nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Aşık Ferrahi yaşam öyküsü, Aşık Ferrahi hakkında bilgi, Aşık Ferrahi hayatı, Aşık Ferrahi kimdir
şık Ferrahi'nin babası Mustafa Ergat, Siirt'in Eruh Kazası'nın Kever Köyü'ndendir 19141918 yılları arasında memleketinden göç ederek Adana'nın Ceyhan Kazası'nın Kurtkulağı Köyü'ne yerleştiği bilinmektedir
Bu köyde hayatını kazanmaya çalışan Mustafa Ergat, çok kısa zamanda kendisini köy ahalisine kabul ettirir ve sevilen biri olur Hele zamanın ünlü zenginlerinden hemşehrisi İbrahim Koruklu'yla tanışınca yıldızı iyice parlar İbrahim Koruklu onu Ceyhan'da semt bekçiliği görevine getirtir, ardından da Ceyhan'ın Minik Mangıt Köyü'nden bir kızla evlendirir
Hemşehrisi İbrahim Ağa'nın gözüne girmeyi başaran Mustafa Ergat, onun bir uçtan bir uca Ceyhan'ın sevilen ve sayılan bir siması olur Ama, bu arada Ufak Mangıt Köyü'nden evlendiği karısı ölür Karısını kaybeden Mustafa Ergat yeniden İbrahim Koruklu tarafından, bu sefer de Ceyhan'ın Kıvrıklı Köyü'nden Osman Metin (Çingil Osman) in bacısı Emine ile evlendirilir
Mustafa Ergat'ın bu hanımdan 1934 yılında Mehmet Ali, (Aşık Ferrahi) sonra da Sabiha edinmek üzere iki çocuğu dünyaya gelir Mustafa Ergat'ın hayat çizgisi İbrahim Ağa'nın ellerinde yükselmeye devam etmektedir Artık Mustafa Ergat Ceyhan'ın tütün kolcusudur Bu ödev ona daha büyük bir çevre ve ün kazandırır
Fakat, Mustafa Ergat görevinin şuurunda bir tütün kolculuğu sevdasına kalkışınca işler tersine döner ve bir gün, bile bile veya bilmeyerek, zamanın tanınmış zengini İbrahim Koruklu'nun adamlarını, firari tütün satarlarken yakalatır Böylelikle Ağa'ya aldatmak gibi büyük bir çılgınlığa düşen Mustafa Ergat, feci şekilde dövülür Yediği dayak sonucu aklını oynatır ve bir gün evini barkını terk ederek, çeker gider Ceyhan'a yeniden da dönmez Onun için nerede, ne süre öldüğü zeka bilinmemektedir
Babasının gidişinden çok kısa bir vakit sonra annesini de kaybeden Mehmet Ali'yi ve kız kardeşini, dayısı Osman Metin yanına alır
Daha 78 yaşlarındayken hayatın cilvesi ona diğer bir dünyanın kapısını aralar Mehmet Ali, köy tarafından Halil Turan'a besleme olarak verilir Halil Turan'ın kapısında uzun bir süre çobanlık yapan Mehmet Ali'nin işe meyilli olduğunu anlayan dayısı onu her tarafta yanında alır Bu sırada kız kardeşi de evlenir Artık adamakıllı yalnızdır Köyün sığırlarını güderek, traktör sürerek ekmeğini kazanmaya çalışır
Derler oysa; Çoban Mehmet Ali on iki yaşındayken bir gün, bir rüya görür Rüyasında bir kıza aşık olur Bu aşk onu aşık yapar; sığır gütmeye yarayan değneğini saz yapar, dilini açar, gönlünü kanatlandırır ve onu ''AŞIK FERRAHİ'' yapar
