercekliklerdir, zira tozler varolmadığı takdirde, başka hicbir şey, tozun ozellikleri olarak tumeller de varolmayacaktır
Bu varlık ogretisiyle Aristoteles, Platon'un İdealarının, onun yanlışlıkla bireyler olarak gorduğu tumeller olduğunu one surer Tumeller gercekten de vardırlar, fakat onlar varoluşları icin tikel nesnelere, bireysel şeylere bağlıdırlar Gercekten varolanlar tumeller değil de, ağaclar ve kediler benzeri, dış dunyada karşilaştığımız nesnelerdir
Mantık: Aristoteles, mantık alanında, mantık calismalarina ondokuzuncu yuzyıla kadar temel olmuş bir mantık sistemi kurmuştur Mantığı her turden bilgi edinme sureci icin bir arac olarak goren Aristoteles'in mantığının en onemli yonu, 'belli şeyler kabul edildiğinde, başka şeylerin onlardan zorunlulukla ciktigi' bir konuşma olarak tanımlanan tasımdır Aristoteles, bir onermedeki oznenin, yuklemine on farklı şekilde bağlandığını gosteren on kategoriden soz eder Onun mantığı yalnızca insan zihnindeki duşunce faaliyetlerini betimlemekle ve dile ilişkin gramatikal bir analiz sağlamakla yetinmeyip, aktuel şeyler arasındaki ilişkilerle ilgili bir kuramı ifade eder
Bilgi: Aristoteles'e gore, bilgi tumel olanın, formun bilgisidir, bu nedenle yargıda dile getirilebilir olan bir bilgi, formlar arasındaki ozsel bağlantılara ilişkin bir kavrayıştan meydana gelir Aristoteles'in gozunde bir şey hakkında doğru bir bilgiye sahip olmak, o şeyi turler ve cinsler hiyerarşisi icinde bir yere, bir tur ve cins icine yerleştirebilmek ve dolayısıyla neyin onun icin ozsel olduğunu bilebilmektir; bu ise, ozsel tanım yoluyla olur Aristoteles'e gore, bir şeyin ozunu vermek, o şeyin nedenine ilişkin bir acıklama ortaya koymaktır Bundan dolayı, Aristoteles bir şeyin nedenini ortaya koyabildiğimiz zaman, ilk elden, gercek bilgimiz olduğunu soyler Bir şeyin nedenini vermek ise, o şeyin ozunun ilk ilkelerden başlayarak tanıtlanmasını icerir; bilimin işlevi budur
Metafizik: Onda metafizik, var olanı var olmak bakımından ele alan, var olan bir şey olmanın ne anlama geldiğini araştıran bilimdir Onun metafiziği cok buyuk olcude mantık konusundaki goruşlerine ve biyoloji alanındaki calismalarina dayanır Buna gore, mantıksal bakış acısından, 'var olmak' onun gozunde, hakkında konuşulabilecek ve tam olarak tanımlanabilecek bir şey olmaktır Buna karşin biyoloji alanındaki calismalari acısından, 'var olmak' dinamik bir surec, bir değişme sureci icinde olmak anlamına gelir Şu halde, 'var olmak' Aristoteles icin, bir şey olmak anlamına gelir Bundan dolayı, ona gore gercekten var olan, Platon'da olduğu gibi tumeller değil de, bireylerdir, 'şu' diye gosterdiğimiz belirli bir doğaya sahip olan varlıklardır Onlar, Aristoteles'in mantıkla ilgili eserlerinde sozunu ettiği nicelik, nitelik, ilişki, yer gibi kategorilerin, temel nitelik ya da yuklemlerin kendilerine yuklenebildiği oznelerdir
İşte Aristoteles, kendisine tum kategorilerin yuklendiği bu ozneye 'toz' adını verir Onda var olmak belirli turden bir toz olmaktır Toz, aynı zamanda dinamik bir surecin urunu olarak ortaya cikan bireysel varlık olarak da tanımlanır Bu bakımdan ele alındığında, metafizik varlığı, yani var olan tozleri ve tozlerin nedenlerini, yani tozleri varlığa getiren surecleri konu alıp araştıran, tum varlıkların temelindeki temel bilimdir
Aristoteles'te toz bir madde ve bir formdan meydana gelir O her ne kadar maddeyle formu birbirinden ayırsa bile, doğada bizim hicbir zaman maddeden yoksun bir formla da, formdan yoksun bir maddeyle de karşilaşmadığımızı belirtmeye ozen gosterir Varolan herşey somut bir birey olarak varolur ve herşey maddeyle formun bir birliği olarak ortaya cikar Şu halde, toz form ve maddeden meydana gelen bileşik bir varlıktır Bundan dolayı, Aristoteles'te, ayrı formlardan, duyusal dunyanın dışında olan bir İdealar dunyasından soz etmek olanaklı değildir Form, ayrı bir yerde değil de, bu duyusal dunyada ve tozun bileşenlerinden biri olarak varolur
Madde ve form ayrımı, Aristoteles'e gore, doğada varolan herşeye uygulanmak durumunda olan bir ayrımdır Aristoteles'te bileşik tozleri meydana getiren madde ve formdan yalnızca form şeylerdeki bilinebilir ogeye karşilık gelir Maddenin, şeylerin insan zihni tarafından ayırd edilemeyen, yapıdan ve belirlemeden yoksun, bilinemez bileşeni olduğu yerde, form insan zihni tarafından bilinebilen, yani tasvir edilebilen, tanımlanabilen, sınıflanabilen ve başkalarına aktarılabilen yondur İnsan zihni, Aristoteles'e gore, duyualgısında şeylerin duyusal formunu, buna karşin kavramsal bilgide de akılla anlaşilabilir olan formunu alır