Ümit Aktaş, İsrail'de yapılan bir araştırmayı paylaşarak "bağışıklık sisteminin aşıdan daha güçlü olduğunu" iddia etti. Yani aşıya gerek yoktu iddiasına göre. Oysa ilgili makalede bundan söz edilmiyor, "hastalığı geçirmiş kişilerin ürettikleri antikorların aşıların sağladığı antikorlardan daha güçlü olduğu ve daha önce Covid-19 geçirmiş kişilerin tek doz mRNA aşısı ile delta varyantına karşı ek koruma sağladığı" belirtiliyor. Aslında paylaştığı makale aşıları savunuyor fakat aşı karşıtlığı nedeniyle çarpıtılmış bir şekilde yansıttığı görülüyor.
Hastalık geçirildikten sonra antikor üretimi sonucu bağışıklığın güçlenmiş olması, Aktaş'ın iddiasında belirttiği gibi aşılara gerek olmadığı anlamına gelmez. Bağışıklık her zaman işe yaramadığı için zaten dünyada 5 milyon insan yaşamını yitirdi. Hastalığı geçirenler ise uzun vadede sorunlara neden olabilecek etkilere maruz kaldılar.
Ümit Aktaş'ın söz konusu iddiası:
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Koronavirus Bilim Kurulu Üyesi Recep Öztürk'ün cevabı:
Prof. Dr. Şeref Kul da Aktaş'ı eleştirdi.
Bir hastalığı atlatsanız bile o hastalığın etkilerini yıllarca taşıyabilirsiniz.
Çiçek aşısı sayesinde milyonlarca insanın hayatı kurtulmuştu.
Kimi profesörler ise Aktaş'e cevap vermenin bile zaman kaybı olduğu düşüncesinde.
Aztekler Avrupalılar ile karşılaştıklarında yabancı oldukları virüsler nedeniyle nüfusunun yarısını kaybetmişlerdi.
Teyit.org da pek çok bilimsel kaynağa dayalı içeriğiyle bu iddiayı yalanladı.
Teyit.org'un içeriğini buradan okuyabilirsiniz.
Aktaş daha önce de onlarca kez ispatlı bir şekilde yalanlandı fakat kendisi hiçbir zaman kanıtlarla teyit edilmiş bir cevap veremedi. Twitter da bu yüzden tweet'lerine uyarı yerleştiriyor.
Covid-19 aşısı için hem klinik çalışmalardan hem de yaygın aşılamadan kaynaklanan ciddi yan etkiler çok nadir ve ara sıra şiddetli alerjik reaksiyonlar gibi ortaya çıkanlar bile genellikle hastaneye yatmayı gerektirmez.
Toronto Üniversitesi’nden immünolog Jennifer Gommerman, bir infeksiyondan kimin zarar görmeden hayatta kalacağını tahmin etmenin zor olduğunu söylüyor. Bulunulan bölgenin hastane kapasitesi veya kişinin bağışıklık tepkisinin gücü gibi bilinmeyenler göz önüne alındığında aşı yerine hastalığı seçmenin “çok kötü bir karar” olduğunu vurguluyor. Uzmanlara göre, aşılar etkili bir bağışıklık tepkisi oluşturmak için optimum düzeyde uyarlanmış oldukları için aşıyla bağışıklık kazanmanın sonuçları daha öngörülebilir, dolayısıyla daha güvenlidir.
İtalya'da yayımlanan bir rapora göre Covid-19 aşılarını tamamlamış olanların bu hastalık nedeniyle ölüm riski, aşı yaptırmamış olanlara kıyasla yüzde 96,82 oranında daha az. Rapora göre aşı dozlarını tamamlayanlarda ölüm riski aşısız olanlara kıyasla yüzde 96,82, yoğun bakıma ihtiyaç duyma oranı da yüzde 97,16 daha düşük. Aşılıların hastaneye yatıştan korunma oranı yüzde 94,7; hastalığa yakalanmaktan korunma oranı da yüzde 82,33 olarak belirlendi.
Görüldüğü üzere, aşı karşıtlığının büyümesi nedeniyle genç bir aşısız maalesef yoğun bakımda.
"Aşıya gerek yok, bağışıklık sistemimiz daha güçlü" diyenlerin sebep olduğu tablo. Aşılanmayan gençler yoğun bakımda.
Ümit Aktaş'ın, internet sitesinde 500 TL gibi fiyatlara sattığı zencefiller ne yazık ki yoğun bakımda olan bu insanları kurtaramıyor.
Kaynaklar: Koronavirus Bilim Kurulu Üyesi Recep Öztürk, Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Cenk Kıraklı, The New York Times, Euronews, BBC