nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Arkesilaos,
Arkesilaos Kimdir Hayatı,
Arkesilaos Yaşam Öyküsü,
Arkesilaos Hakkında Bilgi
Arkesilaos Kimdir?
Arkesilaos veya Arkesilas (316241) Aeolia bölgesinde Pitane'de doğmuş Önce Aristoteles'in en yakın dostu, iş arkadaşı ve ardılı Theophrastos'un öğrencisi olmuş, sonrada Akademia'ya girmiş Pyrrhon'un fazla etkisi aşağıda kalmış Bariz zekalı, küçümseyen bir konuşmacı olarak ün salmış
Pyrrhon'un öğretisini değiştirmeden bütünü ile benimseyen Arkesilaos, bir Akademialı olarak Platon felsefesi üzerinde durup, bu felsefenin, özelliklede Sokrates'in yönteminin şüpheci yönlerini belirtmeye çalışır
Sokrates defalarca kendisinin bir şey bilmediğini ileri sürerdi: kendisi konuşmalarında hiçbir sav ileri sürmez, savları karşısındakine söyletirdi; sonrada bir takım sorular ve itirazlarla ona bir şey bilmediğini itiraf ettirirdi
Platon'un gençlik diyaloglarında bulduğumuz bu yöntem, Arkesilaos'a kadar, “her savı, bundan yandan ve buna aleyhinde olan eşdeğer güçte kanıtlarla destekleyebileceğimizi ileri süren kuşkucu ilkenin bir anlatımıdır Nitekim Arkesilaos'un kendiside tartışmalarında Sokrates'in bu yöntemini kullanırmış Yalnız; Sokrates gibi, karşısındakini kendi, üstünde bir düşünceye sıkıştırmak, sonuçları kendisinin bulmasına yol açmak için yok de, onu şüpheci görüşe geçirmek için bu yöntemi kullanırmış Arkesilaos'un data anlayışı esas niteliğini, esas karşıtı stoa ile, daha doğrusu Zenon ile olan savaşımında kazanmıştır Stoa'ya kadar reel üzerine olan bilgimiz duyu algılarına dayanır, bu bilginin kaynağı burasıdır Yalnız, tüm duyu tasavvurları yok de, ama kataleptik tasavvurlar doğruyu sağlarlar, fakat “kavranmış, ruhumuzda sağlam kök salarak “saklanmış olan tasavvur (katalepsiz) besbellidir, apaçıktır, dolayısıyla kesindir, sarsılmazdır; katalepsiz doğru bilginin ölçüsüdür Stoa'nın bu anlayışını Arkesilaos şöyle eleştirir: bir tasavvurun dürüst mu yanlış mı olduğunu, yani bu tasavvurun var olan bir şeyle mi yoksa var olmayan bir şeyle mi ilişkili olduğunu bize güvenle bildirecek böyle bir doğruluk ölçüsü yoktur Duyu yanılmalarında, rüyalarda, delilikte de tasavvur mutlak bir apaçıklık niteliği taşırlar ve bizi kendilerini onamaya zorlarlar, ama bunlar yanlış tasavvurlardır Bu da gösteriyor fakat, tasavvurumuzun yanlış mı, doğru mu olduğunu hiçbir süre bilemeyiz
Bu yüzden stoalıların doğruluk kriteriumu işe yarayan bir ölçü değil Arkesilaos'un veri teorisi, hemen hemen, dogmatizmin baş temsilcisi Stoa'ya karşı yaptığı bu eleştirmede sona erer
Ilave Olarak;
MÖ 315241 yılları aralarında yaşayan ve Krates'in ölümünden sonra, Akademi'nin başına geçmiş olan Yunanlı düşünür Keza Stoacılığa hem de Epikürosçuluğa karşısında çıkmış olan Arkesilaos, Pyrrhon'unki dek radikal olmayan bir kuşkuculuğu benimsemiştir
Ahlak öğretisinde Arkesilaos'un daha olumlu bir görüşü var Burada Sokrates –Platon geleneğine de dayandığından, hak ve eylemden kaçınmayı (epokhe'yi) öğütleyen Pyrrhon gibi pratik hayattaki davranışa tam bir aldırmazlık göstermez; epokhe bir değerinde, fakat en yüksek değerinde değil; insanın eylemde de bulunması gerek Burada karşısına şu soru çıkar: Amaçlar ve ilkeler açık olarak bilinmeden eyleme olabilir mi? Sırf seziş ve buna dayanan alışkanlık ile Arkesilaos kanaat etmek istemediğinden, eyleme kılavuz olarak akıllılık(phronesis) ve en ince ayrıntısına kadar temellendirmeyi (enlogia) ileri sürer
netten özel baskı *
Arkesilaos Kimdir Hayatı,
Arkesilaos Yaşam Öyküsü,
Arkesilaos Hakkında Bilgi
Arkesilaos Kimdir?
