Birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen, o hastalığın mikrobuyla hazırlanmış eriyiğe aşı denir.
Aşı, Vücuda önceden belli Maddeler (ölü mikrop, Canlı mikrop, mikrop antijenleri gibi) vererek kişide belli hastalıklara karşı özel dayanıklılık durumu geliştirme işlemidir.
Mikropların vücuda girip çoğalmalarına “ enfeksiyon ”, vücuda yabancı olup da vücutta karşı reaksiyon uyandıran maddelere de “ antijen ” denir.
Vücutta yabancı maddeye karşı çıkan savunma maddelerine “ Antikor ” denmektedir. Başta çeperleri olmak üzere mikropların maddeleri vücut için iyi birer antijendirler.
Birçok enfeksiyon hastalığında, hastalığı geçirdikten sonra, kişide, o hastalıklara karşı bir dayanıklılık durumu yani bağışıklık ortaya çıkar. O halde, bu hastalıklara karşı suni tedbirlerle kişilere bağışıklık kazandırmak imkanı vardır.
Bu bağışıklık kazandırma; ya insan vücuduna zararsızlaştırılmış, etkisizleştirilmiş antijenleri münasip yollarla vererek veya başka bir bünyenin (insan, at, sığır) o mikroba karşı yaptığı antikorları alıp vermekle (serumları ile) olur. Bu işlerden birincisine aktif bağışıklama, ikincisine de pasif bağışıklama denir.
Aktif bağışıklık:
Antijen verilir. Vücut kendi gayretiyle antijene karşı savunma maddelerini, yani antikorlarını hazırlar.
Pasif bağışıklık:
Başka organizmada, o mikroba karşı meydana gelmiş antikorlar (gamma globulinli serum) verilir. Tesiri çok çabuk başlar, ama bir kaç hafta gibi çok kısa bir zaman devam eder. Aktif bağışıklamada ise (aşılama ile) bağışıklık süresi yıllarla ölçülür.
Bakterilerce ifraz edilen (salınan) zararlı maddelere, diğer bir deyişle bakteri zehirlerine toksin (ekzotoksin) denir. Toksinlerin zararsızlaştırılmasıyla, bakterilerin toksinlerine karşı da aşılar yapılmıştır. Bunlardan en başta gelenleri difteri ve tetanos aşılarıdır (toksoit).
Mikropları genel olarak dört ana grupta toplamak mümkündür. Bunlar: Bakteriler, mantarlar, virüsler ve parazitlerdir. Bu mikroorganizmalardan virüsler hariç, diğerleri canlılık özellikleri gösterirler. Bunların kendi başlarına hayatlarını devam ettirebilme ve üreme özellikleri vardır. Virüsler ise kendi başlarına yaşama özellikleri olmayan, hücreler içine girerek ancak onlarda üreyebilen varlıklardır. Virüs, kendisi için gerekli maddeleri, içinde parazit olarak yaşadığı hücreye yaptırır.