Aşığımız, bir yanlamasına yaşamaya, ekmeğini kazanmaya çalışırken; bir yandan da dağda, bayırda, kumda bir başına alfabenin keza eskisini hem de yenisini sökmeye çalışır Başkaları için zorlama olan, onun için hiç de kuvvet olmamıştır Gayretleri sonunda Karacaoğlan'ın, Kerem'in, Aşık Garip'in kitaplarını okuyabilecek duruma gelir Hatla yalnızca aşk hikayeleri, şiirleri okumakla kalmaz, yazmaya da başlar Birincil şiirlerini bir defterde toplar ve ''Mahsun Çocuk'' adını verir Fakat ne eyvah fakat, bu defter günümüze değin ulaşamaz
1954 senesinde Aşık Ferrahi İstanbul'dadır Ayazağa ve Zeytinburnu Süvari Sınıfı Bölüğü'nde askerdir Fakat askerliği sırasında verem hastalığına yakalanır Hava değişimi için köyüne gönderilir Lakin hastalık geçmediğinden, her yerde asker ocağına dönemez
Bu hastalık Ferrahi'nin hayatında neredeyse yeni bir dönemin başlangıcı sayılır Asker ocağına bir daha dönemeyen Ferrahi'nin tüberküloz olduğunu anlayan dayısı, çocuklarını bu bulaşıcı hastalıktan gözetmek için, onu evinden uzaklaştırır Bu yüzden Ferrahi de köyünü terk eder, ya da terk etmek zorunda kalır
Birincil gittiği yer Ceyhan'dır Birincil gördüğü dostu Hamit Acımasız Hamit Acımasız, çalıştığı çiftlikte ona da bir iş ayarlar Ferrahi, bir müddet burada çalışsa da traktör sürmek o kadar işine gelmez Çünkü O; ''Mahsun Çocuk''una yeni şiirler ekleyecektir, yeni türküler çığıracaktır
Yıl 1958'dir; elinde Kayserili Ömer Usta'nın yadigarı sazı ile varır gider Ceyhan'daki Şevket Eser'in saz evine Saz çalmadaki ilk marifetini, yani Şevket Eser'in tabiriyle ''Gam yapmasını'' öğrenir Bu araştırmalar ağır ağır, lakin daha akıllı ve şuurlu bir şekilde Ferrahi'nin rotasını Aşıklar Dergahı'na yöneltir *
şık Ferrahi'nin babası Mustafa Ergat, Siirt'in Eruh Kazası'nın Kever Köyü'ndendir 19141918 yılları arasında memleketinden göç ederek Adana'nın Ceyhan Kazası'nın Kurtkulağı Köyü'ne yerleştiği bilinmektedir
Bu köyde hayatını kazanmaya çalışan Mustafa Ergat, çok kısa zamanda kendisini köy ahalisine kabul ettirir ve sevilen biri olur Hele zamanın ünlü zenginlerinden hemşehrisi İbrahim Koruklu'yla tanışınca yıldızı iyice parlar İbrahim Koruklu onu Ceyhan'da semt bekçiliği görevine getirtir, ardından da Ceyhan'ın Minik Mangıt Köyü'nden bir kızla evlendirir
Hemşehrisi İbrahim Ağa'nın gözüne girmeyi başaran Mustafa Ergat, onun bir uçtan bir uca Ceyhan'ın sevilen ve sayılan bir siması olur Ama, bu arada Ufak Mangıt Köyü'nden evlendiği karısı ölür Karısını kaybeden Mustafa Ergat yeniden İbrahim Koruklu tarafından, bu sefer de Ceyhan'ın Kıvrıklı Köyü'nden Osman Metin (Çingil Osman) in bacısı Emine ile evlendirilir
Mustafa Ergat'ın bu hanımdan 1934 yılında Mehmet Ali, (Aşık Ferrahi) sonra da Sabiha edinmek üzere iki çocuğu dünyaya gelir Mustafa Ergat'ın hayat çizgisi İbrahim Ağa'nın ellerinde yükselmeye devam etmektedir Artık Mustafa Ergat Ceyhan'ın tütün kolcusudur Bu ödev ona daha büyük bir çevre ve ün kazandırır