Arkesilaos veya Arkesilas (316241) Aeolia bölgesinde Pitane'de doğmuş Önce Aristoteles'in en yakın dostu, iş arkadaşı ve ardılı Theophrastos'un öğrencisi olmuş, sonrada Akademia'ya girmiş Pyrrhon'un fazla etkisi aşağıda kalmış Bariz zekalı, küçümseyen bir konuşmacı olarak ün salmış
Pyrrhon'un öğretisini değiştirmeden bütünü ile benimseyen Arkesilaos, bir Akademialı olarak Platon felsefesi üzerinde durup, bu felsefenin, özelliklede Sokrates'in yönteminin şüpheci yönlerini belirtmeye çalışır
Sokrates defalarca kendisinin bir şey bilmediğini ileri sürerdi: kendisi konuşmalarında hiçbir sav ileri sürmez, savları karşısındakine söyletirdi; sonrada bir takım sorular ve itirazlarla ona bir şey bilmediğini itiraf ettirirdi
Platon'un gençlik diyaloglarında bulduğumuz bu yöntem, Arkesilaos'a kadar, “her savı, bundan yandan ve buna aleyhinde olan eşdeğer güçte kanıtlarla destekleyebileceğimizi ileri süren kuşkucu ilkenin bir anlatımıdır Nitekim Arkesilaos'un kendiside tartışmalarında Sokrates'in bu yöntemini kullanırmış Yalnız; Sokrates gibi, karşısındakini kendi, üstünde bir düşünceye sıkıştırmak, sonuçları kendisinin bulmasına yol açmak için yok de, onu şüpheci görüşe geçirmek için bu yöntemi kullanırmış Arkesilaos'un data anlayışı esas niteliğini, esas karşıtı stoa ile, daha doğrusu Zenon ile olan savaşımında kazanmıştır Stoa'ya kadar reel üzerine olan bilgimiz duyu algılarına dayanır, bu bilginin kaynağı burasıdır Yalnız, tüm duyu tasavvurları yok de, ama kataleptik tasavvurlar doğruyu sağlarlar, fakat “kavranmış, ruhumuzda sağlam kök salarak “saklanmış olan tasavvur (katalepsiz) besbellidir, apaçıktır, dolayısıyla kesindir, sarsılmazdır; katalepsiz doğru bilginin ölçüsüdür Stoa'nın bu anlayışını Arkesilaos şöyle eleştirir: bir tasavvurun dürüst mu yanlış mı olduğunu, yani bu tasavvurun var olan bir şeyle mi yoksa var olmayan bir şeyle mi ilişkili olduğunu bize güvenle bildirecek böyle bir doğruluk ölçüsü yoktur Duyu yanılmalarında, rüyalarda, delilikte de tasavvur mutlak bir apaçıklık niteliği taşırlar ve bizi kendilerini onamaya zorlarlar, ama bunlar yanlış tasavvurlardır Bu da gösteriyor fakat, tasavvurumuzun yanlış mı, doğru mu olduğunu hiçbir süre bilemeyiz
Bu yüzden stoalıların doğruluk kriteriumu işe yarayan bir ölçü değil Arkesilaos'un veri teorisi, hemen hemen, dogmatizmin baş temsilcisi Stoa'ya karşı yaptığı bu eleştirmede sona erer
Ilave Olarak;
MÖ 315241 yılları aralarında yaşayan ve Krates'in ölümünden sonra, Akademi'nin başına geçmiş olan Yunanlı düşünür Keza Stoacılığa hem de Epikürosçuluğa karşısında çıkmış olan Arkesilaos, Pyrrhon'unki dek radikal olmayan bir kuşkuculuğu benimsemiştir
Ahlak öğretisinde Arkesilaos'un daha olumlu bir görüşü var Burada Sokrates –Platon geleneğine de dayandığından, hak ve eylemden kaçınmayı (epokhe'yi) öğütleyen Pyrrhon gibi pratik hayattaki davranışa tam bir aldırmazlık göstermez; epokhe bir değerinde, fakat en yüksek değerinde değil; insanın eylemde de bulunması gerek Burada karşısına şu soru çıkar: Amaçlar ve ilkeler açık olarak bilinmeden eyleme olabilir mi? Sırf seziş ve buna dayanan alışkanlık ile Arkesilaos kanaat etmek istemediğinden, eyleme kılavuz olarak akıllılık(phronesis) ve en ince ayrıntısına kadar temellendirmeyi (enlogia) ileri sürer
netten özel baskı *