iltasyazilim
FD Üye
Ebû Muhammed Şenbekî bir defâsında Ebû Bekr elBetâihî'nin yanına gitmişti Huzûrunda büyük bir arslan vardı Arslan, Ebû Bekr elBetâihî'nin huzûrunda ağzını yüzünü toprağa sürüyordu Ebû Bekr elBetâihî ise, bâzı suâllere cevap veriyormuş gibi arslana bir şeyler söylüyordu Biraz sonra arslan oradan ayrılıp gitti Ebû Muhammed Şenbekî, Ebû Bekr elBetâihî'ye yaklaşıp;
Size hayvanlarla konuşup onlara faydalı olmak gibi nîmetleri ihsân eden Allahü teâlâ için bana söyler misiniz? O arslan size ne dedi? Siz ona ne söylediniz?dedi
Buyurdu ki:
Yâ Şenbekî! Arslan bana dedi ki, üç gündür ağzıma yiyecek bir şey almadım Açlık beni çok rahatsız etti Seher vakti Allahü teâlâya yalvardım Bana, senin rızkın, Hemâmiyye köyündeki bir inektir Onu parçalayıp yiyeceksin Onu avlarken sana da bir zarar isâbet edecek, denildi Ben ise şimdi, bana geleceği bildirilen o zarardan korkuyorum Ne yapayım? Ben de arslanın anlattıklarını dinledikten sonra ona, sana isâbet edecek zarar, sağ tarafında hafif bir yaradır O yara sebebiyle bir hafta elem çekersin Sonra yara iyi olur, dedim Çünkü o köydeki bir ineğin bu arslanın rızkı olduğunu, o ineği avlarken o köyden on bir kişinin çıkıp buna hücûm edeceklerini, adamlardan üçünün çarpışma sırasında ağır olarak yaralanacağını, arslanın da sağ tarafından bir yara alacağını, yaralılardan birinin öleceğini, bir saat sonra ikincisinin ve yedi saat sonra üçüncüsünün öleceğini, arslanın da bir hafta sonra yarasının iyi olacağını Levhi mahfûzda görmüştümdiye anlattı
Ebû Muhammed Şenbekî, bu anlattıklarını hayretle dinledikten sonra, hâdiseyi tâkib etmek üzere Hemâmiyye köyüne doğru yola çıktı Oraya vardığında arslanın ondan önce köye vardığını gördü Durum aynen Ebû Bekr elBetâihî'nin bildirdiği gibi olmuştu Bir hafta sonra Ebû Bekr elBetâihî'nin yanına tekrar geldi Baktı ki yine o arslan, Ebû Bekr elBetâihî'nin huzûrunda duruyordu ve yarası da iyileşmişti
Size hayvanlarla konuşup onlara faydalı olmak gibi nîmetleri ihsân eden Allahü teâlâ için bana söyler misiniz? O arslan size ne dedi? Siz ona ne söylediniz?dedi
Buyurdu ki:
Yâ Şenbekî! Arslan bana dedi ki, üç gündür ağzıma yiyecek bir şey almadım Açlık beni çok rahatsız etti Seher vakti Allahü teâlâya yalvardım Bana, senin rızkın, Hemâmiyye köyündeki bir inektir Onu parçalayıp yiyeceksin Onu avlarken sana da bir zarar isâbet edecek, denildi Ben ise şimdi, bana geleceği bildirilen o zarardan korkuyorum Ne yapayım? Ben de arslanın anlattıklarını dinledikten sonra ona, sana isâbet edecek zarar, sağ tarafında hafif bir yaradır O yara sebebiyle bir hafta elem çekersin Sonra yara iyi olur, dedim Çünkü o köydeki bir ineğin bu arslanın rızkı olduğunu, o ineği avlarken o köyden on bir kişinin çıkıp buna hücûm edeceklerini, adamlardan üçünün çarpışma sırasında ağır olarak yaralanacağını, arslanın da sağ tarafından bir yara alacağını, yaralılardan birinin öleceğini, bir saat sonra ikincisinin ve yedi saat sonra üçüncüsünün öleceğini, arslanın da bir hafta sonra yarasının iyi olacağını Levhi mahfûzda görmüştümdiye anlattı
Ebû Muhammed Şenbekî, bu anlattıklarını hayretle dinledikten sonra, hâdiseyi tâkib etmek üzere Hemâmiyye köyüne doğru yola çıktı Oraya vardığında arslanın ondan önce köye vardığını gördü Durum aynen Ebû Bekr elBetâihî'nin bildirdiği gibi olmuştu Bir hafta sonra Ebû Bekr elBetâihî'nin yanına tekrar geldi Baktı ki yine o arslan, Ebû Bekr elBetâihî'nin huzûrunda duruyordu ve yarası da iyileşmişti