iltasyazilim
FD Üye
Arkeobakteri Nedir Arkeobakteri Hakkında Veri
Arkeobakteri nedir
Arkeobakterinin yapısı
Arkeobakterinin özellikleri
Çıplak gözle görebildiğimiz ve göremediğimiz canlılar, gözenekli olan yapılarına göre de sınıflandırılabilir Canlılar âleminde, hücreleri çekirdek ve zarlı organellere sahip (ökaryotlar) bitki, hayvan ve ırk bir grubu; çekirdek ve zarlı organelleri olmayanlar (prokaryot) da diğer bir grubu teşkil eder Büyüklükleri 1–10 mikron aralarında olan arkeobakteriler ikinci grup içinde önemli bir daha aşağıâlemdir Bu grup, diğer gruptaki canlıların yaşayamayacağı zor ekolojik şartlarda (çok düşük ve yüksek sıcaklıkta, fazla tuzlu, yüksek asit ve baz özellikteki su ve kara ekosistemleri) bile nesillerini devam ettirebilecek bir donanımla yaratıldıklarından, araştırmacıların yoğun ilgisini çekmektedir Arkeobakteriler, jeotermal kaynaklarda, yanardağ bacalarının etrafında, derin okyanus ve deniz tabanlarındaki termal kaynaklardan tuz göllerine değin farklı ortamlarda yaşayabilir Arkeobakterilerin buralara yerinde yapıtaşlarına (gen ve proteinler) ve çeşitli uygunluk mekanizmalarına sahip kılınmış olmaları bilim dünyasını hayrette bırakmaktadır
Arkeobakterilerde hücre zarındaki yağların (lipit) yapısında bulunan gliserolün kimyası, ökaryotlardakinden farklıdır Yani hücreli zar yüzeylerinde gliserollipit esterleri yerine gliserollipit eterleri bulunur Öteki canlılarda hücre zar yüzeyleri çift katlı yağ tabakasından oluşur Arkeobakterilerin zarları tek tabakalı ve daha fazla dayanıklıdır; DNA polimeraz ve öteki enzimleri çok ayrı ortamlarda çalışmakta, üretilmektedir Arkeobakteriler; solunum, sindirim, gıda, kimyevî ve fizikî hususiyetleri itibariyle, ayrıca boyalarla boyanarak sınıflandırılabilme noktasından bakterilere (eubacterium ya da reel, bayağı bakteri); kromozomlarında histon proteinlerinin olması, protein sentezi için bahşedilen başlatıcı şifre çeşitleri gibi özellikleri bakımından da, ökaryot hücrelere benzer
Yaşadıkları ekolojik şartlara tarafından arkeobakteriler
Enerjisini, karbondioksiti hidrojenle birleştirip metan gazı (CH4) üreterek elde eden metanojik arkeobakteriler, oksijensiz solunum (anaerobik) yaptıklarından, oksijen bunlar için öldürücüdür Bataklıklar, pis sular, çiftlik gübresi, çöpler ve otobur canlıların sindirim sistemi bunların hayat ortamıdır Tuz gölü ve Kızıldeniz gibi tuz sularda yaşamış halofil arkeobakteriler, denizdeki tuz yoğunluğunun on katına gereklilik duyar Çok sıcak ortamlarda yaşamış termofil arkeobakteriler için ise, en yerinde sıcaklık 65–85 0C arasındadır Bir Takım türleri 105 0C'nin üstünde sıcaklıklara sahip yanardağ bacalarının yanıbaşında ve derin deniz tabanından çıkan erimiş magmatik araç gereç yakınında yaşar Üyelerinin % 80'den fazlası 5 °C'nin altındaki ortamlarda yaşamış psikrofilik arkeobakterilerin bir takım türleri, suyun donma noktasındaki şartlarda yaşar
Tabiî ortamlarda selüloz gibi organik maddelerin ayrıştırılmasında vazife gören ve gıda zincirine katkı maddesi sağlayan arkeobakterilerden sanayide de faydalanılmaktadır Gerçekleştirilmesi baskı kimyevî reaksiyonlarda, atık maddelerin tasfiyesinde, kalitesi düşük metal cevherlerinin kullanılabilir hâle getirilmesinde, çöplüklerden ve hayvan gübrelerinden biyogaz (metan) üretiminde, benekli suların temizlenmesinde, badana endüstrisinde (anaerobik arıtma tanklarındaki sıvıların temizlenmesinde) arkeobakteriler kullanılmaktadır
İnsanlığın ama bugün ulaştığı biyonanoteknolojinin, milyarlarca yıldır yeryüzünde var olduğu ve ekosistemlerin ayrılmaz bir parçası olarak fonksiyon gördüğü gerçeğini, arkeobakteriler çok sanatkâr ve mâhirâne çalışmalarıyla gösterirken, fiilen perde arkasındaki ölümsüz ilim, kudret, san'at ve İrade'yi düşünce sahiplerine hatırlatmış oluyorlar Gözle göremediğimiz bu kadar minik canlıların, altından kalkamadığımız çoğu problemin çözümünde böylesine inanılmaz işler görmesi, bir yandan sanatlı bir yaratılış eseri olduklarını, diğer yanlamasına da, insanoğluna çözümsüz görünen anında tüm problemlerin fiilen tabiata gizli reçetelerinin mevcut olduğunu gösteriyor
