iltasyazilim
FD Üye
Arkeoloji, insan davranışlarını tasvir etmek ve açıklamak amacıyla *maddesel kalıntıları inceleyen bir insanbilim dalıdır
Öncelikli olarak tarih öncesine aityazının icat edilmesinden önceki zamanlarinsan geçmişiyle ilgilenen kazıbilim, bu tarihte var olan nesneler üstünde odaklanır Arkeologlar alet edevat, çanak çömlek ve bazıları 25 milyon yıldan daha pozitif geçmişe sahip olan nesli bitap kültürlerin mirası olarak değerlendirilen harabeler üzerinde çözümleme yaparlar
Bu nesneler ve bulundukları yerlere bırakılış tarzları, insan davranışını anlamak için bir bakış açısı sunar Örneğin, sığ ve sınırlı mangal kömürü rezervlerinin üstünde bulunan oksitlenmiş toprak, kemik parçaları, kömürleşmiş bitki kalıntıları, çevreye yayılan ateşten nedeniyle çatlamış kayalar ve çanak çömlekler, gıda pişirme ve hazırlama süreçlerini gösterir
Bu kalıntılardan insanların yeme alışkanlıkları ve geçim etkinlikleri kolayca çıkarılabilir Hatta bu kalıntıların iskelet kalıntılarıyla birlikte yorumlanması, geçmişte insan yaşamının biyokültürel açıdan da incelenmesine olanak tanır Böylece arkeolog, yazılı metinlerin birincil kere ortaya çıktığı 5000 yıl öncesiyle kendini kısıtlamak zorunda olan tarihçiden çok daha önceki tarihlere ilişkin bilgi ve bulgulara ulaşabilir
Arkeologlar, tarih öncesine ait toplumlarda sınırlı değildir; eğer varsa, maddesel kalıntıları destekleyen tarihi belgeleri de inceler Okuryazan toplumların çoğunda yazılı evraklar; çiftçiler, balıkçılar, işçiler, köleler ve aynı kişilerden oluşan avam tabakasından fazla, idareci seçkinler ilgilidir Bundan dolayı yazılı kalıntıların arkeologlara sadece yalnızca arkeolojik kalıntılardan öğrenebileceklerden daha fazlasını söyleyebildiği gibi, kazıbilimsel harabeler da tarihçilere, yazılı belgelerden öğrenebileceklerinden fazlasını ortaya koyabilir
Arkeologlar çoğunlukla insanların geçmişi üstünde yoğunlaşır; fakat manâlı sayıda arkeolog, ilgilerini günümüz dünyasının bedensel nesnelerine yöneltmiştir Buna bir örnek olarak, William Rathje göre 1973 yılında Arizona Üniversitesi ’nde başlatılmış olan Çöp Projesi gösterilebilir Ev halkı atıklarının incelendiği bir egzersiz olan Çöp Projesi, günümüzün toplumsal konularıyla ilgili şaşılacak bilgiler üretmeyi sürdürmektedir Proje aynı zamanda sosyologların, iktisatçıların ve öteki sosyal bilimcilerin verilerini olmak için kullandığı mülâkat ve anket tekniklerinin geçerliliğini sınamaktadır
Ortaya çıkan sonuçlar, insanların inandıkları ve yaptıklarının söyledikleri şeylerle gerçekte yaptıkları aralarında büyük farklılıklar olduğunu gösterir Örneğin, 1973 ’te Tuscon ’da içki tüketimi oranını bulmak amacıyla bir anket oluşturmak ve uygulamak için geleneksel teknikler kullanılmıştır
Şehrin bir kesiminde ankete katılan ev halkının %15 ’ i bira tükettiğini belirtmiş ama katılımcılar tüketilen bira kutusu miktarının sekizi aşmadığını söylemiştir bununla beraber, bu bölgede gerçekleştirilen çöp analizine kadar katılımcıların %80 ’ninden fazlası bira tüketiyordu ve bu oranın %50 ’si haftada sekiz kutu biradan fazlasını çöpe atıyordu
