nicebayan
FD Üye
- Katılım
- Ara 24, 2016
- Mesajlar
- 94,678
- Etkileşim
- 2
- Puan
- 38
- Yaş
- 36
- Web sitesi
- nicebayan.com
- F-D Coin
- 90
Aşık Mahzuni Şerif biyografisi, Aşık Mahzuni Şerif hakkında bilgi, Aşık Mahzuni Şerif kimdir, Aşık Mahzuni Şerif hayatı
1938 yılının bir güz günüydü, o günün yarısında Döndü ananın ağrısı bitecekti Lakin daha küçük yaşlarda o dünyaya getirdiği bebe; bağlamasını yoksul halkının dertleriyle, ağıtlarıyla ağlatacak, artan bir şekilde daha aklıselim, daha toplumcu içerik kazandıracaktı dizelerine
Ilk yıllarda mezhepsel çelişkileri yergili bir dille betimlerken, sonra ahali dertlerini dile getirmeye çalışacak, o nedenle de bazı politik baskılar görecekti Hak ile halkı birleyerek emeği savunacak, emeğin savaşımını verecekti
Mahzuni Şerif tüm baskılara karşısında haklıların simgesi olarak dir diyecekti Hevesli yüreğiyle çağdaşlarına tarafından daha fazla üretiyor, benzersiz söz ve müziğiyle Türk folklor üne kaynak oluşturuyordu Fakat ne yazık ancak onun, şiirine kendi adı konulmuyor, baş*kaları onun sırtından çıkar sağlıyordu
Mahzuni sazını eline aldığı günden bu yana her türlü sömürüye aleyhinde savaşımın içinde birleştirici laf öğelerini kullanıyor, bu nedenle kendine özgü bir yol çiziyordu
Aşık Mahzuni'yi açıklamak için bir noktayı, samimi olarak vurgulamak istiyorum Ozanımız gibi azıcık demlidir, lakin bu aklıselim olmanın bir gereğiydi; doğaçtan söyleyebilmesi için dem onda olumlu tesir yapıyordu dem de olsa eksik almak zorun*daydı, çünkü sağlığının ve sanatının koşulları böyle gerektiriyordu O, aşıklık geleneğini yerine getirirken halkın gözü, kulağı olmaya itina göstermeliydi
1960 ile 1980 yılları aralarında yurt dışarıda bir kere Avustralya, çok defa de Avrupa'da konserler vererek, tekrar ulu*suna, halkına sevgiler gönderiyor; diyerek sarı sazın tellerini inletiyordu
Umarım ki ozanımız Mahzuni Şerif bundan böyle de, yaşadığı sürece birliği, erliği, güzelliği toplumsal ve evrensel içerikli dizelerde sevgili halkımıza duyurmanın kıvancını yaşar *
1938 yılının bir güz günüydü, o günün yarısında Döndü ananın ağrısı bitecekti Lakin daha küçük yaşlarda o dünyaya getirdiği bebe; bağlamasını yoksul halkının dertleriyle, ağıtlarıyla ağlatacak, artan bir şekilde daha aklıselim, daha toplumcu içerik kazandıracaktı dizelerine
Ilk yıllarda mezhepsel çelişkileri yergili bir dille betimlerken, sonra ahali dertlerini dile getirmeye çalışacak, o nedenle de bazı politik baskılar görecekti Hak ile halkı birleyerek emeği savunacak, emeğin savaşımını verecekti
Mahzuni Şerif tüm baskılara karşısında haklıların simgesi olarak dir diyecekti Hevesli yüreğiyle çağdaşlarına tarafından daha fazla üretiyor, benzersiz söz ve müziğiyle Türk folklor üne kaynak oluşturuyordu Fakat ne yazık ancak onun, şiirine kendi adı konulmuyor, baş*kaları onun sırtından çıkar sağlıyordu
Mahzuni sazını eline aldığı günden bu yana her türlü sömürüye aleyhinde savaşımın içinde birleştirici laf öğelerini kullanıyor, bu nedenle kendine özgü bir yol çiziyordu
Aşık Mahzuni'yi açıklamak için bir noktayı, samimi olarak vurgulamak istiyorum Ozanımız gibi azıcık demlidir, lakin bu aklıselim olmanın bir gereğiydi; doğaçtan söyleyebilmesi için dem onda olumlu tesir yapıyordu dem de olsa eksik almak zorun*daydı, çünkü sağlığının ve sanatının koşulları böyle gerektiriyordu O, aşıklık geleneğini yerine getirirken halkın gözü, kulağı olmaya itina göstermeliydi
1960 ile 1980 yılları aralarında yurt dışarıda bir kere Avustralya, çok defa de Avrupa'da konserler vererek, tekrar ulu*suna, halkına sevgiler gönderiyor; diyerek sarı sazın tellerini inletiyordu
Umarım ki ozanımız Mahzuni Şerif bundan böyle de, yaşadığı sürece birliği, erliği, güzelliği toplumsal ve evrensel içerikli dizelerde sevgili halkımıza duyurmanın kıvancını yaşar *