Bundan Böyle su ateşi söndürmez oldu! Kızıl güneş doğuyor gözlerime Nemden buğulanmış, Yaşlı gözlerime Kısmak için bile gücüm kalmamış Tek yapabildiğim Öne eğmek sadece Daha Sonra gözümden düşer oldu yaşlar Avucuma aldığım Bir ufak fotoğrafa Ne ayağa kalkıp gitmeye dermanım var, Ne elimden uzaklara savurmaya devlete ait Öylece Başım önde Hüzünler içimde Bir kuru sandalyede oturur oldum Açık tutsam ıslak gözlerimi Elimde sım sıkı tuttuğum resmin, Kapasam hayalin Gitmiyor gözümden Sen benim aldığım nefeslerimsin Gitme!, nefessiz vazgeçme beni demiştim Boğuluyorum bundan böyle, nefessizim Fazla mu şey istiyordum fakat senden? Papatyalar çok mu şey istiyorlardı güneşten Ağaçlar mı fazla şey istiyordu bulutlardan Bir bebek çok mu şey istiyordu annesinden Ben mi çok şey istiyordum? Hiç aksatmadan hergün Doğar güneş beyaz papatyaların üzerine Her bahar bırakır yağmurunu Ağaçların üstüne Kara bulutlar Her gece ağlamalara uyanıp, Örter uykusundaki bebeğinin üstünü anne Biraz alaka, Emin etsen beni sevdiğini Fazla mu? Güç mu? Bir an sesini duyurmak Zorlama mu geliyor sana? Bir minik haber yollamak Yoksa kuvvet mu? Beni seviyor almak Bilir misin? Kalbin göğsünden fırlayacak gibi atarken Saatler boyu beklemeyi Hiç bilir misin, Beklediğinin ne yaptığını bilmeyip, Uyumayan gecelerde, Azraille boğuşmayı; Her doğan güneşle, Kara topraktan çıkmayı Nefessiz kalmayı Peki ya bilir misin? Seven olmayı Ben olmayı! Bilir misin? Bundan Böyle su ateşi söndürmez oldu! Ne değin aksa da gözyaşlarım Yetmiyor! Sönmüyor kalbim Meleğim Sönmüyor alinti