Çöp projesinin ortaya çıkardığı bir diğer cazibeli belirti da, sığır eti fiyatlarının zirveye ulaştığı ve her zaman yüksek seviyede seyrettiği 1973 yılında ev halkı tarafından çöpe atılan sığır eti miktarının da paralel olarak artmış olmasaydı Sağduyumuz bize bütün tersinin dürüst olması gerektiğinin söylese de, yüksek fiyat ve malın az bulunurluğu, ziyan edilen et miktarıyla zıt yok, doğru orantılıydı Bu bulgular, yalnızca geleneksel görüşme ve anket tekniği kullanıldığında insan davranışı hakkında nasıl hatalı yorumlar yapabileceğimizi göstermesi açısından son derece önemlidir Benzer şekilde insanlara gerçekte yaptıklarıyla yaptıklarını sandıklarının daima birbiriyle örtüşmediğini göstermesi açısından da önemi yadsınamaz
1987 ’de Çöp Projesi dahilinde ABD ve Kanada ’nın değişik bölgelerindeki çöp depolama alanlarında kazı yapılmaya başlanmıştır Bu çalışmadan birincil elde edilen veriler, hangi maddelerin çöp depolama alanlarına götürüldüğünü ve burada nasıl bir işlem yaşandığını gösterdi Bir kez daha, genel kanıların gerçekte gerçekleşen şeyle uyuşmadığı ortaya çıktı Mesela gazete gibi doğada biyoloji ile ilgili olarak ayrışabilen maddelerin çöp depolama alanlarına gömüldüğünde, çürümelerinin fazla daha fazla zaman aldığı görüldü Bu nesil bilgiler katı atık depolamasıyla ilgili sorunları çözme konusunda manâlı adımlar atmamıza yardımcı olmaktadır
Yazar:*Rahman Karasu
Öncelikli olarak tarih öncesine aityazının icat edilmesinden önceki zamanlarinsan geçmişiyle ilgilenen kazıbilim, bu tarihte var olan nesneler üstünde odaklanır Arkeologlar alet edevat, çanak çömlek ve bazıları 25 milyon yıldan daha pozitif geçmişe sahip olan nesli bitap kültürlerin mirası olarak değerlendirilen harabeler üzerinde çözümleme yaparlar
Bu nesneler ve bulundukları yerlere bırakılış tarzları, insan davranışını anlamak için bir bakış açısı sunar Örneğin, sığ ve sınırlı mangal kömürü rezervlerinin üstünde bulunan oksitlenmiş toprak, kemik parçaları, kömürleşmiş bitki kalıntıları, çevreye yayılan ateşten nedeniyle çatlamış kayalar ve çanak çömlekler, gıda pişirme ve hazırlama süreçlerini gösterir
Bu kalıntılardan insanların yeme alışkanlıkları ve geçim etkinlikleri kolayca çıkarılabilir Hatta bu kalıntıların iskelet kalıntılarıyla birlikte yorumlanması, geçmişte insan yaşamının biyokültürel açıdan da incelenmesine olanak tanır Böylece arkeolog, yazılı metinlerin birincil kere ortaya çıktığı 5000 yıl öncesiyle kendini kısıtlamak zorunda olan tarihçiden çok daha önceki tarihlere ilişkin bilgi ve bulgulara ulaşabilir
Arkeologlar, tarih öncesine ait toplumlarda sınırlı değildir; eğer varsa, maddesel kalıntıları destekleyen tarihi belgeleri de inceler Okuryazan toplumların çoğunda yazılı evraklar; çiftçiler, balıkçılar, işçiler, köleler ve aynı kişilerden oluşan avam tabakasından fazla, idareci seçkinler ilgilidir Bundan dolayı yazılı kalıntıların arkeologlara sadece yalnızca arkeolojik kalıntılardan öğrenebileceklerden daha fazlasını söyleyebildiği gibi, kazıbilimsel harabeler da tarihçilere, yazılı belgelerden öğrenebileceklerinden fazlasını ortaya koyabilir