*
Arkeobakteri nedir
Arkeobakterinin yapısı
Arkeobakterinin özellikleri
Çıplak gözle görebildiğimiz ve göremediğimiz canlılar, gözenekli olan yapılarına göre de sınıflandırılabilir Canlılar âleminde, hücreleri çekirdek ve zarlı organellere sahip (ökaryotlar) bitki, hayvan ve ırk bir grubu; çekirdek ve zarlı organelleri olmayanlar (prokaryot) da diğer bir grubu teşkil eder Büyüklükleri 1–10 mikron aralarında olan arkeobakteriler ikinci grup içinde önemli bir daha aşağıâlemdir Bu grup, diğer gruptaki canlıların yaşayamayacağı zor ekolojik şartlarda (çok düşük ve yüksek sıcaklıkta, fazla tuzlu, yüksek asit ve baz özellikteki su ve kara ekosistemleri) bile nesillerini devam ettirebilecek bir donanımla yaratıldıklarından, araştırmacıların yoğun ilgisini çekmektedir Arkeobakteriler, jeotermal kaynaklarda, yanardağ bacalarının etrafında, derin okyanus ve deniz tabanlarındaki termal kaynaklardan tuz göllerine değin farklı ortamlarda yaşayabilir Arkeobakterilerin buralara yerinde yapıtaşlarına (gen ve proteinler) ve çeşitli uygunluk mekanizmalarına sahip kılınmış olmaları bilim dünyasını hayrette bırakmaktadır
Arkeobakterilerde hücre zarındaki yağların (lipit) yapısında bulunan gliserolün kimyası, ökaryotlardakinden farklıdır Yani hücreli zar yüzeylerinde gliserollipit esterleri yerine gliserollipit eterleri bulunur Öteki canlılarda hücre zar yüzeyleri çift katlı yağ tabakasından oluşur Arkeobakterilerin zarları tek tabakalı ve daha fazla dayanıklıdır; DNA polimeraz ve öteki enzimleri çok ayrı ortamlarda çalışmakta, üretilmektedir Arkeobakteriler; solunum, sindirim, gıda, kimyevî ve fizikî hususiyetleri itibariyle, ayrıca boyalarla boyanarak sınıflandırılabilme noktasından bakterilere (eubacterium ya da reel, bayağı bakteri); kromozomlarında histon proteinlerinin olması, protein sentezi için bahşedilen başlatıcı şifre çeşitleri gibi özellikleri bakımından da, ökaryot hücrelere benzer
Yaşadıkları ekolojik şartlara tarafından arkeobakteriler
Enerjisini, karbondioksiti hidrojenle birleştirip metan gazı (CH4) üreterek elde eden metanojik arkeobakteriler, oksijensiz solunum (anaerobik) yaptıklarından, oksijen bunlar için öldürücüdür Bataklıklar, pis sular, çiftlik gübresi, çöpler ve otobur canlıların sindirim sistemi bunların hayat ortamıdır Tuz gölü ve Kızıldeniz gibi tuz sularda yaşamış halofil arkeobakteriler, denizdeki tuz yoğunluğunun on katına gereklilik duyar Çok sıcak ortamlarda yaşamış termofil arkeobakteriler için ise, en yerinde sıcaklık 65–85 0C arasındadır Bir Takım türleri 105 0C'nin üstünde sıcaklıklara sahip yanardağ bacalarının yanıbaşında ve derin deniz tabanından çıkan erimiş magmatik araç gereç yakınında yaşar Üyelerinin % 80'den fazlası 5 °C'nin altındaki ortamlarda yaşamış psikrofilik arkeobakterilerin bir takım türleri, suyun donma noktasındaki şartlarda yaşar
Tabiî ortamlarda selüloz gibi organik maddelerin ayrıştırılmasında vazife gören ve gıda zincirine katkı maddesi sağlayan arkeobakterilerden sanayide de faydalanılmaktadır Gerçekleştirilmesi baskı kimyevî reaksiyonlarda, atık maddelerin tasfiyesinde, kalitesi düşük metal cevherlerinin kullanılabilir hâle getirilmesinde, çöplüklerden ve hayvan gübrelerinden biyogaz (metan) üretiminde, benekli suların temizlenmesinde, badana endüstrisinde (anaerobik arıtma tanklarındaki sıvıların temizlenmesinde) arkeobakteriler kullanılmaktadır
İnsanlığın ama bugün ulaştığı biyonanoteknolojinin, milyarlarca yıldır yeryüzünde var olduğu ve ekosistemlerin ayrılmaz bir parçası olarak fonksiyon gördüğü gerçeğini, arkeobakteriler çok sanatkâr ve mâhirâne çalışmalarıyla gösterirken, fiilen perde arkasındaki ölümsüz ilim, kudret, san'at ve İrade'yi düşünce sahiplerine hatırlatmış oluyorlar Gözle göremediğimiz bu kadar minik canlıların, altından kalkamadığımız çoğu problemin çözümünde böylesine inanılmaz işler görmesi, bir yandan sanatlı bir yaratılış eseri olduklarını, diğer yanlamasına da, insanoğluna çözümsüz görünen anında tüm problemlerin fiilen tabiata gizli reçetelerinin mevcut olduğunu gösteriyor
*