Fakat, Mustafa Ergat görevinin şuurunda bir tütün kolculuğu sevdasına kalkışınca işler tersine döner ve bir gün, bile bile veya bilmeyerek, zamanın tanınmış zengini İbrahim Koruklu'nun adamlarını, firari tütün satarlarken yakalatır Böylelikle Ağa'ya aldatmak gibi büyük bir çılgınlığa düşen Mustafa Ergat, feci şekilde dövülür Yediği dayak sonucu aklını oynatır ve bir gün evini barkını terk ederek, çeker gider Ceyhan'a yeniden da dönmez Onun için nerede, ne süre öldüğü zeka bilinmemektedir
Babasının gidişinden çok kısa bir vakit sonra annesini de kaybeden Mehmet Ali'yi ve kız kardeşini, dayısı Osman Metin yanına alır
Daha 78 yaşlarındayken hayatın cilvesi ona diğer bir dünyanın kapısını aralar Mehmet Ali, köy tarafından Halil Turan'a besleme olarak verilir Halil Turan'ın kapısında uzun bir süre çobanlık yapan Mehmet Ali'nin işe meyilli olduğunu anlayan dayısı onu her tarafta yanında alır Bu sırada kız kardeşi de evlenir Artık adamakıllı yalnızdır Köyün sığırlarını güderek, traktör sürerek ekmeğini kazanmaya çalışır
Derler oysa; Çoban Mehmet Ali on iki yaşındayken bir gün, bir rüya görür Rüyasında bir kıza aşık olur Bu aşk onu aşık yapar; sığır gütmeye yarayan değneğini saz yapar, dilini açar, gönlünü kanatlandırır ve onu ''AŞIK FERRAHİ'' yapar
Aşığımız, bir yanlamasına yaşamaya, ekmeğini kazanmaya çalışırken; bir yandan da dağda, bayırda, kumda bir başına alfabenin keza eskisini hem de yenisini sökmeye çalışır Başkaları için zorlama olan, onun için hiç de kuvvet olmamıştır Gayretleri sonunda Karacaoğlan'ın, Kerem'in, Aşık Garip'in kitaplarını okuyabilecek duruma gelir Hatla yalnızca aşk hikayeleri, şiirleri okumakla kalmaz, yazmaya da başlar Birincil şiirlerini bir defterde toplar ve ''Mahsun Çocuk'' adını verir Fakat ne eyvah fakat, bu defter günümüze değin ulaşamaz
1954 senesinde Aşık Ferrahi İstanbul'dadır Ayazağa ve Zeytinburnu Süvari Sınıfı Bölüğü'nde askerdir Fakat askerliği sırasında verem hastalığına yakalanır Hava değişimi için köyüne gönderilir Lakin hastalık geçmediğinden, her yerde asker ocağına dönemez
Bu hastalık Ferrahi'nin hayatında neredeyse yeni bir dönemin başlangıcı sayılır Asker ocağına bir daha dönemeyen Ferrahi'nin tüberküloz olduğunu anlayan dayısı, çocuklarını bu bulaşıcı hastalıktan gözetmek için, onu evinden uzaklaştırır Bu yüzden Ferrahi de köyünü terk eder, ya da terk etmek zorunda kalır
Birincil gittiği yer Ceyhan'dır Birincil gördüğü dostu Hamit Acımasız Hamit Acımasız, çalıştığı çiftlikte ona da bir iş ayarlar Ferrahi, bir müddet burada çalışsa da traktör sürmek o kadar işine gelmez Çünkü O; ''Mahsun Çocuk''una yeni şiirler ekleyecektir, yeni türküler çığıracaktır
Yıl 1958'dir; elinde Kayserili Ömer Usta'nın yadigarı sazı ile varır gider Ceyhan'daki Şevket Eser'in saz evine Saz çalmadaki ilk marifetini, yani Şevket Eser'in tabiriyle ''Gam yapmasını'' öğrenir Bu araştırmalar ağır ağır, lakin daha akıllı ve şuurlu bir şekilde Ferrahi'nin rotasını Aşıklar Dergahı'na yöneltir *