Arkeologlar çoğunlukla insanların geçmişi üstünde yoğunlaşır; fakat manâlı sayıda arkeolog, ilgilerini günümüz dünyasının bedensel nesnelerine yöneltmiştir Buna bir örnek olarak, William Rathje göre 1973 yılında Arizona Üniversitesi ’nde başlatılmış olan Çöp Projesi gösterilebilir Ev halkı atıklarının incelendiği bir egzersiz olan Çöp Projesi, günümüzün toplumsal konularıyla ilgili şaşılacak bilgiler üretmeyi sürdürmektedir Proje aynı zamanda sosyologların, iktisatçıların ve öteki sosyal bilimcilerin verilerini olmak için kullandığı mülâkat ve anket tekniklerinin geçerliliğini sınamaktadır
Ortaya çıkan sonuçlar, insanların inandıkları ve yaptıklarının söyledikleri şeylerle gerçekte yaptıkları aralarında büyük farklılıklar olduğunu gösterir Örneğin, 1973 ’te Tuscon ’da içki tüketimi oranını bulmak amacıyla bir anket oluşturmak ve uygulamak için geleneksel teknikler kullanılmıştır
Şehrin bir kesiminde ankete katılan ev halkının %15 ’ i bira tükettiğini belirtmiş ama katılımcılar tüketilen bira kutusu miktarının sekizi aşmadığını söylemiştir bununla beraber, bu bölgede gerçekleştirilen çöp analizine kadar katılımcıların %80 ’ninden fazlası bira tüketiyordu ve bu oranın %50 ’si haftada sekiz kutu biradan fazlasını çöpe atıyordu
Çöp projesinin ortaya çıkardığı bir diğer cazibeli belirti da, sığır eti fiyatlarının zirveye ulaştığı ve her zaman yüksek seviyede seyrettiği 1973 yılında ev halkı tarafından çöpe atılan sığır eti miktarının da paralel olarak artmış olmasaydı Sağduyumuz bize bütün tersinin dürüst olması gerektiğinin söylese de, yüksek fiyat ve malın az bulunurluğu, ziyan edilen et miktarıyla zıt yok, doğru orantılıydı Bu bulgular, yalnızca geleneksel görüşme ve anket tekniği kullanıldığında insan davranışı hakkında nasıl hatalı yorumlar yapabileceğimizi göstermesi açısından son derece önemlidir Benzer şekilde insanlara gerçekte yaptıklarıyla yaptıklarını sandıklarının daima birbiriyle örtüşmediğini göstermesi açısından da önemi yadsınamaz
1987 ’de Çöp Projesi dahilinde ABD ve Kanada ’nın değişik bölgelerindeki çöp depolama alanlarında kazı yapılmaya başlanmıştır Bu çalışmadan birincil elde edilen veriler, hangi maddelerin çöp depolama alanlarına götürüldüğünü ve burada nasıl bir işlem yaşandığını gösterdi Bir kez daha, genel kanıların gerçekte gerçekleşen şeyle uyuşmadığı ortaya çıktı Mesela gazete gibi doğada biyoloji ile ilgili olarak ayrışabilen maddelerin çöp depolama alanlarına gömüldüğünde, çürümelerinin fazla daha fazla zaman aldığı görüldü Bu nesil bilgiler katı atık depolamasıyla ilgili sorunları çözme konusunda manâlı adımlar atmamıza yardımcı olmaktadır
Yazar:*Rahman Karasu
Türkiye'nin en güncel forumlardan olan forumdas.com.tr'de forumda aktif ve katkısı olabilecek kişilerden gönüllü katkıda sağlayabilecek kişiler aranmaktadır.